Bloglama ve makale gönderme online işinize Nasıl yardımcı olabilir? Mümkün mü?
Evet, bu blog ile ilk ele alınması gereken iki parçalı bir soru. Birçok kişi bloglar sadece aşırı-kendi çıkarları konusunda kararlıyız orada bu 'hobi' tarafından yazılmış olduğunu düşünüyorum. Ancak gerçek çok bloglar bu amaç için yazılmış ise, daha çok iş amaçlı yazılmış olmasıdır.
Eğer online bir iş, satış yapmaya anahtar varsa sanal ortamda ve mümkün olduğunca çok kişi sizi öncelikle iş çevrimiçi yapmak çünkü önünde Adını elde etmektir. Bloglar sadece bunu yardımcı olabilir. İşinizi blog kurduğunuzda, size yararlı bilgiler uzanmak ve okuyucuları ile bir bağ oluşturmak günlüğü kullanırken birlikte, okuyucuların, ya da potansiyel müşterilerine sunmak için amacı ile yapmanız gerekir.
okuyucularınız onları doğrudan konuşuyor gibi hissediyorum, bir satış yapma senin oran kadar gitmek. Bloglar okuyucuların ağ günlüğü gönderileri hakkında yorum tarafından sizinle iletişim kurmasına izin vermek için bunu yapmanızı yardımcı olur. Bu nedenle, bunların belirli bir soruyu soruyorsun eğer onları geri cevap önemlidir.
makale pazarlama online iş başarılı nasıl yardım edeceğini - bloglar online iş sahiplerine yardımcı olmak için nasıl çalıştığını anlamak Şimdi, biz asıl sorunun ikinci kısmı bakmak gerekir? Makale gönderme veya pazarlama siz okuyucuları ile bağ her türlü form için kullanılmaz. Bunun yerine, işletmenizin web sitesi ve / veya blogunuza doğrudan trafik yardım için kullanılır. Makale gönderme işinizle ilgili çeşitli bilgilendirici makaleler yazarak çalışır.
Örneğin, daha sonra bir online takı iş sahipseniz takı nasıl yapıldığını anlatan bir yazı yazabilirdim. Önemli olduğunu size onlar sizin makale içinde koymak için izin ücretsiz bağlantılar yararlanmak gereken bir yazı dizine makale göndermeye hazır olduğunda. Eklemek web sitenize veya blog okuyucularınız alacak herhangi bir kelime içine bir köprü bir kez bunu tıklayabilirsiniz.
işletme sahiplerinin bir sürü sonunda kaynak kutusuna bağlantılar koymak. Kaynak kutusu, kendiniz, yazar hakkında bir kaç cümle yazmak ve web sitenize okuyucuların neden eylem için bir çağrı koymak yerdir. Umarım, artık blog ve yazı gönderme online iş başarılı olabilmeleri için uygun yollar olabilir görebilirsiniz. ancak işe yarayacaktır - tuşu size sonuçları görmek için önce biraz zaman alıyor gibi size çabaları tutarlı olmasıdır.
Online İşletme Sahipleri için Makale Gönderme ve blog Mülkiyet Önemi.
Makale gönderme sitenize trafik çekmek için olabilir ürün hakkında bir şey, ya da şirket sitenizde pazar çalışıyoruz Makalelerinizin konu olması gerekir. Size pazar kalemler için çalışıyorsanız, kalemler ilgili olarak makale için hiç iyi yapar.
Manuel makale gönderme de size bir kaç yüz dolara mal olabilir otomatik gönderim yazılımları üzerinde tasarruf yardımcı olur. Aynı zamanda birden çok makale küfrettiği sizi kurtarır yasaklı dizinlere makale göndermek için. Böylece, manuel teslim ve kesinlikle güvenlidir hiçbir riski yoktur. Eğer elle göndererek, kendinizle ilgili her detay verebilir da sınırsız geri bağlantıları sağlayabilir.
Makalenin içeriği sitelere Madde sunulması, yeni bir pazarlama hilesi değil, ancak etkili bir tanesidir. Yapılması doğru, sizin makale gönderme tekrar tekrar size düzenli bir gelir kaynağı üreten, Google'da ilk sayfada rütbe ve ay orada kalacak güce sahiptir.
Otomatik makale gönderme yılında bazı şirketler tarafından başlatılmış yazılımdır. Bunu online iş artırmak için iyi değil farklı dizinlere çok sayıda birkaç saniye içinde rasgele yazı göndermek için yardımcı olur. Böylece, makale el yerine otomatik teslim göndermek için çalışıyoruz.
Makale gönderme servis sağlayıcıları yazılı maddenin dağıtımını üstlenebilir. Onlar dizinlerin bir dizi makale göndermek. Bu müşteri web sitesine geri bağlantıları çok sayıda verir. Makaleleri web sitesine bağlantılar ile birlikte makalenin dağıtım izin tüm iyi yayın kaynaklarda yayınlanan olsun.
Kaliteli içerik makale gönderme en önemli unsurlarından biridir. kaliteli içeriğe sahip Faydaları iki yönlüdür. İlk olarak, makale kaliteli içerik varsa, web'de gezinen bir normal arama bulabilirsiniz. Onun makale yayimlanmaktadir özellikle makale yayımlama sitesine girmeden, sörfçü arama motoru tarafından belirli makale yönlendirilir.
makale gönderme maksimize kullanmak bir niş pazar aksi iş web sitesine ücretsiz trafik ton olsun yönlendirmek için. Makale gönderme, zahmetsiz sınırsız ve basit bile bir acemi için. Eğer arama motoru optimizasyonu, HTML ya da daha fazla bir şey hakkında muazzam uzmanlığına sahip olması gerekmez.
makale dizinleri Bu tür kendi kişisel hesabı almak için bir yazar olarak kayıt gerektirir. Eğer giriş ve yazı göndermek gerekiyor. Bu dizinleri genelde sizin yazı göndermek zaman listelenen tüm makale biçim gereksinimleri var. Bu süreçte pek çoğu makaleleri düzgün biçimde başarısız yerdir.
Ama makale gönderme kılavuzların kural yoktu sadece sunulmuştur de ilgili yazı göndererek bile umursamadı birçok makale rastlamak aslında, orada makale dizinleri birinin sahibi oldum olmak.
gezi yazarları ve bir ömür boyu tatil yazarları için, açık bir hedefi kullandığınız geçerli yöntem ArticleBase gibi üst katmanı makale gönderme sitelerinde kısa seyahat makale gönderimleri bir seyahat web siteleri için arama motorları ve sıralamalar geliştirmektir. Ancak, çok katmanlı 2 kaynak var.
Umut millet web sitenize yönlendirildiğinde, böylece seyahat malzemeleri bir makale kütüphane ve arazi yolculuk makale kullanacak online arıyor olmasıdır. Ama, ne başka yollar iyi seyahat öyküleri ve seyahat ipuçları ve bilgiler yanı sıra arama motoru mükemmellik için şansınızı artırmak için vardır? Aşağıda bazı ipuçları bulmak ...
Böylece sadece yolculuk madde bir üst yazı motor yayınlanan olmuştur. Şimdi o zaman arkanıza yaslanın ve isabet beklemek mi? Sertçe. düşünün bir sonraki şey etrafına bakmak ve işinizi gözden geçirilmiş bir sürümünü sunmak için başka bir yerde olabilir eğer bakın. Dikkat, dedim, revize edilmiştir. Hiçbir makale veritabanı, çoklu başvurular görmek istiyor ama temel olarak orijinal eser kullanarak, orijinal eserin özüne dayanan bir diğer önemli ölçüde farklı yazı ile gelip bölümlerini yeniden nasıl görmek için sabırsızlanıyoruz. Elindeki o ile, diğer makale çıkışları arama hazırsınız.
Bazı öneriler fikirli seyahat bloglar ve web siteleri zaten kendi internet ayak izi iyileştirmek için yeniden basmak için seyahat malzemeleri arıyor olabilirsiniz gibi yer alıyor. Bu yöntem, sizin yazının konu için sadece arama hakkında daha fazla bilgi edinmek ve ne açılır ya da genel olarak orada rahatlık, arama "gezi yazıları" bulmak için başarısız görmek için. Size hoş bir seyahat ve turizm makaleler istediğiniz var çok "2 katmanlı" yerleri görmek için sürpriz olabilir! de sadece web sitenize hedeflemek için turizm makale nokta değil, emin değil, aynı zamanda geri üst katmanı tatil makalenin olun! Bu arama motoru puanı yardımcı olacaktır teslim nirengi şeklidir.
Ne olursa olsun, size kısa seyahat makale epik yayınlamak sonra, bunu vermek istiyorum en iyisi için alabilirim vurdu. kolay yollarından biri, birlikte digg ve Pervane gibi sosyal imleme siteleri ile yardım etmek. Bu sizin için yeni ise hızlı bir şekilde yakalamak edeceğim, endişe etmeyin. ve söz konusu sitelerin katılın sonra geri kalanını en iyi için etrafa bakmak ve yerlerin ton vardır. Daha sonra, mantıklı yayınlanan makalenin url imi. istediğiniz yerde yapabilirsiniz aynı seyahat makale Bookmarking bunu abartmak istemiyorum, çünkü mantıklı söylüyorlar. , Seçici olun, imi yerleştirir tarafından spam olarak kabul edilebilir ... ve gerçekten bunun için bilinen almak istemiyorum aşırıya çünkü. sosyal imleme hakkında daha fazla bilgi için, başka ArticleBase daha bakmak gerekiyor! Estetik.
Eğer turizm madde imi Sonra sonra, yapılacak bir sonraki şey Pingler gibi bir "ping" servise gitmek ve burada "ping" ... ve muhtemelen makalenin bile yer imi. Bu ve bunu gidip orada daha hızlı arama motorları yeni bir şey olduğunu bildirmek için bir yol olduğu ortaya söyleniyor. Süreç kir kolay ve alır ama bir süre arama motorlarında avantajı kazanmak için yerine getirmek.
en millet ilk etapta yazı göndermek nedeni, ya da bilmek söylendi ArticleBase gibi makale yerlerde arama motorlarının sevgili olduklarını, işinizi hızlı bir şekilde dizine alır böylece olmasıdır. Ama asla kendi bazı SEO (Search Engine Optimization) ile küçük bir bitty biraz boyunca sürecine yardımcı incitiyor. hiçbir şey bu konuda gizli bir tarafı yok, bunu biliyorum uzmanları tarafından her zaman bitti. onlar da memnun olduğunu makale ile birlikte reklam sunarak para kazanmak için iş çünkü en önemli şey, onlar istemek iyi içerikli yazı kütüphaneler sunmaktır.
Bu yüzden, şal burada yolculuk makale gönderdikten sonra ve o kabul ettiği ve yayınlanan bir sonraki işi, 2 kademe kaynaklarına ek başvuru ile kompresörle olduğunu ve sosyal yer imleri ve ping ile arama motorlarına yardımcı olur.
Zor iş, tüm sonra, araştırma ve seyahat makale yazma. Bir kez bağladım konum ve bu diğer yerler ile imzalanan gerçekten kolay olacak sevgili cilt üzerinde bu kurdeleler ve fiyonklar koyarak!
Blog dizinleri ancak yeni bir blog tanıtıyoruz, özellikle birkaç sitede blogunuza göndererek hala değer bir trafik büyük bir patlama getirmek asla. Bu yazıya blogcular kendi blog yazabilir 75 web sitelerini listeler.
Ben yoksul ve düşük kaliteli blog dizinleri bir çok rastladım ve bu birçok blogunuza göndererek bu yüzden ben hiç bunları listeye dahil olan zaman kaybı olacağına karar verdik Bu yazı için araştırma yaparken bağlantılar.
* Mümkünse, ben teslim sayfasında hem de (çoğu durumda kaydolma sayfasına olan) bağlantılı olduğu yerlerde.
Dizinleri * ile, bazen uygun kategoriyi gitmek sonra blogunuza gönderebilirsiniz var.
1. 5 Star Blogs | Blog Ekle
2. Aviva Directory | Blog Ekle (has a blog section)
3. B4Blogs Directory | Blog Ekle
4. Best Blogs | Blog Ekle
5. Bigger Blogger
6. Blawg | Blog Ekle
7. BlogAdr | Blog Ekle
8. Blogarama | Blog Ekle
9. BlogBunch | Blog Ekle
10. BlogCode | Blog Ekle
11. Blog Directory | Blog Ekle
12. Blog Dust | Blog Ekle
13. Blogdup | Blog Ekle
14. Bloggernity | Blog Ekle
15. BlogFlux | Blog Ekle
16. BlogHop | Blog Ekle
17. Blog Point | Blog Ekle
18. Blog Watch
19. Bloggapedia
20. BloggerNow
21. Blogging Fusion | Blog Ekle
22. BlogIntro | Blog Ekle
23. Blog Listing | Blog Ekle
24. BlogListing.net | Blog Ekle
25. Blogoozle | Blog Ekle
26. BlogPulse | Blog Ekle
27. BlogRankings
28. Blogs Collection | Blog Ekle
29. BlogSearch – Blog Ekle
30. BlogSweet
31. Blog Top List | Blog Ekle
32. Blog Universe | Blog Ekle
33. Blogz | Blog Ekle
34. Brit Blog | Blog Ekle
35. Dmoz Open Directory Project
36. Eaton Web Blog Directory
37. FindingBlog | Blog Ekle
38. GetBlogs
39. Globe of Blogs | Blog Ekle
40. I Blog Business | Blog Ekle
41. IceRocket | Blog Ekle
42. LS Blogs | Blog Ekle
43. MyBlogDirectory
44. Read A Blog | Blog Ekle
45. Small Business Blog Directory | Blog Ekle
46. SpillBean
47. Strategic Board | Blog Ekle
48. Super Blog Directory | Blog Ekle
49. TailRank
50. Technorati | Blog Ekle
51. Top Blog Area | Blog Ekle
7 Şubat 2011 Pazartesi
6 Şubat 2011 Pazar
ceviz yetişriciliği
CEVİZ YETİŞTİRİCİLİĞİ
CEVİZ
Ceviz, Karpat dağlarından güneyden itibaren Doğu Avrupa ve Türkiye, Irak, İran’ın doğusundan ve Himalaya dağlarının ötesinde kalan ülkeleri içeren geniş bir alanın tabii bitkisidir.Ülkemizin de hemen hemen her bölgesinde yetişebilmektedir. Son yıllarda aşılı ceviz fidanı üretiminin artmasıyla kapama ceviz bahçeleri sayısında artışlar olmuştur. Uygun iklim, yer–yöney ve uygun çeşitlerin seçilmesi halinde ceviz yetiştiriciliği oldukça önemli gelir getiren bir üretim dalıdır.
İKLİM İSTEKLERİ
Yüksek yaz sıcaklıkları, kış donları, sisler, yağış miktarı, yağış zamanı ve rüzgar gibi iklim olayları ceviz çeşit seçiminde dikkate alınması gereken hususlardır. Çeşitlerin iklim gereksinimleri iyi saptanmalı ve özellikle kış donları,ilkbahar geç ve sonbahar erken donları yönünden risk olmamalıdır. Ceviz fidanlarının gövdeleri kışı çok soğuk geçen yörelerde toprak seviyesine kadar donarak kuruyabilmektedir. Bu nedenle çok soğuk yörelerde ceviz bahçeleri güneye bakan,yamaç arazilerde kurulmalıdır.Çok geç yapraklanan ceviz çeşitlerinde vejetasyon süresi kısa olduğu için, olgunlaşamayan sürgünlerin erken sonbahar donlarından zararlandığı da önemli bir gerçektir.
İlkbahar geç donlarından en fazla zarar gören meyve türlerinden olan cevizlerde, tomurcukların kabardığı ve küçük meyve döneminde -10C den sonra zararlanmaya başlar.
Cevizin rüzgarla tozlanması nedeniyle tozlanmayı garanti altına alacak yeterli bir rüzgar ve açık hava ceviz yetiştiriciliğinde arzulanan iklim istekleri arasında bulunmaktadır. Özellikle tozlanma zamanı havaların sisli gitmesi arzulanmaz. Yine cevizlerin bakteriyal yanıklık gibi önemli bir hastalığa duyarlı olmaları yönünden vejetasyon başlangıcında aşırı nemli koşulların da sorunlar çıkartacağı unutulmamalıdır.
TOPRAK İSTEKLERİ
Genellikle derin ve iyi drene olmuş, orta tekstürlü üniform topraklar cevizler için uygun topraklardır. Kök derinliğini sınırlayan tamamen killi, milli, çakıllı silt tabakası, su birikimi ve kum birikintileri, ceviz ağaçlarının gelişme gücünü ve ağaç iriliğini sınırlayabilir. Ülkemiz ceviz yetiştiriciliğinde tohum anaçları kullanılmaktadır. Tohum anaçları üzerine aşılı ceviz ağaçları için kesintisiz 2,70-3,0 m derinlikte bir toprak arzulanır. Ceviz bahçeleri, killi, killi-humuslu veya çok ince tekstürlü topraklarda kurulduğunda kök sistemi yüzeysel olmakta ve ağaç iriliği azalmaktadır. Cevizler toprak ve sulama suyundaki tuzluluğa aşırı derecede duyarlıdır.
BAHÇE TESİSİ
Çeşit seçiminde, özellikle çeşitlerin verimleri ve meyve kalitesi başta olmak üzere, döllenme biyolojileri, yapraklanma zamanları, hastalık ve zararlılara duyarlılıkları, vejetasyon süreleri, özellikle ilkbahar geç donları ve sonbahar erken donları başta olmak üzere soğuğa dayanım durumları, kuraklık gibi değişik çevre koşullarından kaynaklanan streslere tepkileri, hasat zamanları gibi değişik faktörler dikkate alınmalıdır. Yaklaşık olarak % 2-2.5 oranında tozlayıcı çeşit kullanılmalıdır. Ceviz fidanları genel olarak 10X10 m. aralıklarla dikilmelidir.
Fidan dikim zamanı ekolojiye göre değişir. Eğer kar örtüsü yönünden bir sıkıntı yoksa yani yeterli bir kar örtüsü var ve kış aşırı soğuk geçmiyor ise sonbahar dikimi, ilkbahar dikimine göre avantajlı sayılabilir. Ancak; yöremizde cevizler için ilkbahar dikimi sonbahar dikimine tercih edilmelidir.
Dikim zamanı kırılan kökler kesilmelidir. Köklerin çukura alabildiğince yayılmasına özen gösterilmelidir. Fidan dikiminden önce kök sistemi bir fungusit ile muamele edilmelidir. Fidanın aşı bölesi topraktan yaklaşık 20 cm yukarıda kalacak şekilde dikim yapılır.
Dikilen fidanlarda fidanın şekillenmesine imkan sağlamak amacıyla tepe vurması yapılır. Dikimden sonra fidanlara can suyu verilir. Dikilen fidanların toprağa iyi şekilde tutunduklarından emin olmak için fidanlar teker teker kontrol edilmelidir. Dikilen fidanların gövdesini güneş yanığından korumak amacıyla 1:1 oranında plastik beyaz renkli boya: su karışımı ile fidan gövdeleri boyanmalıdır.
Fidanlar Haziran-Ağustos ayları arasında mutlaka haftada en 1-2 kez yeterli bir sulama suyu ile sulanmalıdır. Plantasyon kurulan bahçe, kumlu bir toprak yapısına sahipse sulama yapılırken mutlaka hava sıcaklığına dikkat edilmelidir. Kumlu toprakta kurulu bir bahçede, hava sıcaklığı 35 oC’ nin üzerinde sulanan genç fidanların yaprakları aniden dökülecektir. Bu durumun esas nedeni köklerin oksijen yetersizliği çekmeleridir.
SULAMA
Tam verime yatmış bir ceviz plantasyonunda ağaçlar yüksek oranda verime sahipseler yıllık sulama suyu ihtiyacı yağışlarla birlikte, ekolojik koşullara göre değişmekle beraber 1200-1350 mm civarındadır. Sulama periyodu geç ilkbahardan başlayıp hasat sonuna kadar devam eder. Geç sonbahar veya kış sulamaları çok kurak yıllarda veya toplam yağışın çok düşük olduğu yerlerde zorunlu olabilir. Meyve iriliği ve meyve kalitesi için sulama en önemli faktörlerin başında gelmektedir.
GÜBRELEME
Ceviz bahçelerinde yapılacak bir gübrelemede mutlaka yaprak ve toprak analizleri yapılmalıdır. Verilecek gübre miktarının saptanmasında yaprak örneklerinden alınacak sonuçlar önemli bilgiler içerecektir. Genel olarak temel gübre olarak ağaç başına 1,5-2 kg saf azot,2-10 yaşına kadar ağaç başına 10-12 kg,daha yaşlılara ise 20-40 kg süper fosfat gübresi ve ağaç başına 20 kg potasyum sülfat verilmelidir.Analiz sonuçlarına göre de diğer eksik besin maddeleri takviye edilmelidir.
BUDAMA
Ceviz ağaçları zamanında budanmazlarsa çok fazla gelişirler. Bu da ileride budamayı, ilaçlamayı, meyve hasadını zorlaştırır ve verim azalır.Bu nedenle fidan dikiminde şekil budaması yapılmalıdır.Daha sonraki yıllarda da yörenin iklimine uygun bir şekil verilmelidir.Kuruyan,sıkışıklık yapan,çatal şeklinde gelişen ve obur dallar kesilmelidir. Ağacın bütük taç oluşturmasına izin vermeyip,verime yatması sağlanmalıdır.
ÖNEMLİ HASTALIK VE ZARARLILAR
Ceviz Antraknozu
Ceviz ağacının yapraklarında önce küçük,koyu kahve renginden siyaha doğru gelişen lekeler görülür.Giderek bu lekeler büyür ve sayısı artar.Bazen birbirleri ile birleşerek daha büyük ölü alanlar oluştururlar.Hastalığa yakalanmış meyvelerin yeşil kabukları üzerinde, yapraktakilere göre küçük çökmüş alanlar vardır.Sürgünlerde de bu çöküntüler görülür. Mücadelesinde; yere dökülmüş yapraklar temizlenmeli, bordo bulamacı,bakırlı ve çinkolu ilaçlar koruyucu olarak kullanılmalıdır.
İç Kurdu
Elmalarda da zarar yapan iç kurdu erken dönemde meyve içine girerek cevizlerde de zararlanmaya sebep olur.Böyle meyvelerin yeşil kabukları üzerinde delikler bulunur.Bu deliklerin altından pislikler çıkararak deliğin etrafında birikir.Bu durumdaki meyvelerin içinde bir kurdun olduğu anlaşılır.Buna karşın geç kurtlananlar yere düşmezler.Çünkü cevizin meyve kabuğu sertleştiği için kurtçuklar bu sert kabuğu delip içeri giremezler.Bu meyvelerde meyve kabukları lekelenir.Mücadele olarak meyveler fındık büyüklüğüne geldiklerinde,elma iç kurdu kelebekleri uçuşmaya başladığında uygun insektisitle ilaçlama uygulaması yapılmalıdır.
NOT: Tüm hastalık ve zararlılarla mücadele için bakanlığımıza bağlı en yakın tarım kuruluşuna başvurulmalı ve tavsiyeleri doğrultusunda mücadele yapılmalıdır.
HAZIRLAYAN:
GÖKHAN KIZILCI
ZİRAAT MÜHENDİSİ
CEVİZ AŞISI
Cevizlerde kullanılan göz aşı metotları arsında en yaygın kullanılan metotlardan yama göz aşısı yüksek başarı sağlayan bir metottur. Kalem aşılarından dilcikli aşı metodu yaygın olarak kullanılan diğer bir metottur. A.B.D. ceviz yetiştiricililiğinin çok hızlı bir şekilde gelişmesinin nedenleri arasında dilcikli aşı metodunun bu ülkede cevizlerin çoğaltılmasında başarılı bir şekilde uygulanmış olmasının önemli bir yeri vardır.Aşıya başlama zamanı anaçta öz suyu yürüme ve kabuğun canlanma zamanı olmalıdır,öz suyu akmayan anaca aşı yapılmaz.Genç çöğürlere dilcikli ve yama kalın ağaçlara ise yarma aşı yapılmalıdır.Aşı yarasındaki sıcaklık 25 C’ den yüksek ve nem oranı sabit olmalıdır iç ana dolu da aşı yeri nemli bezlerle sarılıp sulanmalıdır.Isıtma imkanı olmayan dış ortamlarda aşı yerine ısı koruyucu dolgu yapılıp etrafı siyah poşetle muhafaza edilmelidir.Gündüz alınan güneş ısısı gecede sıcaklığa yardımcı olur.Dilcikli aşıda aşı kalemi ve anaç ayni kalınlıkta olmalıdır.Anaçtan akan juglanslı öz suyu aşı yerini bozacağı için aşı yeri macun yerine çamur ile sarılmalıdır. Ceviz aşısı bölgedeki diğer ağaçların aşısı yapıldıktan sonra havalar ısındığında yapılırsa başarı oranı yüksek olur.
Kaç ceviz türü ile bahce oluşturulmalıdır?
-Kaman 1-4-5 türleri ile bahce oluşturulur birbirlerini tozlayıcı özellikleri vardır.
Toprak tahlilinin önemi nedir ?
Toprak tahlillerinin her 4 yılda bir mutlaka yaptırılarak buna uygun gübre ve pH ayarlayıcı fumik asit veya toz kükürt uygulanmasının yapılması,pH nın 6-7 aralığında tutulmasu bitki büyümesi açısından çok önemlidir.
Ceviz fidanları kaç günde bir sulanır?
-İlk yılda 10 günde bir,daha sonraki yıllarda 15 günde bir sulanır. 2 sulamadan sonra çapa yapılır
Yeni fidan dikiminde su tutucu toz kullanılır mı?
Quemsoly tozdan tabana 100 g. Serpilebilir.
BAHÇE KURMA
AŞILI CEVİZ BAHÇESİ TESİSİ
1)Cevizin Toprak İstekleri:
Ceviz ağacı kökleri derine inen kuvvetli kazık kök yaptığından su seviyesi derinde olan geçirgen derin toprakları sever.Meyilli arazilerin tabanında erozyon sunucu milyonlarca yılda oluşmuş alüvyon topraklarda,akarsuların kenarlarındaki kumlu çakıllı geçirgen topraklarda daha iyi yetişip verim verir.Arazinin erozyona uğrayıp toprağı zayıf yerlerinde ise badem yetiştirilmesi uygundur.Ceviz bahçesi olarak seçilen yerin 1-2 metre altında sabit su yada kaya tabakası olmamalıdır.
2)Yer Seçimi:
Vadilerde hava akımı ve don olayı olabileceğinden söğüt ağaçlarının yetiştiği dere içleri ve çukur yerler seçilmemelidir.Bu tür yerlerde kuzey rüzgarlarını kesmek için sık aralıklı ağaç perdesi dikilebilir.
Image
3)Aşıl Ceviz Bahçesi oluşturma:
a)Aşılı Fidan Dikim Yolu İle
b)Tohum Ekim Yolu İle
Kapama bahçe oluşturulacak yer seçildikten sonra ( sert arazi ise Nisan ayında 50-60 cm derinlikte dip patlatan çekilebilir )pulluk ile derin sürülüp tırmık çekilerek düzeltildikten sonra tarla kenarlarından 5 m. ceviz araları da 10×10 veya11x11 olacak şekilde işaret çubuğu dikilir.Bu işaretli yerlere iki el arabası toz yanmış hayvan gübresi,toprak tahliline göre 2 su bardağı inorganik gübre ve gerekli ise bir el arabası da ince kum ilave edilerek kepçe ile 100-150 cm. derinlikte eşilip karıştırılarak tekrar mezar gibi doldurulur.Tekrar işaret çubuğu dikilir.aşılı fidanımızı buraya plastik poşetini çıkararak dikeriz ve 30 litre ilk suyunu veririz.
4)Bahçe Bakımı:
SULAMA:
İlk yıl 15 Mayıs -15 Eylül döneminde on gün ara ile yirmi litre su verdikten dört gün sonra çapa yapılır. İkinci yılda sulama yirmi gün aralıkla yapılabilir.
BUDAMA:
Ceviz fidanımıza iyi bakar isek 2-3 yılda tepe budaması yapılacak 180 cm. yüksekliğe gelmiş olur gövde uzun bırakılır ki ağaç yaşlandığında kerestesi para etsin.180 cm den tepe kesilir ve beş göz bırakılır,80-100 yaşındaki yaşlı ağaçlar da sert gövde budamaları yapılabilir.
TOPRAK İŞLEME:
Bahçenin çok yağış aldığı nisan ayı sonunda derin pulluk ile sürüm yapılır, otlanmasına göre Mayıs ve Temmuz aylarında kazayağı (tırmık)çekilir.
GÜBRELEME:
İlk üç yıl yapılmaz ancak toprağın su tutma ve havalanma kalitesini artırmak amacı için Ekim-Kasım ayında organik toz hayvan gübresi fidana bir gaz tenekesi olmak üzere verilip toprak ile üzeri örtülür.
İLAÇLAMA:
İlk ilaçlama yapraklar fare kulağı büyüklüğüne geldiğinde M-22 toz ilaç ile yapılır.İlk ilaçlamadan 20 gün aralık ile M-22toz ilacın içerisine sistemik etkili Bayer Folimat sol. katılır üçüncü ilaçlama da ikinci gibi karışık yapılır..
Yaprak altı bitlerin yaprak üstlerinde oluşturduğu parlama (şirelenme) basınçlı su ile yıkanarak ta önlenebilir.
4)Cevizin İklim İstekleri:
İklimdeki değişiklikler sonucu ilkbahar ve sonbahar donlarından etkilenen ceviz ağaçlarında çeşit seçimi son derece önemlidir.Kışları soğuk olan bölgelerde Yalova türleri yerine Kaman 1-3-5 ve Şebin türlerinin tercih edilmesi gerekir.Ceviz-25, +38 C sıcaklık aralığına dayanabilir.Soğuk zararına uğramış ağaçlar sonraki yıllarda da kendini toplayamamaktadır.Ceviz ağacı sıcaklık +7 C altına düştüğünde soğuklanma uykusuna yatar2500-3500 saat uykuda kalması ürün kalitesini etkiler.
Yalova türleri taze tüketildiği halde Kaman ceviz çeşitleri kurutularak 3-4 yıl depoda saklanabilir..
Standart Bir Cevizde Aranacak Özellikler
1-Bir yıl çok bir yıl az ürün vermemelidir.Her yıl muntazam meyve vermelidir.
2-Ana gözlere ilaveten yan gözlerde meyve vermelidir.
3-Randıman yüksek olmalıdır.Yani 100 kg. cevizden 65 kg. iç çıkmalıdır.
4-Verim yüksek olmalıdır.Diğer ağaçlara göre.
5-Hastalık , haşerelere dayanıklı ve sap çukuru dar olmalıdır.
6-İlkbahar ve Sonbahar donlarından etkilenmemelidir.
7-Şiddetli kış donlarına dayanıklı olmalıdır.
8-İçleri parçalanmadan tam çıkabilmelidir.
9-Sofralık cevizler beyaz ve yağ oranı yüksek olmamalıdır.
10-Kuvvetli kazık kök oluşturabilmelidir.
11-Kabukları ince olup el ile kırılabilmelidir.
12-Şekli yuvarlak olup kırma makinelerinde işlenebilmelidir.
13-Erken verime yatmalıdır.10 yaşındaki ağaç 25 kg. kabuklu ceviz verebilmeli.
14-Uzun ömürlü olup 300/500 sene yaşayabilmelidir.
15-Erken hasat edilebilmelidir.
16-Dıştan kabuğuna bakıldığında sevimli olmalıdır.
Kaman ceviz çeşitleri bu özelliklerin % 90 ını taşımaktadırlar.
Kaman 1-5 bu özelliklerin tamamını taşımaktadır..
Ceviz fidanı KAMAN cevizi
Ortalama meyve ağırlığı 16 g dır.
İç ağırlığı 7.7 g olup İç oranı % 48 dir,
Ceviz yağ oranı % 65 olup, İç ceviz protein oranı % 25 tir.
Taze ve kuru olarak tüketime uygundur.
Eylül sonlarında hasat edilir.
Her yıl ve aynı oranda ürün verir,
Randımanı yüksektir,kabuk-iç oranı,
Verimi yüksektir,30 yaşında 10.000 adet
İlkbahar geç donlarından etkilenmez,
Kabukları ince olup,içi bütün olarak çıkar,
Dış kabuk ve iç ceviz görünümü beyazdır,
Yağ oranı fazla değildir,
Ana gözlere ilaveten yan gözlerde meyve verir,
Erken hasat olumuna gelir,turfanda satılabilir,
Kuvvetli kazık kök yapar 300-500 sene yaşayabilir,
Şiddetli kış donlarına dayanır,
Hastalık ve haşerelere karşı dayanıklıdır.
Kaman 5 cevizinin şekli yuvarlaktır. Kabuk kırma makineleri için çok uygundur
Canım Doğa Fidanlığı
* Anasayfa
* Ürünlerimiz
* Hizmetlerimiz
* Faydalı Bilgiler
* Referanslar
* Haberler
* İletişim
Faydalı Bilgiler:
Aşılı Ceviz Yetiştiriciliği
Bağ-bahçe ürünlerinin üretim, tüketim ve ticareti yönünden önemli ülkeler arasında yer alan Türkiye, köklü bir meyvecilik kültürüne sahip olup bir çok meyve türünde olduğu gibi cevizin de yetiştirilebildiği uygun ekolojilere sahiptir. Ülkemiz dünya ceviz üretiminde A.B.D. ve Çin’den sonra üçüncü sıradadır.
Ülkemizde ağaç başına verim 33-37 kg arasında değişmektedir. Aşılı ceviz fidanları ile bahçe tesis edildiğinde verimde aşısızlara göre % 50-60 oranında artış sağlanabilir.
Aşısız (yabani) cevizler 7-10 yaşlarında , aşılı cevizler ise 4 yaşından itibaren meyve vermeye başlamaktadır. Yine yabani ağaçlardan 6 kg kabuklu meyveden en fazla 1,5-2 kg iç alınırken, aşılı ağaçlardan 6 kg cevizden en az 3 kg iç meyve alınmaktadır.
Önerilen aşılı fidanlarla bahçe tesis edildiğinde; 5 yaşındaki bir ceviz ağacı 3-4 kg, 8 yaşında 15-20 kg, 12 yaşında 30-40 kg, 14 yaşında 50-75 kg, 20 yaşında 80-120 kg arasında meyve verebilmektedir. Dekara 10 fidan dikildiğinde, dekara verimin verim çağında 1-1,5 ton olacağı beklenmektedir.
Aşılı Ceviz Çeşitlerinin Önemi ve Özellikleri
Tür Şekil İrilik Ağırlık (gr) Verim % Tozlayıcı
Kabuklu İç
Yalova 1 Oval İri 16.3 8.2 50 Yalova 4 – Kaplan
Yalova 3 Oval İri 12 6.4 53 Yalova 4 – Şebin – Kaman
Yalova 4 Yuvarlak İri 12.9 6.8 52 Yalova 1 – Yalova 3 – Gültekin
Kaplan Elips Çok İri 24 9.6 40 Yalova 1
Bursa 95 Oval İri 11.5 6 52 Bilecik
Bilecik Yuvarlak İri 13 6.5 52 Şebin – Yavuz
Şebin Yuvarlak Orta 12.6 6.5 62 Bilecik – Kaman – Yalova 3
Yavuz Oval Çok İri 17.4 9.7 56 Bilecik
Gültekin Oval Çok İri 16.5 8.5 52 Yalova 4 – Şebin – Bayrak
Kaman Yuvarlak İri 12.4 6.8 55 Yalova 3 – Şebin
Bayrak Oval İri 10.7 6.4 60 Gültekin – Keskin
Keskin Uzun Orta 10.6 6 57 Bayrak
Topak Uzun Orta 7.5 3.5 47 Kendisi
Pedro Yuvarlak İri 12 5.6 47 Her çeşitten
Chandler Yuvarlak İri 13.4 6.5 49 Franquette – Pedro – Yalova 1-3-4
Franquette Yuvarlak İri 11.3 5.3 47 Chandler – Hartley
Hartley Yuvarlak İri 13.2 6.1 46 Franquette
İKLİM İSTEĞİ
Ceviz ağacının en önemli niteliklerinden birisi, değişik iklimlere kolayca uyum sağlamasıdır. Ceviz ağacının soğuklama ihtiyacı 800-1800 saat olup, deniz seviyesinden 1700 m. yükseklikteki alanlara kadar yayılış gösterir. Aşırı yaz sıcaklarında yeşil kabukta, yapraklarda yanmalar ve meyvelerde büzülmeler olur.
Bir bölgede ceviz yetiştiriciliğini sınırlayan en önemli faktörlerin başında ilkbahar geç donları gelmektedir. Çeşitlerin iklim gereksinimleri iyi saptanmalı ve özellikle ilkbahar geç donları yönünden risk olmamalıdır.Çünkü geç ilkbahar donları; tomurcukların kabarma zamanında daha fazla zarar yapar.
İlkbahar geç donlarının zararı yanında sonbahar geç don zararları da ceviz yetiştiriciliğini sınırlayan faktörler arasında sayılabilir. Çok geç yapraklanan ceviz çeşitlerinde vejetasyon süresi kısa olduğu için, olgunlaşamayan sürgünlerin erken sonbahar donlarından zararlandığı da önemli bir gerçektir.
Geç sonbahara kadar gelişmesi devam eden genç ceviz ağaçlarının uç sürgünleri iyice olgunlaşmamış ise, -10°C ‘de zarar görür. Sonbaharın erken donlarında -9°C ile -12°C’ de odunlaşmamış sürgünler zararlanır. Tomurcuklar kapalı olduğu dönemde -3°C’ ye, tam çiçeklenme döneminde -1 °C’ ye kadar dayanabilir. Çiçek döneminde soğuktan zararlanma daha sık görülür. Genel olarak ceviz ağacı; -25°C’ ,+38°C’ ye kadar dayanıklılık gösterir.
TOPRAK İSTEĞİ
Ceviz ağaçları toprak bakımından seçici olmamakla beraber, taban suyu seviyesi 2.5-3.0 metreden yukarı olmayan, su tutmayan, nemliliğini muhafaza eden derin topraklarda iyi gelişir. Su tutan killi topraklarda ve durgun sulu yerlerde gelişemez.
Ceviz kökleri kazık köklü olup, derine uzadıklarından alt kısımları rutubetli olan, derin ve yumuşak topraklar yetiştiricilik için daha uygundur. Fazla nem ve durgun sular kökler için gerekli oksijenin alınmasını engeller, bu nedenle kök gelişimi yavaşlar ve ağacın gelişmesi durur. Yaprak damar araları açık yeşil, damarlar ise kahverengi bir renk alır, sürgün uçlarında kurumalar görülür.
Verimli topraklarda veya gübreleme, sulama gibi kültürel tedbirlerle verimliliği artırılan topraklara dikildiğinde, cevizlerde gelişmenin hızlandığı ve meyve veriminin arttığı görülür. Ceviz ağaçları yazları bol güneşli, kışları ılıman geçen, soğuk rüzgarlardan korunmuş vadilere daha çok uyum sağlamışsa da, soğuklama ihtiyacı, uyanma ve kış dinlenme periyotları dikkate alınarak bahçe kurulduğunda, kışı sert geçen yerlerde de yetiştiği görülmektedir.
ÇEŞİT SEÇİMİ
Verimli ve kaliteli ceviz çeşit seçiminde göz önünde bulundurulması gereken en önemli özellikler; döllenme biyolojileri, yapraklanma zamanları, vejetasyon süreleri, özellikle soğuğa ve kurağa karşı dayanıklı olması, ağaç tacının düzgün gelişmesi, üstün verimli ve kaliteli meyveler oluşturması, meyvelerinin ince kabuklu ve iç kısmının kabuktan kolay ayrılması, meyve ağırlığının en az 10 gram, iç randımanın ise % 50′nin üzerinde olması, her yıl meyve vermesi, hastalık ve zararlılara karşı dayanıklı olmasıdır. Bu özelliklerden çoğunu taşıyan ceviz çeşitlerinden aşı kalemi alınarak, yabani ceviz çöğürleri aşılanmalıdır.
AŞILI CEVİZ ÇEŞİTLERİ
Ceviz Çeşit
Verimli ve kaliteli ceviz çeşit seçiminde göz önünde bulundurulması gereken en önemli özellikler; döllenme biyolojileri, yapraklanma zamanları, vejetasyon süreleri, özellikle soğuğa ve kurağa karşı dayanıklı olması, ağaç tacının düzgün gelişmesi, üstün verimli ve kaliteli meyveler oluşturması, meyvelerinin ince kabuklu ve iç kısmının kabuktan kolay ayrılması, meyve ağırlığının en az 10 gram, iç randımanın ise % 50′nin üzerinde olması, her yıl meyve vermesi, hastalık ve zararlılara karşı dayanıklı olmasıdır.
BİLECİK:
Dik, yayvan ve kuvvetli bir taç gelişmesi gösterir. Kıyı bölgeler hariç, tüm bölgelerde yetiştirilir. Özellikle geç donların görüldüğü yörelere tavsiye edilir.
İnce kabuklu, içi dolgun olup kabuktan kolay ayrılır. Kuru ceviz olarak tüketilmeye elverişlidir.
Dane ağırlığı 13 g, iç oranı % 53, yağ oranı % 68 ve protein oranı % 18 olup, eylül ayı sonlarında hasat edilir.
Şebin, Yalova-3 ve Yavuz-1 (KR-2) çeşitleriyle tozlanır.
Çeşit iç kurduna Şebin ceviz çeşidine göre daha dayanıklıdır.
Geç yapraklanması nedeniyle Yalova çeşitlerine göre ilkbahar geç donlarına karşı daha toleranslıdır.
ŞEBİN:
Sık dallı, yayvan bir taç gelişmesi gösterir.
Kıyı bölgeleri hariç, ceviz yetişen tüm yörelerde yetişir. Özellikle geç donların görüldüğü yerlere tavsiye edilir.
Meyve yapısı ovaldir. İnce kabuklu olup, kabuktan kolay ayrılır.Verimi yüksektir ve eylül ayı sonlarında hasat edilir.
İçi dolgun, dane ağırlığı 12 g, iç oranı yüzde 63, yağ oranı yüzde 67, protein oranı yüzde 17 olup, çiçekleri erkek ve dişi çiçekler eş zamanlı açılır (homogenous), kendine verimlidir.
Bilecik ve Yavuz-1 (KR-2) çeşitleri ile tozlanır.
Yalnız ceviz iç kurduna, kurağa, güneş yanıklığına karşı hassastır.
GÜLTEKİN-1 (KR-1):
Dik, kuvvetli bir taç gelişmesi gösterir.
Ceviz yetişen tüm bölgelerde yetişir. Özellikle geç donların görüldüğü yerlerde yetiştirilmesi tavsiye edilir.
İyi kaliteli ve albenisi olan meyvelere sahip olup, eylül ayının ortalarında hasat edilir.
Dane ağırlığı 17 g, iç oranı yüzde 40, içi dolgun, açık beyaz renkli olup, taze ve kuru olarak tüketilmeye elverişlidir.
Şebin ve Bilecik çeşitleriyle tozlanır.
YALOVA-1:
Kıyı bölgeler hariç (deniz etkisine açık yöreler) ceviz yetişen bütün bölgelerde yetiştirilir. Geç donların görülmediği yerlerde yetiştirilmesi tavsiye edilir.
Meyve ağırlığı 16 g, iç oranı % 49, yağ oranı % 70 dir.
YALOVA-3:
Ceviz yetişen tüm bölgelerde yetiştirilebilir. İnce kabuklu ve ovalimsi bir meyve şekline sahiptir.
Meyve ağırlığı 13 g, iç randımanı % 53′dür, yağ oranı % 69’dur.
YALOVA-4:
Ceviz yetişen tüm bölgelerde yetişebilir. Erken çiçeklenir. Geç donların görülmediği yerlerde yetiştirilmesi tavsiye edilir.
Dane ağırlığı 13 g, iç oranı % 52, yağ oranı % 69 ‘dur.
YAVUZ-1 (KR2):
Ceviz yetişen tüm bölgelerde yetişir. Özellikle geç donların görüldüğü yerlerde yetiştirilmesi tavsiye edilir.
Dane ağırlığı 17.4 g, iç oranı yüzde 56, içi dolgun, beyaz renklidir.
ŞEN-2 (24-KE-24):
Kıyı bölgeler hariç tüm bölgelerde yetiştirilir. Özellikle geç donların görüldüğü yerlerde yetiştirilmesi tavsiye edilir.
Meyve şekli yuvarlak, dane ağırlığı 17 g, iç oranı % 54’dür. Yağ oranı yüzde 74′dür.
TOKAT-1 (60 TU-1):
Ceviz yetişen tüm bölgelerde yetişir.
Meyve şekli yuvarlak olup tane ağırlığı 12 g, iç oranı % 63, yağ oranı % 71′dir.
AŞILI FİDAN SEÇİMİ:
Toprağınızı gayet güzel hazırladınız, iklim uygun, su ve diğer faktörlerde güzel ve fidanlığınızdan gerçekten ekonomik olarak beklentiniz büyük. Ancak aşılı fidan kullanmadığınız takdirde bu değerlerin hepsiyle beraber zamanınız, emekleriniz ve paranız boşa gidecek demektir.
Fidanlık kurmada en önemli konulardan biri de Fidanın Gerçekten Aşılı olup olmadığıdır.
Çünkü aşılı fidanlar:
Erken meyve verir,
İstenilen meyveyi verir,
Her yöreye uygun çeşitlerle soğuklara ve hastalıklara karşı dayanıklı çeşitler seçilebilir.
Aşısız fidanın anlaşılması gerçekten çok zordur. Maalesef ülkemizde birçok konudaki kolay para kazanma hırsı bu konuda da mevcuttur ve bazı artniyetli kişiler aşısız fidanları Aşılı adı altında piyasaya vermektedir.
Aşısız fidanları tanımak için;
Aşı yeri gibi çizik atılan yerin altındaki gövde kabuğunun rengi ile üstündeki gövde kabuğunun rengi aynıdır. Aşılı fidanlarda ise bu renk farklı olacaktır.
Çok dikkatli bakıldığında aşı yerinde kabuğun değişmediği ve çizik atıldığı anlaşılır. Ancak zaman geçtikçe bunu da anlamak iyice zorlaşır.
Aşısız fidan kullanımı durumunda cevizde kalite tamamen düşer. Gerçekten fidanlığı kuran ve dünya kadar emeği zayi olan kişinin ve dolayısıyla ülkemizin zararı büyük olacaktır.
Bu konuda yapılabilecek en doğru şey, sertifikalı fidan almak, daha önce bu konuda çalışmış fidanlığı olan kişilerden referansla hareket etmektir.
Bu konuda birçok fidanlığa imza atmış olan firmamıza danışabilir, referanslarımız bölümünde bugüne kadar geçekleştirmiş olduğumuz fidanlıkların listesini görebilirsiniz. Lütfen daha ayrıntılı bilgi almak için bizi arayınız, bu konu bizim uzmanlığımızdır.
VERİM TABLOSU
(Yerli Çeşit İç Ceviz)
Aralık Mesafe (m) Da / Ağaç Yaş İç Verim
Kg / Ağaç Kg / Da
8 X 8 15 5 – 7 2,7 – 5 40 – 75
8 – 10 5,3 – 8 80 – 120
11 – 15 10 – 23,3 150 – 350
16- 20 28 – 60 420 – 900
1 Dekar (1 dönüm=1000m2) Aşılı Ceviz Kapama Bahçesi 8 x 8 m (AralıkxMesafe) ile 15 fidan
İç Meyve Değeri:
Yaş Kg / Da Fiyat (TL) Tutarı
5 – 7 40 – 75 20 800 – 1500
8 – 10 80 – 120 20 1600 – 2400
11 – 15 150 – 350 20 3000 – 7000
16 – 20 420 – 900 20 840 – 18000
BAHÇE TESİSİ:
Ceviz çok yıllık olduğundan bahçe tesisinde yapılacak bir hatanın giderilmesi oldukça güç ve masraflı olmaktadır. Bahçe tesisinde ön önemli konu çeşit seçimi ve yer seçimidir.
Çeşit Seçimi: cevizde erkek ve dişi çiçekler aynı ağaç üzerinde fakat farklı yerlerde bulunmaktadır. Ceviz kendine verimli olmasına rağmen erkek ve dişi çiçek farklı zamanlarda döllenme olgunluğuna geldiğinden bahçe tesis ederken en az 2 çeşitle bahçe tesis edilmeli ki tozlanma ve döllenme riski azaltılsın. Aksi halde verim düşük olmaktadır. Birbirini tozlayan çeşitler tablo olarak verilmiştir.
Yalova 1 x Yalova 4 KR 1 x Yalova 4
Yalova 2 x Yalova 3 KR 2 x Bilecik
Yalova 3 x Bilecik Şen x Yalova 1
Yalova 4 x Yalova 3 Tokat 1 x Yalova 3
Bilecik x Şebin, KR-2
Kaplan x Yalova 3
Şebin x Bilecik
Ceviz yetiştiriciliğinde çiçek açma zamanına rastlayan ilkbaharın son donları çok önemlidir. Dondan korunmak için bahçeler taban yerlere değil yamaç ve eğimli yerlere kurulması gerekir. Çünkü vadilerde 30-40 m yükseliş ilkbaharda geceleri 3-6 C lik bir artış sağlamaktadır. Ceviz bahçelerinde gelişme durumu ve uzun ömrü dikkate alınarak 10×10 m aralıklarla dikilmesi önerilmektedir. Fidan dikiminde toprağın yapısına bağlı olarak çukurlar en az 60×60 cm derinlik ve genişlikte açılmalıdır. Dikim çukurunun dik kısmına fosforlu ve potaslı gübrelerle depo gübrelemesi yapıldıktan sonra fidan aşı noktası toprak seviyesi üzerinde kalacak şekilde dikilir. Hakim rüzgarın estiği yönde fidanların diplerine herek dikilir, bağlanır ve can suyu verilir. Fidanlar yaprak dökümünden ilkbaharda su yürüyünceye kadar olan dönemde dikim yapılabilir. Kışları ılıman ve çok sert olmayan bölgelerde sonbahar dikimi daha iyi olmaktadır.
Budama ve Terbiye Şekilleri: Cevizde meyveler 2 yıllık sürgünlerde oluşur. ceviz fazla budama istemez her yıl uygulanan ve düzensiz yapılan budama verim düşüklüğüne yol açar bu durumda çok kuvvetli dal ve sürgün fakat az meyve meydana gelir.
Cevizlere verilecek en iyi şekil 5 dallı değişik doruk dallı şekildir. Dikilen fidanlarda ilk yıllarda sadece boyunlu gözler kesilerek göz budaması yapılır 3. yılında ise şekil budaması yapılır. Daha sonraki yıllarda ölü ve kuruyan dallar temizlenir. Her yıl budama yapılmaz.
Gübreleme: Ceviz en fazla azot ve potasyuma ihtiyaç duyar, fosfor ihtiyacı azdır. En uygun gübreleme toprak ve yaprak tahlili sonuçlarına göre yapılandır. Dikimde azotlu gübre verilmez genel olarak dikim öncesi 10-50 kg TSP, 10-40 kg potasyum sülfat, dikim sonrası 10-30 kg TSP ile 15-45 kg potasyum sülfat dekara verilmelidir. Ayrıca dikim sırasında fidan çukurlarının diplerine 250 gram TSP + 250 gram Potasyum sülfat gübresi ile birlikte depo gübrelemesi yapılmalıdır. Fidanların 1. yaşından başlayarak ağaçın her yaşı için 100 gram / ağaç hesabıyla toprak PH sına göre Amonyum nitrat veya Amonyum sülfat verilir.
Hastalık ve zararlılarla Mücadele: Ceviz antraknozu, Ceviz iç kurdu, ceviz yaprak Gal Akarı cevizde önemli hastalık ve zararlılar olup mücadelesi yapılmalıdır.
Hasat ve Verim: Erkenci çeşitler taze olarak tüketilmeye uygun olup (Kaplan) ağustos ortalarına kadar hasat edilmektedir. Kuru tüketilenler Eylül ortası ekim sonu hasat edilmektedir. Hasat zamanı meyve üzerini örten yeşil kabuk 1/3 çatlayınca hasada başlanır. En uygun hasad silkeleme şeklinde yapılır. Hasatta kesinlikle sırık ve sopa kullanılmamalıdır. Sırıkla yapılan her darbe ağaçın gelecek yıl ürün verecek sürgün uçlarının kırılmasına neden olur. Hasat edilen meyveler yeşil kabuk temizlendikten sonra gölge bir yerde bir örtü üzerine 15-20 cm kalınlıkta serilerek kurutulur. Ayrıca cevizler kabuklardan temizlendikten sonra yıkanmakta 38-43 C ‘de özel yapılmış fırınlarda kurutularak depolanmaktadır. Tohumluk cevizler fırında kurutulmamalıdır.
Aşısız cevizler 7-10 yaşlarında meyve vermeye başladığı halde aşılı cevizler 4 yaşından itibaren meyve vermeye başlamaktadır. Aşısız ağaçlarda 6 kg kabuklu meyveden en çok 1.5-2 kg iç alınırken aşılı ağaçlarda 6 kg cevizde en az 3 kg iç alınmaktadır.
Önerilen aşılı fidanlarla bahçe tesis edildiğinde 5 yaşında 3-4 kg 8 yaşında 15-20 kg 12 yaşında 30-40 kg 14 yaşında 50-75 kg 20 yaşında 80-120 kg arasında kabuklu ceviz alınmaktadır.
Ceviz Fidanı Yetiştiriciliği dikimi,bakımı ve hasadı
Ceviz fidanı yetiştiriciliği için izlenecek en iyi metot, yabani cevizlerin tohumlarından elde edilecek çöğürlerin standart çeşitlerle aşılanması şeklindedir Aşılı ceviz fidanı üretiminde standart çeşitler kadar aşı yapılacak anacın seçimi de önemlidir. Anaç, kuvvetli bir kök yapısına sahip olmalı ve hızlı gelişme göstermeli, verimli olmalı ve her sene meyve vermelidir. Antraknoz (Karaleke), Ceviz yanığı (Xanthomonas juglandis) gibi mantari ve bakteriyel hastalıklara dayanıklı olmalıdır.
Tohum – Anaç Seçimi
Ceviz fidan üretimi için kullanılacak tohumlar, ceviz ağaçlarından toplanmaktadır. Tohumluk cevizler aşağıdaki özellikleri taşımalıdır:
· Homojen irilikte ve meyve ağırlığı en az 10-12 gram olmalı,
· Sağlam, içi dolgun, yağ oranı yüksek, sap çukuru dar olmalı,
· Yüksek çimlenme özelliğinde (% 80′in üzerinde) olmalıdır.
Cevizler hasattan sonra doğrudan güneş almayan, gölge, havadar ve rutubetsiz yerlerde muhafaza edilmelidir. Tohumluk cevizlerin istenilen sürgün vermesi için tohumlar, 80-90 gün +4°C’ de soğuk depoda tutulmalı veya ekim zamanına kadar bu şartlara uygun olan yerlerde saklanmalıdır.
Ceviz Tohumlarının Ekimi
Ceviz tohumların dikiminde iki noktaya dikkat etmek gerekmektedir:
a. Tohum dikilecek derinlik
b. Tohum dikim şekli.
En ideal dikim derinliği 5-10 cm. arasında, en ideal dikim şekli ise , yanak kısımları yanlara, yapışma yeri (damar kısmı) toprağa gelecek şekilde dizilerek ekilmesidir. Kumlu topraklarda derin, killi ve ağır topraklarda yüzeysel dikim uygulanır.
Image Hosted by ImageShack.us
Şekil 1 . Ceviz tohum ekimi.
Image Hosted by ImageShack.us
Şekil 2. Ceviz çöğürleri
Cevizlerde Uygulanan Aşı Metotları
Meyve ağaçlarının çoğaltılması ve geliştirilmesi için kullanılan metotlardan biri de aşıdır. Gerek çöğürün ve gerek aşı kaleminin kabuk kalınlığının aynı olması, yani aynı yılın sürgünü olması, aşı tutma oranını artırır ve aynı yılda aşı yapılabilir.
Kullanılan aşı yöntemleri ise;
1. Yama Göz Aşısı,
2. Omega Aşısı,
3. Dilcikli Aşı,
4. Yarma Kalem Aşısı,
1. Yama Göz Aşısı :Bu aşıda aşıya başlama zamanı, çöğürün kabuk verip vermediğinin kontrolü ile anlaşılır. Çöğürler aşıya gelmiş ise, aşıdan bir hafta önce sulanmalı, sulamadan 1-2 gün sonra da çöğürlerin yaprakları temizlenerek uç alınmalı ve 2-3 yaprak (soluk dalı) bırakılmalıdır. Aşıda en önemli husus; aşı kalemlerin günlük olarak kesilip kullanılmasıdır. Kullanılan aşı kalemleri ne kadar pişkin ve dolgun olursa, aşı tutma oranı da o derece yüksek olur. Aşı kalemlerinin uç kısmında oluşan gözlerden, zorunlu olmadıkça göz alınmamalıdır. Aşı, çift ağızlı özel aşı bıçağı ile yapılır. Aşı kalemi ile kullanılan çöğür, aynı yılın sürgünü olmalıdır. Aşı yapıldıktan üç hafta sonra aşılar kontrol edilmeli ve aşı bağı çözülmelidir.
2. Omega Aşısı : Omega kalem aşısında da önemli olan, yama göz aşısı uygulanan ve sonuç alınamayan 1-2 yaşlı çöğürlerin araziden sökülerek, aşılanması ve sıcaklık kontrolü yapılan kapalı bir alanda muhafaza edilmesidir.
3. Dilcikli Aşı :
Bu aşı çöğür ile kalemin yaşları farklı, fakat çapları birbirine eşit olması durumunda uygulanır. Özellikle yazın yapılan yama göz aşılarında, aşı tutmayan çöğürlere ikinci yılın ilkbaharında dilcikli aşı uygulanabilir. Kalem ve çöğürün aynı kalınlıkta olması gerekir.
4.Yarma Kalem Aşısı :
Yaz döneminde tutmayan bir yaşındaki çöğürlerle birlikte, 5 yaşındaki yabani ağaçlara dahi bu aşılar uygulanabilir. Çöğürlerle birlikte, 5 yaşındaki yabani ağaçlara dahi bu aşılar uygulanabilir. En önemli konu, ilkbahar döneminde yapılacak aşılarda yabanilerin (çöğür) tepesini aşıdan önce fidanın kalınlığına bağlı olarak, toprak seviyesinden 20-30 cm. yukarıdan kesilmesidir. Bu işlemden sonra özsuyun akıtılması için 7-10 gün beklenmeli ve sonra aşı yapılmalıdır.
Image Hosted by ImageShack.us
Şekil : Yarma aşı
BAHÇE TESİSİ
Bahçe kurulmasında ilk adım dikilecek çeşitlerin belirlenmesidir. Çeşit belirlemede önemli konulardan birisi, cevizin çiçek yapısı ve buna bağlı olarak yeterli tozlanmayı sağlayacak özellik göstermesidir. Bahçe kurulacak yerin yaz ve kış sıcaklıkları önem taşır. Çünkü çeşidin soğuklama ihtiyacına göre yer seçilmezse bitkinin gelişmesinde, çiçeklenme ve meyve veriminde düşüşler olur. Cevizlerin çiçek açma dönemindeki soğuklar çok önemlidir.
Cevizler genellikle gelişme durumu ve uzun ömrü dikkate alınarak 10×10 m, 11×12 m aralıkla dikilmesi önerilmektedir.
Fidan Dikimi
Fidan dikimi ve dikim aralığı toprak yapısına bağlı olarak değişiklik gösterir.Dikim aralığı zayıf topraklarda 10X10 m. ; kuvvetli, taban yerlerde 12-14 m. olarak ayarlanmalıdır.Çukurlar ise en az 80 cm derinlik, 70 cm genişlik veya 60 cm derinlik, 50 cm genişlik olacak şekilde açılmalıdır. Çukur açılırken üst toprağın bir tarafa ve alt toprağın ayrı bir tarafa çıkarılmasına dikkat edilmelidir. Dikim çukurunun dip kısmına kök gübresi (250 g Triple Süper Fosfat ve 250 g Potasyum Sülfat) karıştırılarak konulmalıdır. Fidanın aşı noktası toprak seviyesinin üzerinde kalacak şekilde dikim yapılmalıdır. Fidan dikimi yapılan yerde hakim rüzgarın estiği yönde fidanların diplerine herek dikilir ve iple bağlanır.
Dikim zamanı kırılan kökler kesilmeli ve fidanın aşı bölgesi topraktan yaklaşık 20 cm. yukarıda kalacak şekilde dikimi yapılmalıdır.Dikilen fidanlarda fidanın şekillenmesi için tepe vurması yapılır.Dikilen fidanların gövdesini güneş yanığından korumak için 1:1 oranında plastik beyaz renkli boya : su karışımı ile fidan gövdeleri boyanmalıdır.Dikimden sonra mutlaka can suyu verilmelidir.
Yeni tesis edilen bahçelerde aşı ile üretilmiş fidanlar kullanılmakta ve bu fidanlar daha erken (yaklaşık 4-5 yaşlarında) meyveye yatmaktadır.
Sonbaharda ağaç yapraklarının dökümünden itibaren ilkbaharda bitkiye su yürüyünceye kadar fidan dikilebilir. Kışları ılıman ve çok sert olmamak şartıyla, kurak bölgelerde sonbahar dikimi daha iyi olur.
Image Hosted by ImageShack.us
Şekil : Fidan Çukurlarının Hazırlanması.
Ceviz Bahçelerinin Yıllık Bakım İşleri :
Sulama :Yıllık sulama suyu ihtiyacı yağışlarla birlikte 1200- 1350 mm civarındadır. Sulama periyodu geç ilkbahardan başlayıp hasat sonuna kadar devam eder. Geç sonbahar veya kış sulamaları çok kurak yıllarda veya toplam yağışın çok düşük olduğu yerlerde zorunlu olabilir. Toprakta gözlenen su sıkıntısı cevizlerde meyve iriliği ve meyve kalitesini olumsuz yönde etkilemektedir. Tecrübeler ceviz yetiştiriciliğinde yüksek kaliteli iç ceviz üretiminin temelinde en önemli faktörlerin başında sulamanın geldiğini göstermektedir.
Gübreleme : Bahçe tesis edilmeden önce toprak analizleri ile besin maddesi kapsamı öğrenilmeli ve eksikliği tespit edilen besin maddeleri tamamlanmalıdır. Çünkü bitki besin maddeleri eksikliği, büyüme ve gelişmenin bir aşamasında duraklamaya neden olabilir. Yüksek kireç miktarı, bazı elementlerin alımını engellemektedir. Örneğin kireçli toprakta demir eksikliği oldukça yaygındır. Ceviz bahçelerinde yapılacak bir gübreleme programında, mutlaka yaprak ve toprak analizleri yapılmalıdır.
Dikimden önce yalnız fosfor ve potasyumlu gübre uygulanır. Dikimde azotlu gübreleme yapılmaz.
Şayet toprak analizi yapılmamışsa önerilen gübre miktarı aşağıdaki çizelgedeki gibidir.
Gübre Çeşidi
Gübre Miktarı
Verilecek Zaman
Azot
Yok
Dikim Zamanı
Amonyum sülfat veya Amonyum nitrat
100 Gr/ ağaç
(Ağacın her yılı için)
ph göre
Triple süper fosfat
10-50 Kg/dekar
Dikim Öncesi
Potasyum sülfat
10-40 kg/dekar
Dikim Öncesi
Triple süper fosfat
10-30 kg/dekar
Dikim Sonrası
Potasyum sülfat
15-45 kg/dekar
Dikim Sonrası
Budama : Ceviz fazla oranda budama gerektirmeyen bir meyve türü olup, ilk fidanlar dikimde istenilen taç sistemini oluşturmak için sağlam 5-12 göz üzerinden budanırlar.İlk yılın kış budamasında doruk dal 180 cm.’den kesilir.Ayrıca doruk dalın tepe kısmına yakın boyunlu gözler koparılır.Seçilen ilk ana dalın altındaki kuvvetli sürgünlerde uç alma yapılır.İleriki yıllarda verimi artırmak amacıyla taç içerisini sıklaştıran fazla kalınlaşmamış dallar dipten, taç yüzeyini oluşturan dallar ise 2-3 yıllık dal seviyelerinden budanarak seyreltme yapılır.Yaklaşık ağaç başına verim 120-150 kg.’dır.
Hasat ve Sonrası
Cevizde hasat zamanını belirleyen en belirgin özellik, yeşil kabuğunun (yaklaşık kabuğun 1/3’ünün) çatlamasıdır. İdeal hasat, dallarda silkeleme şeklinde yapılanıdır. Kesinlikle sopa, sırık vb. kullanılmamalıdır. Hasat edilen cevizlerin yeşil kabukları hemen temizlenir ve havalı bir yerde örtüler üzerine serilerek kurutulur.Böylece cevizde kalitede bir kayıp olmaz.Tohumluk için ayrılan cevizler ise güneş almayan, havalı ve gölge bir yerde dikim tarihine kadar muhafaza edilmeli, kesinlikle fırında kurutulmamalıdır.
Hastalık Ve Zaralıları: En çok görülen hastalık ve zararlıları Karaleke (Ceviz yanıklığı), Antraknoz (Mantar hastalığı) ve Ceviz iç kurdudur.
SIK SORULAN SORULAR
* SOFRALIK CEVİZDEN FİDAN YETİŞTİRİLMİ?
SOFRALIK CEVİZLERDEN FİDAN ÜRETEBİLİRSİNİZ ANCAK DİKTİĞİNİZ TOHUMLA ALACAĞINIZ MEYVENIN BİRBİRİYLE ALAKASI OLMAZ. YANI KENDINE BENZEME OLAYI YOKTUR. BU ŞEKILDE BIR DIKIMDEN SONRA ÇIKAN FIDANLARIN MUTLAK SURETLE AŞILANMASI GEREKİR.
* AŞI NASIL VE HANGİ SEZONDA YAPILIR ?
SİTEMİZDE BULUNAN VİDEOLARDAN AŞININ NASIL YAPILACAĞINI ÖĞRENEBİLİRSİNİZ.AŞI İÇİN MART SONU VE NİSAN BAŞI UYGUNDUR.
* CEVİZ DİKİMİNE BAŞLAMADAN ÖNCE NELERE DİKKAT EDİLMELİDİR?
UYGUN YER SEÇİMİNİN ARDINDAN TOPRAK ANALİZİ YAPILMALI VE UYGUN FİDAN SEÇİMİ YAPILMALIDIR.
* FİDAN DİKİLİRKEN ÇUKUR DERİNLİĞİ VE GENİŞLİĞİ NE KADAR OLMALIDIR?
EN AZ 70-80 CM DERİNLİK VE GENİŞLİĞİNDE OLMALIDIR.
* ÇIPLAK KÖKLÜ AŞILI CEVİZ FİDANI NE ZAMAN DİKİLİR?
FİDANLAR YAPRAĞINI DÖKTÜKTEN SONRA DİKİM YAPILABİLİR.KIŞLARI SERT GEÇEN YERLERDE İSE MART -NİSAN AYLARINDA DİKİLEBİLİR.
* TÜPLÜ AŞILI CEVİZ FİDANI NE ZAMAN DİKİLİR?
TÜPLÜ FİDANLAR HER MEVSİM DİKİLEBİLİR.
* CEVİZ AĞAÇLARININ ARALIĞI NE KADAR OLMALIDIR
AĞAÇLARIN ARASI EN AZ 10-12 METRE OLMALIDIR.
* CEVİZLER ARASINA BAŞKA MEYVE DİKİLEBİLİRMİ?
BODUR TÜRÜ MEYVE VEYA ÜZÜM ASMASI DİKİLEBİLİR.
* CEVİZDE BUDAMA YAPILIRMI?
EVET YAPILIR .ŞEKİL BUDAMASI VE ÜRÜN BUDAMASI YAPILIR.
* BODUR CEVİZ FİDANI VARMIDIR?
HAYIR.CEVİZDE BODUR YOKTUR.
* FİDAN FİYATLARI HAKKINDA BİLGİ ALMAK İSTİYORUM
GÜNCEL FİYATLARIMIZ FİYAT-SİPARİŞ SAYFAMIZDA BULUNMAKTADIR.
* CEVİZ DİKMEK İSTEDİĞİM ARAZİ YÜKSEK RAKIMLI VE RÜZGARLI ,CEVİZ YETİŞMESİNE ENGEL OLURMU?
RÜZGAR VE AYAZ BÜTÜN ARAZİLERDE OLUR.DİKTİGİNİZ FİDANIN YANINA Bİ DESTEK SOPASI YAPARSANIZ HERHANGİ BİŞEY OLMAZ.SUYUNUZ VARSA CEVİZ DİKEBİLİRSİNİZ
* KÖYDE 8 DÖNÜM KADAR BİR ARAZİM VAR. BUNU DEĞERLENDİRMEK İSTİYORUM. BİR ARKADAŞIMIN TAVSİYESİ ÜZERİNE CEVİZ BAHÇESİ YAPMAYA KARAR VERDİM. ANCAK BİZİM BURALARDA RAKIM ÇOK DÜŞÜK. BU KONUDA BİRAZ ENDİŞELİYİM.
RAKIM DÜŞÜK OLDUGU İÇİN CEVİZLERDE YANMA OLAYI DA OLMAZ.BUDA SİZİN İÇİN İYİ BİR AVANTAJDIR.HİÇ ENDİŞENİZ OLMASIN KAMAN 1 VE 5 SİZİN ORDA DAHA İYİ VERİM VERİR.
* BENİM TRAKYA’DA SAHİLE YAKIN BİR ARAZİM VAR, YERİM SAHİLDEN 4 KM UZAKTA VE YAN TARAFINDA ORMAN BULUNMAKTADIR.BEN BU ARAZİME KAMAN CEVİZ AĞACI EKMEK İSTİYORUM.AMA BURALARDA YETİŞTİREBİLİRMİYİZ
TRAKYA DA KURDURMUŞ OLDUĞUMUZ BAHÇELERİMİZ MEVCUTTUR CEVİZ YETİŞECEĞİNDEN EMİN OLABİLİRSİNİZ.DENİZE SIFIR ARAZİ DE BİLE BALIKESİRDE ÇOK İYİ NETİCELER ALDIK BU YÖNDEN ŞÜPHENİZ OLMASIN. CEVİZİ NE ZAMAN DİKECEĞİNİZ KONUSUNA GELİNCE TOHUM OLARAK DİKECEĞİNİZ CEVİZLERİ ARALIKTA DİKMENİZ GEREKMEKTEDİR. EĞER FİDAN DÜŞÜNÜYORSANIZ KASIM DAN NİSANA KADAR DİKEBİLİRSİNİZ( YAPRAK DÖKÜMÜ OLDUKTAN İTİBAREN)
* NEDEN KURAK ARAZİLERDE CEVİZİN TOHUMDAN EKİLMESİ GEREKİYOR BU KONUDA BİRAZ DAHA AÇIKLAMA YAPARMISINIZ?
TOHUM EKIMINDE TOPRAK HAZIRLAMAYA BAKARSANIZ 1 METRE DERİNLIK TE ÇUKUR KAZILIYOR, GUNEŞ GÖRMÜŞ TOPRAKLA HAYVAN GUBRESİ KARIŞTIRILINCA TOHUM ALTINDA 90 CM GÜBRELİ YUMUŞAK TOPRAK OLUYOR.TOHUM MART AYINDA ÇİMLENİNCE KÖK OLUŞUYOR.KÖK 30 CM OLUNCA FİDAN 10 CM, KÖK 70-80 CM OLUNCA DA FIDAN TOPRAK UZERİNDE 20 -25 CM OLUR.AYDA BIR DEFA SU VERMENIZ YETERLİ OLUR.AMA FİDANLAR TOPRAKTAN SÖKÜLÜRKEN KÖKLER ZARAR GÖRÜYOR,ÖZELLIKLE KAZIK KOK KESİLİYOR.KOK YENILENMESİ İÇİN AŞIRI SU ISTER HATTA HAFTADA BIR DEFA BILE SU ISTER SULANMAZSA FIDAN KURUR.
* BENİM ….DÖNÜM TARLAM VAR RAKIM 1300 CİVARI ARAZİ EGİMLİ CEVİZ FİDANI DİKMEK İSTİYORUM ALT YAPI OLARAK NE YAPMAM GEREKİYOR ARAZİM TAHMİNİ OLARAK KAÇ FİDAN ALIR MALİYETİ NE OLUR ANAHTAR TESLİM İŞLER YAPIYORMUSUNUZ YADA BİZİ YÖNLENDİREBİLİRMİSİNİZ TEŞEKÜRLER
1 DÖNÜM YERE 10 ADET FIDAN DİKİLİR.IKI FIDAN ARASI 10 METRE OLURSA IYI OLUR.1300 RAKIMLI YERDE KAMAN ÇEŞİTLERI YAŞAR ALT YAPI OLARAK BAHÇENİZİN ETRAFINI ÇEVİRİN TEMIZCE VE DERİNCE SÜRDÜRÜN,SU OLMASI GEREKIR. ANAHTAR TESLIMI YAPMIYORUZ AMA BIR ELEMAN GONDERİYORUZ. DIKIMI YAPTIRIYORUZ.
* CEVİZ DİKMEK İSTİYORUM. BAZI YILLARDAKİ AŞIRI İLKBAHAR SĞUKLARI BENİ KORKUTUYOR. BUNUNLA İLGİLİ ÖNLEMLERİNİZ VARMI.AYRICA 120 CM LİK BİR FİDANI DİKTİĞİMİZDE AĞAÇ 10 YIL SONRA KAÇ KG MEYVE VERİR?
GEÇ KALAN SOĞUKLAR ASLINDA HER ÇİFTÇİNİN BAŞINDA OLAN BİR SORUNDUR ANCAK SİZE TAVSİYE EDECEĞİMİZ CEVİZLER GEÇ KALAN SOĞUKLARDA UÇ GÖZLER DONSA BİLE YAN GÖZLERDEN TEKRAR MEYVE VERMEKTEDİRLER. YANİ KAMAN 1, KAMAN 5, YAYLA 1, GÖÇMEN 1. BU ADINI YAZMIŞ OLDUĞUM CEVİZLER İLKBAHAR DONLARINDAN ETKİLENMEZLER. 2. SORUNUZA GELİNCE 120 CM LİK CEVİZDEN BAHSETMİŞSİNİZ BU KONUDA SİZE YARDIMCI OLMAMIZ İÇİN CEVİZİN CİNSİ VE YAŞI ÖNEM TAŞIMAKTADIR. ÖRNEĞİN 2 YAŞINDAKİ KAMAN CEVİZİNDEN 10-50 ADET MEYVE ALABİLMEKTEYKEN 10 YAŞINDA TİCARİ GETİRİSİ BAŞLAMAKTADIR YANİ EN AZ 2000 MEYVE ANCAK DİKTİĞİNİZ CEVİZİN CİNSİ İYİ OLMAZSA 10 YAŞINDA DA MEYVE ALAMAZSINIZ YİNE TEKRARLAMAK GEREKİRSE KAMAN 1,5- YAYLA 1 VE GÖÇMEN 1 DE BU DEĞERLER EN AZ 1000 İLA 2000 OLMAKTADIR.
* MERSİNDE 1500 RAKIMLI BİR YAYLADA 50 DÖNÜM KADAR CEVİZ YETİŞTİRMEK İSTİYORUM KAMAN CEŞİDİNİ ÇOK METHETTİLER BU RAKIMDA BAŞARILI OLURMUYUZ. CEVİZ AĞACI TAM VERİME NE ZAMAN YATAR EKONOMİK OLARAK ELMA ŞEFTALİ GİBİ ÇEŞİTLERDEN İYİMİDİR. PAZARLAMA SIKINTISI VARMIDIR. AYRICA YAYLAMIZDA SU PROBLEMİ YOK AMA BAZEN İLKBAHAR ERKEN DONU NADİRENDE OLSA GÖRÜLÜYOR.
MERSİNE BU GÜNE KADAR BİR ÇOK FİDAN YOLLADIK, HERHANGİ BİR OLUMSUZLUKLA KARŞILAŞMADIK. ZATEN KAMAN CEVİZLERİNİN EN ÖNEMLİ ÖZELLİKLERİNDEN BİRİ DE GEÇ KALAN İLKBAHAR DONLARINDAN ETKİLENMEMESİ. O KONUDA ŞÜPHENİZ OLMASIN. EKONOMİK GETİRİ AŞILI CEVİZLERDE 7-10 YAŞINDA BAŞLAR. CEVİZ BİRAZ DAHA KARLIDIR.
* SULAMA İMKANIMIZ KISITLI.NE GİBİ BİR TAVSİYEDE BULUNURSUNUZ?TOPRAK TAHLİLİ YAPTIRMAMIZ GEREKLİMİDİR?
KAMAN-1 KAMAN-5 VE YAYLA-1 TÜRLERİNİ TOHUMDAN EKMENİZİ ÖNERİRİZ.TOPRAK TAHLİLİ YAPTIRARAK TOPRAĞINIZIN VİTAMİN-MİNERAL VB.DEĞERLERİNİ ÖĞRENMENİZDE FAYDA VARDIR.
* KAMAN CEVİZİ KAÇ YAŞINDA KAÇ KİLO MEYVE VERİR.ÖMRÜ NE KADARDIR?
KAMAN CEVİZİ 3-4 YAŞINDA MEYVE VERMEYE BAŞLAR.EKONOMİK GETİRİSİ 10 YAŞINDA BAŞLAR.CEVİZ AĞAÇLARI 200-250 YIL YAŞAR.
* KAMAN CEVİZ ÇEŞİDİ GELİBOLU BÖLGESİNDE YETİŞR Mİ? FİDANLARI NEREDEN TEDARİK EDEBİLİRİZ?
GELİBOLU(ÇANAKKALE)’DA KAMAN CEVİZİNİN YATİŞMEMESİ İÇİN HİÇBİR SEBEP YOK İKLİM ELVERİŞLİ. FİDAN TEMİNİ İÇİN SİTEMİZDE TELEFON NUMARAMIZ MEVCUTTUR. ORADAN TELEFON YA DA SİPARİŞ FORMU YOLUYLA SİPARİŞİNİZİ VEREBİLİRSİNİZ.
* ARAZİMİZDE SULAMA İMKANIMIZ YOK.ANCAK CEVİZ DİKMEK İSTİYORUZ.NE TAVSİYE EDERSİNİZ.
CEVİZ FİDANLARI İLK 2 YIL DÜZENLİ SULAMA İSTER.SULMA İMKANINIZ YOKSA VERİM ALAMAZSINIZ.
* BENİM DÖNÜM ARAZİM VAR. BURAYA CEVİZ FİDANI DİKSEM DEVLET DESTEĞİNDEN FAYDALANABİLİRMİYİM.SERTİFİKA VE FATURA VERİYORMUSUNUZ? BİRDE BENİM MEMUR OLMAM DESTEKTEN FAYDALANMAMA MANİ OLURMU.DESTEKLEMEYİ ALACAK OLURSAK HANGİ AŞAMADA ÖDENİR?DÖNÜM BAŞINA DESTEK ÖDEMESİ NE KADARDIR? BU KONULAR HAKKINDA BENİ BİLGİLENDİRİRMİSİNİZ.
DEVLET MEMURU OLMANIZ DEVLET DESTEGİ ALMANIZA MANİ OLMAZ. SERTİFİKA VE FATURA VERİYORUZ.DESTEKLEMEYİ 2 AY İÇERİSİNDE ALIRSINIZ. ŞARTLARI EN AZ 10 DÖNÜM ARAZİ OLMASI,AŞILI CEVİZ DİKİLMESİ,FATURA,SERTİFİKA VE ARAZİNİN TAPU FOTOKOPİSİ İLE TARIM MUDURLUKLERİNE BAŞVURU YAPMANIZ YETERLİ OLUR.DÖNÜM BAŞINA 120 YTL DESTEK VERİLMEKTEDİR.
* MEYİLLİ ARAZİDE CEVİZ YETİŞİRMİ?
ARAZİNİN MEYİLLİ OLMASI BİR SORUN TEŞKİL ETMEZ.ANCAK MEYİLLİ ARAZİLERDE AĞAÇLARIN ARASININ EN AZ 12 METRE OLMASI GEREKLİDİR.
* TOPRAK TAHLİLİNİ NEREDE YAPTIRABİLİRİM?
TOPRAK TAHLİLİNİ İL VE İLÇE TARIM MÜDÜRLÜKLERİNDE YAPTIRABİLİRSİNİZ.
* BENİM CEVİZ YETİŞTİRECEK YERİM YOK FAKAT BİR KAÇ DÖNÜM YER ALIP CEVİZ DİKMEK İSTİYORUM.YER ALANA KADAR 20 LT LİK BÜYÜK KOVALARA CEVİZ DİKEREK KAÇ SENE YETİŞTİREBİLİRİZ.DAHA SONRA ONU BAHÇEYE DİKEBİLİRMİYİZ FİDANLIĞINIZDA KAMAN CEVİZİNDEN BAŞKA ÇEŞİDİNİZ VARMI AŞILI ŞEBİN VE BİLECİK GİBİ.SAYGILARIMLA
KOVALARA DİKTİĞİNİZ CEVİZLERİ 2-3YIL BEKLETEBİLİRSİNİZ.FİDANLIGIMIZDA ŞEBİN, BİLECİK,KR 1, KR 2 VE KAMAN CEVİZ ÇEŞİTLERİ MEVCUTTUR
* ÇIPLAK KÖKLÜ FİDAN DİKMEK Mİ DAHA İYİDİR..*YOKSA TÜPLÜ FİDAN DİKMEK Mİ?
ZAMAN VE YERE GÖRE DEĞİŞMEKLE BİRLİKTE TÜPLÜ FİDAN DİKİMİ DAHA İYİDİR.
* FİDANLARI DİKERKEN KULLANILACAK OLAN GÜBRE YANMIŞ MI OLMALI?YOKSA TAZE HAYVAN GÜBRESİ DE KULLANABİLİRMİYİZ?
TAZE GÜBRE PARAZİT,KURT VB OLUŞUMUNA NEDEN OLACAĞINDAN KULLANILMASI TAVSİYE EDİLMEZ.
* YAN GÖZ VCERİMLİLİĞİ VE RANDIMAN NE DEMEK. BURALARDAKİ % LİK İFADELER NE ANLAM GELİYOR ?
YAN GÖZ CEVİZ AGACININ UÇ DALLARIDAN YANLARA ÇIKAN DALLARA DENIR. RANDIMANDA 1 KG KABUKLU CEVİZDEN ÇIKAN İÇ ORANIDIR.YANI %67 RANDIMANLI 1 KG KABUKLU CEVİZDEN 670 GR IÇ ÇIKAR.
* CEVİZ TOHUMU NE ZAMAN DİKİLİR?FİDAN NE ZAMAN DİKİLİR?
CEVİZ TOHUMU KASIM AYI SONU TOPRAK SOGUYUNCA VEYA TOPRAĞA KIRA DUŞÜNCE DİKİLERSE CEVİZ ÇÜRÜME YAPMAZ SAGLIKLI FİDAN VERİR.
FİDAN İSE;TÜPLÜ FİDAN HER MEVSİM DİKİLİR,ÇIPLAK KÖKLÜ FİDAN ISE AĞAÇ YAPRAKLARI DÖKÜNCE DİKİM BAŞLAR TA Kİ SONRAKI YAPRAK AÇMA ZAMANINA KADAR DİKİM YAPILABİLİR
CEVİZ VE CEVİZ KABUĞU FAYDALARI:
Cevizin ve ceviz kabuğunun faydalarıı saymakla bitmez.Sağlığınızın doğal ilacı olan cevizin yararları saymakla bitmiyor. Ceviz damarları açıyor, kalp krizi riskini yüzde 50 oranında azaltıyor
Gümüşhane Tarım İl Müdürlüğü Kontrol Şube Müdürü Mehmet Özdemir, cevizin beynin küçük bir modeli ve insan sağlığı açısından çok önemli bir besin maddesi olduğunu söyledi. İnsan vücudunda gümüş iyonuna ihtiyaç duyan tek organın beyin olduğunu belirten Müdür Mehmet Özdemir, şöyle konuştu:
Kan dolaşımını düzeltiyor
“Ceviz ağaçlarının evlere çok yakın dikilmemesi ve etrafı kapalı ceviz bahçelerinde saatlerce şekerleme yapmanın sakıncalı olduğuna dikkat çekilse de, kökü, yaprakları, kabuğu ve meyveleriyle tam bir şifa kaynağı olduğu artık herkes tarafından bilinir.
Bilimsel çalışmalar sonucunda cevizin damar koruyucu, ishal kesici, cildi temizleyici, siğil giderici, hipoglisemik ve tümör engelliyici özelliklerinin olduğu belirlenmiştir. Ceviz kan dolaşımını düzenler, karaciğer fonksiyonlarını düzenler, serum kolesterolünün azalmasını sağlar ve anormal antikor oluşumunu engeller.”
Cevizin bir kalp dostu da olduğunu anlatan Özdemir, sert kabuklu meyvelerde yer alan çoklu doymamış yağ asitlerinin kalp-damar hastalıklarında önleyici rol oynadığının bilimsel çalışmalarla kanıtlandığını söyledi.
Mayıs ayında daha yaprakları gelişmeden açmaya başlar. Taze yapraklar haziranda, yeşil cevizleri haziran ortasında içine tırnak batırılabilecekken ve olgun meyveler ise eylülde toplanır.
KULLANIM TABLOSU
Çay: Bir ç.ay kaşığı ufak ufak kesilmiş ceviz yaprakları 250 gr. Suda kaynatılır, az demlenir ve süzülür.
Banyolar: Dolu banyo için 100 gr. Yaprak, yıkamalar için bir dolu çay kaşığı 250 gr. Su içilir.
Şurup: Yeni yeşil ceviz bölünür. Geniş ağızlı bir şişeye konur, üstüne bir litre tahıl şarabı dökülür, öyle ki, cevizleri, iki üç parmak kapasın. Şişe iyi kapatılır üç dört hafta güneşte veya sıcak odada bırakılır, sonra süzülür ve şişelere boşaltılır.
Likör: Süzülmüş şurubun üstüne iki üç karanfil, bir parça tarçın kabuğu, bir ufak vanilya ve yıkanmış yarım portakal kabuğu ilave edilir. Ancak portakal soyulmamış olmalıdır. 250 gr. Su ve yarım kilo toz şekeri kaynatıp hepsini birbirine karıştırırsanız, güzel bir ceviz likörü elde edersiniz.
HASTALIKLAR
Kabızlık, iştahsızlık, kan temizleme, sarılık, şeker hastalığı, el ve ayak tırnaklarındaki iltihaplar, saçlardaki konak ve uyuza, ergenlik sivilceleri, cerahatli çıbanlar, kadınlardaki akıntılara, aft, gırtlak, diş etleri ve boğaz hastalıklarında, saç dökülmesine ve bitlenmeye banyoları iyi gelir. Beraberinde bol masaj yapılmalıdır.
CEVİZİN SAÇ A FAYDALARI:
Suna Dumankaya dan Saç Bakım Önerileri
Saç Dökülmesine Farklı ve Pratik Çözümler
Ceviz yaprağı ve faydaları hakkında ;
* Ceviz yaprağının kan durdurucu-sıkıştırıcı, kuvvetlendirici tonik ve bağırsak kurtlarını veya solucanlarını düşürücü etkisi vardır.
* Yaprak çayı, sindirim bozukluklarında, kabızlıkta, iştahsızlıklarda ve kan temizliğinde etkilidir. Başarıyla kullanıldığı öteki hastalıklar ise, ş ve sarılıktır.
* İştah açıcı, kan şekerini düşürücü ve kuvvet verici etkileri vardır.
* Deri hastalıklarında antiseptik olarak haricen kullanılır.
* Ceviz yaprağı kaynatılarak, tüm sıraca, frengi , egzema, herpes (uçuk) ve raşitik hastalıklarda, kemik çürümesinde, kemik deformasyonunda ve ayrıca, iltihaplı el ve ayak tırnaklarında kullanılabilen çok etkili bir banyo katkısı elde edilir.
* Favus ve uyuz hastalıklarında, hasta bölgeler, taze ceviz yaprağının kaynama suyu ile yıkandığında, kısa sürede düzelme görülecektir.
* Bu suyla yapılan banyolar, yıkamalar, ergenlik sivilcesine, iltihaplı egzemalara, ayak terine ve kadınların akıntılarına iyi gelir.
* Ağız boşluğu iltihabı, dişeti, boğaz ve gırtlak hastalıklarında gargara yapılmalıdır.
* Ceviz yaprağının kaynama suyu banyo suyuna eklendiğinde, donuk kabarcıkları iyileşir.
* Ceviz yaprağı kaynama suyu, hızlı saç dökülmelerinde de kafa derisine friksiyon (ovarak sürme) yapmakla kullanılır.
* Bu sıvı ayrıca, kafa bitine karşı da çok etklidir.
* Haziran ortasında toplanan cevizlerden, mide, karaciğer ve kanı temizleyen, mide yorgunluğunu ve bağırsak çürüklüğünü gideren çok etkili bir ceviz tentürü elde edilir. Bu tentür, ayrıca kan koyuluğuna karşı da çok yararlıdır.
ÖNEMLİ UYARI : İçerdiği tanen maddesi duyarlı kişilerde bazen mide bulantısı veya kusmaya yol açabilir. Bunun dışında, ceviz yaprağının bilinen bir yan etkisi yoktur.
CEVİZ YAPRAĞI ÇAYI
1- Yarım veya bir tatlı kaşığı ince kıyılmış yaprak, orta boy 1 su bardağı dolusu kaynar suyla haşlanır, 4-5 dakika demlendirilir ve süzülür. Gün boyunca 1 veya 2 bardak yudumlanarak içilir. 2- Yarım veya bir tatlı kaşığı ince kıyılmış yaprak, orta boy 1 su bardağı dolusu soğuk suya eklenir, kaynama derecesine kadar ısıtılır ve 2-3 dakika boyunca hafif ısıda kaynatılır. Süzülen çay kullanıma hazırdır. Günde 2-3 bardak içilir.
BANYO HAZIRLAMAK : Tam banyolar için, iki büyük avuç ince kıyılmış yaprak, akşamdan 2-3 lt suya eklenir. Sabahleyin hafif ateşte 4-5 dakika kaynadıktan sonra süzülür ve banyo suyuna eklenir. Gerektiğinde, bitki miktarı bir misli arttırılabilir.
İlgili veya benzer nitelikli ansiklopedik bilgi içeren diğer sayfalar:
1. Ceviz Fidan Çeşitleri ve Ceviz Yetiştiriciği (31.9) Ceviz Fidan Çeşitleri YALOVA -1 Salkımda meyveler 1-2′li olup, kabuk...
2. Ağustoscevizi (25.7) Ağustoscevizi, Meyve. Daha çok Amasya’da yetişen bir ceviz çeşidi. Meyvesi...
3. AKPINAR (21.7) AKPINAR Anadolu’da çeşitli yerlerin adı. Başlıcaları: Akpınar, Güneydoğu Anadolu’da, Adıyaman...
4. PTEROCARYA (21.3) PTEROCARYA i. Asya ceviz ağacı. (Cevizgillerden.) —ANSiKL. Pterocarya’nın meyvesi bürüm...
5. AŞI (20) AŞI i. Meyve. Anaç denen başka bir bitkiye yapıştırıp kaynaştırmak...
6. BAHÇESARAY (19) BAHÇESARAY, esk. Müküs, Doğu Anadolu’nun Hakkâri bölümünde Van ilinin Gevaş...
7. BADIÇ (18.4) BADIÇ i. Bot. Kendiliğinden açılan bakla biçiminde kuru kabuklu meyve....
8. BUĞDAYSI meyve (18) BUĞDAYSI meyve i. Çatlama çizgisi bulunmayan, tek tohumlu kuru meyve....
9. BADEMLİ (17.8) BADEMLİ, esk. Bademiye, Ege bölgesinde İzmir ilinin ödemiş ilçesine bağlı...
10. AKALA (16.6) AKALA i. Zır. Yurdumuzda ekilen, amerikan tohumundan üretilmiş bir pamuk...
11. SACRAMENTO (16.4) SACRAMENTO, A.B.D.’de şehir, Kaliforniya eyaletinin merkezi, American River kıyısında, ırmağın...
12. ASÎ veya ASA (16) ASÎ veya ASA sıf. (ar. asi). Esk. Uygun, elverişli. ||...
Cevizli Yemek Tarifleri
Baklava
MALZEMELER
Yaklaşık 6 su bardağı baklavalık un
3 yumurta
1 çay bardağı süt
1 çay bardağı su
Yarım çay bardağı zeytinyağı
Bir tutam tuz
500 gr ceviz
250 gr buğday nişastası
ÜZERİ İÇİN:
250 gr (10 çorba kaşığı) tereyağı (tercihen sadeyağ)
ŞERBETİ İÇİN:
4 su bardağı toz şeker
4 su bardağı su
Yarım limonun suyu
Baklava Tarifi
Şekerpare, Mantı, Ayva Tatlısı, Peynirli Poğaça, Arnavut Ciğeri,
Baklava Tarifi
Geniş bir yoğurma kabına unun yarısını eleyerek koyun. Unun ortasını havuz biçiminde açın. Ortadaki havuza yumurta, süt, su, zeytinyağı ve bir tutam tuz koyun. Önce parmak uçlarınızla ortadaki bu karışımı karıştırın. Daha sonra parmak uçlarınızla kenarlardaki undan da alarak yumuşak kıvamlı bir hamur haline getirin. Gerektikçe un ilave edin. Hazırladığınız hamurdan 20 beze yapın. Bezeleri unlanmış mutfak tezgâhı üzerinde teker teker yoğurarak özlendirin. Üstlerini bir bezle örtüp 20-30 dakika dinlendirin. Cevizi ayıklayıp incecik dövün. Geniş bir tepsiyi yağlayın. Hazırladığınız bezelerden birini mutfak tezgâhına alın. Birer avuç nişasta ve unu altına üstüne paylaştırın. İnce bir oklavayla, açabildiğiniz kadar ince açın. Hazırladığınız baklava yufkasını düz bir şekilde tepsiye döşeyin. Tepsiden sarkan kısımlarını kesip ayrı bir yerde biriktirin. Yufkanın üzerine elinizle ceviz serpiştirin. Tüm bezeleri bu şekilde açarak aralarına ceviz serpiştirip tepsiye döşeyin. Kat kat bütün yufkaları tepsiye yerleştirdikten sonra keskin bir bıçakla baklava dilimlerini kesin. Fırını 170 (turbo 150) derecede ısıtın. Bir tavada tereyağını eritin. Fokur fokur kaynaymca ateşten alıp hemen baklava tepsisinin üzerine gezdirin. Tereyağı yufkaya değdikçe cızır cızır etmeli.
Tepsiyi sıcak fırının alttan ikinci rafına yerleştirin. Baklavanın üzeri pembeleşmeye başlayınca fırın sıcaklığını 150 (turbo 130) dereceye düşürün. Toplam 30-40 dakikada baklavanın içi de pişmiş olur. Tepsiyi fırından alıp ılınmaya bırakın. Suyla şekeri ateşe koyup bir taşım kaynatın. Şerbet hafifçe koyulaşana kadar, yaklaşık 10 dakika kısık ateşte kaynatın. Üzerine limon suyunu sıkıp 1-2 dakika sonra ateşten alın. Baklava ılık, şerbet sıcakken şerbeti baklavanın üzerine gezdirin. 2-3 saat, şerbetini çekmesi için beklettikten sonra tatlımızı servis yapabilirsiniz. Diğer Tatlı Tarifleri
NOT: Baklavanızın daha da kıtır kıtır olmasını istiyorsanız, buğday nişastası yerine aynı ölçülerde mısır nişastası kullanabilirsiniz
Yemek Tarifleri / Tatlılar Tarifi
CEVİZLİ TATLI TARİFİ
1 çorba kaşığı zeytinyağı
5 çorba kaşığı çekilmiş ceviz
1 çorba kaşığı yoğurt
1 adet yumurta
1 limon kabuğu rendesi
1 tatlı kaşığı kabartma tozu
1 su bardağı çekilmiş ceviz
5 su bardağı un
1 tutam tuz
şurubu için:
3 su bardağı toz şeker
yarım limon suyu
3 su bardağı su
Yapılışı Zeytinyağı, yoğurt, yumurta, limon kabuğu rendesi, tuz ve kabartma tozunu derin bir kapta karıştırın. Un ve cevizi ilave edip kulak memesi yumuşaklığında bir hamur yoğurun.
Hazırladığınız hamurdan ceviz büyüklüğünde parçalar koparıp burma şekli verin. Rendenin ince tarafına hafif bastırarak üzerine desen yapın. Yağlanmış tepsiye aralıklı olarak dizip önceden ısıtılmış 180 dereceye ayarlı fırında pembeleşinceye kadar pişirin.
Şurubu hazırlamak için, tencerede toz şeker ile suyu kaynatın. Koyulaşınca limon suyu ekleyin. Birkaç dakika sonra ateşten alıp ılımaya bırakın. Tatlıyı fırından çıkarın. ılık şurubu üzerine dökün. Şurubunu çekince üzerine ceviz serpip servis yapın.
Cevizli Çiğ Köfte
Bulguru süzgeçte yıkayıp yuğurma kabına alalım,içine ince kıyılmış kuru soğanı ,biber salçasını kimyonu koyup elmizle bulguru ezerek yuğuralım ,biraz bulgur toparandıktan sonra cevizini katalım (cevizleri ben havanda dövüyorum siz iserseniz rondo veya benzeri bir alet 'te kullanabilirsiniz) ceviz ilavesiyle yuğurma işlemine devam ta ki bulgur iyice yumuşayıp özleşsin, bir parça tadına bakın sizce iyiyse ,servis abağına elimizle köfteleri sıkarak yerleştirelim üzerine biraz ceviz serpip servis yapalım...
CEVİZ REÇELİ
Ceviz reçeli cevizler misket büyüklüğünde iken toplanır. Yeşil kabukları soyulup 10 gün su dolu kapta hergün suyu 5-6 kez değiştirilip. Bekletilir 10 gün sonra kireçli su ile yıkanıp pekmez bir miktar bal ile kaynatılır kıvamına gelince sogumaya bırakılır.
NİÇİN KAMAN CEVİZİ YEMELİYİZ ?
CEVİZ KÖMESİ / CEVİZ SUCUĞU
Osmanlı imparatorlugu döneminde osmanlı padişahlarının tatlı enerji ve zeka veren yiyeceklerin ham maddesi olan cevizler kaman cevizi ile yapılırmış.
Osmanlı imparatorlugu döneminde çeşitli sancakladan gelen cevizlerin tadını begenmeyen osmanlı padişahları özel ulak veya özel kuriyelerde kamandan ceviz aldırıp kaman cevizlerinden ceviz kömesi, ceviz sucugu, ve ceviz pestili yaptırırlarmış.
Ceviz kömesi yapımı: cevizler bir ipe dizilir daha sonra pekmez, bal,un bir kapta hazırlanarak oluşan karışıma ipe dizilen cevizler yapılan karışıma batırılatak 2 saat bekletilirç 2saat sonra tekrar batırılarak kurumaya bırakılır istenildiğinde yenmeye hazır olur.yapılan ceviz kömesi tamamen organiktir
% 100 doğal kaman cevizi yemek için 10 önemli neden
1)Ceviz kalphastalıklarını,inmeyi,diyabeti,yüksek kan basıncını ve klinik deoresyonu azaltır
2)Kandaki kolesterol seviyesini düşürür.
3)Kalın bagırsak,gögüs ve prostat kanseri gibi kanser türlerinden korur.
4)İyi kolesterol oranının kötü kolesterol oranına göre artmasına yardımcı olur.
5)Ceviz, kan-damar sisteminin rahatlamasını sağlar.cevizdeki yağ asitlerinin, kalp hastalıklarını önleme etkileri vardır.
6)Ceviz, hafızayı güçlendirir.
7)Ceviz, uyku düzensizliği çeken kişilerde uyuma rahatsızlıklarını ortadan kaldırır.
8)Ceviz,uyku düzensizliği çeken kişilerde uyumarahatsızlıklarını ortadan kaldırır.
9)Ceviz,antioksidan özelliği dolayısıyla sinir sistemine zarar veren parkinson ve alzheimer gibi hastalıkların oluşmasını önler.
10)Ceviz, antioksidan savunmada önemli olan manganez ve bakır içerir.
KAMAN CEVİZİNİN ÖZELLİKLERİ
1- Periodisite göstermemeli ,yani bir yıl çok bir yıl az ürün vermemeli her yıl muntazam meyve vermelidir.
2- Randımanı yüksek olmalı yani 100 kg kabuklu cevizden en az 66 kg iç ceviz elde edilmelidir.
3- Verimi yüksek olmalı eşit koşullara sahip normal ceviz ağaçlarına göre iç ceviz olarak 8-10 kat daha fazla ürün vermelidir.
4- Hastalık ve haşarıya karşı dayanıklı olmalıdır.
5- İlk baharda geç kalmış donlardan etkilenmemeli normal şartlarda 3 hafta geç çiçek açmalıdır.kendi kendini dölleyebilmelidir.
6- Kabukları ince olup elle kolayca kırılmalıdır.
7- Şiddetli kış donlarına dayanıklı olmalıdır.
8- İçler parçalanmadan tam çıkmalıdır.
9- Sofralık cevizlerde et rengi beyaz,pürüzsüz ve yağ oranı az olmalıdır.
10- Kuvvetli bir kök sistemine sahip olmalıdır. Özellikle kurak koşullarda yaşaması için güçlü bir kazık kök oluşturulmalıdır.
11- Ana gözlere ilave olarak yan gözlerde meyve vermelidir.
12- Erken meyveye yatmalıdır.tohumdan yetişmiş olan bir ceviz 10 yaşında ekonomik anlamda (beher ağaç 30 kg kabuklu ceviz)verime başlamalıdırlar.
13- Uzun ömürlü olmalı normal bakım koşullarında 300-500 sene yaşayabilmelidir.böyle bir ağaç 300-350 kg kabuklu ürün vermelidir.
14- Erken hasat olumuna gelmelidir .bu da taze ve turfanda olarak hem pahalı hem kolay pazarlama olanağı sağlar.
DİĞER CEVİZ ÇEŞİTLERİ PDF Yazdır e-Posta
KAMAN CEVİZİ DIŞINDAKİ YERLİ BAZI CEVİZ ÇEŞİTLERİNİN ÖZELLİKLERİ
GÜLTEKİN-1 (KR-1)
Ceviz yetişen tüm bölgelerde yetişir. İyi kaliteli ve albenisi olan meyvelere sahiptir. Kabuktan kolay ayrılır. Geç donların görüldüğü yerlerde ceviz yetiştirilmesi tavsiye edilir. Verimsiz bir çeşittir. Meyve salkımı 1-2'li olur. Tane ağırlığı 17 g, iç oranı %40, içi dolgun, açık beyaz renkli olup, taze ve kuru olarak tüketilmeye elverişlidir. Şebin ve Bilecik çeşitleriyle tozlanır. Eylül ayının ortalarında hasat edilir.
YAVUZ-1 (KR-2)
Ceviz yetişen tüm bölgelerde yetişir. Özellikle geç donların görüldüğü yerlerde yetiştirilmesi tavsiye edilir. Verimsiz bir çeşittir. Nisbi Periyodisite görülür. Meyvesi oval şekilli olup, kabuktan çok kolay ayrılır. Tane ağır
lığı 17.4 g, iç oranı %56, içi dolgun, beyaz renklidir. Kuru ve taze ceviz olarak tüketilmeye elverişlidir. Eylül ayı sonlarına doğru hasat edilir. Tozlayıcısı Şebin, Yalova-3 ve Bilecik çeşitleridir.
YALOVA-1
Salkımda meyveler 1-2'li olup, kabuk orta kalınlıkta, az pürüzlü, oval şekilli bir çeşittir. Meyve ağırlığı 16 g, iç oranı % 49'dur. Yağ oranı % 70, protein oranı % 23 olup, kabuktan ayrılması kolaydır. Genellikle sahil ekolojilerinde yetiştirilmesi tavsiye edilir. Kuru ve taze ceviz olarak tüketilmeye elverişlidir. Erken çiçeklenir Yalova-4, Kaplan-86 ve Şebin çeşitleriyle tozlanır. Eylül ayının ortalarında hasat edilir.
YALOVA-3
Salkımda meyveler 2-3'lü oluşur. İnce kabuklu ve ovalimsi bir meyve şekline sahiptir. Meyve ağırlığı 13 g, iç randımanı %53'dür. Yağ oranı %69, protein oranı %21 olup, kuru ceviz olarak tüketilmeye elverişlidir. Kabuktan ayrılması kolaydır. Sahil bölgelerinde yetiştirilmesi uygundur. Erken çiçeklenir. Yalova-1, Bilecik ve Tokat-1 (60 TU-1) çeşitleriyle tozlanır. Eylül ayı sonlarında hasat edilir.
YALOVA-4
Yayvan, dik dallı ağacı orta kuvvette gelişme gösterir. Özellikle kıyı bölgelerimizde yetişebilir. Erken çiçeklenir. Meyveler 2-5'li oluşur. Meyve içi dolgun olup kabuktan kolay ayrılır. Tane ağırlığı 13 g, iç oranı %52, yağ oranı %69, protein oranı %17'dir. Kuru ceviz olarak tüketilmeye elverişlidir. Yalova-1 ve Kaplan-86 çeşitleriyle tozlanır. Eylül ayı sonlarında hasat edilir
ŞEBİN
Kıyı bölgeleri hariç, ceviz yetişen tüm yörelerde yetişir. Özellikle geç donların görüldüğü yerlere tavsiye edilir. Çok verimli, meyve salkımı 2-4'lü dür. Oval bir meyve yapısına sahiptir. İnce kabuklu, kabuktan kolay ayrılır. İçi dolgun, tane ağırlığı 12 g, iç oranı %63, yağ oranı %67, protein oranı %17 olup, çiçekleri homoganaus (erkek ve dişi çiçeklerin eş zamanlı açılması) olup kendine verimlidir. Bilecik ve Yavuz-1 (KR-2) çeşitleri ile tozlanır. Eylül ayı sonlarında hasat edilir.
BİLECİK
Kıyı bölgeler hariç, tüm bölgelerde yetiştirilir. Özellikle geç donların görüldüğü yörelere tavsiye edilir. Meyve salkımı 2-3'lü yapıdadır. %30 yan dallarda meyve yapar. İnce kabuklu, içi dolgun olup kabuktan kolay ayrılır. Tane ağırlığı 13 g, iç oranı %53, yağ oranı %68 ve protein oranı %18'dir. Kuru ceviz olarak tüketilmeye elverişlidir. Şebin, Yalova-3 ve Yavuz-1 (KR-2) çeşitleriyle tozlanır. Eylül ayı sonlarında hasat edilir.
KAMAN CEVİZİ TOHUMLUKLARININ ÖZELLİKLER PDF Yazdır e-Posta
1) HOMOJEN İRİLİKTE VE MEYVE AĞIRLIGI EN AZ 12-14 GR OLMALI
2) SAĞLAM, İÇİ DOLGUN, YAĞ ORANI YÜKSEK, SAP ÇUKURU DAR OLMALI.
3) GÖLGEDE KURUTULMALI YÜKSEK ÇİMLENME ÖZELLİĞİNDE(EN AZ %80 OLMALIDIR)
4) CEVİZLER ERKEN HASAT OLMAMALI.
5) GÜNEŞ ALMAYAN GÖLGE HAVADAR BİR YERDE KURUTULMALIDIR.
6) ELEKTRONİK TERAZİDEN GEÇİRİLEREK İÇİ DOLGUN OLMAYAN ÇÜRÜK OLAN CEVİZLER AYIKLANMALIDIR.
7) TOHUMLUK CEVİZLER GÜZ DİKİMİ YAPILACAKSA TOPRAK SOGUDUKTAN SONRA(KASIM-ARALIK AYI) DİREK TOPRAĞA DİKİLMELİDİR.
8) TOHUMLUK CEVİZLER ŞUBAT- MART AYINDA DİKİM YAPILACAKSA EĞER 10-15 GÜN SUDA BEKLETİLMELİDİR.
9) CEVİZ TOHUMU DİKİLECEK ARAZİDE KÖSTEBEK,SANSAR,TİLKİ VB YABANİ HAYVANLARIN TOHUM TOPLAMA TEHLİKESİ VAR İSE TOHUMLUK CEVİZLER MOTORİN, ACI BİBER KARIŞIMI İLE BULAMAÇ YAPILIP DİKİM YAPILIRKEN BİR ELDİVEN İLE HAZIRLANAN BULAMACA BATIRILIP TOPRAĞA BIRAKILMALIDIR.
10) TOPRAK ÜZERİNDE CEVİZ KABUGU VEYA CEVİZ PARÇASI BIRAKILMAMALIDIR.(YABANİ HAYVANLARININ KALINTILARI GÖRÜP VE KOKUSUNU ALARAK DİĞER CEVİZLERİ TOPLAMA İHTİMALİ NE KARŞI DİKKATLİ OLUNMALIDIR.)
CEVİZ BAHÇESİ KURMA PDF Yazdır e-Posta
TAM ALAN (KAPAMA) AŞILI CEVİZ BAHÇESİ KURMA
DİKİM YOLUYLA BAHÇE KURMA
Bu yolla kapama bahçe kurma, aşılı fidanların hazırlanan çukurlara dikilmesi şeklinde olur. Bu yöntemin safhaları şöyledir:
Toprak Hazırlığı ve Temel Gübreleme
Bahçe kurulacak yerde çeşitli nedenlerle oluşmuş belirli bir toprak derinliğindeki sert tabaka ortadan kaldırılmalıdır.Dikimden bir mevsim önce toprak işlenir.dikim sonbaharda yapılacaksa,ilk baharda ; ilk baharda yapılacaksa sonbaharda ilk toprak işlemesi yapılarak diskaro ve tırmık çekilir.
Temel Gübreleme
Çukurların açılmasına geçmeden birkaç ay önce bahçe kurulacak toprağa dekar başına üç-dört ton ahır gübresi verilmesi çok tararlı olur. Çünkü ceviz ağacı yetiştirmeye uygun olan yerlerin toprak yapıları genellikle kumludur. Ahır gübresi kumlu topraklarda , toprak parçacıklarını birbirine bağlar böylece cevizin gelişimi için daha uygun ortam hazırlanmış olur.ahır gübresinin bulunmadığı yerlerde yeşil gübrelemenin yapılması uygundur.
Aralık ve Mesafe Tespiti - Dikim Yerlerinin İşaretlenmesi
Çukurlar açılmadan cevizlere verilecek aralık x mesafenin tespit edilmesi gerekiyor. Kapama bahçesi yamaç arazide 10 x 10 m yeterli olabilir. Az meyveli veya düz arazilere aralık x mesafe 12 x 12 m olarak alınabilir. Fakat sulanabilen derin ve bakımlı arazilerde tesis arlılığı daha da arttırılarak 14x14 m hatta 18 x 18 m ye çıkarılabilir. Aralık mesafeye karar verildikten sonra hazırlanmış arazi üzerinde çukur yüzeyleri işaretlenir. Çukur yererinin tespitinde bitişik ziraat arazilerinin gölgeleneceği de dikkate alınmalıdır.
Çukurun Açılması
Dikim veya ekimden birkaç ay önce çukurlar en az 80 cm derinlik ve 80 cm genişlikte olmalıdır.üst toprak daima sol tarafa alt toprak ise sağ tarafa yığılır. Üst ve alt toprağın bilinmesi dikim için önemlidir. Büyük çapta dikim yapılacak yerlerde bir traktörün kuyruk miline bağlı olarak açılan çukur açma burgusunun çalışması esnasında çukur için oluşturacağı yüzeyin dikim sırasında bozulması gerekir.eğer arazi hazırlığı dozer gibi makinelere takılmış riperler ile yapılmışsa ne burguya ne de 80 cm derinliğindeki çukurun el ile açılmasına gerek vardır.bu durumda 50 cm derinliğindeki dikim öncesi açılması yeterli olacaktır.
Çıplak Köklü Fidanların Dikimi
Dikim kışları yumuşak geçen yerlerde sonbaharda , sert geçen yerlerde ilk baharda yapılır.
Aşılı fidanı üretici kendi yetiştirmişse ve dikim sonbaharda yapılacaksa, fidanların yaprağını dökmesini beklemeden sıyırarak kasım ayında sökümlerini yapabilir.eğer fidan dışarıdan temin edilecek ise etiket ve belgesine dikkat edilir. Hatta fidanların aşılı olup olmadığı iyice araştırılmalıdır.çünkü aşıdan bir kaç yıl sonra ,fidanın aşı yerine bakarak fidanın aşılı olup olmadığı kolay anlaşılmaz.
Bu nedenle isminin doğruluğu bilinmede adına uygun fidan olup olmadığı anlaşılmadan dikim yapmak doğru değildir.
Sonbaharda dikim yapılıyorsa toprak altı ısısı çok değişken olmadığından kış boyunca fidan kökleri yaralarını kapatarak yeni taze kökler yapar.yağışlardan da yaralanarak ilk baharda dikilen fidanlara nazaran daha iyi gelişme gösterirler.ve kuraklığa daha çok dayanırlar.
Kışı sert yazı kurak geçen yerlerde dikimin ilk baharda yapılması mecburiyeti doğduğundan fidanların dikimden evvel bulamaca batırmaları faydalı olabilir.Bulamaç:büyük bir kapta veya su geçirmeyen çukur bir yerde aşağıdaki karışımlarla hazırlanır:
1 ölçü taze sığır gübresi ile , bir ölçü killi toprağın , 2 ölçü su ile karıştırılması sonucu elde edilir. Bu karışımın içine bir miktar mantar ilacı da ilave edilir.bulamacın faydaları şunlardır ;
köklerin toprakla temasını iyi sağlar ,
Yara dokuları kolay iyileşir.
Su kaybını azaltır,
Fidan hazır gıdayı yanında bulur.
Tüplü Fidanların Dikimi
Yaprak döküldükten sonra tekrar yaprak açıncaya kadar geçen süre içinde yani büyümenin durduğu zamanlarda dikilebilen çıplak köklü fidanların dışında her mevsim dikimi yapılabilen tüplü fidanların dikimi son zamanlarda bir hayli önem kazanmıştır: bunun nedeni yüksek yerlerde karların eriyerek tam dikime başlanacağı zaman düşük rakımlı yerlerdeki fidanların uyanmasıdır.uyanan çıplak köklü fidan dikilmeyeceğinden yerine alternatif olarak tüplü fidan tavsiye edilmektedir.
Dikime geçmeden önce dikkat edilecek en önemli hususun , seçilen çeşitlerin birbirini döllemesi gerektiği unutulmamalıdır.dölleme tablosuna göre birbirlerini dölleyebilen çeşitler en az 70-100m mesafe içinde dikilmelidir. Hasat esnasında çeşitlerin birbirine karıştırılmaması bakımından aynı çeşitlerin yanana dikilmesi yerinde olur.bu hususlar göz önüne alınarak eldeki mevcut çeşitlere önce arazinin planı üzerinde piketaj şeması( dikim şeması)yapılır.daha sonra piketaj şemasının araziye aplikasyonu yapılır.
Dikim hazırlığı ile ilgili ayrıntılar gözden geçirildikten sonra , dikime başlanır. Hava rüzgarsız,yağmursuz şiddetli don ve soğuk olmadığı günlerde toprak tavında iken önceden hazırlanmış çukurların başına gelinir.bu arada fidan kök tuvaletlerin yapılmış olması ve bir ambalaj içinde olmasına dikkat edilir.bütün bu hazırlık tamamlandıktan sonra dikim yapılır.
Dikimden önce tüpün dışına çıkan kökler varsa kesilir,yani kök tuvaleti yapılır.daha sonra maket bıçağı yardımı ile naylon kesilerek çıkartılır. Çıkartılan topraklı fidan daha önceden hazırlanmış çukura yerleştirilir.fidan etrafına konulacak olan toprağı 1/5 oranında yanmış çiftlik gübresi karıştırılır. Fidana dibindeki toprak dağılmadan etrafı gübre karıştırılmış toprakla sıkıştırılır.böylece dikim tamamlanmış olur.
ÖNEMLİ NOT: yeni dikilen fidanın kış soğuklarından etkilenmemesi için kasım ayında %50 yanmış hayvan gübresi ile karıştırılmış toprakla fidan tamamen kapatılır.( höyükleme yapılır )
AYLARA GÖRE CEVİZ BAKIM PROGRAMI PDF Yazdır e-Posta
Aşağıda bakım progamı bir tavsiye niteliğinde olup toprak tahlili sonuçlarına göre gübreleme ekolojik şartlara göre sulama yapılmalıdır.detaylı bilgi için bizimle iletişime geçebilirsiniz.
OCAK: Bitki dinlenme halindedir.iyi yanmı havyan gübresi etrafına atılarak topraga karıştırılır.
ŞUBAT: bitki uyuma halindedir.iyi yanmış hayvan gübresi etrafına atılarak toprağa karıştırılır. don olmayan günlerde aşı kalemleri alınıp serin yerde muhafaza edilir.kalem aşısı yapılır
MART: Bitki uyanmaya hazırlanır. bordo bulamacı atılır. bitkiye yarma aşıya başlanır.bitkinin budanma zamanıdır.budanan yerler aşı macunuyla kapatılır
NİSAN: Bitki kök çalışmalarını hızlandırır.uyanmaya başlar.aşı yapımına devam edilir,toprak tahlillerine göre kimyasal gübreleme yapılır.bitkinin budanma zamanıdır.budanan yerler aşı macunuyla kapatılır.sulamaya başlanır.
MAYIS: Sulamaya devam edilir,seralarda ot alma işlemine devam edilir.yapılan aşıların bağları çözülür.
HAZİRAN: Sulamaya devam edilir,göz aşısı başlar gübreleme programı varsa gübrelemeye devam edilir.
TEMMUZ: Sulamaya devam edilir,göz aşısı yapılır.
AĞUSTOZ: Sulamaya devam edilir,durgun yama aşısına başlanır.zorunlu olmadıkça kimyasal gübre kullanılmaz.
EYLÜL: Sulama programı sona erer durgun yama aşısına devam edilir.çatlamaya başlayan ceviz meyvesi toplanmaya başlanır.durgun ve yama aşısı devam eder.
EKİM: Ceviz meyvesi silkme ve toplama yöntemiyle hasata devam edilir.
KASIM: Bitki uyuma dönemine girmeye başlar, dökülen yapraklar toplanılarak bahçenin dışında yakılır.
ARALIK: Bitkinin uyuma dönemidir, kışları sert geçmeyen yerlerde ceviz budaması yapılır,budanan yerler sutut veya aşı macunuyla kapatılır.hayvansal gübre atılabilir.
CEVİZ FİDANINDA ARANAN ÖZELLİKLER PDF Yazdır e-Posta
1) ÇIPLAK KÖKLÜ FİDANLAR
-a)Ceviz fidanları olgun odunlaşmış olmalıdır.
-b)Ceviz fidanları büyümelerini zamanında tamamlamış yapraklarını kendileri dökmelidir.
-c)Ceviz fidanının kök hastalıklarından temiz(ari) olmalıdır.
-d)Aşı yeri tamamen kapanmış ve yara dokularının iyileşmiş olması
-e)Fidan tek sürgün üzerine büyütülmüş olması
-f)Söküm esnasında kökler zarar görmemeli kazı kök daha derinden sökülmüş olmalı
-g)Fidanlar söküm esnasında kökleri rüzgara ve güneşe maruz bırakılmamalıdır.
-h)Ceviz fidanları ismine(adına) doğru olup etiketlenmelidir.
-ı) Ceviz fidanları taşıma ve nakliye sırasında kök ambalajına dikkat edilmelidir.
2)TORBALI FİDANLARDA ARANA ÖZELLİKLER
Torbalı fidanlarda aranan özellikler çıplak köklü fidanlarda aranan özelliklerle aynı olmakla birlikte torba dışına çıkan fidan köklerinin kesilmiş olması gerekir.
CEVİZ
Ceviz, Karpat dağlarından güneyden itibaren Doğu Avrupa ve Türkiye, Irak, İran’ın doğusundan ve Himalaya dağlarının ötesinde kalan ülkeleri içeren geniş bir alanın tabii bitkisidir.Ülkemizin de hemen hemen her bölgesinde yetişebilmektedir. Son yıllarda aşılı ceviz fidanı üretiminin artmasıyla kapama ceviz bahçeleri sayısında artışlar olmuştur. Uygun iklim, yer–yöney ve uygun çeşitlerin seçilmesi halinde ceviz yetiştiriciliği oldukça önemli gelir getiren bir üretim dalıdır.
İKLİM İSTEKLERİ
Yüksek yaz sıcaklıkları, kış donları, sisler, yağış miktarı, yağış zamanı ve rüzgar gibi iklim olayları ceviz çeşit seçiminde dikkate alınması gereken hususlardır. Çeşitlerin iklim gereksinimleri iyi saptanmalı ve özellikle kış donları,ilkbahar geç ve sonbahar erken donları yönünden risk olmamalıdır. Ceviz fidanlarının gövdeleri kışı çok soğuk geçen yörelerde toprak seviyesine kadar donarak kuruyabilmektedir. Bu nedenle çok soğuk yörelerde ceviz bahçeleri güneye bakan,yamaç arazilerde kurulmalıdır.Çok geç yapraklanan ceviz çeşitlerinde vejetasyon süresi kısa olduğu için, olgunlaşamayan sürgünlerin erken sonbahar donlarından zararlandığı da önemli bir gerçektir.
İlkbahar geç donlarından en fazla zarar gören meyve türlerinden olan cevizlerde, tomurcukların kabardığı ve küçük meyve döneminde -10C den sonra zararlanmaya başlar.
Cevizin rüzgarla tozlanması nedeniyle tozlanmayı garanti altına alacak yeterli bir rüzgar ve açık hava ceviz yetiştiriciliğinde arzulanan iklim istekleri arasında bulunmaktadır. Özellikle tozlanma zamanı havaların sisli gitmesi arzulanmaz. Yine cevizlerin bakteriyal yanıklık gibi önemli bir hastalığa duyarlı olmaları yönünden vejetasyon başlangıcında aşırı nemli koşulların da sorunlar çıkartacağı unutulmamalıdır.
TOPRAK İSTEKLERİ
Genellikle derin ve iyi drene olmuş, orta tekstürlü üniform topraklar cevizler için uygun topraklardır. Kök derinliğini sınırlayan tamamen killi, milli, çakıllı silt tabakası, su birikimi ve kum birikintileri, ceviz ağaçlarının gelişme gücünü ve ağaç iriliğini sınırlayabilir. Ülkemiz ceviz yetiştiriciliğinde tohum anaçları kullanılmaktadır. Tohum anaçları üzerine aşılı ceviz ağaçları için kesintisiz 2,70-3,0 m derinlikte bir toprak arzulanır. Ceviz bahçeleri, killi, killi-humuslu veya çok ince tekstürlü topraklarda kurulduğunda kök sistemi yüzeysel olmakta ve ağaç iriliği azalmaktadır. Cevizler toprak ve sulama suyundaki tuzluluğa aşırı derecede duyarlıdır.
BAHÇE TESİSİ
Çeşit seçiminde, özellikle çeşitlerin verimleri ve meyve kalitesi başta olmak üzere, döllenme biyolojileri, yapraklanma zamanları, hastalık ve zararlılara duyarlılıkları, vejetasyon süreleri, özellikle ilkbahar geç donları ve sonbahar erken donları başta olmak üzere soğuğa dayanım durumları, kuraklık gibi değişik çevre koşullarından kaynaklanan streslere tepkileri, hasat zamanları gibi değişik faktörler dikkate alınmalıdır. Yaklaşık olarak % 2-2.5 oranında tozlayıcı çeşit kullanılmalıdır. Ceviz fidanları genel olarak 10X10 m. aralıklarla dikilmelidir.
Fidan dikim zamanı ekolojiye göre değişir. Eğer kar örtüsü yönünden bir sıkıntı yoksa yani yeterli bir kar örtüsü var ve kış aşırı soğuk geçmiyor ise sonbahar dikimi, ilkbahar dikimine göre avantajlı sayılabilir. Ancak; yöremizde cevizler için ilkbahar dikimi sonbahar dikimine tercih edilmelidir.
Dikim zamanı kırılan kökler kesilmelidir. Köklerin çukura alabildiğince yayılmasına özen gösterilmelidir. Fidan dikiminden önce kök sistemi bir fungusit ile muamele edilmelidir. Fidanın aşı bölesi topraktan yaklaşık 20 cm yukarıda kalacak şekilde dikim yapılır.
Dikilen fidanlarda fidanın şekillenmesine imkan sağlamak amacıyla tepe vurması yapılır. Dikimden sonra fidanlara can suyu verilir. Dikilen fidanların toprağa iyi şekilde tutunduklarından emin olmak için fidanlar teker teker kontrol edilmelidir. Dikilen fidanların gövdesini güneş yanığından korumak amacıyla 1:1 oranında plastik beyaz renkli boya: su karışımı ile fidan gövdeleri boyanmalıdır.
Fidanlar Haziran-Ağustos ayları arasında mutlaka haftada en 1-2 kez yeterli bir sulama suyu ile sulanmalıdır. Plantasyon kurulan bahçe, kumlu bir toprak yapısına sahipse sulama yapılırken mutlaka hava sıcaklığına dikkat edilmelidir. Kumlu toprakta kurulu bir bahçede, hava sıcaklığı 35 oC’ nin üzerinde sulanan genç fidanların yaprakları aniden dökülecektir. Bu durumun esas nedeni köklerin oksijen yetersizliği çekmeleridir.
SULAMA
Tam verime yatmış bir ceviz plantasyonunda ağaçlar yüksek oranda verime sahipseler yıllık sulama suyu ihtiyacı yağışlarla birlikte, ekolojik koşullara göre değişmekle beraber 1200-1350 mm civarındadır. Sulama periyodu geç ilkbahardan başlayıp hasat sonuna kadar devam eder. Geç sonbahar veya kış sulamaları çok kurak yıllarda veya toplam yağışın çok düşük olduğu yerlerde zorunlu olabilir. Meyve iriliği ve meyve kalitesi için sulama en önemli faktörlerin başında gelmektedir.
GÜBRELEME
Ceviz bahçelerinde yapılacak bir gübrelemede mutlaka yaprak ve toprak analizleri yapılmalıdır. Verilecek gübre miktarının saptanmasında yaprak örneklerinden alınacak sonuçlar önemli bilgiler içerecektir. Genel olarak temel gübre olarak ağaç başına 1,5-2 kg saf azot,2-10 yaşına kadar ağaç başına 10-12 kg,daha yaşlılara ise 20-40 kg süper fosfat gübresi ve ağaç başına 20 kg potasyum sülfat verilmelidir.Analiz sonuçlarına göre de diğer eksik besin maddeleri takviye edilmelidir.
BUDAMA
Ceviz ağaçları zamanında budanmazlarsa çok fazla gelişirler. Bu da ileride budamayı, ilaçlamayı, meyve hasadını zorlaştırır ve verim azalır.Bu nedenle fidan dikiminde şekil budaması yapılmalıdır.Daha sonraki yıllarda da yörenin iklimine uygun bir şekil verilmelidir.Kuruyan,sıkışıklık yapan,çatal şeklinde gelişen ve obur dallar kesilmelidir. Ağacın bütük taç oluşturmasına izin vermeyip,verime yatması sağlanmalıdır.
ÖNEMLİ HASTALIK VE ZARARLILAR
Ceviz Antraknozu
Ceviz ağacının yapraklarında önce küçük,koyu kahve renginden siyaha doğru gelişen lekeler görülür.Giderek bu lekeler büyür ve sayısı artar.Bazen birbirleri ile birleşerek daha büyük ölü alanlar oluştururlar.Hastalığa yakalanmış meyvelerin yeşil kabukları üzerinde, yapraktakilere göre küçük çökmüş alanlar vardır.Sürgünlerde de bu çöküntüler görülür. Mücadelesinde; yere dökülmüş yapraklar temizlenmeli, bordo bulamacı,bakırlı ve çinkolu ilaçlar koruyucu olarak kullanılmalıdır.
İç Kurdu
Elmalarda da zarar yapan iç kurdu erken dönemde meyve içine girerek cevizlerde de zararlanmaya sebep olur.Böyle meyvelerin yeşil kabukları üzerinde delikler bulunur.Bu deliklerin altından pislikler çıkararak deliğin etrafında birikir.Bu durumdaki meyvelerin içinde bir kurdun olduğu anlaşılır.Buna karşın geç kurtlananlar yere düşmezler.Çünkü cevizin meyve kabuğu sertleştiği için kurtçuklar bu sert kabuğu delip içeri giremezler.Bu meyvelerde meyve kabukları lekelenir.Mücadele olarak meyveler fındık büyüklüğüne geldiklerinde,elma iç kurdu kelebekleri uçuşmaya başladığında uygun insektisitle ilaçlama uygulaması yapılmalıdır.
NOT: Tüm hastalık ve zararlılarla mücadele için bakanlığımıza bağlı en yakın tarım kuruluşuna başvurulmalı ve tavsiyeleri doğrultusunda mücadele yapılmalıdır.
HAZIRLAYAN:
GÖKHAN KIZILCI
ZİRAAT MÜHENDİSİ
CEVİZ AŞISI
Cevizlerde kullanılan göz aşı metotları arsında en yaygın kullanılan metotlardan yama göz aşısı yüksek başarı sağlayan bir metottur. Kalem aşılarından dilcikli aşı metodu yaygın olarak kullanılan diğer bir metottur. A.B.D. ceviz yetiştiricililiğinin çok hızlı bir şekilde gelişmesinin nedenleri arasında dilcikli aşı metodunun bu ülkede cevizlerin çoğaltılmasında başarılı bir şekilde uygulanmış olmasının önemli bir yeri vardır.Aşıya başlama zamanı anaçta öz suyu yürüme ve kabuğun canlanma zamanı olmalıdır,öz suyu akmayan anaca aşı yapılmaz.Genç çöğürlere dilcikli ve yama kalın ağaçlara ise yarma aşı yapılmalıdır.Aşı yarasındaki sıcaklık 25 C’ den yüksek ve nem oranı sabit olmalıdır iç ana dolu da aşı yeri nemli bezlerle sarılıp sulanmalıdır.Isıtma imkanı olmayan dış ortamlarda aşı yerine ısı koruyucu dolgu yapılıp etrafı siyah poşetle muhafaza edilmelidir.Gündüz alınan güneş ısısı gecede sıcaklığa yardımcı olur.Dilcikli aşıda aşı kalemi ve anaç ayni kalınlıkta olmalıdır.Anaçtan akan juglanslı öz suyu aşı yerini bozacağı için aşı yeri macun yerine çamur ile sarılmalıdır. Ceviz aşısı bölgedeki diğer ağaçların aşısı yapıldıktan sonra havalar ısındığında yapılırsa başarı oranı yüksek olur.
Kaç ceviz türü ile bahce oluşturulmalıdır?
-Kaman 1-4-5 türleri ile bahce oluşturulur birbirlerini tozlayıcı özellikleri vardır.
Toprak tahlilinin önemi nedir ?
Toprak tahlillerinin her 4 yılda bir mutlaka yaptırılarak buna uygun gübre ve pH ayarlayıcı fumik asit veya toz kükürt uygulanmasının yapılması,pH nın 6-7 aralığında tutulmasu bitki büyümesi açısından çok önemlidir.
Ceviz fidanları kaç günde bir sulanır?
-İlk yılda 10 günde bir,daha sonraki yıllarda 15 günde bir sulanır. 2 sulamadan sonra çapa yapılır
Yeni fidan dikiminde su tutucu toz kullanılır mı?
Quemsoly tozdan tabana 100 g. Serpilebilir.
BAHÇE KURMA
AŞILI CEVİZ BAHÇESİ TESİSİ
1)Cevizin Toprak İstekleri:
Ceviz ağacı kökleri derine inen kuvvetli kazık kök yaptığından su seviyesi derinde olan geçirgen derin toprakları sever.Meyilli arazilerin tabanında erozyon sunucu milyonlarca yılda oluşmuş alüvyon topraklarda,akarsuların kenarlarındaki kumlu çakıllı geçirgen topraklarda daha iyi yetişip verim verir.Arazinin erozyona uğrayıp toprağı zayıf yerlerinde ise badem yetiştirilmesi uygundur.Ceviz bahçesi olarak seçilen yerin 1-2 metre altında sabit su yada kaya tabakası olmamalıdır.
2)Yer Seçimi:
Vadilerde hava akımı ve don olayı olabileceğinden söğüt ağaçlarının yetiştiği dere içleri ve çukur yerler seçilmemelidir.Bu tür yerlerde kuzey rüzgarlarını kesmek için sık aralıklı ağaç perdesi dikilebilir.
Image
3)Aşıl Ceviz Bahçesi oluşturma:
a)Aşılı Fidan Dikim Yolu İle
b)Tohum Ekim Yolu İle
Kapama bahçe oluşturulacak yer seçildikten sonra ( sert arazi ise Nisan ayında 50-60 cm derinlikte dip patlatan çekilebilir )pulluk ile derin sürülüp tırmık çekilerek düzeltildikten sonra tarla kenarlarından 5 m. ceviz araları da 10×10 veya11x11 olacak şekilde işaret çubuğu dikilir.Bu işaretli yerlere iki el arabası toz yanmış hayvan gübresi,toprak tahliline göre 2 su bardağı inorganik gübre ve gerekli ise bir el arabası da ince kum ilave edilerek kepçe ile 100-150 cm. derinlikte eşilip karıştırılarak tekrar mezar gibi doldurulur.Tekrar işaret çubuğu dikilir.aşılı fidanımızı buraya plastik poşetini çıkararak dikeriz ve 30 litre ilk suyunu veririz.
4)Bahçe Bakımı:
SULAMA:
İlk yıl 15 Mayıs -15 Eylül döneminde on gün ara ile yirmi litre su verdikten dört gün sonra çapa yapılır. İkinci yılda sulama yirmi gün aralıkla yapılabilir.
BUDAMA:
Ceviz fidanımıza iyi bakar isek 2-3 yılda tepe budaması yapılacak 180 cm. yüksekliğe gelmiş olur gövde uzun bırakılır ki ağaç yaşlandığında kerestesi para etsin.180 cm den tepe kesilir ve beş göz bırakılır,80-100 yaşındaki yaşlı ağaçlar da sert gövde budamaları yapılabilir.
TOPRAK İŞLEME:
Bahçenin çok yağış aldığı nisan ayı sonunda derin pulluk ile sürüm yapılır, otlanmasına göre Mayıs ve Temmuz aylarında kazayağı (tırmık)çekilir.
GÜBRELEME:
İlk üç yıl yapılmaz ancak toprağın su tutma ve havalanma kalitesini artırmak amacı için Ekim-Kasım ayında organik toz hayvan gübresi fidana bir gaz tenekesi olmak üzere verilip toprak ile üzeri örtülür.
İLAÇLAMA:
İlk ilaçlama yapraklar fare kulağı büyüklüğüne geldiğinde M-22 toz ilaç ile yapılır.İlk ilaçlamadan 20 gün aralık ile M-22toz ilacın içerisine sistemik etkili Bayer Folimat sol. katılır üçüncü ilaçlama da ikinci gibi karışık yapılır..
Yaprak altı bitlerin yaprak üstlerinde oluşturduğu parlama (şirelenme) basınçlı su ile yıkanarak ta önlenebilir.
4)Cevizin İklim İstekleri:
İklimdeki değişiklikler sonucu ilkbahar ve sonbahar donlarından etkilenen ceviz ağaçlarında çeşit seçimi son derece önemlidir.Kışları soğuk olan bölgelerde Yalova türleri yerine Kaman 1-3-5 ve Şebin türlerinin tercih edilmesi gerekir.Ceviz-25, +38 C sıcaklık aralığına dayanabilir.Soğuk zararına uğramış ağaçlar sonraki yıllarda da kendini toplayamamaktadır.Ceviz ağacı sıcaklık +7 C altına düştüğünde soğuklanma uykusuna yatar2500-3500 saat uykuda kalması ürün kalitesini etkiler.
Yalova türleri taze tüketildiği halde Kaman ceviz çeşitleri kurutularak 3-4 yıl depoda saklanabilir..
Standart Bir Cevizde Aranacak Özellikler
1-Bir yıl çok bir yıl az ürün vermemelidir.Her yıl muntazam meyve vermelidir.
2-Ana gözlere ilaveten yan gözlerde meyve vermelidir.
3-Randıman yüksek olmalıdır.Yani 100 kg. cevizden 65 kg. iç çıkmalıdır.
4-Verim yüksek olmalıdır.Diğer ağaçlara göre.
5-Hastalık , haşerelere dayanıklı ve sap çukuru dar olmalıdır.
6-İlkbahar ve Sonbahar donlarından etkilenmemelidir.
7-Şiddetli kış donlarına dayanıklı olmalıdır.
8-İçleri parçalanmadan tam çıkabilmelidir.
9-Sofralık cevizler beyaz ve yağ oranı yüksek olmamalıdır.
10-Kuvvetli kazık kök oluşturabilmelidir.
11-Kabukları ince olup el ile kırılabilmelidir.
12-Şekli yuvarlak olup kırma makinelerinde işlenebilmelidir.
13-Erken verime yatmalıdır.10 yaşındaki ağaç 25 kg. kabuklu ceviz verebilmeli.
14-Uzun ömürlü olup 300/500 sene yaşayabilmelidir.
15-Erken hasat edilebilmelidir.
16-Dıştan kabuğuna bakıldığında sevimli olmalıdır.
Kaman ceviz çeşitleri bu özelliklerin % 90 ını taşımaktadırlar.
Kaman 1-5 bu özelliklerin tamamını taşımaktadır..
Ceviz fidanı KAMAN cevizi
Ortalama meyve ağırlığı 16 g dır.
İç ağırlığı 7.7 g olup İç oranı % 48 dir,
Ceviz yağ oranı % 65 olup, İç ceviz protein oranı % 25 tir.
Taze ve kuru olarak tüketime uygundur.
Eylül sonlarında hasat edilir.
Her yıl ve aynı oranda ürün verir,
Randımanı yüksektir,kabuk-iç oranı,
Verimi yüksektir,30 yaşında 10.000 adet
İlkbahar geç donlarından etkilenmez,
Kabukları ince olup,içi bütün olarak çıkar,
Dış kabuk ve iç ceviz görünümü beyazdır,
Yağ oranı fazla değildir,
Ana gözlere ilaveten yan gözlerde meyve verir,
Erken hasat olumuna gelir,turfanda satılabilir,
Kuvvetli kazık kök yapar 300-500 sene yaşayabilir,
Şiddetli kış donlarına dayanır,
Hastalık ve haşerelere karşı dayanıklıdır.
Kaman 5 cevizinin şekli yuvarlaktır. Kabuk kırma makineleri için çok uygundur
Canım Doğa Fidanlığı
* Anasayfa
* Ürünlerimiz
* Hizmetlerimiz
* Faydalı Bilgiler
* Referanslar
* Haberler
* İletişim
Faydalı Bilgiler:
Aşılı Ceviz Yetiştiriciliği
Bağ-bahçe ürünlerinin üretim, tüketim ve ticareti yönünden önemli ülkeler arasında yer alan Türkiye, köklü bir meyvecilik kültürüne sahip olup bir çok meyve türünde olduğu gibi cevizin de yetiştirilebildiği uygun ekolojilere sahiptir. Ülkemiz dünya ceviz üretiminde A.B.D. ve Çin’den sonra üçüncü sıradadır.
Ülkemizde ağaç başına verim 33-37 kg arasında değişmektedir. Aşılı ceviz fidanları ile bahçe tesis edildiğinde verimde aşısızlara göre % 50-60 oranında artış sağlanabilir.
Aşısız (yabani) cevizler 7-10 yaşlarında , aşılı cevizler ise 4 yaşından itibaren meyve vermeye başlamaktadır. Yine yabani ağaçlardan 6 kg kabuklu meyveden en fazla 1,5-2 kg iç alınırken, aşılı ağaçlardan 6 kg cevizden en az 3 kg iç meyve alınmaktadır.
Önerilen aşılı fidanlarla bahçe tesis edildiğinde; 5 yaşındaki bir ceviz ağacı 3-4 kg, 8 yaşında 15-20 kg, 12 yaşında 30-40 kg, 14 yaşında 50-75 kg, 20 yaşında 80-120 kg arasında meyve verebilmektedir. Dekara 10 fidan dikildiğinde, dekara verimin verim çağında 1-1,5 ton olacağı beklenmektedir.
Aşılı Ceviz Çeşitlerinin Önemi ve Özellikleri
Tür Şekil İrilik Ağırlık (gr) Verim % Tozlayıcı
Kabuklu İç
Yalova 1 Oval İri 16.3 8.2 50 Yalova 4 – Kaplan
Yalova 3 Oval İri 12 6.4 53 Yalova 4 – Şebin – Kaman
Yalova 4 Yuvarlak İri 12.9 6.8 52 Yalova 1 – Yalova 3 – Gültekin
Kaplan Elips Çok İri 24 9.6 40 Yalova 1
Bursa 95 Oval İri 11.5 6 52 Bilecik
Bilecik Yuvarlak İri 13 6.5 52 Şebin – Yavuz
Şebin Yuvarlak Orta 12.6 6.5 62 Bilecik – Kaman – Yalova 3
Yavuz Oval Çok İri 17.4 9.7 56 Bilecik
Gültekin Oval Çok İri 16.5 8.5 52 Yalova 4 – Şebin – Bayrak
Kaman Yuvarlak İri 12.4 6.8 55 Yalova 3 – Şebin
Bayrak Oval İri 10.7 6.4 60 Gültekin – Keskin
Keskin Uzun Orta 10.6 6 57 Bayrak
Topak Uzun Orta 7.5 3.5 47 Kendisi
Pedro Yuvarlak İri 12 5.6 47 Her çeşitten
Chandler Yuvarlak İri 13.4 6.5 49 Franquette – Pedro – Yalova 1-3-4
Franquette Yuvarlak İri 11.3 5.3 47 Chandler – Hartley
Hartley Yuvarlak İri 13.2 6.1 46 Franquette
İKLİM İSTEĞİ
Ceviz ağacının en önemli niteliklerinden birisi, değişik iklimlere kolayca uyum sağlamasıdır. Ceviz ağacının soğuklama ihtiyacı 800-1800 saat olup, deniz seviyesinden 1700 m. yükseklikteki alanlara kadar yayılış gösterir. Aşırı yaz sıcaklarında yeşil kabukta, yapraklarda yanmalar ve meyvelerde büzülmeler olur.
Bir bölgede ceviz yetiştiriciliğini sınırlayan en önemli faktörlerin başında ilkbahar geç donları gelmektedir. Çeşitlerin iklim gereksinimleri iyi saptanmalı ve özellikle ilkbahar geç donları yönünden risk olmamalıdır.Çünkü geç ilkbahar donları; tomurcukların kabarma zamanında daha fazla zarar yapar.
İlkbahar geç donlarının zararı yanında sonbahar geç don zararları da ceviz yetiştiriciliğini sınırlayan faktörler arasında sayılabilir. Çok geç yapraklanan ceviz çeşitlerinde vejetasyon süresi kısa olduğu için, olgunlaşamayan sürgünlerin erken sonbahar donlarından zararlandığı da önemli bir gerçektir.
Geç sonbahara kadar gelişmesi devam eden genç ceviz ağaçlarının uç sürgünleri iyice olgunlaşmamış ise, -10°C ‘de zarar görür. Sonbaharın erken donlarında -9°C ile -12°C’ de odunlaşmamış sürgünler zararlanır. Tomurcuklar kapalı olduğu dönemde -3°C’ ye, tam çiçeklenme döneminde -1 °C’ ye kadar dayanabilir. Çiçek döneminde soğuktan zararlanma daha sık görülür. Genel olarak ceviz ağacı; -25°C’ ,+38°C’ ye kadar dayanıklılık gösterir.
TOPRAK İSTEĞİ
Ceviz ağaçları toprak bakımından seçici olmamakla beraber, taban suyu seviyesi 2.5-3.0 metreden yukarı olmayan, su tutmayan, nemliliğini muhafaza eden derin topraklarda iyi gelişir. Su tutan killi topraklarda ve durgun sulu yerlerde gelişemez.
Ceviz kökleri kazık köklü olup, derine uzadıklarından alt kısımları rutubetli olan, derin ve yumuşak topraklar yetiştiricilik için daha uygundur. Fazla nem ve durgun sular kökler için gerekli oksijenin alınmasını engeller, bu nedenle kök gelişimi yavaşlar ve ağacın gelişmesi durur. Yaprak damar araları açık yeşil, damarlar ise kahverengi bir renk alır, sürgün uçlarında kurumalar görülür.
Verimli topraklarda veya gübreleme, sulama gibi kültürel tedbirlerle verimliliği artırılan topraklara dikildiğinde, cevizlerde gelişmenin hızlandığı ve meyve veriminin arttığı görülür. Ceviz ağaçları yazları bol güneşli, kışları ılıman geçen, soğuk rüzgarlardan korunmuş vadilere daha çok uyum sağlamışsa da, soğuklama ihtiyacı, uyanma ve kış dinlenme periyotları dikkate alınarak bahçe kurulduğunda, kışı sert geçen yerlerde de yetiştiği görülmektedir.
ÇEŞİT SEÇİMİ
Verimli ve kaliteli ceviz çeşit seçiminde göz önünde bulundurulması gereken en önemli özellikler; döllenme biyolojileri, yapraklanma zamanları, vejetasyon süreleri, özellikle soğuğa ve kurağa karşı dayanıklı olması, ağaç tacının düzgün gelişmesi, üstün verimli ve kaliteli meyveler oluşturması, meyvelerinin ince kabuklu ve iç kısmının kabuktan kolay ayrılması, meyve ağırlığının en az 10 gram, iç randımanın ise % 50′nin üzerinde olması, her yıl meyve vermesi, hastalık ve zararlılara karşı dayanıklı olmasıdır. Bu özelliklerden çoğunu taşıyan ceviz çeşitlerinden aşı kalemi alınarak, yabani ceviz çöğürleri aşılanmalıdır.
AŞILI CEVİZ ÇEŞİTLERİ
Ceviz Çeşit
Verimli ve kaliteli ceviz çeşit seçiminde göz önünde bulundurulması gereken en önemli özellikler; döllenme biyolojileri, yapraklanma zamanları, vejetasyon süreleri, özellikle soğuğa ve kurağa karşı dayanıklı olması, ağaç tacının düzgün gelişmesi, üstün verimli ve kaliteli meyveler oluşturması, meyvelerinin ince kabuklu ve iç kısmının kabuktan kolay ayrılması, meyve ağırlığının en az 10 gram, iç randımanın ise % 50′nin üzerinde olması, her yıl meyve vermesi, hastalık ve zararlılara karşı dayanıklı olmasıdır.
BİLECİK:
Dik, yayvan ve kuvvetli bir taç gelişmesi gösterir. Kıyı bölgeler hariç, tüm bölgelerde yetiştirilir. Özellikle geç donların görüldüğü yörelere tavsiye edilir.
İnce kabuklu, içi dolgun olup kabuktan kolay ayrılır. Kuru ceviz olarak tüketilmeye elverişlidir.
Dane ağırlığı 13 g, iç oranı % 53, yağ oranı % 68 ve protein oranı % 18 olup, eylül ayı sonlarında hasat edilir.
Şebin, Yalova-3 ve Yavuz-1 (KR-2) çeşitleriyle tozlanır.
Çeşit iç kurduna Şebin ceviz çeşidine göre daha dayanıklıdır.
Geç yapraklanması nedeniyle Yalova çeşitlerine göre ilkbahar geç donlarına karşı daha toleranslıdır.
ŞEBİN:
Sık dallı, yayvan bir taç gelişmesi gösterir.
Kıyı bölgeleri hariç, ceviz yetişen tüm yörelerde yetişir. Özellikle geç donların görüldüğü yerlere tavsiye edilir.
Meyve yapısı ovaldir. İnce kabuklu olup, kabuktan kolay ayrılır.Verimi yüksektir ve eylül ayı sonlarında hasat edilir.
İçi dolgun, dane ağırlığı 12 g, iç oranı yüzde 63, yağ oranı yüzde 67, protein oranı yüzde 17 olup, çiçekleri erkek ve dişi çiçekler eş zamanlı açılır (homogenous), kendine verimlidir.
Bilecik ve Yavuz-1 (KR-2) çeşitleri ile tozlanır.
Yalnız ceviz iç kurduna, kurağa, güneş yanıklığına karşı hassastır.
GÜLTEKİN-1 (KR-1):
Dik, kuvvetli bir taç gelişmesi gösterir.
Ceviz yetişen tüm bölgelerde yetişir. Özellikle geç donların görüldüğü yerlerde yetiştirilmesi tavsiye edilir.
İyi kaliteli ve albenisi olan meyvelere sahip olup, eylül ayının ortalarında hasat edilir.
Dane ağırlığı 17 g, iç oranı yüzde 40, içi dolgun, açık beyaz renkli olup, taze ve kuru olarak tüketilmeye elverişlidir.
Şebin ve Bilecik çeşitleriyle tozlanır.
YALOVA-1:
Kıyı bölgeler hariç (deniz etkisine açık yöreler) ceviz yetişen bütün bölgelerde yetiştirilir. Geç donların görülmediği yerlerde yetiştirilmesi tavsiye edilir.
Meyve ağırlığı 16 g, iç oranı % 49, yağ oranı % 70 dir.
YALOVA-3:
Ceviz yetişen tüm bölgelerde yetiştirilebilir. İnce kabuklu ve ovalimsi bir meyve şekline sahiptir.
Meyve ağırlığı 13 g, iç randımanı % 53′dür, yağ oranı % 69’dur.
YALOVA-4:
Ceviz yetişen tüm bölgelerde yetişebilir. Erken çiçeklenir. Geç donların görülmediği yerlerde yetiştirilmesi tavsiye edilir.
Dane ağırlığı 13 g, iç oranı % 52, yağ oranı % 69 ‘dur.
YAVUZ-1 (KR2):
Ceviz yetişen tüm bölgelerde yetişir. Özellikle geç donların görüldüğü yerlerde yetiştirilmesi tavsiye edilir.
Dane ağırlığı 17.4 g, iç oranı yüzde 56, içi dolgun, beyaz renklidir.
ŞEN-2 (24-KE-24):
Kıyı bölgeler hariç tüm bölgelerde yetiştirilir. Özellikle geç donların görüldüğü yerlerde yetiştirilmesi tavsiye edilir.
Meyve şekli yuvarlak, dane ağırlığı 17 g, iç oranı % 54’dür. Yağ oranı yüzde 74′dür.
TOKAT-1 (60 TU-1):
Ceviz yetişen tüm bölgelerde yetişir.
Meyve şekli yuvarlak olup tane ağırlığı 12 g, iç oranı % 63, yağ oranı % 71′dir.
AŞILI FİDAN SEÇİMİ:
Toprağınızı gayet güzel hazırladınız, iklim uygun, su ve diğer faktörlerde güzel ve fidanlığınızdan gerçekten ekonomik olarak beklentiniz büyük. Ancak aşılı fidan kullanmadığınız takdirde bu değerlerin hepsiyle beraber zamanınız, emekleriniz ve paranız boşa gidecek demektir.
Fidanlık kurmada en önemli konulardan biri de Fidanın Gerçekten Aşılı olup olmadığıdır.
Çünkü aşılı fidanlar:
Erken meyve verir,
İstenilen meyveyi verir,
Her yöreye uygun çeşitlerle soğuklara ve hastalıklara karşı dayanıklı çeşitler seçilebilir.
Aşısız fidanın anlaşılması gerçekten çok zordur. Maalesef ülkemizde birçok konudaki kolay para kazanma hırsı bu konuda da mevcuttur ve bazı artniyetli kişiler aşısız fidanları Aşılı adı altında piyasaya vermektedir.
Aşısız fidanları tanımak için;
Aşı yeri gibi çizik atılan yerin altındaki gövde kabuğunun rengi ile üstündeki gövde kabuğunun rengi aynıdır. Aşılı fidanlarda ise bu renk farklı olacaktır.
Çok dikkatli bakıldığında aşı yerinde kabuğun değişmediği ve çizik atıldığı anlaşılır. Ancak zaman geçtikçe bunu da anlamak iyice zorlaşır.
Aşısız fidan kullanımı durumunda cevizde kalite tamamen düşer. Gerçekten fidanlığı kuran ve dünya kadar emeği zayi olan kişinin ve dolayısıyla ülkemizin zararı büyük olacaktır.
Bu konuda yapılabilecek en doğru şey, sertifikalı fidan almak, daha önce bu konuda çalışmış fidanlığı olan kişilerden referansla hareket etmektir.
Bu konuda birçok fidanlığa imza atmış olan firmamıza danışabilir, referanslarımız bölümünde bugüne kadar geçekleştirmiş olduğumuz fidanlıkların listesini görebilirsiniz. Lütfen daha ayrıntılı bilgi almak için bizi arayınız, bu konu bizim uzmanlığımızdır.
VERİM TABLOSU
(Yerli Çeşit İç Ceviz)
Aralık Mesafe (m) Da / Ağaç Yaş İç Verim
Kg / Ağaç Kg / Da
8 X 8 15 5 – 7 2,7 – 5 40 – 75
8 – 10 5,3 – 8 80 – 120
11 – 15 10 – 23,3 150 – 350
16- 20 28 – 60 420 – 900
1 Dekar (1 dönüm=1000m2) Aşılı Ceviz Kapama Bahçesi 8 x 8 m (AralıkxMesafe) ile 15 fidan
İç Meyve Değeri:
Yaş Kg / Da Fiyat (TL) Tutarı
5 – 7 40 – 75 20 800 – 1500
8 – 10 80 – 120 20 1600 – 2400
11 – 15 150 – 350 20 3000 – 7000
16 – 20 420 – 900 20 840 – 18000
BAHÇE TESİSİ:
Ceviz çok yıllık olduğundan bahçe tesisinde yapılacak bir hatanın giderilmesi oldukça güç ve masraflı olmaktadır. Bahçe tesisinde ön önemli konu çeşit seçimi ve yer seçimidir.
Çeşit Seçimi: cevizde erkek ve dişi çiçekler aynı ağaç üzerinde fakat farklı yerlerde bulunmaktadır. Ceviz kendine verimli olmasına rağmen erkek ve dişi çiçek farklı zamanlarda döllenme olgunluğuna geldiğinden bahçe tesis ederken en az 2 çeşitle bahçe tesis edilmeli ki tozlanma ve döllenme riski azaltılsın. Aksi halde verim düşük olmaktadır. Birbirini tozlayan çeşitler tablo olarak verilmiştir.
Yalova 1 x Yalova 4 KR 1 x Yalova 4
Yalova 2 x Yalova 3 KR 2 x Bilecik
Yalova 3 x Bilecik Şen x Yalova 1
Yalova 4 x Yalova 3 Tokat 1 x Yalova 3
Bilecik x Şebin, KR-2
Kaplan x Yalova 3
Şebin x Bilecik
Ceviz yetiştiriciliğinde çiçek açma zamanına rastlayan ilkbaharın son donları çok önemlidir. Dondan korunmak için bahçeler taban yerlere değil yamaç ve eğimli yerlere kurulması gerekir. Çünkü vadilerde 30-40 m yükseliş ilkbaharda geceleri 3-6 C lik bir artış sağlamaktadır. Ceviz bahçelerinde gelişme durumu ve uzun ömrü dikkate alınarak 10×10 m aralıklarla dikilmesi önerilmektedir. Fidan dikiminde toprağın yapısına bağlı olarak çukurlar en az 60×60 cm derinlik ve genişlikte açılmalıdır. Dikim çukurunun dik kısmına fosforlu ve potaslı gübrelerle depo gübrelemesi yapıldıktan sonra fidan aşı noktası toprak seviyesi üzerinde kalacak şekilde dikilir. Hakim rüzgarın estiği yönde fidanların diplerine herek dikilir, bağlanır ve can suyu verilir. Fidanlar yaprak dökümünden ilkbaharda su yürüyünceye kadar olan dönemde dikim yapılabilir. Kışları ılıman ve çok sert olmayan bölgelerde sonbahar dikimi daha iyi olmaktadır.
Budama ve Terbiye Şekilleri: Cevizde meyveler 2 yıllık sürgünlerde oluşur. ceviz fazla budama istemez her yıl uygulanan ve düzensiz yapılan budama verim düşüklüğüne yol açar bu durumda çok kuvvetli dal ve sürgün fakat az meyve meydana gelir.
Cevizlere verilecek en iyi şekil 5 dallı değişik doruk dallı şekildir. Dikilen fidanlarda ilk yıllarda sadece boyunlu gözler kesilerek göz budaması yapılır 3. yılında ise şekil budaması yapılır. Daha sonraki yıllarda ölü ve kuruyan dallar temizlenir. Her yıl budama yapılmaz.
Gübreleme: Ceviz en fazla azot ve potasyuma ihtiyaç duyar, fosfor ihtiyacı azdır. En uygun gübreleme toprak ve yaprak tahlili sonuçlarına göre yapılandır. Dikimde azotlu gübre verilmez genel olarak dikim öncesi 10-50 kg TSP, 10-40 kg potasyum sülfat, dikim sonrası 10-30 kg TSP ile 15-45 kg potasyum sülfat dekara verilmelidir. Ayrıca dikim sırasında fidan çukurlarının diplerine 250 gram TSP + 250 gram Potasyum sülfat gübresi ile birlikte depo gübrelemesi yapılmalıdır. Fidanların 1. yaşından başlayarak ağaçın her yaşı için 100 gram / ağaç hesabıyla toprak PH sına göre Amonyum nitrat veya Amonyum sülfat verilir.
Hastalık ve zararlılarla Mücadele: Ceviz antraknozu, Ceviz iç kurdu, ceviz yaprak Gal Akarı cevizde önemli hastalık ve zararlılar olup mücadelesi yapılmalıdır.
Hasat ve Verim: Erkenci çeşitler taze olarak tüketilmeye uygun olup (Kaplan) ağustos ortalarına kadar hasat edilmektedir. Kuru tüketilenler Eylül ortası ekim sonu hasat edilmektedir. Hasat zamanı meyve üzerini örten yeşil kabuk 1/3 çatlayınca hasada başlanır. En uygun hasad silkeleme şeklinde yapılır. Hasatta kesinlikle sırık ve sopa kullanılmamalıdır. Sırıkla yapılan her darbe ağaçın gelecek yıl ürün verecek sürgün uçlarının kırılmasına neden olur. Hasat edilen meyveler yeşil kabuk temizlendikten sonra gölge bir yerde bir örtü üzerine 15-20 cm kalınlıkta serilerek kurutulur. Ayrıca cevizler kabuklardan temizlendikten sonra yıkanmakta 38-43 C ‘de özel yapılmış fırınlarda kurutularak depolanmaktadır. Tohumluk cevizler fırında kurutulmamalıdır.
Aşısız cevizler 7-10 yaşlarında meyve vermeye başladığı halde aşılı cevizler 4 yaşından itibaren meyve vermeye başlamaktadır. Aşısız ağaçlarda 6 kg kabuklu meyveden en çok 1.5-2 kg iç alınırken aşılı ağaçlarda 6 kg cevizde en az 3 kg iç alınmaktadır.
Önerilen aşılı fidanlarla bahçe tesis edildiğinde 5 yaşında 3-4 kg 8 yaşında 15-20 kg 12 yaşında 30-40 kg 14 yaşında 50-75 kg 20 yaşında 80-120 kg arasında kabuklu ceviz alınmaktadır.
Ceviz Fidanı Yetiştiriciliği dikimi,bakımı ve hasadı
Ceviz fidanı yetiştiriciliği için izlenecek en iyi metot, yabani cevizlerin tohumlarından elde edilecek çöğürlerin standart çeşitlerle aşılanması şeklindedir Aşılı ceviz fidanı üretiminde standart çeşitler kadar aşı yapılacak anacın seçimi de önemlidir. Anaç, kuvvetli bir kök yapısına sahip olmalı ve hızlı gelişme göstermeli, verimli olmalı ve her sene meyve vermelidir. Antraknoz (Karaleke), Ceviz yanığı (Xanthomonas juglandis) gibi mantari ve bakteriyel hastalıklara dayanıklı olmalıdır.
Tohum – Anaç Seçimi
Ceviz fidan üretimi için kullanılacak tohumlar, ceviz ağaçlarından toplanmaktadır. Tohumluk cevizler aşağıdaki özellikleri taşımalıdır:
· Homojen irilikte ve meyve ağırlığı en az 10-12 gram olmalı,
· Sağlam, içi dolgun, yağ oranı yüksek, sap çukuru dar olmalı,
· Yüksek çimlenme özelliğinde (% 80′in üzerinde) olmalıdır.
Cevizler hasattan sonra doğrudan güneş almayan, gölge, havadar ve rutubetsiz yerlerde muhafaza edilmelidir. Tohumluk cevizlerin istenilen sürgün vermesi için tohumlar, 80-90 gün +4°C’ de soğuk depoda tutulmalı veya ekim zamanına kadar bu şartlara uygun olan yerlerde saklanmalıdır.
Ceviz Tohumlarının Ekimi
Ceviz tohumların dikiminde iki noktaya dikkat etmek gerekmektedir:
a. Tohum dikilecek derinlik
b. Tohum dikim şekli.
En ideal dikim derinliği 5-10 cm. arasında, en ideal dikim şekli ise , yanak kısımları yanlara, yapışma yeri (damar kısmı) toprağa gelecek şekilde dizilerek ekilmesidir. Kumlu topraklarda derin, killi ve ağır topraklarda yüzeysel dikim uygulanır.
Image Hosted by ImageShack.us
Şekil 1 . Ceviz tohum ekimi.
Image Hosted by ImageShack.us
Şekil 2. Ceviz çöğürleri
Cevizlerde Uygulanan Aşı Metotları
Meyve ağaçlarının çoğaltılması ve geliştirilmesi için kullanılan metotlardan biri de aşıdır. Gerek çöğürün ve gerek aşı kaleminin kabuk kalınlığının aynı olması, yani aynı yılın sürgünü olması, aşı tutma oranını artırır ve aynı yılda aşı yapılabilir.
Kullanılan aşı yöntemleri ise;
1. Yama Göz Aşısı,
2. Omega Aşısı,
3. Dilcikli Aşı,
4. Yarma Kalem Aşısı,
1. Yama Göz Aşısı :Bu aşıda aşıya başlama zamanı, çöğürün kabuk verip vermediğinin kontrolü ile anlaşılır. Çöğürler aşıya gelmiş ise, aşıdan bir hafta önce sulanmalı, sulamadan 1-2 gün sonra da çöğürlerin yaprakları temizlenerek uç alınmalı ve 2-3 yaprak (soluk dalı) bırakılmalıdır. Aşıda en önemli husus; aşı kalemlerin günlük olarak kesilip kullanılmasıdır. Kullanılan aşı kalemleri ne kadar pişkin ve dolgun olursa, aşı tutma oranı da o derece yüksek olur. Aşı kalemlerinin uç kısmında oluşan gözlerden, zorunlu olmadıkça göz alınmamalıdır. Aşı, çift ağızlı özel aşı bıçağı ile yapılır. Aşı kalemi ile kullanılan çöğür, aynı yılın sürgünü olmalıdır. Aşı yapıldıktan üç hafta sonra aşılar kontrol edilmeli ve aşı bağı çözülmelidir.
2. Omega Aşısı : Omega kalem aşısında da önemli olan, yama göz aşısı uygulanan ve sonuç alınamayan 1-2 yaşlı çöğürlerin araziden sökülerek, aşılanması ve sıcaklık kontrolü yapılan kapalı bir alanda muhafaza edilmesidir.
3. Dilcikli Aşı :
Bu aşı çöğür ile kalemin yaşları farklı, fakat çapları birbirine eşit olması durumunda uygulanır. Özellikle yazın yapılan yama göz aşılarında, aşı tutmayan çöğürlere ikinci yılın ilkbaharında dilcikli aşı uygulanabilir. Kalem ve çöğürün aynı kalınlıkta olması gerekir.
4.Yarma Kalem Aşısı :
Yaz döneminde tutmayan bir yaşındaki çöğürlerle birlikte, 5 yaşındaki yabani ağaçlara dahi bu aşılar uygulanabilir. Çöğürlerle birlikte, 5 yaşındaki yabani ağaçlara dahi bu aşılar uygulanabilir. En önemli konu, ilkbahar döneminde yapılacak aşılarda yabanilerin (çöğür) tepesini aşıdan önce fidanın kalınlığına bağlı olarak, toprak seviyesinden 20-30 cm. yukarıdan kesilmesidir. Bu işlemden sonra özsuyun akıtılması için 7-10 gün beklenmeli ve sonra aşı yapılmalıdır.
Image Hosted by ImageShack.us
Şekil : Yarma aşı
BAHÇE TESİSİ
Bahçe kurulmasında ilk adım dikilecek çeşitlerin belirlenmesidir. Çeşit belirlemede önemli konulardan birisi, cevizin çiçek yapısı ve buna bağlı olarak yeterli tozlanmayı sağlayacak özellik göstermesidir. Bahçe kurulacak yerin yaz ve kış sıcaklıkları önem taşır. Çünkü çeşidin soğuklama ihtiyacına göre yer seçilmezse bitkinin gelişmesinde, çiçeklenme ve meyve veriminde düşüşler olur. Cevizlerin çiçek açma dönemindeki soğuklar çok önemlidir.
Cevizler genellikle gelişme durumu ve uzun ömrü dikkate alınarak 10×10 m, 11×12 m aralıkla dikilmesi önerilmektedir.
Fidan Dikimi
Fidan dikimi ve dikim aralığı toprak yapısına bağlı olarak değişiklik gösterir.Dikim aralığı zayıf topraklarda 10X10 m. ; kuvvetli, taban yerlerde 12-14 m. olarak ayarlanmalıdır.Çukurlar ise en az 80 cm derinlik, 70 cm genişlik veya 60 cm derinlik, 50 cm genişlik olacak şekilde açılmalıdır. Çukur açılırken üst toprağın bir tarafa ve alt toprağın ayrı bir tarafa çıkarılmasına dikkat edilmelidir. Dikim çukurunun dip kısmına kök gübresi (250 g Triple Süper Fosfat ve 250 g Potasyum Sülfat) karıştırılarak konulmalıdır. Fidanın aşı noktası toprak seviyesinin üzerinde kalacak şekilde dikim yapılmalıdır. Fidan dikimi yapılan yerde hakim rüzgarın estiği yönde fidanların diplerine herek dikilir ve iple bağlanır.
Dikim zamanı kırılan kökler kesilmeli ve fidanın aşı bölgesi topraktan yaklaşık 20 cm. yukarıda kalacak şekilde dikimi yapılmalıdır.Dikilen fidanlarda fidanın şekillenmesi için tepe vurması yapılır.Dikilen fidanların gövdesini güneş yanığından korumak için 1:1 oranında plastik beyaz renkli boya : su karışımı ile fidan gövdeleri boyanmalıdır.Dikimden sonra mutlaka can suyu verilmelidir.
Yeni tesis edilen bahçelerde aşı ile üretilmiş fidanlar kullanılmakta ve bu fidanlar daha erken (yaklaşık 4-5 yaşlarında) meyveye yatmaktadır.
Sonbaharda ağaç yapraklarının dökümünden itibaren ilkbaharda bitkiye su yürüyünceye kadar fidan dikilebilir. Kışları ılıman ve çok sert olmamak şartıyla, kurak bölgelerde sonbahar dikimi daha iyi olur.
Image Hosted by ImageShack.us
Şekil : Fidan Çukurlarının Hazırlanması.
Ceviz Bahçelerinin Yıllık Bakım İşleri :
Sulama :Yıllık sulama suyu ihtiyacı yağışlarla birlikte 1200- 1350 mm civarındadır. Sulama periyodu geç ilkbahardan başlayıp hasat sonuna kadar devam eder. Geç sonbahar veya kış sulamaları çok kurak yıllarda veya toplam yağışın çok düşük olduğu yerlerde zorunlu olabilir. Toprakta gözlenen su sıkıntısı cevizlerde meyve iriliği ve meyve kalitesini olumsuz yönde etkilemektedir. Tecrübeler ceviz yetiştiriciliğinde yüksek kaliteli iç ceviz üretiminin temelinde en önemli faktörlerin başında sulamanın geldiğini göstermektedir.
Gübreleme : Bahçe tesis edilmeden önce toprak analizleri ile besin maddesi kapsamı öğrenilmeli ve eksikliği tespit edilen besin maddeleri tamamlanmalıdır. Çünkü bitki besin maddeleri eksikliği, büyüme ve gelişmenin bir aşamasında duraklamaya neden olabilir. Yüksek kireç miktarı, bazı elementlerin alımını engellemektedir. Örneğin kireçli toprakta demir eksikliği oldukça yaygındır. Ceviz bahçelerinde yapılacak bir gübreleme programında, mutlaka yaprak ve toprak analizleri yapılmalıdır.
Dikimden önce yalnız fosfor ve potasyumlu gübre uygulanır. Dikimde azotlu gübreleme yapılmaz.
Şayet toprak analizi yapılmamışsa önerilen gübre miktarı aşağıdaki çizelgedeki gibidir.
Gübre Çeşidi
Gübre Miktarı
Verilecek Zaman
Azot
Yok
Dikim Zamanı
Amonyum sülfat veya Amonyum nitrat
100 Gr/ ağaç
(Ağacın her yılı için)
ph göre
Triple süper fosfat
10-50 Kg/dekar
Dikim Öncesi
Potasyum sülfat
10-40 kg/dekar
Dikim Öncesi
Triple süper fosfat
10-30 kg/dekar
Dikim Sonrası
Potasyum sülfat
15-45 kg/dekar
Dikim Sonrası
Budama : Ceviz fazla oranda budama gerektirmeyen bir meyve türü olup, ilk fidanlar dikimde istenilen taç sistemini oluşturmak için sağlam 5-12 göz üzerinden budanırlar.İlk yılın kış budamasında doruk dal 180 cm.’den kesilir.Ayrıca doruk dalın tepe kısmına yakın boyunlu gözler koparılır.Seçilen ilk ana dalın altındaki kuvvetli sürgünlerde uç alma yapılır.İleriki yıllarda verimi artırmak amacıyla taç içerisini sıklaştıran fazla kalınlaşmamış dallar dipten, taç yüzeyini oluşturan dallar ise 2-3 yıllık dal seviyelerinden budanarak seyreltme yapılır.Yaklaşık ağaç başına verim 120-150 kg.’dır.
Hasat ve Sonrası
Cevizde hasat zamanını belirleyen en belirgin özellik, yeşil kabuğunun (yaklaşık kabuğun 1/3’ünün) çatlamasıdır. İdeal hasat, dallarda silkeleme şeklinde yapılanıdır. Kesinlikle sopa, sırık vb. kullanılmamalıdır. Hasat edilen cevizlerin yeşil kabukları hemen temizlenir ve havalı bir yerde örtüler üzerine serilerek kurutulur.Böylece cevizde kalitede bir kayıp olmaz.Tohumluk için ayrılan cevizler ise güneş almayan, havalı ve gölge bir yerde dikim tarihine kadar muhafaza edilmeli, kesinlikle fırında kurutulmamalıdır.
Hastalık Ve Zaralıları: En çok görülen hastalık ve zararlıları Karaleke (Ceviz yanıklığı), Antraknoz (Mantar hastalığı) ve Ceviz iç kurdudur.
SIK SORULAN SORULAR
* SOFRALIK CEVİZDEN FİDAN YETİŞTİRİLMİ?
SOFRALIK CEVİZLERDEN FİDAN ÜRETEBİLİRSİNİZ ANCAK DİKTİĞİNİZ TOHUMLA ALACAĞINIZ MEYVENIN BİRBİRİYLE ALAKASI OLMAZ. YANI KENDINE BENZEME OLAYI YOKTUR. BU ŞEKILDE BIR DIKIMDEN SONRA ÇIKAN FIDANLARIN MUTLAK SURETLE AŞILANMASI GEREKİR.
* AŞI NASIL VE HANGİ SEZONDA YAPILIR ?
SİTEMİZDE BULUNAN VİDEOLARDAN AŞININ NASIL YAPILACAĞINI ÖĞRENEBİLİRSİNİZ.AŞI İÇİN MART SONU VE NİSAN BAŞI UYGUNDUR.
* CEVİZ DİKİMİNE BAŞLAMADAN ÖNCE NELERE DİKKAT EDİLMELİDİR?
UYGUN YER SEÇİMİNİN ARDINDAN TOPRAK ANALİZİ YAPILMALI VE UYGUN FİDAN SEÇİMİ YAPILMALIDIR.
* FİDAN DİKİLİRKEN ÇUKUR DERİNLİĞİ VE GENİŞLİĞİ NE KADAR OLMALIDIR?
EN AZ 70-80 CM DERİNLİK VE GENİŞLİĞİNDE OLMALIDIR.
* ÇIPLAK KÖKLÜ AŞILI CEVİZ FİDANI NE ZAMAN DİKİLİR?
FİDANLAR YAPRAĞINI DÖKTÜKTEN SONRA DİKİM YAPILABİLİR.KIŞLARI SERT GEÇEN YERLERDE İSE MART -NİSAN AYLARINDA DİKİLEBİLİR.
* TÜPLÜ AŞILI CEVİZ FİDANI NE ZAMAN DİKİLİR?
TÜPLÜ FİDANLAR HER MEVSİM DİKİLEBİLİR.
* CEVİZ AĞAÇLARININ ARALIĞI NE KADAR OLMALIDIR
AĞAÇLARIN ARASI EN AZ 10-12 METRE OLMALIDIR.
* CEVİZLER ARASINA BAŞKA MEYVE DİKİLEBİLİRMİ?
BODUR TÜRÜ MEYVE VEYA ÜZÜM ASMASI DİKİLEBİLİR.
* CEVİZDE BUDAMA YAPILIRMI?
EVET YAPILIR .ŞEKİL BUDAMASI VE ÜRÜN BUDAMASI YAPILIR.
* BODUR CEVİZ FİDANI VARMIDIR?
HAYIR.CEVİZDE BODUR YOKTUR.
* FİDAN FİYATLARI HAKKINDA BİLGİ ALMAK İSTİYORUM
GÜNCEL FİYATLARIMIZ FİYAT-SİPARİŞ SAYFAMIZDA BULUNMAKTADIR.
* CEVİZ DİKMEK İSTEDİĞİM ARAZİ YÜKSEK RAKIMLI VE RÜZGARLI ,CEVİZ YETİŞMESİNE ENGEL OLURMU?
RÜZGAR VE AYAZ BÜTÜN ARAZİLERDE OLUR.DİKTİGİNİZ FİDANIN YANINA Bİ DESTEK SOPASI YAPARSANIZ HERHANGİ BİŞEY OLMAZ.SUYUNUZ VARSA CEVİZ DİKEBİLİRSİNİZ
* KÖYDE 8 DÖNÜM KADAR BİR ARAZİM VAR. BUNU DEĞERLENDİRMEK İSTİYORUM. BİR ARKADAŞIMIN TAVSİYESİ ÜZERİNE CEVİZ BAHÇESİ YAPMAYA KARAR VERDİM. ANCAK BİZİM BURALARDA RAKIM ÇOK DÜŞÜK. BU KONUDA BİRAZ ENDİŞELİYİM.
RAKIM DÜŞÜK OLDUGU İÇİN CEVİZLERDE YANMA OLAYI DA OLMAZ.BUDA SİZİN İÇİN İYİ BİR AVANTAJDIR.HİÇ ENDİŞENİZ OLMASIN KAMAN 1 VE 5 SİZİN ORDA DAHA İYİ VERİM VERİR.
* BENİM TRAKYA’DA SAHİLE YAKIN BİR ARAZİM VAR, YERİM SAHİLDEN 4 KM UZAKTA VE YAN TARAFINDA ORMAN BULUNMAKTADIR.BEN BU ARAZİME KAMAN CEVİZ AĞACI EKMEK İSTİYORUM.AMA BURALARDA YETİŞTİREBİLİRMİYİZ
TRAKYA DA KURDURMUŞ OLDUĞUMUZ BAHÇELERİMİZ MEVCUTTUR CEVİZ YETİŞECEĞİNDEN EMİN OLABİLİRSİNİZ.DENİZE SIFIR ARAZİ DE BİLE BALIKESİRDE ÇOK İYİ NETİCELER ALDIK BU YÖNDEN ŞÜPHENİZ OLMASIN. CEVİZİ NE ZAMAN DİKECEĞİNİZ KONUSUNA GELİNCE TOHUM OLARAK DİKECEĞİNİZ CEVİZLERİ ARALIKTA DİKMENİZ GEREKMEKTEDİR. EĞER FİDAN DÜŞÜNÜYORSANIZ KASIM DAN NİSANA KADAR DİKEBİLİRSİNİZ( YAPRAK DÖKÜMÜ OLDUKTAN İTİBAREN)
* NEDEN KURAK ARAZİLERDE CEVİZİN TOHUMDAN EKİLMESİ GEREKİYOR BU KONUDA BİRAZ DAHA AÇIKLAMA YAPARMISINIZ?
TOHUM EKIMINDE TOPRAK HAZIRLAMAYA BAKARSANIZ 1 METRE DERİNLIK TE ÇUKUR KAZILIYOR, GUNEŞ GÖRMÜŞ TOPRAKLA HAYVAN GUBRESİ KARIŞTIRILINCA TOHUM ALTINDA 90 CM GÜBRELİ YUMUŞAK TOPRAK OLUYOR.TOHUM MART AYINDA ÇİMLENİNCE KÖK OLUŞUYOR.KÖK 30 CM OLUNCA FİDAN 10 CM, KÖK 70-80 CM OLUNCA DA FIDAN TOPRAK UZERİNDE 20 -25 CM OLUR.AYDA BIR DEFA SU VERMENIZ YETERLİ OLUR.AMA FİDANLAR TOPRAKTAN SÖKÜLÜRKEN KÖKLER ZARAR GÖRÜYOR,ÖZELLIKLE KAZIK KOK KESİLİYOR.KOK YENILENMESİ İÇİN AŞIRI SU ISTER HATTA HAFTADA BIR DEFA BILE SU ISTER SULANMAZSA FIDAN KURUR.
* BENİM ….DÖNÜM TARLAM VAR RAKIM 1300 CİVARI ARAZİ EGİMLİ CEVİZ FİDANI DİKMEK İSTİYORUM ALT YAPI OLARAK NE YAPMAM GEREKİYOR ARAZİM TAHMİNİ OLARAK KAÇ FİDAN ALIR MALİYETİ NE OLUR ANAHTAR TESLİM İŞLER YAPIYORMUSUNUZ YADA BİZİ YÖNLENDİREBİLİRMİSİNİZ TEŞEKÜRLER
1 DÖNÜM YERE 10 ADET FIDAN DİKİLİR.IKI FIDAN ARASI 10 METRE OLURSA IYI OLUR.1300 RAKIMLI YERDE KAMAN ÇEŞİTLERI YAŞAR ALT YAPI OLARAK BAHÇENİZİN ETRAFINI ÇEVİRİN TEMIZCE VE DERİNCE SÜRDÜRÜN,SU OLMASI GEREKIR. ANAHTAR TESLIMI YAPMIYORUZ AMA BIR ELEMAN GONDERİYORUZ. DIKIMI YAPTIRIYORUZ.
* CEVİZ DİKMEK İSTİYORUM. BAZI YILLARDAKİ AŞIRI İLKBAHAR SĞUKLARI BENİ KORKUTUYOR. BUNUNLA İLGİLİ ÖNLEMLERİNİZ VARMI.AYRICA 120 CM LİK BİR FİDANI DİKTİĞİMİZDE AĞAÇ 10 YIL SONRA KAÇ KG MEYVE VERİR?
GEÇ KALAN SOĞUKLAR ASLINDA HER ÇİFTÇİNİN BAŞINDA OLAN BİR SORUNDUR ANCAK SİZE TAVSİYE EDECEĞİMİZ CEVİZLER GEÇ KALAN SOĞUKLARDA UÇ GÖZLER DONSA BİLE YAN GÖZLERDEN TEKRAR MEYVE VERMEKTEDİRLER. YANİ KAMAN 1, KAMAN 5, YAYLA 1, GÖÇMEN 1. BU ADINI YAZMIŞ OLDUĞUM CEVİZLER İLKBAHAR DONLARINDAN ETKİLENMEZLER. 2. SORUNUZA GELİNCE 120 CM LİK CEVİZDEN BAHSETMİŞSİNİZ BU KONUDA SİZE YARDIMCI OLMAMIZ İÇİN CEVİZİN CİNSİ VE YAŞI ÖNEM TAŞIMAKTADIR. ÖRNEĞİN 2 YAŞINDAKİ KAMAN CEVİZİNDEN 10-50 ADET MEYVE ALABİLMEKTEYKEN 10 YAŞINDA TİCARİ GETİRİSİ BAŞLAMAKTADIR YANİ EN AZ 2000 MEYVE ANCAK DİKTİĞİNİZ CEVİZİN CİNSİ İYİ OLMAZSA 10 YAŞINDA DA MEYVE ALAMAZSINIZ YİNE TEKRARLAMAK GEREKİRSE KAMAN 1,5- YAYLA 1 VE GÖÇMEN 1 DE BU DEĞERLER EN AZ 1000 İLA 2000 OLMAKTADIR.
* MERSİNDE 1500 RAKIMLI BİR YAYLADA 50 DÖNÜM KADAR CEVİZ YETİŞTİRMEK İSTİYORUM KAMAN CEŞİDİNİ ÇOK METHETTİLER BU RAKIMDA BAŞARILI OLURMUYUZ. CEVİZ AĞACI TAM VERİME NE ZAMAN YATAR EKONOMİK OLARAK ELMA ŞEFTALİ GİBİ ÇEŞİTLERDEN İYİMİDİR. PAZARLAMA SIKINTISI VARMIDIR. AYRICA YAYLAMIZDA SU PROBLEMİ YOK AMA BAZEN İLKBAHAR ERKEN DONU NADİRENDE OLSA GÖRÜLÜYOR.
MERSİNE BU GÜNE KADAR BİR ÇOK FİDAN YOLLADIK, HERHANGİ BİR OLUMSUZLUKLA KARŞILAŞMADIK. ZATEN KAMAN CEVİZLERİNİN EN ÖNEMLİ ÖZELLİKLERİNDEN BİRİ DE GEÇ KALAN İLKBAHAR DONLARINDAN ETKİLENMEMESİ. O KONUDA ŞÜPHENİZ OLMASIN. EKONOMİK GETİRİ AŞILI CEVİZLERDE 7-10 YAŞINDA BAŞLAR. CEVİZ BİRAZ DAHA KARLIDIR.
* SULAMA İMKANIMIZ KISITLI.NE GİBİ BİR TAVSİYEDE BULUNURSUNUZ?TOPRAK TAHLİLİ YAPTIRMAMIZ GEREKLİMİDİR?
KAMAN-1 KAMAN-5 VE YAYLA-1 TÜRLERİNİ TOHUMDAN EKMENİZİ ÖNERİRİZ.TOPRAK TAHLİLİ YAPTIRARAK TOPRAĞINIZIN VİTAMİN-MİNERAL VB.DEĞERLERİNİ ÖĞRENMENİZDE FAYDA VARDIR.
* KAMAN CEVİZİ KAÇ YAŞINDA KAÇ KİLO MEYVE VERİR.ÖMRÜ NE KADARDIR?
KAMAN CEVİZİ 3-4 YAŞINDA MEYVE VERMEYE BAŞLAR.EKONOMİK GETİRİSİ 10 YAŞINDA BAŞLAR.CEVİZ AĞAÇLARI 200-250 YIL YAŞAR.
* KAMAN CEVİZ ÇEŞİDİ GELİBOLU BÖLGESİNDE YETİŞR Mİ? FİDANLARI NEREDEN TEDARİK EDEBİLİRİZ?
GELİBOLU(ÇANAKKALE)’DA KAMAN CEVİZİNİN YATİŞMEMESİ İÇİN HİÇBİR SEBEP YOK İKLİM ELVERİŞLİ. FİDAN TEMİNİ İÇİN SİTEMİZDE TELEFON NUMARAMIZ MEVCUTTUR. ORADAN TELEFON YA DA SİPARİŞ FORMU YOLUYLA SİPARİŞİNİZİ VEREBİLİRSİNİZ.
* ARAZİMİZDE SULAMA İMKANIMIZ YOK.ANCAK CEVİZ DİKMEK İSTİYORUZ.NE TAVSİYE EDERSİNİZ.
CEVİZ FİDANLARI İLK 2 YIL DÜZENLİ SULAMA İSTER.SULMA İMKANINIZ YOKSA VERİM ALAMAZSINIZ.
* BENİM DÖNÜM ARAZİM VAR. BURAYA CEVİZ FİDANI DİKSEM DEVLET DESTEĞİNDEN FAYDALANABİLİRMİYİM.SERTİFİKA VE FATURA VERİYORMUSUNUZ? BİRDE BENİM MEMUR OLMAM DESTEKTEN FAYDALANMAMA MANİ OLURMU.DESTEKLEMEYİ ALACAK OLURSAK HANGİ AŞAMADA ÖDENİR?DÖNÜM BAŞINA DESTEK ÖDEMESİ NE KADARDIR? BU KONULAR HAKKINDA BENİ BİLGİLENDİRİRMİSİNİZ.
DEVLET MEMURU OLMANIZ DEVLET DESTEGİ ALMANIZA MANİ OLMAZ. SERTİFİKA VE FATURA VERİYORUZ.DESTEKLEMEYİ 2 AY İÇERİSİNDE ALIRSINIZ. ŞARTLARI EN AZ 10 DÖNÜM ARAZİ OLMASI,AŞILI CEVİZ DİKİLMESİ,FATURA,SERTİFİKA VE ARAZİNİN TAPU FOTOKOPİSİ İLE TARIM MUDURLUKLERİNE BAŞVURU YAPMANIZ YETERLİ OLUR.DÖNÜM BAŞINA 120 YTL DESTEK VERİLMEKTEDİR.
* MEYİLLİ ARAZİDE CEVİZ YETİŞİRMİ?
ARAZİNİN MEYİLLİ OLMASI BİR SORUN TEŞKİL ETMEZ.ANCAK MEYİLLİ ARAZİLERDE AĞAÇLARIN ARASININ EN AZ 12 METRE OLMASI GEREKLİDİR.
* TOPRAK TAHLİLİNİ NEREDE YAPTIRABİLİRİM?
TOPRAK TAHLİLİNİ İL VE İLÇE TARIM MÜDÜRLÜKLERİNDE YAPTIRABİLİRSİNİZ.
* BENİM CEVİZ YETİŞTİRECEK YERİM YOK FAKAT BİR KAÇ DÖNÜM YER ALIP CEVİZ DİKMEK İSTİYORUM.YER ALANA KADAR 20 LT LİK BÜYÜK KOVALARA CEVİZ DİKEREK KAÇ SENE YETİŞTİREBİLİRİZ.DAHA SONRA ONU BAHÇEYE DİKEBİLİRMİYİZ FİDANLIĞINIZDA KAMAN CEVİZİNDEN BAŞKA ÇEŞİDİNİZ VARMI AŞILI ŞEBİN VE BİLECİK GİBİ.SAYGILARIMLA
KOVALARA DİKTİĞİNİZ CEVİZLERİ 2-3YIL BEKLETEBİLİRSİNİZ.FİDANLIGIMIZDA ŞEBİN, BİLECİK,KR 1, KR 2 VE KAMAN CEVİZ ÇEŞİTLERİ MEVCUTTUR
* ÇIPLAK KÖKLÜ FİDAN DİKMEK Mİ DAHA İYİDİR..*YOKSA TÜPLÜ FİDAN DİKMEK Mİ?
ZAMAN VE YERE GÖRE DEĞİŞMEKLE BİRLİKTE TÜPLÜ FİDAN DİKİMİ DAHA İYİDİR.
* FİDANLARI DİKERKEN KULLANILACAK OLAN GÜBRE YANMIŞ MI OLMALI?YOKSA TAZE HAYVAN GÜBRESİ DE KULLANABİLİRMİYİZ?
TAZE GÜBRE PARAZİT,KURT VB OLUŞUMUNA NEDEN OLACAĞINDAN KULLANILMASI TAVSİYE EDİLMEZ.
* YAN GÖZ VCERİMLİLİĞİ VE RANDIMAN NE DEMEK. BURALARDAKİ % LİK İFADELER NE ANLAM GELİYOR ?
YAN GÖZ CEVİZ AGACININ UÇ DALLARIDAN YANLARA ÇIKAN DALLARA DENIR. RANDIMANDA 1 KG KABUKLU CEVİZDEN ÇIKAN İÇ ORANIDIR.YANI %67 RANDIMANLI 1 KG KABUKLU CEVİZDEN 670 GR IÇ ÇIKAR.
* CEVİZ TOHUMU NE ZAMAN DİKİLİR?FİDAN NE ZAMAN DİKİLİR?
CEVİZ TOHUMU KASIM AYI SONU TOPRAK SOGUYUNCA VEYA TOPRAĞA KIRA DUŞÜNCE DİKİLERSE CEVİZ ÇÜRÜME YAPMAZ SAGLIKLI FİDAN VERİR.
FİDAN İSE;TÜPLÜ FİDAN HER MEVSİM DİKİLİR,ÇIPLAK KÖKLÜ FİDAN ISE AĞAÇ YAPRAKLARI DÖKÜNCE DİKİM BAŞLAR TA Kİ SONRAKI YAPRAK AÇMA ZAMANINA KADAR DİKİM YAPILABİLİR
CEVİZ VE CEVİZ KABUĞU FAYDALARI:
Cevizin ve ceviz kabuğunun faydalarıı saymakla bitmez.Sağlığınızın doğal ilacı olan cevizin yararları saymakla bitmiyor. Ceviz damarları açıyor, kalp krizi riskini yüzde 50 oranında azaltıyor
Gümüşhane Tarım İl Müdürlüğü Kontrol Şube Müdürü Mehmet Özdemir, cevizin beynin küçük bir modeli ve insan sağlığı açısından çok önemli bir besin maddesi olduğunu söyledi. İnsan vücudunda gümüş iyonuna ihtiyaç duyan tek organın beyin olduğunu belirten Müdür Mehmet Özdemir, şöyle konuştu:
Kan dolaşımını düzeltiyor
“Ceviz ağaçlarının evlere çok yakın dikilmemesi ve etrafı kapalı ceviz bahçelerinde saatlerce şekerleme yapmanın sakıncalı olduğuna dikkat çekilse de, kökü, yaprakları, kabuğu ve meyveleriyle tam bir şifa kaynağı olduğu artık herkes tarafından bilinir.
Bilimsel çalışmalar sonucunda cevizin damar koruyucu, ishal kesici, cildi temizleyici, siğil giderici, hipoglisemik ve tümör engelliyici özelliklerinin olduğu belirlenmiştir. Ceviz kan dolaşımını düzenler, karaciğer fonksiyonlarını düzenler, serum kolesterolünün azalmasını sağlar ve anormal antikor oluşumunu engeller.”
Cevizin bir kalp dostu da olduğunu anlatan Özdemir, sert kabuklu meyvelerde yer alan çoklu doymamış yağ asitlerinin kalp-damar hastalıklarında önleyici rol oynadığının bilimsel çalışmalarla kanıtlandığını söyledi.
Mayıs ayında daha yaprakları gelişmeden açmaya başlar. Taze yapraklar haziranda, yeşil cevizleri haziran ortasında içine tırnak batırılabilecekken ve olgun meyveler ise eylülde toplanır.
KULLANIM TABLOSU
Çay: Bir ç.ay kaşığı ufak ufak kesilmiş ceviz yaprakları 250 gr. Suda kaynatılır, az demlenir ve süzülür.
Banyolar: Dolu banyo için 100 gr. Yaprak, yıkamalar için bir dolu çay kaşığı 250 gr. Su içilir.
Şurup: Yeni yeşil ceviz bölünür. Geniş ağızlı bir şişeye konur, üstüne bir litre tahıl şarabı dökülür, öyle ki, cevizleri, iki üç parmak kapasın. Şişe iyi kapatılır üç dört hafta güneşte veya sıcak odada bırakılır, sonra süzülür ve şişelere boşaltılır.
Likör: Süzülmüş şurubun üstüne iki üç karanfil, bir parça tarçın kabuğu, bir ufak vanilya ve yıkanmış yarım portakal kabuğu ilave edilir. Ancak portakal soyulmamış olmalıdır. 250 gr. Su ve yarım kilo toz şekeri kaynatıp hepsini birbirine karıştırırsanız, güzel bir ceviz likörü elde edersiniz.
HASTALIKLAR
Kabızlık, iştahsızlık, kan temizleme, sarılık, şeker hastalığı, el ve ayak tırnaklarındaki iltihaplar, saçlardaki konak ve uyuza, ergenlik sivilceleri, cerahatli çıbanlar, kadınlardaki akıntılara, aft, gırtlak, diş etleri ve boğaz hastalıklarında, saç dökülmesine ve bitlenmeye banyoları iyi gelir. Beraberinde bol masaj yapılmalıdır.
CEVİZİN SAÇ A FAYDALARI:
Suna Dumankaya dan Saç Bakım Önerileri
Saç Dökülmesine Farklı ve Pratik Çözümler
Ceviz yaprağı ve faydaları hakkında ;
* Ceviz yaprağının kan durdurucu-sıkıştırıcı, kuvvetlendirici tonik ve bağırsak kurtlarını veya solucanlarını düşürücü etkisi vardır.
* Yaprak çayı, sindirim bozukluklarında, kabızlıkta, iştahsızlıklarda ve kan temizliğinde etkilidir. Başarıyla kullanıldığı öteki hastalıklar ise, ş ve sarılıktır.
* İştah açıcı, kan şekerini düşürücü ve kuvvet verici etkileri vardır.
* Deri hastalıklarında antiseptik olarak haricen kullanılır.
* Ceviz yaprağı kaynatılarak, tüm sıraca, frengi , egzema, herpes (uçuk) ve raşitik hastalıklarda, kemik çürümesinde, kemik deformasyonunda ve ayrıca, iltihaplı el ve ayak tırnaklarında kullanılabilen çok etkili bir banyo katkısı elde edilir.
* Favus ve uyuz hastalıklarında, hasta bölgeler, taze ceviz yaprağının kaynama suyu ile yıkandığında, kısa sürede düzelme görülecektir.
* Bu suyla yapılan banyolar, yıkamalar, ergenlik sivilcesine, iltihaplı egzemalara, ayak terine ve kadınların akıntılarına iyi gelir.
* Ağız boşluğu iltihabı, dişeti, boğaz ve gırtlak hastalıklarında gargara yapılmalıdır.
* Ceviz yaprağının kaynama suyu banyo suyuna eklendiğinde, donuk kabarcıkları iyileşir.
* Ceviz yaprağı kaynama suyu, hızlı saç dökülmelerinde de kafa derisine friksiyon (ovarak sürme) yapmakla kullanılır.
* Bu sıvı ayrıca, kafa bitine karşı da çok etklidir.
* Haziran ortasında toplanan cevizlerden, mide, karaciğer ve kanı temizleyen, mide yorgunluğunu ve bağırsak çürüklüğünü gideren çok etkili bir ceviz tentürü elde edilir. Bu tentür, ayrıca kan koyuluğuna karşı da çok yararlıdır.
ÖNEMLİ UYARI : İçerdiği tanen maddesi duyarlı kişilerde bazen mide bulantısı veya kusmaya yol açabilir. Bunun dışında, ceviz yaprağının bilinen bir yan etkisi yoktur.
CEVİZ YAPRAĞI ÇAYI
1- Yarım veya bir tatlı kaşığı ince kıyılmış yaprak, orta boy 1 su bardağı dolusu kaynar suyla haşlanır, 4-5 dakika demlendirilir ve süzülür. Gün boyunca 1 veya 2 bardak yudumlanarak içilir. 2- Yarım veya bir tatlı kaşığı ince kıyılmış yaprak, orta boy 1 su bardağı dolusu soğuk suya eklenir, kaynama derecesine kadar ısıtılır ve 2-3 dakika boyunca hafif ısıda kaynatılır. Süzülen çay kullanıma hazırdır. Günde 2-3 bardak içilir.
BANYO HAZIRLAMAK : Tam banyolar için, iki büyük avuç ince kıyılmış yaprak, akşamdan 2-3 lt suya eklenir. Sabahleyin hafif ateşte 4-5 dakika kaynadıktan sonra süzülür ve banyo suyuna eklenir. Gerektiğinde, bitki miktarı bir misli arttırılabilir.
İlgili veya benzer nitelikli ansiklopedik bilgi içeren diğer sayfalar:
1. Ceviz Fidan Çeşitleri ve Ceviz Yetiştiriciği (31.9) Ceviz Fidan Çeşitleri YALOVA -1 Salkımda meyveler 1-2′li olup, kabuk...
2. Ağustoscevizi (25.7) Ağustoscevizi, Meyve. Daha çok Amasya’da yetişen bir ceviz çeşidi. Meyvesi...
3. AKPINAR (21.7) AKPINAR Anadolu’da çeşitli yerlerin adı. Başlıcaları: Akpınar, Güneydoğu Anadolu’da, Adıyaman...
4. PTEROCARYA (21.3) PTEROCARYA i. Asya ceviz ağacı. (Cevizgillerden.) —ANSiKL. Pterocarya’nın meyvesi bürüm...
5. AŞI (20) AŞI i. Meyve. Anaç denen başka bir bitkiye yapıştırıp kaynaştırmak...
6. BAHÇESARAY (19) BAHÇESARAY, esk. Müküs, Doğu Anadolu’nun Hakkâri bölümünde Van ilinin Gevaş...
7. BADIÇ (18.4) BADIÇ i. Bot. Kendiliğinden açılan bakla biçiminde kuru kabuklu meyve....
8. BUĞDAYSI meyve (18) BUĞDAYSI meyve i. Çatlama çizgisi bulunmayan, tek tohumlu kuru meyve....
9. BADEMLİ (17.8) BADEMLİ, esk. Bademiye, Ege bölgesinde İzmir ilinin ödemiş ilçesine bağlı...
10. AKALA (16.6) AKALA i. Zır. Yurdumuzda ekilen, amerikan tohumundan üretilmiş bir pamuk...
11. SACRAMENTO (16.4) SACRAMENTO, A.B.D.’de şehir, Kaliforniya eyaletinin merkezi, American River kıyısında, ırmağın...
12. ASÎ veya ASA (16) ASÎ veya ASA sıf. (ar. asi). Esk. Uygun, elverişli. ||...
Cevizli Yemek Tarifleri
Baklava
MALZEMELER
Yaklaşık 6 su bardağı baklavalık un
3 yumurta
1 çay bardağı süt
1 çay bardağı su
Yarım çay bardağı zeytinyağı
Bir tutam tuz
500 gr ceviz
250 gr buğday nişastası
ÜZERİ İÇİN:
250 gr (10 çorba kaşığı) tereyağı (tercihen sadeyağ)
ŞERBETİ İÇİN:
4 su bardağı toz şeker
4 su bardağı su
Yarım limonun suyu
Baklava Tarifi
Şekerpare, Mantı, Ayva Tatlısı, Peynirli Poğaça, Arnavut Ciğeri,
Baklava Tarifi
Geniş bir yoğurma kabına unun yarısını eleyerek koyun. Unun ortasını havuz biçiminde açın. Ortadaki havuza yumurta, süt, su, zeytinyağı ve bir tutam tuz koyun. Önce parmak uçlarınızla ortadaki bu karışımı karıştırın. Daha sonra parmak uçlarınızla kenarlardaki undan da alarak yumuşak kıvamlı bir hamur haline getirin. Gerektikçe un ilave edin. Hazırladığınız hamurdan 20 beze yapın. Bezeleri unlanmış mutfak tezgâhı üzerinde teker teker yoğurarak özlendirin. Üstlerini bir bezle örtüp 20-30 dakika dinlendirin. Cevizi ayıklayıp incecik dövün. Geniş bir tepsiyi yağlayın. Hazırladığınız bezelerden birini mutfak tezgâhına alın. Birer avuç nişasta ve unu altına üstüne paylaştırın. İnce bir oklavayla, açabildiğiniz kadar ince açın. Hazırladığınız baklava yufkasını düz bir şekilde tepsiye döşeyin. Tepsiden sarkan kısımlarını kesip ayrı bir yerde biriktirin. Yufkanın üzerine elinizle ceviz serpiştirin. Tüm bezeleri bu şekilde açarak aralarına ceviz serpiştirip tepsiye döşeyin. Kat kat bütün yufkaları tepsiye yerleştirdikten sonra keskin bir bıçakla baklava dilimlerini kesin. Fırını 170 (turbo 150) derecede ısıtın. Bir tavada tereyağını eritin. Fokur fokur kaynaymca ateşten alıp hemen baklava tepsisinin üzerine gezdirin. Tereyağı yufkaya değdikçe cızır cızır etmeli.
Tepsiyi sıcak fırının alttan ikinci rafına yerleştirin. Baklavanın üzeri pembeleşmeye başlayınca fırın sıcaklığını 150 (turbo 130) dereceye düşürün. Toplam 30-40 dakikada baklavanın içi de pişmiş olur. Tepsiyi fırından alıp ılınmaya bırakın. Suyla şekeri ateşe koyup bir taşım kaynatın. Şerbet hafifçe koyulaşana kadar, yaklaşık 10 dakika kısık ateşte kaynatın. Üzerine limon suyunu sıkıp 1-2 dakika sonra ateşten alın. Baklava ılık, şerbet sıcakken şerbeti baklavanın üzerine gezdirin. 2-3 saat, şerbetini çekmesi için beklettikten sonra tatlımızı servis yapabilirsiniz. Diğer Tatlı Tarifleri
NOT: Baklavanızın daha da kıtır kıtır olmasını istiyorsanız, buğday nişastası yerine aynı ölçülerde mısır nişastası kullanabilirsiniz
Yemek Tarifleri / Tatlılar Tarifi
CEVİZLİ TATLI TARİFİ
1 çorba kaşığı zeytinyağı
5 çorba kaşığı çekilmiş ceviz
1 çorba kaşığı yoğurt
1 adet yumurta
1 limon kabuğu rendesi
1 tatlı kaşığı kabartma tozu
1 su bardağı çekilmiş ceviz
5 su bardağı un
1 tutam tuz
şurubu için:
3 su bardağı toz şeker
yarım limon suyu
3 su bardağı su
Yapılışı Zeytinyağı, yoğurt, yumurta, limon kabuğu rendesi, tuz ve kabartma tozunu derin bir kapta karıştırın. Un ve cevizi ilave edip kulak memesi yumuşaklığında bir hamur yoğurun.
Hazırladığınız hamurdan ceviz büyüklüğünde parçalar koparıp burma şekli verin. Rendenin ince tarafına hafif bastırarak üzerine desen yapın. Yağlanmış tepsiye aralıklı olarak dizip önceden ısıtılmış 180 dereceye ayarlı fırında pembeleşinceye kadar pişirin.
Şurubu hazırlamak için, tencerede toz şeker ile suyu kaynatın. Koyulaşınca limon suyu ekleyin. Birkaç dakika sonra ateşten alıp ılımaya bırakın. Tatlıyı fırından çıkarın. ılık şurubu üzerine dökün. Şurubunu çekince üzerine ceviz serpip servis yapın.
Cevizli Çiğ Köfte
Bulguru süzgeçte yıkayıp yuğurma kabına alalım,içine ince kıyılmış kuru soğanı ,biber salçasını kimyonu koyup elmizle bulguru ezerek yuğuralım ,biraz bulgur toparandıktan sonra cevizini katalım (cevizleri ben havanda dövüyorum siz iserseniz rondo veya benzeri bir alet 'te kullanabilirsiniz) ceviz ilavesiyle yuğurma işlemine devam ta ki bulgur iyice yumuşayıp özleşsin, bir parça tadına bakın sizce iyiyse ,servis abağına elimizle köfteleri sıkarak yerleştirelim üzerine biraz ceviz serpip servis yapalım...
CEVİZ REÇELİ
Ceviz reçeli cevizler misket büyüklüğünde iken toplanır. Yeşil kabukları soyulup 10 gün su dolu kapta hergün suyu 5-6 kez değiştirilip. Bekletilir 10 gün sonra kireçli su ile yıkanıp pekmez bir miktar bal ile kaynatılır kıvamına gelince sogumaya bırakılır.
NİÇİN KAMAN CEVİZİ YEMELİYİZ ?
CEVİZ KÖMESİ / CEVİZ SUCUĞU
Osmanlı imparatorlugu döneminde osmanlı padişahlarının tatlı enerji ve zeka veren yiyeceklerin ham maddesi olan cevizler kaman cevizi ile yapılırmış.
Osmanlı imparatorlugu döneminde çeşitli sancakladan gelen cevizlerin tadını begenmeyen osmanlı padişahları özel ulak veya özel kuriyelerde kamandan ceviz aldırıp kaman cevizlerinden ceviz kömesi, ceviz sucugu, ve ceviz pestili yaptırırlarmış.
Ceviz kömesi yapımı: cevizler bir ipe dizilir daha sonra pekmez, bal,un bir kapta hazırlanarak oluşan karışıma ipe dizilen cevizler yapılan karışıma batırılatak 2 saat bekletilirç 2saat sonra tekrar batırılarak kurumaya bırakılır istenildiğinde yenmeye hazır olur.yapılan ceviz kömesi tamamen organiktir
% 100 doğal kaman cevizi yemek için 10 önemli neden
1)Ceviz kalphastalıklarını,inmeyi,diyabeti,yüksek kan basıncını ve klinik deoresyonu azaltır
2)Kandaki kolesterol seviyesini düşürür.
3)Kalın bagırsak,gögüs ve prostat kanseri gibi kanser türlerinden korur.
4)İyi kolesterol oranının kötü kolesterol oranına göre artmasına yardımcı olur.
5)Ceviz, kan-damar sisteminin rahatlamasını sağlar.cevizdeki yağ asitlerinin, kalp hastalıklarını önleme etkileri vardır.
6)Ceviz, hafızayı güçlendirir.
7)Ceviz, uyku düzensizliği çeken kişilerde uyuma rahatsızlıklarını ortadan kaldırır.
8)Ceviz,uyku düzensizliği çeken kişilerde uyumarahatsızlıklarını ortadan kaldırır.
9)Ceviz,antioksidan özelliği dolayısıyla sinir sistemine zarar veren parkinson ve alzheimer gibi hastalıkların oluşmasını önler.
10)Ceviz, antioksidan savunmada önemli olan manganez ve bakır içerir.
KAMAN CEVİZİNİN ÖZELLİKLERİ
1- Periodisite göstermemeli ,yani bir yıl çok bir yıl az ürün vermemeli her yıl muntazam meyve vermelidir.
2- Randımanı yüksek olmalı yani 100 kg kabuklu cevizden en az 66 kg iç ceviz elde edilmelidir.
3- Verimi yüksek olmalı eşit koşullara sahip normal ceviz ağaçlarına göre iç ceviz olarak 8-10 kat daha fazla ürün vermelidir.
4- Hastalık ve haşarıya karşı dayanıklı olmalıdır.
5- İlk baharda geç kalmış donlardan etkilenmemeli normal şartlarda 3 hafta geç çiçek açmalıdır.kendi kendini dölleyebilmelidir.
6- Kabukları ince olup elle kolayca kırılmalıdır.
7- Şiddetli kış donlarına dayanıklı olmalıdır.
8- İçler parçalanmadan tam çıkmalıdır.
9- Sofralık cevizlerde et rengi beyaz,pürüzsüz ve yağ oranı az olmalıdır.
10- Kuvvetli bir kök sistemine sahip olmalıdır. Özellikle kurak koşullarda yaşaması için güçlü bir kazık kök oluşturulmalıdır.
11- Ana gözlere ilave olarak yan gözlerde meyve vermelidir.
12- Erken meyveye yatmalıdır.tohumdan yetişmiş olan bir ceviz 10 yaşında ekonomik anlamda (beher ağaç 30 kg kabuklu ceviz)verime başlamalıdırlar.
13- Uzun ömürlü olmalı normal bakım koşullarında 300-500 sene yaşayabilmelidir.böyle bir ağaç 300-350 kg kabuklu ürün vermelidir.
14- Erken hasat olumuna gelmelidir .bu da taze ve turfanda olarak hem pahalı hem kolay pazarlama olanağı sağlar.
DİĞER CEVİZ ÇEŞİTLERİ PDF Yazdır e-Posta
KAMAN CEVİZİ DIŞINDAKİ YERLİ BAZI CEVİZ ÇEŞİTLERİNİN ÖZELLİKLERİ
GÜLTEKİN-1 (KR-1)
Ceviz yetişen tüm bölgelerde yetişir. İyi kaliteli ve albenisi olan meyvelere sahiptir. Kabuktan kolay ayrılır. Geç donların görüldüğü yerlerde ceviz yetiştirilmesi tavsiye edilir. Verimsiz bir çeşittir. Meyve salkımı 1-2'li olur. Tane ağırlığı 17 g, iç oranı %40, içi dolgun, açık beyaz renkli olup, taze ve kuru olarak tüketilmeye elverişlidir. Şebin ve Bilecik çeşitleriyle tozlanır. Eylül ayının ortalarında hasat edilir.
YAVUZ-1 (KR-2)
Ceviz yetişen tüm bölgelerde yetişir. Özellikle geç donların görüldüğü yerlerde yetiştirilmesi tavsiye edilir. Verimsiz bir çeşittir. Nisbi Periyodisite görülür. Meyvesi oval şekilli olup, kabuktan çok kolay ayrılır. Tane ağır
lığı 17.4 g, iç oranı %56, içi dolgun, beyaz renklidir. Kuru ve taze ceviz olarak tüketilmeye elverişlidir. Eylül ayı sonlarına doğru hasat edilir. Tozlayıcısı Şebin, Yalova-3 ve Bilecik çeşitleridir.
YALOVA-1
Salkımda meyveler 1-2'li olup, kabuk orta kalınlıkta, az pürüzlü, oval şekilli bir çeşittir. Meyve ağırlığı 16 g, iç oranı % 49'dur. Yağ oranı % 70, protein oranı % 23 olup, kabuktan ayrılması kolaydır. Genellikle sahil ekolojilerinde yetiştirilmesi tavsiye edilir. Kuru ve taze ceviz olarak tüketilmeye elverişlidir. Erken çiçeklenir Yalova-4, Kaplan-86 ve Şebin çeşitleriyle tozlanır. Eylül ayının ortalarında hasat edilir.
YALOVA-3
Salkımda meyveler 2-3'lü oluşur. İnce kabuklu ve ovalimsi bir meyve şekline sahiptir. Meyve ağırlığı 13 g, iç randımanı %53'dür. Yağ oranı %69, protein oranı %21 olup, kuru ceviz olarak tüketilmeye elverişlidir. Kabuktan ayrılması kolaydır. Sahil bölgelerinde yetiştirilmesi uygundur. Erken çiçeklenir. Yalova-1, Bilecik ve Tokat-1 (60 TU-1) çeşitleriyle tozlanır. Eylül ayı sonlarında hasat edilir.
YALOVA-4
Yayvan, dik dallı ağacı orta kuvvette gelişme gösterir. Özellikle kıyı bölgelerimizde yetişebilir. Erken çiçeklenir. Meyveler 2-5'li oluşur. Meyve içi dolgun olup kabuktan kolay ayrılır. Tane ağırlığı 13 g, iç oranı %52, yağ oranı %69, protein oranı %17'dir. Kuru ceviz olarak tüketilmeye elverişlidir. Yalova-1 ve Kaplan-86 çeşitleriyle tozlanır. Eylül ayı sonlarında hasat edilir
ŞEBİN
Kıyı bölgeleri hariç, ceviz yetişen tüm yörelerde yetişir. Özellikle geç donların görüldüğü yerlere tavsiye edilir. Çok verimli, meyve salkımı 2-4'lü dür. Oval bir meyve yapısına sahiptir. İnce kabuklu, kabuktan kolay ayrılır. İçi dolgun, tane ağırlığı 12 g, iç oranı %63, yağ oranı %67, protein oranı %17 olup, çiçekleri homoganaus (erkek ve dişi çiçeklerin eş zamanlı açılması) olup kendine verimlidir. Bilecik ve Yavuz-1 (KR-2) çeşitleri ile tozlanır. Eylül ayı sonlarında hasat edilir.
BİLECİK
Kıyı bölgeler hariç, tüm bölgelerde yetiştirilir. Özellikle geç donların görüldüğü yörelere tavsiye edilir. Meyve salkımı 2-3'lü yapıdadır. %30 yan dallarda meyve yapar. İnce kabuklu, içi dolgun olup kabuktan kolay ayrılır. Tane ağırlığı 13 g, iç oranı %53, yağ oranı %68 ve protein oranı %18'dir. Kuru ceviz olarak tüketilmeye elverişlidir. Şebin, Yalova-3 ve Yavuz-1 (KR-2) çeşitleriyle tozlanır. Eylül ayı sonlarında hasat edilir.
KAMAN CEVİZİ TOHUMLUKLARININ ÖZELLİKLER PDF Yazdır e-Posta
1) HOMOJEN İRİLİKTE VE MEYVE AĞIRLIGI EN AZ 12-14 GR OLMALI
2) SAĞLAM, İÇİ DOLGUN, YAĞ ORANI YÜKSEK, SAP ÇUKURU DAR OLMALI.
3) GÖLGEDE KURUTULMALI YÜKSEK ÇİMLENME ÖZELLİĞİNDE(EN AZ %80 OLMALIDIR)
4) CEVİZLER ERKEN HASAT OLMAMALI.
5) GÜNEŞ ALMAYAN GÖLGE HAVADAR BİR YERDE KURUTULMALIDIR.
6) ELEKTRONİK TERAZİDEN GEÇİRİLEREK İÇİ DOLGUN OLMAYAN ÇÜRÜK OLAN CEVİZLER AYIKLANMALIDIR.
7) TOHUMLUK CEVİZLER GÜZ DİKİMİ YAPILACAKSA TOPRAK SOGUDUKTAN SONRA(KASIM-ARALIK AYI) DİREK TOPRAĞA DİKİLMELİDİR.
8) TOHUMLUK CEVİZLER ŞUBAT- MART AYINDA DİKİM YAPILACAKSA EĞER 10-15 GÜN SUDA BEKLETİLMELİDİR.
9) CEVİZ TOHUMU DİKİLECEK ARAZİDE KÖSTEBEK,SANSAR,TİLKİ VB YABANİ HAYVANLARIN TOHUM TOPLAMA TEHLİKESİ VAR İSE TOHUMLUK CEVİZLER MOTORİN, ACI BİBER KARIŞIMI İLE BULAMAÇ YAPILIP DİKİM YAPILIRKEN BİR ELDİVEN İLE HAZIRLANAN BULAMACA BATIRILIP TOPRAĞA BIRAKILMALIDIR.
10) TOPRAK ÜZERİNDE CEVİZ KABUGU VEYA CEVİZ PARÇASI BIRAKILMAMALIDIR.(YABANİ HAYVANLARININ KALINTILARI GÖRÜP VE KOKUSUNU ALARAK DİĞER CEVİZLERİ TOPLAMA İHTİMALİ NE KARŞI DİKKATLİ OLUNMALIDIR.)
CEVİZ BAHÇESİ KURMA PDF Yazdır e-Posta
TAM ALAN (KAPAMA) AŞILI CEVİZ BAHÇESİ KURMA
DİKİM YOLUYLA BAHÇE KURMA
Bu yolla kapama bahçe kurma, aşılı fidanların hazırlanan çukurlara dikilmesi şeklinde olur. Bu yöntemin safhaları şöyledir:
Toprak Hazırlığı ve Temel Gübreleme
Bahçe kurulacak yerde çeşitli nedenlerle oluşmuş belirli bir toprak derinliğindeki sert tabaka ortadan kaldırılmalıdır.Dikimden bir mevsim önce toprak işlenir.dikim sonbaharda yapılacaksa,ilk baharda ; ilk baharda yapılacaksa sonbaharda ilk toprak işlemesi yapılarak diskaro ve tırmık çekilir.
Temel Gübreleme
Çukurların açılmasına geçmeden birkaç ay önce bahçe kurulacak toprağa dekar başına üç-dört ton ahır gübresi verilmesi çok tararlı olur. Çünkü ceviz ağacı yetiştirmeye uygun olan yerlerin toprak yapıları genellikle kumludur. Ahır gübresi kumlu topraklarda , toprak parçacıklarını birbirine bağlar böylece cevizin gelişimi için daha uygun ortam hazırlanmış olur.ahır gübresinin bulunmadığı yerlerde yeşil gübrelemenin yapılması uygundur.
Aralık ve Mesafe Tespiti - Dikim Yerlerinin İşaretlenmesi
Çukurlar açılmadan cevizlere verilecek aralık x mesafenin tespit edilmesi gerekiyor. Kapama bahçesi yamaç arazide 10 x 10 m yeterli olabilir. Az meyveli veya düz arazilere aralık x mesafe 12 x 12 m olarak alınabilir. Fakat sulanabilen derin ve bakımlı arazilerde tesis arlılığı daha da arttırılarak 14x14 m hatta 18 x 18 m ye çıkarılabilir. Aralık mesafeye karar verildikten sonra hazırlanmış arazi üzerinde çukur yüzeyleri işaretlenir. Çukur yererinin tespitinde bitişik ziraat arazilerinin gölgeleneceği de dikkate alınmalıdır.
Çukurun Açılması
Dikim veya ekimden birkaç ay önce çukurlar en az 80 cm derinlik ve 80 cm genişlikte olmalıdır.üst toprak daima sol tarafa alt toprak ise sağ tarafa yığılır. Üst ve alt toprağın bilinmesi dikim için önemlidir. Büyük çapta dikim yapılacak yerlerde bir traktörün kuyruk miline bağlı olarak açılan çukur açma burgusunun çalışması esnasında çukur için oluşturacağı yüzeyin dikim sırasında bozulması gerekir.eğer arazi hazırlığı dozer gibi makinelere takılmış riperler ile yapılmışsa ne burguya ne de 80 cm derinliğindeki çukurun el ile açılmasına gerek vardır.bu durumda 50 cm derinliğindeki dikim öncesi açılması yeterli olacaktır.
Çıplak Köklü Fidanların Dikimi
Dikim kışları yumuşak geçen yerlerde sonbaharda , sert geçen yerlerde ilk baharda yapılır.
Aşılı fidanı üretici kendi yetiştirmişse ve dikim sonbaharda yapılacaksa, fidanların yaprağını dökmesini beklemeden sıyırarak kasım ayında sökümlerini yapabilir.eğer fidan dışarıdan temin edilecek ise etiket ve belgesine dikkat edilir. Hatta fidanların aşılı olup olmadığı iyice araştırılmalıdır.çünkü aşıdan bir kaç yıl sonra ,fidanın aşı yerine bakarak fidanın aşılı olup olmadığı kolay anlaşılmaz.
Bu nedenle isminin doğruluğu bilinmede adına uygun fidan olup olmadığı anlaşılmadan dikim yapmak doğru değildir.
Sonbaharda dikim yapılıyorsa toprak altı ısısı çok değişken olmadığından kış boyunca fidan kökleri yaralarını kapatarak yeni taze kökler yapar.yağışlardan da yaralanarak ilk baharda dikilen fidanlara nazaran daha iyi gelişme gösterirler.ve kuraklığa daha çok dayanırlar.
Kışı sert yazı kurak geçen yerlerde dikimin ilk baharda yapılması mecburiyeti doğduğundan fidanların dikimden evvel bulamaca batırmaları faydalı olabilir.Bulamaç:büyük bir kapta veya su geçirmeyen çukur bir yerde aşağıdaki karışımlarla hazırlanır:
1 ölçü taze sığır gübresi ile , bir ölçü killi toprağın , 2 ölçü su ile karıştırılması sonucu elde edilir. Bu karışımın içine bir miktar mantar ilacı da ilave edilir.bulamacın faydaları şunlardır ;
köklerin toprakla temasını iyi sağlar ,
Yara dokuları kolay iyileşir.
Su kaybını azaltır,
Fidan hazır gıdayı yanında bulur.
Tüplü Fidanların Dikimi
Yaprak döküldükten sonra tekrar yaprak açıncaya kadar geçen süre içinde yani büyümenin durduğu zamanlarda dikilebilen çıplak köklü fidanların dışında her mevsim dikimi yapılabilen tüplü fidanların dikimi son zamanlarda bir hayli önem kazanmıştır: bunun nedeni yüksek yerlerde karların eriyerek tam dikime başlanacağı zaman düşük rakımlı yerlerdeki fidanların uyanmasıdır.uyanan çıplak köklü fidan dikilmeyeceğinden yerine alternatif olarak tüplü fidan tavsiye edilmektedir.
Dikime geçmeden önce dikkat edilecek en önemli hususun , seçilen çeşitlerin birbirini döllemesi gerektiği unutulmamalıdır.dölleme tablosuna göre birbirlerini dölleyebilen çeşitler en az 70-100m mesafe içinde dikilmelidir. Hasat esnasında çeşitlerin birbirine karıştırılmaması bakımından aynı çeşitlerin yanana dikilmesi yerinde olur.bu hususlar göz önüne alınarak eldeki mevcut çeşitlere önce arazinin planı üzerinde piketaj şeması( dikim şeması)yapılır.daha sonra piketaj şemasının araziye aplikasyonu yapılır.
Dikim hazırlığı ile ilgili ayrıntılar gözden geçirildikten sonra , dikime başlanır. Hava rüzgarsız,yağmursuz şiddetli don ve soğuk olmadığı günlerde toprak tavında iken önceden hazırlanmış çukurların başına gelinir.bu arada fidan kök tuvaletlerin yapılmış olması ve bir ambalaj içinde olmasına dikkat edilir.bütün bu hazırlık tamamlandıktan sonra dikim yapılır.
Dikimden önce tüpün dışına çıkan kökler varsa kesilir,yani kök tuvaleti yapılır.daha sonra maket bıçağı yardımı ile naylon kesilerek çıkartılır. Çıkartılan topraklı fidan daha önceden hazırlanmış çukura yerleştirilir.fidan etrafına konulacak olan toprağı 1/5 oranında yanmış çiftlik gübresi karıştırılır. Fidana dibindeki toprak dağılmadan etrafı gübre karıştırılmış toprakla sıkıştırılır.böylece dikim tamamlanmış olur.
ÖNEMLİ NOT: yeni dikilen fidanın kış soğuklarından etkilenmemesi için kasım ayında %50 yanmış hayvan gübresi ile karıştırılmış toprakla fidan tamamen kapatılır.( höyükleme yapılır )
AYLARA GÖRE CEVİZ BAKIM PROGRAMI PDF Yazdır e-Posta
Aşağıda bakım progamı bir tavsiye niteliğinde olup toprak tahlili sonuçlarına göre gübreleme ekolojik şartlara göre sulama yapılmalıdır.detaylı bilgi için bizimle iletişime geçebilirsiniz.
OCAK: Bitki dinlenme halindedir.iyi yanmı havyan gübresi etrafına atılarak topraga karıştırılır.
ŞUBAT: bitki uyuma halindedir.iyi yanmış hayvan gübresi etrafına atılarak toprağa karıştırılır. don olmayan günlerde aşı kalemleri alınıp serin yerde muhafaza edilir.kalem aşısı yapılır
MART: Bitki uyanmaya hazırlanır. bordo bulamacı atılır. bitkiye yarma aşıya başlanır.bitkinin budanma zamanıdır.budanan yerler aşı macunuyla kapatılır
NİSAN: Bitki kök çalışmalarını hızlandırır.uyanmaya başlar.aşı yapımına devam edilir,toprak tahlillerine göre kimyasal gübreleme yapılır.bitkinin budanma zamanıdır.budanan yerler aşı macunuyla kapatılır.sulamaya başlanır.
MAYIS: Sulamaya devam edilir,seralarda ot alma işlemine devam edilir.yapılan aşıların bağları çözülür.
HAZİRAN: Sulamaya devam edilir,göz aşısı başlar gübreleme programı varsa gübrelemeye devam edilir.
TEMMUZ: Sulamaya devam edilir,göz aşısı yapılır.
AĞUSTOZ: Sulamaya devam edilir,durgun yama aşısına başlanır.zorunlu olmadıkça kimyasal gübre kullanılmaz.
EYLÜL: Sulama programı sona erer durgun yama aşısına devam edilir.çatlamaya başlayan ceviz meyvesi toplanmaya başlanır.durgun ve yama aşısı devam eder.
EKİM: Ceviz meyvesi silkme ve toplama yöntemiyle hasata devam edilir.
KASIM: Bitki uyuma dönemine girmeye başlar, dökülen yapraklar toplanılarak bahçenin dışında yakılır.
ARALIK: Bitkinin uyuma dönemidir, kışları sert geçmeyen yerlerde ceviz budaması yapılır,budanan yerler sutut veya aşı macunuyla kapatılır.hayvansal gübre atılabilir.
CEVİZ FİDANINDA ARANAN ÖZELLİKLER PDF Yazdır e-Posta
1) ÇIPLAK KÖKLÜ FİDANLAR
-a)Ceviz fidanları olgun odunlaşmış olmalıdır.
-b)Ceviz fidanları büyümelerini zamanında tamamlamış yapraklarını kendileri dökmelidir.
-c)Ceviz fidanının kök hastalıklarından temiz(ari) olmalıdır.
-d)Aşı yeri tamamen kapanmış ve yara dokularının iyileşmiş olması
-e)Fidan tek sürgün üzerine büyütülmüş olması
-f)Söküm esnasında kökler zarar görmemeli kazı kök daha derinden sökülmüş olmalı
-g)Fidanlar söküm esnasında kökleri rüzgara ve güneşe maruz bırakılmamalıdır.
-h)Ceviz fidanları ismine(adına) doğru olup etiketlenmelidir.
-ı) Ceviz fidanları taşıma ve nakliye sırasında kök ambalajına dikkat edilmelidir.
2)TORBALI FİDANLARDA ARANA ÖZELLİKLER
Torbalı fidanlarda aranan özellikler çıplak köklü fidanlarda aranan özelliklerle aynı olmakla birlikte torba dışına çıkan fidan köklerinin kesilmiş olması gerekir.
Etiketler:
ağaç,
ceviz,
ceviz fidanı,
ceviz yetişriciliği,
fidan,
meyve,
palmiye tohumu,
tohumu
13 Ocak 2011 Perşembe
Palmiye
banner
Palmiye Merkezi
Palmiye Merkezi
Seralarımız
Seralarımız
Botanik Bahçesi
Botanik Bahçesi
Palmetum
Palmetum
Tropik Sera
Tropik Sera
Kaktüs Evi
Kaktüs Evi
Rüya Bahçesi
Rüya Bahçesi
Doğal Hayat
Doğal Hayat
Zakkum Koleksiyonu
Zakkum Koleksiyonu
Zakkum Kafe
Zakkum Kafe
Palmiyeler Hakkında
Palmiyeler Hakkında
Palmiye Türleri
Palmiye Türleri
Palmiyeler Kitabı
Palmiyeler Kitabı
Sikaslar
Sikaslar
Starliçe ve Muzlar
Starliçe ve Muzlar
Nolinalar
Nolinalar
Egzotik Meyveler
Egzotik Meyveler
Kaktüs ve Sukkulentler
Kaktüs ve Sukkulentler
Su ve Sulak Alan Bitkileri
Su ve Sulak Alan Bitkileri
Soğanlı Bitkiler
Soğanlı Bitkiler
Şifalı Bitkiler
Şifalı Bitkiler
Otsu ve Yer Örtücüler
Otsu ve Yer Örtücüler
A'dan-Z'ye Bitkilerimiz
A'dan-Z'ye Bitkilerimiz
Personel
Personel
Staj
Staj
Gönüllüler
Gönüllüler
Tohum
Tohum
Palmiye
Palmiye
Sikas
Sikas
Starliçe ve Muzlar
Starliçe ve Muzlar
Kaktüs ve Sukkulentler
Kaktüs ve Sukkulentler
Kış Bahçesi Bitkileri
Kış Bahçesi Bitkileri
Su-Sulak Alan Bitkileri
Su-Sulak Alan Bitkileri
Egzotik-Tropik Meyveler
Egzotik-Tropik Meyveler
Otsu ve Yer Örtücüler
Otsu ve Yer Örtücüler
Diğer Bitkiler
Diğer Bitkiler
palmiyemerkezi
14/1/2011
anasayfa
ayinbitkisi
arsiv
bos1
baglantilar
iletisim
kitap
palmiye böceði
basýnda
siteyioneriniz
harita
sorular ve cevaplar
ulasim
lisan seç
intro
bos2
bos2
bos2
Bu sayfamızda palmiyeler hakkında bilgi sunmayı amaçladık.
Konu başlıklarına tıklayarak ilgili bilgiye erişebilirsiniz.
Palmiyeler Hakkında Genel Bilgi
Palmiye Dikimi
Palmiye Nakli
Türkiye'nin Doğal Palmiyeleri
Çevremizdeki Palmiyeler
Gezgin Palmiye Hikayesi
BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ ?
- Dünyada 3000 türün üzerinde palmiye bulunmaktadır.
- Çin yelpaze palmiyesi (Trachycarpus fortunei) -17 c dereceye, Afganistan dağlık bölgelerinde bulunan Nannorhops richtiana ise �22 c dereceye dayanabilmektedir.
-Dünyada en çok tanınan ve ekonomik değeri olan palmiye türleri, hindistan cevizi ve hurmadır.
-Avrupada doğal olarak bulunan 2 palmiyeden biri Türkiye� dedir.
-Phoenix theophrastii (Datça-Girit Hurması) dünyada doğal olarak yalnız Girit Adası, Datça Yarımadası ve Kumluca-Finikede bulunmaktadır. Bunun bir alt türü olan Phoenix spp Gölköy, Bodrum Yarımadası Gölköy�de bulunmaktadır.
-Seychelles adalarında bulunan duble hindistan cevizi (Lodocia maldivica) nın tohumları 22 kg ağırlığa ulaşabilir.
-Madagaskar raffia palmiyesinin (Raphia farinifera) tek bir yaprağı 20metre uzunluktadır.
-And dağlarında bulunan Ceroxlon alpinum�un boyu 60metreden yüksek olabilir. Paraguay�da bulunan lilliput palmiyesinin erişkinleri 10-15cm boydadır.
-Palmiyelerin gövdeleri genelde tekdir, ancak çok gövdeli, gövdesi dallanma gösteren veya sarmaşık türünde olanları da mevcuttur.
-Türkiye�de dış mekanda yetiştirilen palmiye türü ithaller ile birlikte 10 u geçmemektedir(palmiyemerkezdışında).
-Palmiye Merkezi seralarımızda, ülkemizde daha önce bulunmayan 90 dolayında tür ve alt grubun üretimi gerçekleştirilmiş ve 40 a yakın tür, palmiye bahçemize dikilmiştir.
PALMİYELER HAKKINDA KISA BİLGİ
Palmiyeler bilhassa tropik ve subtropik bölgelerde yaygın olarak bulunan bir bitki türüdür. Arakasea (Arecaceae) ailesinden ağaçsı gövdeye sahip tek çenekli (monokotilodon) bitkiler olan palmiyeler, karakteristik görünüşleri nedeni ile genelde dıştan bakmakla tanınırlar. Ancak sikas, pandanus, kordilin ve yukka gibi benzer bitkiler acemiler tarafından palmiye ile karıştırılabilirler. Bitki sınıflandırmasında Modern Binominal sistemin kurucusu olan İsveçli Botanist Carl Von Linnaeus, zarif görünümleri ile palmiyeleri, bitkiler arasında �Prenses� olarak adlandırmıştır.
Genelde tropik ve subtropik iklim bölgelerinde yaşayan bu bitkiler, birkaç santim yükseklikten 60 metre yüksekliğe kadar değişik boyut gösterirler. Dünyadaki palmiye türü sayısı botanikciler arasındaki fikir ayrılıkları nedeni ile tam belirlenememiştir. 3000 dolayında palmiye türü olduğu kabul edilmektedir. Palmiyelerin büyük kısmı, tropik ve subtropik iklim bölgelerinde yaşamakla birlikte, 20 derece kuzey ile 20 derece güney enlemleri arasında palmiye yetişmektedir. Doğal olarak en kuzeyde bulunan palmiye, kuzey-batı ve güney-batı Akdeniz kıyı kuşağındaki, bodur Akdeniz Yelpaze Palmiyesi (Chamaerops humilis), en güneyde bulunan ise Yeni Zelanda�daki, Tıraş Fırçası Palmiyesi (Rhopalostylis sapida) dır.
Palmiyeler genellikle yaprakları ile taç oluşturan ağaçsı bitkilerdir. Çoğu tür tek gövdeye sahiptir. Bazı türlerde gövde toprak altında olabildiği gibi bazılarında, hiç gövde bulunmayabilir. Genelde palmiyelerin tek gövdeli olmalarına karşın bazı türler yan piçleri nedeni ile çok gövdelidir. Sarmaşık özelliğinde olan palmiyeler de mevcuttur. Palmiye yaprakları çok belirgin ve karakteristik şekle sahiptir. Çoğu türün yaprakları palmat (el ayası şeklinde) veya pinnat (tüysü) yapıya sahiptir. Palmat yerine, yelpaze şeklinde terimi de kullanılmaktadır. Ancak bunların dışında, değişik şekillerde yapraklar da görülür.
Bütün dünyada yaygın bir dağılım gösteren palmiyelerin en fazla tanınan ve kültürü yapılanları, gerek estetiği gerek ekonomik değerleri bakımından Hindistan Cevizi (Cocos nucifera) ve Arap Hurması (Phoenix dactylifera) dır. Afrika Yağ Palmiyesi (Elaeis guineensis) de ekonomik değeri en fazla olan palmiyelerdendir.
Tropiklerde palmiye yapraklarından ev duvarları ve çatılarının yapımında, yaprakçıklar ve yaprak saplarından örme çanta, sepet, şapka hatta bir çeşit kağıt yapılmasında yararlanılmaktadır. Palmiye gövdeleri, inşaat malzemesi olarak kullanılmaktadır. Ayrıca, sulama kanalları, küçük tekne, ok, mızrak yapımında da kullanılırlar. Metroksilon cinsi palmiyelerde, gövdenin iç fibröz kısmı, sago denilen saf karbonhidrat yapısında nişasta içermektedir. Bu nişasta yerliler tarafından besin maddesi olarak kullanılmaktadır. Yine bazı palmiyelerde gövde çizilerek elde edilen bol şekerli sıvıdan, şeker elde edilmekte veya bu sıvı fermente edilerek, alkollü içkiler yapılmaktadır. Kalamus ve benzeri tür, sarmaşık palmiye gövdeleri, �rattan� olarak adlandırılırlar. Bunlardan aynı bambudan olduğu gibi örme sandalye, sehpa, dolap ve diğer mobilya imal edilmektedir.
Bazı palmiyelerin büyüme ucu veya genç sürgünleri yenilmektedir. Bu yiyeceğe palmiye kalbi veya palmiye salatası denir. Birçok palmiyenin meyvesi yenmektedir. Bunlardan en fazla ticari değeri olanları, Hindistan Cevizi ve Hurmadır. Bazı palmiye tohumlarından da yemek ve kızartma için kullanılan yağ elde edilmektedir. Ayrıca palmiye tohumları işlenerek çeşitli süs ve ziynet eşyası yapılmaktadır.
Kuzey doğu Brezilyada bulunan Copernicia prunifera türü palmiyenin yapraklarından elde edilen Carnauba mumundan, otomobil ve ahşapta kullanılan bir cila yapılmaktadır. Hindistan cevizi (Cocos nucifera) meyvesinin sert dış kabuğunun üzerindeki liflerden paspas ve ip imal edilmektedir. Kabuğun kendi ise son yıllarda bitki üretiminde çok aranan bir ekim ortamı malzemesi olmuştur. Madagaskar kökenli Rafia Palmiyesi (Raphia rafinifera) yaprakçıklarından elde edilen rafya, sepet ve şapka yapımında bağlama mataryeli olarak kullanılmaktadır.
Tropikal ve subtropikal bölge vejetasyonunun en önemli öğelerinden olan palmiyeler yalnız çöl, deniz kumsalları veya çok sıcak bölgelerde değil, yüksek dağlarda veya tropikal ormanlarda ağaç altı örtüsü olarak da bulunurlar. Çin yelpaze palmiyesi (Trachycarpus fortunei) -18C dereceye dayandığı için Kanada�nın birçok yerinde ve İsviçre�de Alp dağlarının eteklerinde yaşayabilmektedir. Yine Afganistan ve İran�ın yüksek dağlık bölgelerinde bulunan Mazari palmiyesi (Nannorrhops rictchina) �21C° soğuğa dayanabilmektedir.
Seyşel Adaları�nda endemik olarak bulunan İkiz Hindistan Cevizi (Lodoicea maldivica), bitkiler dünyasında en büyük tohuma sahiptir. 6 yılda olgunlaşan meyveleri 20-25 kg ağırlığa ulaşabilirler. Madagaskar Rafya palmiyesinin (Raphia farinifera) tek bir yaprağı 20 metre uzunluktadır. Madagaskar�da bulunan Bismark Palmiyesi (Bismarckia nobilis) 20 metre ve And dağları Balmumu Palmiyesi (Ceroxylon alpinium)�nin boyu 60 metreye erişir. Bugün muhtemelen doğadan kaybolmuş olan, Paraguay�daki Lilliput Palmiyesinin (Syagrus lilliputiana) erişkinleri yalnız 10-15 cm boya sahiptir (Lilliput Gulliver�in seyahatleri romanındaki cüceler ülkesinin adıdır).
Ülkemizin ılıman bölgelerinde, birçok palmiyenin dış mekana uyum gösterebileceği ve bütün bölgelerde, iç mekanda palmiye yetiştirilebileceği açıktır. Palmiyelerin bakım ve uyumları birçok egzotik bitkiye göre daha kolaydır. Şimdiye kadar ülkemizde palmiyelerin yeterince ilgi görmemesi, bu konudaki bilgi yetersizliğine, kaynak yokluğuna ve birçok yetiştiricinin yavaş büyüdükleri için bu bitkileri ekonomik açıdan uygun görmeyip, üretimine girmemelerine bağlıdır.
PALMİYE DİKİMİ
1. Palmiye dikilecek çukur en az 150cm genişliğinde ve 120 cm genişliğinde açılmalıdır. Çukur altı drenajın iyi olması şarttır. Killi, suyu geçirmeyen ortamlarda, çukurun daha derin kazılması ve altta taş, moloz, kum gibi geçirgen malzeme serilmesi uygun olur. Ciddi drenaj sorunu varsa ve drenaj sağlanamıyorsa, önerimiz toprak kazılmadan palmiyenin kendi toprağı ile yerleştirilmesi ve etrafına uygun malzeme ile dolgu yapılmasıdır. Bu dolgunun yerinde kalmasının sağlanması için bir istinat duvarı gerekir.
2. Çukurdan çıkarılan toprak, organik maddeden fakir ise, tercihen yanmış keçi, yoksa koyun, o da yoksa inek gübresi ile karıştırılmalıdır. Doğal hayvan gübresi temin edilemediği durumlarda, yaprak çürüntüsü, törf, orman toprağı, kıyılmış çam kabuğu veya çam ibresi de kullanılabilir.
3. Sökülerek getirilen palmiyenin, gövdesinin toprağa birleştiği yer ile köke bağlı toprak alt ucu bir cetvelle ölçülür. Palmiye dikilecek çukur içi, satha bu ölçü kadar mesafe kalıncaya kadar, yukarda hazırlanan karışımla doldurulur. Palmiye Merkezi, özel palmiye nakil kiti içinde bulunan karışımın 1/3 ü zemine serpilir.
4. Nakil aracı üzerinde bulunan palmiye vinç veya kepçe yardımı ile çukur içine indirilir. Gövde dikey duruma getirildikten sonra, hazırlanan karışımın kalan kısmı, çukura doldurulur, üzerine �Palmiye Nakil Kiti�nden kalan 2/3 karışım, homojen bir şekilde serpilir. Bu işlem tamamlandıktan sonra, doldurulan karışım, beko veya insan gücü ile iyice sıkıştırılmalıdır.
5. Palmiyeler Kitabı (sayfa 20-24)nda gösterildiği gibi tespit işlemi yapılmalıdır. Bu tespit işlemi bilhassa uzun palmiyeler ve rüzgar alan bölgelerde büyük önem kazanır. Tespit işleminin en az 9 ay devam ettirilmesi, olası tehlikelere karşı önlemdir. Bağlanmış olan sürgün ucu da en az sonbahar yağmurlarına kadar bağlı kalmalıdır.
6. Bu işlemler bitince, palmiye etrafına 100-120cm çapında, etrafı yükseltilmiş, su tutucu bir yalak hazırlanır ve toprak iyice eminceye kadar su verilir. Bundan sonraki sulamalar toprağın nemine göre ayarlanır, ancak sıcak yaz günlerinde gün aşırı hatta bazen günlük su gerekebilir.
PALMİYE NAKLİNDE (TRANSPLANTASYONUNDA) DİKKAT EDİLECEK ÖĞELER
Nakil işi mutlaka yazın yapılmalıdır, çünkü nakil edilen palmiyelerin kökleri ölürler ve yeni kök gelişmesi için toprak sıcaklığına gereksinim vardır.Deneyimlerimize göre Akdeniz Bölgesinde en iyi nakil Nisan, Mayıs, Haziran aylarında, bu sürede yapılamamış ise Eylül Kasım ayları arasında yapılmalıdır.
Yerinden sökülen 8-10metre den uzun palmiyeler, diğer ağaç türlerinin aksine yeni yerlerine, eskisinden 50-100 cm aşağı dikilmelidir.
Sürgün ucundaki yapraklar, en son çıkan yaprak etrafında, bu yaprağı sarıp koruyacak şekilde bağlanmalıdır. Unutulmaması gereken nokta, palmiyeler yalnız bir sürgün ucu taşırlar (kardeşlenme yapmayanlar), bu uç ölürse palmiyede ölür.
Ağaç iyi bir şekilde tespit edilmelidir. Eğer gövde alt kısmı sallanırsa, yeni gelişen ince kökler koparlar ve ağaç tutmaz. Bunun için bir demirciye palmiye gövde kalınlığı ölçülerek, yaptırılan metal çember, gövdeye takılarak ağaç 4 bir yandan çevreye tespit edilmelidir. Demir çember ağacın 1/3 alt kısmına takılabilecek şekilde yaptırılmış iki adet yarım çemberden oluşur. Bu iki yarım çember uçlarından iki adet cıvata yardımı ile bir birlerine birleştirilirler. Ayrıca çember üzerinde çeliş halat tespiti için 4 adet demir halka bulunmalıdır.
TÜRKİYE'DEKİ DOĞAL PALMİYELER
(Palmiyeler kitabından alınmıştır)
Ülkemizde çok azımızın bildiği doğal palmiye toplulukları vardır. Ülkemiz doğal palmiyelerinin adı Datça Hurması (Phoenix theophrastii) ve yeni bulunan, muhtemelen P. theophrastii�nin bir alt türü olan Gölköy Hurmasıdır (P. Theophrastii spp Gölköy).
Datça-Girit Hurması (Phoenix theophrastii)
İsa�dan dört yüz yıl önce Yunan botanikçi Theophrastus, Girit adasında palmiye ağaçlarının bulunduğunu yazmıştır. 20. yüzyıl başlarında Girit adasındaki yabani palmiyelerin hurma �Phoenix dactylifera� olduğu sanılmakta idi. Ancak 1967 yılında İsveç�li botanikçi Dr Werner Greuter bunun ayrı bir tür olduğunu göstererek Theophrastus�a atfen, �Phoenix theophrastii� adını vermiştir. Böylece daha önce batı ve orta Akdeniz�de bulunan, Bodur Palmiye-Akdeniz Yelpaze Palmiyesi (Chamaerops humilis) dışında Avrupa kıtasında ikinci bir palmiyenin varlığı ortaya çıkmıştır. Bu palmiyeler Avrupa�da doğal olarak bulunan iki palmiye türünden biri olduğu için Avrupa ve Avrupalılar için büyük önem taşımaktadır. Yazarın notu: Yunanistan�ın siyasal sınırları içinde olan Girit Adası�nın, coğrafi olarak Asya Kıta sahanlığında olduğu düşünülürse, bu palmiyenin Avrupa�ya ait olmaması gerekir.
Phoenix theophrastii Girit Adası�nda 10 ayrı bölgede bulunmaktadır. Türkiye�de bu palmiye ilk defa 1983 yılında Boydak ve Yaka tarafından Datça yarımadasında bulunmuştur. Prof. Dr. Melih Boydak 1985 yılında bu palmiyeyi, Finike Körfezi, Kumluca-Karaöz kıyılarında bulmuştur. Yunanca�da �phoenix� (feniks), hurma ağacı demektir. Muhtemelen �Finike� adı buradan gelmektedir.
Datça hurması (Phoenix theophrastii) ve Arap hurması (Phoenix dactylifera) gövde altından piçler verirler. Ancak dikkatli bir bakışla ikisi arasında farklılık olduğu görülür. Datça hurmasının boyunun 17metreye kadar uzamasına karşın, Arap hurması 30 metreye ulaşabilir. Datça hurmasının yaprakları, Arap hurmasına göre daha küçük, kısa ve kalın yaprakçıklardan oluşmaktadır. Bu yaprakçıkların uçları çok sivridir, yanlışlıkla değildiği zaman kanamaya yol açabilir. Ayrıca Datça hurmasının çiçek sapı ve meyveleri Arap hurmasından daha küçüktür.
Datça hurması gösterişli, mavimtırak yapraklara sahiptir. Bu yapraklar yaşlanınca kahverengiye dönerler ve birkaç yıl bitkinin üzerinde asılı kalırlar. Doğasında bu palmiyeler, dikenli dalları, ölmüş keskin yaprakları ve alttan çıkan piçleri ile yanına yaklaşılamayacak bir görünümdedir. Bu palmiyelerin bir özelliği de yangına karşı son derece dayanıklı olmalarıdır. Bütün piçler yansa bile, yangından sonra tamamen siyahlaşmış gövdeden yeni sürgünler çıkmaktadır.
Datça hurmasının doğada en önemli gereksinimi, devamlı bir yer altı suyunun bulunmasıdır. Büyümesi için ılıman bir iklim de gereklidir. Bunlar da Arap hurmasında olduğu gibi erkek veya dişi olurlar. Mayıs ayında çiçek açarlar. Dişi bitkilerin çiçek sapları, erkeklerinkinden iki kat daha uzundur. Erkek bitkilerin polenleri çok fazladır ve rüzgar ile dişi bitkilere taşınırlar. Tozlaşmadan sonra oluşan meyveler, sonbaharda olgunlaşırlar. Olgunlaşmamış meyveler, parlak portakal renginde, buruk-acı lezzettedir. Olgun meyveler ise koyu kahverengi, bazen hafif pembe, yumuşak ve hurma tadındadır, yenirler. Datça�da Eylül sonu ve Ekim ayında, yerliler tarafından yemek için toplanmaktadırlar. Taze tohumlar 25C° de bir ay içinde çimlenirler.
Gölköy Hurması (Phoenix theophrastii spp. Gölköy)
Bodrum Yarımadamsı kuzeyinde, Gölköy�de palmiye topluluğu olduğu yöre insanınca yüzyıllardır bilinmesine karşın, ilk bilimsel ziyaret Ege Üniversitesi Peyzaj profesörleri tarafından 1988 yılında yapılmıştır. Bu palmiyeler yeni bir Datça Hurması topluluğu olarak değerlendirilmiştir.
Prof. Boydak 1990 yılında yaptığı ziyarette, Bodrum Gölköy�deki yeni palmiye topluluğunun, Datça Hurması�na benzemediğini fark etmiştir. Prof Boydak�ın daha sonra Londra Kew Gardens�tan Sasha Barrow�unda katılması ile yaptığı çalışmalarda, bu palmiyenin Datça Hurmasından farklı yeni bir tür, veya Datça Hurmasının bir alt türü olabileceği anlaşılmıştır. Bu konuda güzel bir makale, Dünya Palmiye Birliğinin yayın organı �Principes�in Temmuz 1995 sayısında yayınlanmıştır (Derginin yeni adı Palms�dır).
Datça ve Finike�de bulunan hurmaların boylarının 17 metreye ulaşmasına karşın, Gölköy hurmalarının yüksekliği 8 metreyi geçmemektedir. Gölköy hurmasının çiçek sapı uzunluğu 60-200cm, arasında ölçülmüşken, Datça hurmasının çiçek sapı 30cm kadardır. Datça hurmasının tohumları, Gölköy hurmasınınkinden biraz daha büyüktür.
1993 Haziran ayı yangınında, birçok Gölköy Palmiyesi yanmıştır. Bunların hemen hepsi daha sonra tekrar büyümelerine devam etmişlerdir. Ancak bugün bile yanık, siyah gövdeleri görülmektedir. Palmiyelerin bulunduğu yörede ufak bir göl vardır. Bölge kışın 2-3 ay su altında kalmaktadır, ancak yazın da, bölgeyi ve gölü besleyen kaynaklar olduğundan, hurmaların su sorunu olmamaktadır.
Palmiyelerin bulunduğu bölge, uzun süredir, köylülerin ve �yazlıkçı�ların baskısı altındadır. Yöredeki birçok evin bahçesinde, hala tek tük, kalan doğal palmiyeler görülmektedir. Phoenix theophrastii CITES anlaşması ile korunan türler arasındadır. Gölköy�de kalan son palmiye topluluğu, Datça Hurması�nda olduğu gibi sözde koruma altındadır. 1998 yazında, buraya �Bodrum Golf Kulübü AŞ ve Balıkçılık Arsasıdır girilmez� tabelası konulduğu ve buradan kepçe ile palmiyelerin söküldüğü tespit edilmiştir. 2003 yılında, alan bakımsızlıktan otla kaplanmış ve insanların biraz daha uzak kalmaları doğanın yardımı ile sağlanmıştır.
Palmiye Merkezi tarafından Gölköy Palmiyesinin dünyaya tanıtımı yapılmıştır, bugün beş kıtada ve birçok ülkede, Gölköy Palmiyesi genç örnekleri mevcuttur. Ayrıca merkezimizde, bu palmiyenin çimlenme ve büyüme özelliklerine yönelik araştırmalar devam etmektedir.
ÇEVREMİZDEKİ PALMİYELER
Birçoğumuzun yabancı olduğu, çevremizdeki palmiyeleri kısaca tanıtmak istiyorum
Öncelikle belirtmek isterim ki, etrafımızda gördüğümüz palmiyeler, ülkemizin doğal palmiyeleri değildir. Doğal palmiyelerimiz etrafımızda görülmeyen palmiyelerdir!
Çevremizde sıklıkla gördüğümüz palmiyeler
Karadeniz sahil kuşağı, İstanbul, Marmara bölgesinde sıklıkla, Ege ve Akdeniz sahil kuşağında ise daha az görülen, kıllı gövdesi fazla kalın olmayan, yaprakları yelpaze şeklinde olan, hiçbir zaman piç vermeyen palmiyeler, �Çin Yelpaze Palmiyesi� (Trachycarpus fortunei) dir. Bu palmiye İzmir yöresinde, orman fidanlıkları tarafından üretilip, uzun süre bodur şamarops adı ile satılmıştır. Birçok üretici ve peyzaj mimarı tarafından da, iç mekan palmiyesi olduğu sanılan bu palmiyenin sınıflandırmadaki eski adı Şamarops ekselsa (Chamaerops exelsa)dır.
Çin yelpaze palmiyesi benzeri yelpaze yaprakları olan, ancak dikkatli bakıldığında, yaprakları biraz daha küçük, gri-mavimtırak olan, ayrıca yaprak sapında küçük dikenler içeren boyu 1.5-2 metreyi pek geçmeyen, alttan piçler veren palmiyeler, �Akdeniz Yelpaze Palmiyesi� veya �Bodur Palmiye� diye adlandırılan (Chamaerops humilis) dir. İstanbul Suadiye yalılarında güzel ve büyük örnekleri vardır. Ege ve Akdeniz sahil şeridinde, otel ve villalarda yer yer rastlanmaktadır
Ege, Akdeniz sahil kuşağı ve Denizli�de çok, Karadeniz sahil kuşağı, İstanbul ve Marmara bölgemizde az görülen, gene el ayası veya yelpaze şeklinde, ancak yukarıda tarif edilenlerden daha büyük yaprakları ve yaprak saplarında dikenleri olan, gövdesi açık kahverengi nispeten düzgün, ancak çok kalın olan ve halk arasında �Palmiye� denilen palmiyeler (Washingtonia filifera) dır.
Aynı Washingtonia filifera tarifine uyan, Karadeniz, Marmara ve Ege bölgelerimizde hemen hiç rastlanmayan, Köyceğiz, Dalaman ve az olarak diğer Akdeniz kentlerimizde görülen, gövdeleri yukarıdaki palmiyeden daha ince, boyu ise daha uzun olup, halk arasında yine Palmiye denilenler (Washingtonia robusta) dır. Gövdesi ne ince ne kalın olan palmiyeler, ülke mozaiği ile uyumlu melezlerdir.
Karadeniz sahil kuşağı, İstanbul, Ege ve Akdeniz sahil kuşağında sıklıkla görülen, kalın ve görkemli gövdesi, zarif, uzun tüysü yaprakları olan, hiçbir zaman piç vermeyen, �feniks� veya �yabani hurma� olarak bilinen palmiyelerin adı �Kanarya Adaları Feniksi�veya �Kanarya Adaları Hurması�(Phoenix canariensis) dır.
Kanarya Adaları Feniksine benzeyen, ancak yaprakları gri-mavimsi olan, bazen piçleri ile görülen, halk arasındaki adı �hurma� olan palmiyeler, �Arap Hurması�, (Phoenix dactylifera) dır. Bu palmiyelere daha fazla Antakya, Mersin, Adana ve diğer güney illerimizde rastlanmaktadır.
Etrafımızda ender olarak görebileceğimiz Kanarya Adaları Feniksi ile Arap Hurması arasında yer alan, yaprakları yine gri-mavi olan, alttan piçler veren, ancak meyveleri hurmadan çok daha küçük ve etsiz olan palmiyeler, �Datça Hurması� veya �Gölköy Hurması�, (Phoenix theophrastii) olabilir. Bu palmiyelerin büyük örnekleri daha önceleri Gölköy�den sökülüp, özellikle Bodrum Yarımadasında bulunan bazı turistik otel bahçelerine dikilmiştir. Ayrıca Muğla ili Karabörtlen Orman Fidanlığı tarafından 1989 yılında Datça Hurması tohumu toplatılarak dikilmiş ve üretilen fidanlar �feniks� adı altında satılmıştır. Bugün 20 yaşını doldurması gereken bu palmiyelerin, nerede kimlerin bahçesinde olduğu bilinmemektedir.
Marmaris Grand Azur otelde güzel örnekleri bulunan, yalnız Akdeniz sahil kuşağında, çok az sayıda otel ve sahil evi bahçesinde rastlanabilecek, ince ve kısa gövdeli, yaprakları yukarıdaki hurmalara benzeyen fakat daha küçük, parlak yeşil olan, yaprak sapları dikensiz, piç vermeyen bir palmiye görürseniz bu, �Cüce Feniks�,(Phoenix roebelenii) dir.
Son birkaç yıldır büyük örnekleri ithal edilen, Antalya�da Cam Piramit ve Yeni Otogarda, Bodrum, Magic Life Otelde görebileceğiniz, düzgün gövdeli, tüysü yaprakları aşağı sarkan, zarif palmiyeler, �Kraliçe Palmiyesi�, (Syagrus romanzoffiana), eski adı ile (Cocos plumosa)dır.
GEZGİN PALMİYENİN HİKAYESİ
Gezgin palmiye dikildikten
1 yıl sonra Gezgin Palmiye tespit halkaları çıkarılırken Gezgin Palmiye Ağustos 2003 sağlıklı ve meyveli
Gezgin Palmiye, Palmiye Merkezi girişinde bulunan, 16 metre boyunda, Merkezin simgesi olan Washingtonia Robusta�dır. Bu palmiye 1940 lı yıllarda, Köyceğiz, Ulupınar Mahallesi, şimdiki adı Cumhuriyet caddesi olan, yol kenarına dikilmiştir. Bulunduğu sulak alanı severek hızla büyüyen bu palmiye ve 4 kardeşi, 1999 yılı Eylül ayında, Belediye tarafından yol genişletme çalışma nedeni ile istimlak alanına girmiştir.
Köyceğizden yaklaşık 20km uzakta bulunan Kavakarası Köyünde faaliyet gösteren Gardenya Çiçekçilik firması, kesilmesine karar verilen bu palmiyeleri satın alarak kendi arazisine götürüp, satmak amacı ile dikmiştir.
Merkezimiz Gardenya Firması arazisinde dikili olan bu 5 palmiyeden en büyüğünü satın almıştır. Satın alınan palmiye, 2001 yılı, 24 Temmuz Salı günü, saat 15.00 de, ikinci mekanı olan Kavakarası Köyünde dikili olduğu araziden sökülmüş ve Merkez�e getirilerek, girişde daha evvel hazırlanan çukura dikilmiştir. Bu şekilde Köyceğiz doğumlu yaklaşık 70 yaşındaki palmiye, tekrar doğup büyüdüğü kente gelmiştir. Çok az ağaca nasip olan iki mekan değiştirme olayından sonra, palmiyenin adı �Gezgin Palmiye� olmuştur.
Yaprakları ile beraber 18metre uzunluğunda olan palmiyenin nakli için, önceden Kaymakam�lık makamına bilgi verilmiş ve trafikten izin alınmıştır. Palmiyenin sökümü bir �Beko� iş makinası ile yapılmış, Dalaman�dan getirtilen seyyar bir vinç yardımı ile hazır bekleyen TIR a yüklenmiştir. Palmiyenin TIR la nakli sırasında, önde ve arkada iki araçla yol emniyeti sağlanmış, Köyceğiz içinde uygun bir yol güzergahı bulunarak Merkez önüne gelinmiştir. Ancak uzun aracın, Merkez önündeki köprüden dönmesine olanak olmadığından, hazırlanan çukura nakil, konvoyu takip eden vinç tarafından gerçekleştirilmiştir. Merkez arazinde taban suyunun yüksek olması nedeni ile, daha önce hazırlanan çukur derinliği 1metreyi geçememiştir. Palmiye köklerinin bu çukurdan yüksek kalması üzerine, daha sonra yaklaşık 130cm yüksekliğinde betonarme, taş kaplama bir duvar örülmüştür. Palmiyenin sabitlenmesi için, söküldüğü zaman alınan ölçülere göre hazırlanan iki adet demir çember, Toparlar Beldesi itfaiye aracının merdiveninden faydalanılarak monte edilip, 4 taraftan çelik halatlarla tesbit edilmiştir.
Özel bakımla, �Gezgin Palmiye� yeni yerinde, çabucak kendini toparlamış, ertesi yıla birçok yeni ve sağlıklı yaprak vererek girmiştir. Çok iyi bir gelişme gösteren palmiye 2003 yılı baharında, son dört yılında ilk defa olarak çiçeklerle bezenmiştir.
Gezginci Palmiye�nin çelik halatlarının çıkarılması, palmetum kuruluş çalışmalarının yoğunluğu nedeni ile ancak iki yıl sonra, 23 Ekim 2003 tarihinde gerçekleşebilmiştir. Köyceğiz ve civarında �Gezgin Palmiye� üst ucuna kadar uzanan bir merdiven bulunamadığından, ölen yaprakların budaması yapılmamakta, doğasında olduğu gibi bırakılmaktadır.
Forumlardan Alıntılar:
Palmiye tohumları ve çimlendirme hakkında bilgisi olan varmı
ne zaman dikilir nasıl çimlendirme yapılır teşekkür ederim
ERHAN_
05-09-2006, 11:01
Palmiye tohumları ve çimlendirme hakkında bilgisi olan varmı
ne zaman dikilir nasıl çimlendirme yapılır teşekkür ederim
Evet öncelikle palmiye tohumunuzun embriyosuna zarar gelmesini önlemek.tohumu kuru olarak toprağa ekmek. sonra toprağa can suyu veriyorsunuz . 2 veya 3 haftaya kadar çimleniyor. 3 sene sonra gövde kalınlaşarak. ağaç halini alıyor;) yani kısacası en kolay yetişen bitkidir;pAlMiYe...:D
ERHAN_
05-09-2006, 11:04
ha bu arada mart ve nisan aralığında ekebilirsiniz. bu zamanlarda hava değişimi olduğundan bitki yaprakları kuruyabilir.!
ERHAN_
05-09-2006, 11:05
ayrıca toprağın kuru kalmamasına dikkat ediniz.
Recep.Aynur
29-09-2006, 14:03
Palmiye tohumlarım var ve bunların çimlendirmesi,gerekli ortamlar ve gerekli malzemeler hakkınızda bilginiz var mı?
Mine Pakkaner
29-09-2006, 16:18
Recep.Aynur hoşgeldiniz,
Sorularınıza cevap alabilmeye başlamanız için önce yeni gelen arkadaşlar (http://www.agaclar.net/forum/showthread.php?t=157&page=278)başlığında kendinizi bize kısaca tanıtmalısınız :) Yeni üyeler için kullanma kılavuzu (http://www.agaclar.net/forum/showthread.php?t=487)muz var gördünüz mü?
mstfylcn
05-11-2006, 16:42
bugün bir palmiyenin altındaki tohumlar dikkatimi çekti.. biraz topladım..
zamanı mı bilmiyorum ama biraz önce onları ektim..
mstfylcn
05-11-2006, 16:43
....
:rolleyes:
mstfylcn
05-11-2006, 16:49
;)
.....
uyumsan
01-12-2006, 15:50
merhaba, ben sitenize bugun uye oldum, yanlisim olursa uyarin lutfen. palmiye fidanlarinin dikim zamani ile ilgili bilgi almak isterdim. bizim arazide bir suru bebek var etrafta ben onlari gecenlerde diktim ama sanirim susuzluktan pek bi gariban gorunuolar, sansa bakin ki 2 hafta yagmur yagmadi ve ben de burada degildim. sizce bu zaman mi dogru degil onlari dikmek icin yoksa susuzluk mu sebep oldu bu mutsuzluklarina? ilginiz icin simdiden tesekkur ederim ;)
Mine Pakkaner
01-12-2006, 18:06
Uyumsan öncelikle kendinizi Yeni gelen arkadaşlar (http://www.agaclar.net/forum/showthread.php?t=157) bölümünde tanıtmanız gerekli. Sorularınıza nasıl cevap alacağınızı öğrenmek için Yeni üyeler için kullanma kılavuzu (http://www.agaclar.net/forum/showthread.php?t=2001)nu okumanızı öneririm.
mstfylcn
07-01-2007, 10:29
ektiğim palmiye tohumları çimlendi..
bakalım nasıl olacak :p
mstfylcn
07-01-2007, 10:31
....;)
nadir57
17-01-2007, 13:47
epeyden beri palmiye tohumu çimlendiriyorum kökü kendi etrafınna dolanmaması için toprağının fazla olması iyi olur genellikle hepsi çıkar.
mstfylcn
21-01-2007, 13:14
büyümüş halinin fotoğrafını koyar mısın?
gogo
26-01-2007, 09:56
peki kıllı palmiye(salon palmiyesi) üretimi hakkında bilginiz warmı? yaklaşık 1 ay önce viole dikmiştim ama hala sonuç yok... palmiye tohumlarıda 3 haftadır hiç bir faaliyet göstermediler torfa dikmiştim acaba problem omu???
Todor
26-01-2007, 12:04
Benim ektiğim 4 adet palmiye tohumu yaklaşık 3 ayda çimlendi. Fakat cinslarini bilemiyorum:)
mstfylcn
10-02-2007, 23:36
...;)
mstfylcn
10-02-2007, 23:36
.
..
...
:p
mstfylcn
10-02-2007, 23:37
....
..;)
heDera
23-02-2007, 17:46
yeni üye selam arkadaşlar,geçen gün palmiye ağacıdan tohum aldımve nasıl çimlendireceği mi bilmiyorum,bilgisi olan var mı :confused:
mstfylcn
23-02-2007, 20:10
toprağa 0,5 cm derinliğe ek ve her gün sula.. şansını artırmak için 1 cm aralıkla birçok tohum ek.. ben öyle yaptım.. giderek uzuyor palmiyelerim.. :)
scheriff30
18-05-2007, 09:54
merhaba bu palmiye tohumlarını hangi çeşit toprakta daha rahat çimlendirebilirim?
mturkkan
25-05-2007, 11:37
palmiye tohumu kolay çimlenir.yeter ki nem olsun. özellikle washingtonia ve cocoslar kolay çimlenir. Kendim 5000 tane çimlendirdim. ilgilenen arkadaşlara tohum gönderebilirim.antfidan@mynet.com
scheriff30
29-06-2007, 14:48
Merhaba, bende bir tane palmiye çimlendirdim. Fakat 3 senede ağaç oluyor demişsin doğru mu?
Bu Arada çimlendikten ağaç olma evresine kadar ne yapmali ne yapmamaliyim?
west
05-08-2007, 14:19
merhaba, ben yeni mezun olan bir peyzaj mimarıyım. izmirde 1 dönümlük arazimiz var hem işi öğrenmek adına hem de ticari amaçla palmiye yetiştirmek istiyorum. ancak bu konuda fazla bilgim yok. ne yapmam gerektiğini bilmiyorum.
eğer beni bilgilendirirseniz çok sevinirim.
goss
02-04-2008, 11:05
*** arkadaslar, elimde yardımsever bir üyemizin yolladığı palmiye tohumları var, elime daha yeni geçti ve tohumları nasıl yetiştireceğim konusunda bir bilgim yok. HAngi cins palmiye tohumu da olduklarını bilmiyorum. Fotografını cektim bu tohumları nasıl yetistirebileceğimi bilen varsa yardımcı olursa cok sevinirim, şimdiden teşekkürler.
http://img30.picoodle.com/img/img30/4/4/2/f_DSCN3057m_bc462c6.jpg (http://www.picoodle.com/view.php?img=/4/4/2/f_DSCN3057m_bc462c6.jpg&srv=img30)
serious blech
02-04-2008, 14:01
bunlar washintonia.çıkması biraz zor izmirde binlerce var bu palmiyelerden her sene milyonlarca adet tohumları dökülmesine rağmen tohumdan çıkanını görmedim henüz.hep köşelerden piç verir bunlar.köşelere bir yere dikin çok fazlada su vermeyin yoksa çürürler ama vur dedik diye de öldürmeyin.
goss
02-04-2008, 16:31
bunlar washintonia.çıkması biraz zor izmirde binlerce var bu palmiyelerden her sene milyonlarca adet tohumları dökülmesine rağmen tohumdan çıkanını görmedim henüz.hep köşelerden piç verir bunlar.köşelere bir yere dikin çok fazlada su vermeyin yoksa çürürler ama vur dedik diye de öldürmeyin.
peki piç verse o da büyümez mi sonuçta, buarada anladığım kadarıyla gidipte palmiye fidesi alıp dikmek daha iyi olacak senelerce beklemektense
serious blech
02-04-2008, 16:42
evet kesinlikle fide almak çok daha iyi ama seralardan falan almayın oralar biraz pahalı oluyor yakınınızda pazar varsa oradan alın yoksa seralardan bakın.ayrıca hurma tohumunun çimlenmesi çok kolaydır sadece toprağa dikin ve sulayın zahmetsiz bir biçimde çıkıcaktır.öyleki geçen sene ramazanda yediğim hurmaların çekirdeklerini bahçeme atmıştım 15 gün sonra zar zor temizlemiştim bahçemi hurma filizlerinden.bu yüzden size önce hurmayı denemenizi öneririm tabi siz washingtonia istiyorsanız fide alın derim.
çınaraltı
03-04-2008, 10:08
Sevgili aykun82;
Geçen yıl elindeki tohumların aynılarından yani washingtonia türünden 1000'den fazla çimlendirdim. 45 günde çimlenirler. Forumdaki palmiye başlıklı konuya göz atmanı tavsiye ederim.
Selamlar
ergunka
29-04-2008, 16:52
*** arkadaslar, elimde yardımsever bir üyemizin yolladığı palmiye tohumları var, elime daha yeni geçti ve tohumları nasıl yetiştireceğim konusunda bir bilgim yok. HAngi cins palmiye tohumu da olduklarını bilmiyorum. Fotografını cektim bu tohumları nasıl yetistirebileceğimi bilen varsa yardımcı olursa cok sevinirim, şimdiden teşekkürler.
http://img30.picoodle.com/img/img30/4/4/2/f_DSCN3057m_bc462c6.jpg (http://www.picoodle.com/view.php?img=/4/4/2/f_DSCN3057m_bc462c6.jpg&srv=img30)
merhaba aykut elindeki tohumlar Washingtonia filiferia veya Washingtonia robusta senin tohumların aynısından bendede 3-4 bin kadar tohum wardı hepsini viyollere ektim (ekmeden bir gece önce ılık suda beklettiğim tohumlar daha hızlı çimlendiler) ve 1 ay gibi bi sürede tohumlar cıktı (ekte resimde) ancak ben mart basında ekmiştim hala çimlenme devam etmekte büyük bi cogunlugu ise cikti sana tavsiyem bahce toprağı dere kumu ve torf karışımı hazırlayıp tohumları hazırladığın toprağın altında bikaçmilim kalacak şekilde ekip, sürekli nemli olacak sekilde sulama yapman istersen sadece torfada ekebilirsin ancak ben bu konuda uzman diilim bir uzmana sormak istersen HAMİ BAŞOĞLU isimli üyemiz palmiyeler konusunda bence kendisi yetiştirmiş ve bu konuda uzman birisi ona sorabilirsin.
burdan ---> http://www.agaclar.net/forum/showthread.php?t=5611
zulkufhacettepe
09-05-2008, 15:19
Arkadaşlar, bazı üyelerimiz tohum çimlenmesinin çok zor olduğunu, hiç tohumdan yetiştireni görmedim yazmış.
Ben nemli bir bezin arasına koydum bunları 10 günde çimlendi. Buyrun resmi altta. Bence bugüne kadar denediğim 100'lerce tohumdan en kolay ve güzel çimleneniydi.
hamibasoglu
10-05-2008, 10:28
merhabalar,
ülkemizde yetişen Palmiye türlerine ait tohumların çimlendirilmesi çok kolay.
palmiye sever Herkez denesin.
Burada paylaşalım.
selamlar
korkutk
15-05-2008, 14:31
Palmiyede en önemli unsur sulamadır . sık sık ve az su vermeye gayret edin . mümkün olduğunca susuz bırakmamaya çalışın . ağacın gelişimini 3 aya kadar durduruyor .
turanbey
30-05-2008, 21:32
merhabalar sevgili arkadaşlar;ben mersin-Bozyazı'da öğretmenlik yapıyorum. trabzonlu olmam dulayısısıyla palmiyeyi yaygın olarak burada gördüm. Burada bir arkadaşımız 9, 10 yıl önce dikmiş olduğu palmiyeleri metresi 80ytl den sattı. İyi de para aldı. ben de 2 dönüm tarla aldım ve palmiye ekeceğim. 2000 adet palmiye çimlendirdim. iki yaprak açtı. benim sorum şu: bu fidelere herhangi bir ilaç veya köklendirici gibi birşey verecekmiyim? selamlar
zulkufhacettepe
06-06-2008, 10:15
Yaklaşık 1 aylıklar.
skyynet
08-06-2008, 11:59
Ben D.S.İ de çalışıyorum 100 den fazla palmiye ağaçları var ve buda ma işlerini ben ve arkadaşlarla yapıyoruz budama yaparken tohum dallarını kesip atıyoruz eyer ihtiyacı olan arkadaşlar varsa tohumları alcak arkadaşlara ayırabilirim çöpe gitcene işiniz görülsün
ayax
28-06-2008, 21:41
Yaklaşık 1 aylıklar.
Benim filizler bu foto dakinden çok büyük ama nasıl yediştirecem bilmiyorum.
newyorker
13-07-2008, 18:21
merhaba ben rizeden hakan. henüz 11 yaşında olmama rağmen bitkileri çok seviyorum ve hakettikleri sevgiyi gösteriyorum.ben evde washingtonia, livistonia , cocos nucifera ve çin yelpaze palmiyelerini tohumla üretmek istiyorum ancak fazla büyüdüklerinde ne yapacağımı bilmiyorum. babam sera yaparız diyor ama ağaç bunlar serada nasıl bakılır.
acaba ne yapmalıyım? rizenin pek şiddetli kışı yok ama...
newyorker
01-08-2008, 10:59
Ben D.S.İ de çalışıyorum 100 den fazla palmiye ağaçları var ve buda ma işlerini ben ve arkadaşlarla yapıyoruz budama yaparken tohum dallarını kesip atıyoruz eyer ihtiyacı olan arkadaşlar varsa tohumları alcak arkadaşlara ayırabilirim çöpe gitcene işiniz görülsün
lütfen ben ilgileniyorum e-posta adresini yollarsan belki tohum almayı düşünüyorum.
mesutsati
10-08-2008, 21:54
arkadaslar bizim fabrikada palmiyeler var 4/5 tane ama baya boylular 3/5 mt varlar daha uzun olanları da var şimdi sorum şu olucak bunlar geniş geniş yaprak yapıyolar şimdi ağustos 10 üzüm gibi salkm yaptılar baktım bazılar kararmaya başlamış ben bunlardan ne zaman tohum almalıyım bu salkımlardaki taneler tohummu acaba
bana bu konuda yardımcı olucak olan tüm arkadaslara teşekkür ederim
mesutsati@hotmail.com
hamibasoglu
11-08-2008, 13:05
evet o salkımlar tohum kurulu.
iyice kararıp yere düşmeye başladığı zaman sapından keserek toplayabilirsin.
Çimlendirme konusunu palmiye başlığı altında okuyabilirsin.
resim koyarsan Palmiyenin türünü de söylerim.
kibrit
20-08-2008, 16:07
Ben dün kartal sahide palmıyelerde tohum gibi sarı şeylerden topladım biraz bunlar tohummudur eksem çıkarmı acaba?
en
fiona
20-08-2008, 21:07
Evet ,onların kabuklarını soyup ekeceksiniz ama henüz olgunlaşmadı tohumlar bir süre sonra yapmanızı tavsiye ederim.
kibrit
20-08-2008, 22:24
Ama ben kopardım eve getirdim daha sonramı toplamam lazım palmiyelerden bu tohumları
hamibasoglu
21-08-2008, 09:30
Ben dün kartal sahide palmıyelerde tohum gibi sarı şeylerden topladım biraz bunlar tohummudur eksem çıkarmı acaba?
en
Ah şu koparma huyumuz....
Muhtemelen Phoenix canariensis(Kanarya adaları Hurması) tohumu koparmışsındır.
Ancak Phoenix tohumlarının olgunlaşması için en az 2 ay var.
Koyu Turuncu renge gelene kadar bekle. Diğer bir gösterge de Tohumların kendiliğinden yere düşmeye başlamasıdır.
Etli kısmını soyduğun Tohumları Kuru kum ile karıştırıp bir kavanoza koy ve ağzını sıkıca kapat.Mart ayında ekersin.
selamlar
kibrit
21-08-2008, 10:09
Sadece bir tutam kopardım ama...
İnsaatlardaki kumdanmı lazım acaba?
hamibasoglu
21-08-2008, 16:35
Sadece bir tutam kopardım ama...
İnsaatlardaki kumdanmı lazım acaba?
Tuzsuz ve kuru olsun.nerden aldığın önemli değil.
mcerdinç
23-08-2008, 16:34
Arkadaşlar selam.Kullanıcı resmim herşeyi anlatıyor sanırım.En kısa zamanda onu oradan çıkarmayı düşünüyorum ama zarar vermekten de korkuyorum.İşallah bir daha ki mesajımda kulanıcı resmime hapisteki lilifera nın yeni yuvasını koyacağım.SAYGILAR.
peyzajci_tasci
24-08-2008, 15:03
yeni yuva resimlerinizi bekliyoruz syn mcerdınç.
zulkufhacettepe
01-09-2008, 14:00
Arkadaşlar benim palmiyeleri bahçeye diktim. Gelişmeler şimdilik bu kadar. fakat 2 tanesi öldü. Şuan kalan bi tanesini yaşatmaya çalışıyorum.
hamibasoglu
17-09-2008, 14:45
Arkadaşlar benim palmiyeleri bahçeye diktim. Gelişmeler şimdilik bu kadar. fakat 2 tanesi öldü. Şuan kalan bi tanesini yaşatmaya çalışıyorum.
merhaba,
bu yaşta fideyi açık araziye dikmen uygun değil.
en az 2/3 yıl poşet veya saksıda bitkinin iyice köklenmesini beklemelisin.
selamlar
cagatayyucel
20-09-2008, 00:32
hami bey brazilya palmiyesi hangisi acaba, palmiye yağı çıkarılan tür.
hamibasoglu
21-09-2008, 23:12
hami bey brazilya palmiyesi hangisi acaba, palmiye yağı çıkarılan tür.
Merhaba Çagatay bey
Brezilya palmiyesi diye bir tur yok.
Yağ palmiyesi diye bilinen tür " African oil Palm" = Elaeis guineensis'dir.
Resmini ekledim.Türkiye için uygun bir tür değil
farmer59
24-09-2008, 13:14
selam arkadaşlar palmiyaları çelikten üretme şansımız varmı acaba cevaplarsanız sevinirim.
mimar999
30-09-2008, 16:13
Jöle palmiyesi İstanbul Şilede yetişirmi acaba?
Teşekkürler.
hamibasoglu
06-10-2008, 17:34
selam arkadaşlar palmiyaları çelikten üretme şansımız varmı acaba cevaplarsanız sevinirim.
selam,
Palmiyeleri çelikle üretemezsiniz.
Palmiyelerde tek uç sürgünü vardır.
hamibasoglu
06-10-2008, 17:37
Jöle palmiyesi İstanbul Şilede yetişirmi acaba?
Teşekkürler.
Eğer Kışın esen Kuzey rüzgarlarını almayan koruntulu bir alan bulabilirseniz
uygundur.(****** kök bölümünde özellikle kışın su birikmemesi kaydıyla.)
Aksi halde kışın gövdeyi sürgün ucuna kadar bez veya çuval ile sarmalısınız.
selamlar
turco
29-10-2008, 17:39
İstanbul'lu palmiye meraklılarına;
Kartal İDO iskelesi karşısındaki Parkta bulunan palmiyeler yüzlerce salkım tohum vermiş meraklılarına duyurulur.
asterix
28-02-2009, 01:01
travellers palm tohumlarını çimlendirebilen varmı?
hamibasoglu
06-03-2009, 14:08
travellers palm tohumlarını çimlendirebilen varmı?
sevgili Asterix,
adı her nekadar Trevellers palm olsa da
Ravenala madagascariensis bir palmiye değildir.
Strelitzia nicolai'ye çok benzer.Tohumları da hemen hemen aynıdır.
Çimlendirmesi oldukça basit.
2 gün ılık suda beklettiğin tohumları
tohum yatağına uygun aralıklarla serp ve tohum kalınlığını 2 katı kapak yap.
(karışım %80 torf+ %20 perlit) sürekli nemli tut.
çimlene süresi benim tecrübe ettiğim kadarıyla 1/1,5 ay.
(sıcaklık 22/26 C De)
selamlar
kuzeysafak
04-04-2009, 20:46
Merhabalar, internette gezinirken çok ilginç bir palmiye türüne rastladım.
http://palmscapepr.com/resources/Bottle%20palm%202.jpg
Bahçem için çok dekoratif olduğunu düşündüm. Fide veya tohum bulmak ne kadar mümkündür? Mersin'de yetişmesinde de umarım iklim açısından problemi yoktur.
hamibasoglu
11-04-2009, 21:46
Merhabalar, internette gezinirken çok ilginç bir palmiye türüne rastladım.
http://palmscapepr.com/resources/Bottle%20palm%202.jpg
Bahçem için çok dekoratif olduğunu düşündüm. Fide veya tohum bulmak ne kadar mümkündür? Mersin'de yetişmesinde de umarım iklim açısından problemi yoktur.
Tropik Mauritius orijinli Hyophorbe lagenicaulis(Bottle palm)(=Şişe palmiyesi)
Türkiye için uygun değildir.Ancak sera ortamında yetiştirilebilir.
SenNaToR
01-05-2009, 11:13
Selamlar...
Yeni üyeyim arkadaşlar palmiye hakkında bilgiye ihtiyacım var ve bu forumu buldum. Gayet bilgili ağabeyler var burada :)
Öğrenmek istediğim şey tohumlar ile ilgili. 2001 yılında dikilmiş olan 2 adet palmiyemiz var bahçemizde ve bu yıl ilk kez gövdesinden farklı birşeyler çıkardı :) tahminimce tohum. Resimleri aşağıda ekledim. Eğer bunlar gerçekten tohumsa toplama şekli ve ekimi konusunda bilgi istiyorum sizlerden bana yardımcı olursanız çok sevinirim. Şimdiden teşekkürler...
http://img15.imageshack.us/img15/1050/grnt009phq.jpg
Ağaçların büyüklüğünü görmeniz için bir resim eklemek istedim,
http://img11.imageshack.us/img11/6053/grnt011iwq.jpg
hamibasoglu
03-05-2009, 18:00
merhb,
öncelikle hoş geldin,
Çin yelpaze palmiyelerinin şu an çiçeklenme zamanı.
Bu görünen de çiçekleri.Eğer koşullar uygun olursa ****** çiçekler aşağıda gördüğün gibi tohuma dönüşecek.
Ama en az 6 ay sonra.Forumu dikkatle okursan bu konuda faydalı bilgilere ulaşacaksın.Daha sonra sorularını paylaşalım
selamlar
palmizm
07-05-2009, 16:13
Sn. Hami Bey;
Verdiğiniz bilgileri merakla takip ediyorum ve ayrıca teşekkürlerimi sunuyorum. Benim de nacizane bir sorum olucak, şu fotoğrafımdaki tür olan palmiyenin cinsini ve minimum kaç derece sıcaklık istediğini öğrenebilir miyim. İzmire uyum sağlamış ama başka illerimizde yetişmezmi acaba? Bir de bu türün büyüma hızı çok mu yavaş diğerlerine göre? Çok teşekkür eder, iyi çalışmalar dilerim.
https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiofyWsXYsnmeFZIt3kiq2p9rGG0UW4vNkx_M3IDjhe0HctIDrHPpU1r7qoqD_O7pPfa4H4prcn21u12-IRRVRA7gL9lnoAX2XI8lQnBV0fAgIal_ElsqwTheqO9Hzc76Ti-DmgX-7VuhA/s1600-h/palmiye-izmir-palm+tree-photo-1+(6).JPG
karagoz
07-05-2009, 21:09
gayet iyi görünüyorlar.
hamibasoglu
19-05-2009, 08:42
Sn. Hami Bey;
Verdiğiniz bilgileri merakla takip ediyorum ve ayrıca teşekkürlerimi sunuyorum. Benim de nacizane bir sorum olucak, şu fotoğrafımdaki tür olan palmiyenin cinsini ve minimum kaç derece sıcaklık istediğini öğrenebilir miyim. İzmire uyum sağlamış ama başka illerimizde yetişmezmi acaba? Bir de bu türün büyüma hızı çok mu yavaş diğerlerine göre? Çok teşekkür eder, iyi çalışmalar dilerim.
https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiofyWsXYsnmeFZIt3kiq2p9rGG0UW4vNkx_M3IDjhe0HctIDrHPpU1r7qoqD_O7pPfa4H4prcn21u12-IRRVRA7gL9lnoAX2XI8lQnBV0fAgIal_ElsqwTheqO9Hzc76Ti-DmgX-7VuhA/s1600-h/palmiye-izmir-palm+tree-photo-1+(6).JPG
merhaba,
Chamaerops humilis (=Akdeniz Yelpaze palmiyesi) adından da anlaşılacağı üzere
Akdeniz kıyılarında rahatlıkla yetişebilecek bir türdür.
Türkiye'de Bütün kıyı şeridinde Peyzaj alanlarında kullanılabilir.Ancak Ege ve Akdeniz dışında üretim düşünülüyorsa ilk 5 yıl dondan korumak gerek.
Bodur bir palmiye türü olduğundan doğal olarak diğer türlere göre nispeten yavaş gelişir.
selamlar
satsuma
06-06-2009, 00:56
travellers palm tohumlarını çimlendirebilen varmı?
21.04.2009 tarihinde diktigim Traveller's Palm tohumlarından çimlenme yok
baharatci2006
08-06-2009, 14:14
Palmiye tohumlarım var ve bunların çimlendirmesi,gerekli ortamlar ve gerekli malzemeler hakkınızda bilginiz var mı?
merhaba recep kardeş ben saruhanlı mütevelliden sedat neler yapıyorsun ben seni asker olarak biliyordum bende viyoller içersine 7000 adet kıllı palmiye tohumu ektim 20 gün oluyor daha çimlenmediler. dilersen msnden bana yaz msn adresim: baharatci2006@hotmail.com dur görüşmek üzere hoşçakal bak
cozder
18-06-2009, 20:54
Palmiye severlerle bu konuda az biraz olan bilgimi paylaşayım.Palmiye genelde dış mekan bitkisi.Ege ve Akdenizde sahil kesiminde yetişiyor.İstanbulda bahçelerde görülen cüce palmiye türü soğuğa daha dayanıklı.Eskiden beri bahçelerde yetiştirilmiş.Bu günlerde küresel ısınmadan ötürü pöniks(bir ara salonlarda modaydı,sonra bahçeye indirdi herkes!) ve testere dişli yaprağı olan şemsiye palmiyesi türü,istanbul'da bile sorunsuz yetişiyor.Ama bütün palmiye türleri çok yavaş yetişen, sabır gerektiren ağaçlar!Şu anda evde yetiştirebilecekleriniz,her daim modası geçmeyen Areca ve Kentia.Çok dayanıklı olan bu palmiyelerin yapraklarını siz yine de ara sıra su ile ıslatmayı ihmal etmeyin!
hamibasoglu
09-07-2009, 11:34
merhaba recep kardeş ben saruhanlı mütevelliden sedat neler yapıyorsun ben seni asker olarak biliyordum bende viyoller içersine 7000 adet kıllı palmiye tohumu ektim 20 gün oluyor daha çimlenmediler. dilersen msnden bana yaz msn adresim: baharatci2006@hotmail.com dur görüşmek üzere hoşçakal bak
sevgili Arkadaşlar,
çalışmalarınız takdir ediyorum.
Ancak literatürde kıllı palmiye diye bir terim yok.
Sanırım bahsettiğiniz Çin yelpaze palmiyesi Yani Trachycarpus fortunei.
bilgi olsun diye yazayım dedim.
çalışmalarınızda başarılar dilerim.
hamibasoglu
09-07-2009, 11:50
Palmiye severlerle bu konuda az biraz olan bilgimi paylaşayım.Palmiye genelde dış mekan bitkisi.Ege ve Akdenizde sahil kesiminde yetişiyor.İstanbulda bahçelerde görülen cüce palmiye türü soğuğa daha dayanıklı.Eskiden beri bahçelerde yetiştirilmiş.Bu günlerde küresel ısınmadan ötürü pöniks(bir ara salonlarda modaydı,sonra bahçeye indirdi herkes!) ve testere dişli yaprağı olan şemsiye palmiyesi türü,istanbul'da bile sorunsuz yetişiyor.Ama bütün palmiye türleri çok yavaş yetişen, sabır gerektiren ağaçlar!Şu anda evde yetiştirebilecekleriniz,her daim modası geçmeyen Areca ve Kentia.Çok dayanıklı olan bu palmiyelerin yapraklarını siz yine de ara sıra su ile ıslatmayı ihmal etmeyin!
sevgili çözder
paylaşımın için teşekkür ederiz.
İstanbulda yetişen cüce palmiyeden kastın Heralde Kanarya adaları Hurması yani Phoenix canariensis.Ancak o palmiye hiçte öyle cüce değil.
araştırırsan göreceksin.Palmiyelerde 3 tip yaprak şekli vardır
1-Pinnate
2-Palmate
3-Twice compound
Phoenixler 1.tip yani Pinnate Türkçe Tüysü yapraklısınıfına girerler.
Şemsiye palmiyesi diye bir cins ve veya tür sınıflaması yoktur.
Aslında Tüm palmiyeler dış mekan bitkisidir.
Ancak Kentia ve Areca gibi tropik yağmur ormanlarına has palmiye cinsleri
göze hoş gelen habitatı nedeniyle dünyanın dört bir yanında üretilmekte ve iklim uyumsuzluğu nedeniyle iç mekanlarda kullanılmaktadır.
Phoenixlerin İstanbulumuzda dış mekanlarda kullanılmaya başlanmasının nedeni Küresel ısınma değil,Türün gittikçe daha çok tanınması ve üretiminin artmasıdır.
Lütfen düzeltmelerimi yanlış anlamayın,bilgi paylaştıkça güzeldir.
selamlar
baharatci2006
11-07-2009, 22:09
sevgili Arkadaşlar,
çalışmalarınız takdir ediyorum.
Ancak literatürde kıllı palmiye diye bir terim yok.
Sanırım bahsettiğiniz Çin yelpaze palmiyesi Yani Trachycarpus fortunei.
bilgi olsun diye yazayım dedim.
çalışmalarınızda başarılar dilerim.
*** arkadaşım ilgin için teşekkür ederim sağol ben yeni başladıgım için daha cinsleri ayıramıyorum sizede çalışmalarınızda başarılar dilerim kalın saglıcakla
baharatci2006
11-07-2009, 22:18
merhb,
öncelikle hoş geldin,
Çin yelpaze palmiyelerinin şu an çiçeklenme zamanı.
Bu görünen de çiçekleri.Eğer koşullar uygun olursa ****** çiçekler aşağıda gördüğün gibi tohuma dönüşecek.
Ama en az 6 ay sonra.Forumu dikkatle okursan bu konuda faydalı bilgilere ulaşacaksın.Daha sonra sorularını paylaşalım
selamlar
arkadaşım benim kıllı palmiye dediğim bu yazının içinde resmi görünen palmiye cinsi paylaşımın için teşekkür ederim herşey gönlünce olsun
ozgurbilgin
22-07-2009, 18:25
Ben D.S.İ de çalışıyorum 100 den fazla palmiye ağaçları var ve buda ma işlerini ben ve arkadaşlarla yapıyoruz budama yaparken tohum dallarını kesip atıyoruz eyer ihtiyacı olan arkadaşlar varsa tohumları alcak arkadaşlara ayırabilirim çöpe gitcene işiniz görülsün
Merhaba,
üzerinden epey zaman geçmiş ama elinizde halen tohum var mıdır?
Teşekkürler,
cozder
26-07-2009, 15:10
Marmara bölgesinde yaygın olan ve soğuğa dayanıklı Cüce palmiyeden bahsetmiştim, yerli bahçıvanlar 5-6 metreyi geçmeyen boyundan ötürü cüce palmiye diyorlardı.Sayın Hamibasoğlu bu isimlendirmeye karşı çıktı,Canariensis olabilir dedi.Bende bir bahçede bu ağacı ilk gördüğümde bu kez uzmanının tanımlanması için fotoğrafını aldım.Bu palmiye ağacı kışın çok soğuk olduğu eski kışlarda sert ve uzun süreli donlara ve meşale gibi yandığı yangınlara dayanmış.Osmanlı döneminden kalma siyah beyaz fotoğraflarda da geri planda bu palmiye türünü görebilirsiniz.Bursa ve Balıkesir gibi kışın yumuşatıcı deniz etkisinin zayıf olduğu yerlerde bile parklarda yetişiyor.Gövdesi siyah kendir gibi kabukların altında çok ince.Eski konakların bahçelerinde belki 100 yaşında olması gereken bu kısa boylu palmiyelerden görebiliyorsunuz!Resimdeki palmiyenin en az 50 yaşında olduğunu tahmin ediyorum.
osm_sahin54
27-07-2009, 14:28
Sayın cozder;
resimdeki palmiyeler Trachycarpus fortunei cinsi palmiye sanırım. -17 ye dayanıklı olup tüm kuzey bölgelerde var. Ben yetiştiriyorum bu cinsten. cüce palmiye ismi saw palmetto olarak bilinen ve bazı ülkelerde ilaç yapımında da kullanılan cinsin ismi.
hamibasoglu
27-07-2009, 22:34
Sayın cozder;
resimdeki palmiyeler Trachycarpus fortunei cinsi palmiye sanırım. -17 ye dayanıklı olup tüm kuzey bölgelerde var. Ben yetiştiriyorum bu cinsten. cüce palmiye ismi saw palmetto olarak bilinen ve bazı ülkelerde ilaç yapımında da kullanılan cinsin ismi.
yok Osman bey,
saw palmetto (serenoa repens) cüce palmiye değil.
cüce palmiye diye bir şey yok.
Ha bazı cinslerin türleri için boyut tanımlaması yapılırken önüne cüce kelimesi geliyor.
örmeğin Pygmy date palm (phoenix roebelenii)
Saw palmettonun tohumları tıpta özellikle Prostat hastalığında kullanılıyor.
Türkçe Testere Palmiyesi diye adlandırılabilir.
Cozder kardeşimin ilk masajı biraz karışıktı :) cüce palmiye,ponix,şemsiye,testere ifadeleri geçince Trachycarpus ile eşleştiremedim.
Sevgili Cozder ilgi ve tesbitleriniz için teşekkür ederim.Gerçekten de Trachycarpus fortunei soğuklara oldukca dayanıklı.Ben de bir çok yalı ,saray bahçesinde oldukca büyük Çin Yelpaze Palmiyeleri gördüm.
7m.gövdeli bizzat kendim ithal ettim.
İstanbul için en uygun tür bu tür.Bildiğiniz gibi sırf göz boyamak için İstanbul'un çeşitli bölgelerine koca koca Phoenix dactylifera(Arap Hurması) diktiler. %90 ı öldü. Yazık.
cozder
28-07-2009, 15:25
Trachycarpus fortunei !
Sonunda adını belirledik!
Ama bu Latince isimlere herkesin dili dönmez ki!
En iyisi;''Çin yelpaze palmiyesi!''
osm_sahin54
28-07-2009, 15:45
Hami bey düzelttiğiniz için teşekkür ederim. Yalnış aktarım yapmış olmayayım. Bu arada tohumlarınız geldi elinize sağlık hemen ekimi yapıyorum.
hamibasoglu
27-08-2009, 09:50
Hami bey düzelttiğiniz için teşekkür ederim. Yalnış aktarım yapmış olmayayım. Bu arada tohumlarınız geldi elinize sağlık hemen ekimi yapıyorum.
Osmancım bu seneki tohumalrın çimlenme performansı nasıl?
hiç resim eklemedim.bekliyorum.Bak çok talep var size güveniyorum.
5 yıl sonra hedef 10.000 yetişkin Trachycarpus ona göre.
:)
selamlar
osm_sahin54
06-09-2009, 11:52
Osmancım bu seneki tohumalrın çimlenme performansı nasıl?
hiç resim eklemedim.bekliyorum.Bak çok talep var size güveniyorum.
5 yıl sonra hedef 10.000 yetişkin Trachycarpus ona göre.
:)
selamlar
Hami Bey bu sene istediğim verimi alamadım ama nasip olursa bu isteiğinizi yerine getirecem.Geçen sene çimlendirdiğim Trachycarpus fortunei palmiyeleri daha çok gelişti ve kökleri kalınlaştı. 50 kadar Washingtonia da hızlı büyümesini sürdürüyor. şu andaki elimde bulunan palmiyelerin son durumu.
sevilla
07-09-2009, 03:12
Merhabalar.Benim palmiyemde bu sene tohum veriyor:) Çok sevindim.İlk defa palmiyem tohum verdi. Aşağıda resimlerini gönderdiğim palmiyemin hangi çins olduğunu anlıyıp yazan olursa sevinirim. Yarın daha detaylı resim göndereceğim. Sizin yetiştirdiğiniz palmiyelerinde resimlerine bakınca, ismini bilmediğim bitkimin (bu bitkim şu an saksıda kendiliğinden çıkmıştı) palmiye olduğunu anladım. Yarın resmini göndericem.Sizin resimlerde gönderdiklerinizle aynı. Ayrıca tohum veren palmiyemin tohumlarının kararıp düşünce **** düşmeden toplamam gerektiğini öğrendim.Peki hangi şartlar altında saklıyıp,ne zaman dikiyim. Detaylı bilgi verirseniz çok sevinirim. Şimdiden teşekkürler.
hamibasoglu
12-09-2009, 09:11
Merhabalar.Benim palmiyemde bu sene tohum veriyor:) Çok sevindim.İlk defa palmiyem tohum verdi. Aşağıda resimlerini gönderdiğim palmiyemin hangi çins olduğunu anlıyıp yazan olursa sevinirim. Yarın daha detaylı resim göndereceğim. Sizin yetiştirdiğiniz palmiyelerinde resimlerine bakınca, ismini bilmediğim bitkimin (bu bitkim şu an saksıda kendiliğinden çıkmıştı) palmiye olduğunu anladım. Yarın resmini göndericem.Sizin resimlerde gönderdiklerinizle aynı. Ayrıca tohum veren palmiyemin tohumlarının kararıp düşünce **** düşmeden toplamam gerektiğini öğrendim.Peki hangi şartlar altında saklıyıp,ne zaman dikiyim. Detaylı bilgi verirseniz çok sevinirim. Şimdiden teşekkürler.
Palmiyeniz Phoenix canariensis. (= Kanarya adaları Hurması)
ancak Şunu belirtmekte yarar var ki; Sanırım çiçek açmakta çok gecikmiş.dolayısıyla Bu kısa süreçte meyve tutup tutmayacağı belirsizdir.
eğer resim güncelse daha 3-4 ayınız var toplamaya.Olgunlaşınca koyu turuncu-kahve bir renk alacak.
selamlar
hamibasoglu
17-09-2009, 15:06
5 aylık gelişme
merhaba Arkadaşlar
fotoğrafta Washingtonia tarlamda meydana gelen 5 aylık değişimi görebilirsiniz.
Toprak ve iyi gübre kullanımı bitkiyi ne kadar da etkiliyor değil mi?
sevilla
18-09-2009, 00:00
Palmiyeniz Phoenix canariensis. (= Kanarya adaları Hurması)
ancak Şunu belirtmekte yarar var ki; Sanırım çiçek açmakta çok gecikmiş.dolayısıyla Bu kısa süreçte meyve tutup tutmayacağı belirsizdir.
eğer resim güncelse daha 3-4 ayınız var toplamaya.Olgunlaşınca koyu turuncu-kahve bir renk alacak.
selamlar
Çok teşekkür ederim.Söylediğiniz tür benim palmiyem değil.Bu arada Benim resim günceldi. Şu anda küçüçük sarı tohumları yerlere dökülüyor.Ne yapmam gerekiyor acaba? Lütfen yardımcı olun.
sevilla
18-09-2009, 00:46
Palmiyem bu.
hamibasoglu
18-09-2009, 11:54
Çok teşekkür ederim.Söylediğiniz tür benim palmiyem değil.Bu arada Benim resim günceldi. Şu anda küçüçük sarı tohumları yerlere dökülüyor.Ne yapmam gerekiyor acaba? Lütfen yardımcı olun.
Söylediğim tür sizin palmiyeniz.
dökülenler çiçekler, tohumlar değil.Bir şey yapmanız gerekmiyor.
selamlar
sevilla
20-09-2009, 01:52
Valla şimdi bayılıcam.Çiçeklermi? Peki ne zaman tohum verecek?
hamibasoglu
24-09-2009, 16:05
Valla şimdi bayılıcam.Çiçeklermi? Peki ne zaman tohum verecek?
1 kaç hafta sonra tohum kuruluna ait yakından (zoom) bir foto eklerseniz size tohum verip vermeyeceğini veya ne zaman vereceğini söylerim.
ama bayılmayın ki tohumları toplayıp üreteblilesiniz.Olmadı ben size tohum gönderirim :)
serdarulusoy
03-10-2009, 22:05
Evet öncelikle palmiye tohumunuzun embriyosuna zarar gelmesini önlemek.tohumu kuru olarak toprağa ekmek. sonra toprağa can suyu veriyorsunuz . 2 veya 3 haftaya kadar çimleniyor. 3 sene sonra gövde kalınlaşarak. ağaç halini alıyor;) yani kısacası en kolay yetişen bitkidir;pAlMiYe...:D
bir forumda okumuştum palmıyelrın dıkımıyle alakalı olarak derkı tohumları 1-2 sn sıcak suya sokup çıkartıp dıkınız başka bır forumda **** başka bır yerde tam hatırlamıyorum ılık suda bır gun bekletıp tohumları dıkınız tohumları tam olarak nasıl bır ortamda dıkmelıyız tohumarı denieln gıbı kuru oarak mı ekelım ?
istcallst
15-10-2009, 11:04
Herkese merhaba, Haydarpaşa garında palmiye ağaçtan biraz tohum aldım. Sanırım bu phoenix canariensis,ama emin değilim. Bir kaç tane tohum yere düşmüş acaba olmuş mu tohumlar?
Diğer resim -tohumsuz, o a mu phoenix canariensis, bilen var mı?
Başka bir yerden palmiye tohumları topladım, sanki palmiye ayni cins ama tohumlar çok daha iriydi-etli.
Metrodan taze hurma (Kudustan ital) aldım, tohum 15 gün içinde çimlenmeye başlamış. Daha önce kuru hurma tohumları diktim, onlar çok uzun bir süre sonra çimleniyorlar.
hamibasoglu
21-10-2009, 11:29
bir forumda okumuştum palmıyelrın dıkımıyle alakalı olarak derkı tohumları 1-2 sn sıcak suya sokup çıkartıp dıkınız başka bır forumda **** başka bır yerde tam hatırlamıyorum ılık suda bır gun bekletıp tohumları dıkınız tohumları tam olarak nasıl bır ortamda dıkmelıyız tohumarı denieln gıbı kuru oarak mı ekelım ?
merhaba,
tohum için şuan doğru ekim zamanı değil.
bu mevsimde topladığınız tohumları etli kısımlarından arındırıp kuru kum ile karıştırarak
Şubat sonuna kadar ağzı kapalı bir kapta ve nemsiz kuru bir ortamda saklamanız gerekiyor.Ekeceğiniz zaman ılık ve fungusit karıştırılmış suda 2 -3 gün bekletmeniz ve daha sonra ekim yapmanızı öneririm.
selamlar
hamibasoglu
21-10-2009, 11:31
Herkese merhaba, Haydarpaşa garında palmiye ağaçtan biraz tohum aldım. Sanırım bu phoenix canariensis,ama emin değilim. Bir kaç tane tohum yere düşmüş acaba olmuş mu tohumlar?
Diğer resim -tohumsuz, o a mu phoenix canariensis, bilen var mı?
Başka bir yerden palmiye tohumları topladım, sanki palmiye ayni cins ama tohumlar çok daha iriydi-etli.
Metrodan taze hurma (Kudustan ital) aldım, tohum 15 gün içinde çimlenmeye başlamış. Daha önce kuru hurma tohumları diktim, onlar çok uzun bir süre sonra çimleniyorlar.
selamlar,
evet o palmiye bir Phoenix canariensis.(meyvesi yenmez) Kudüsten veya diğer arap ülkelerinden ithal edilen meyveler Phoenix dactylifera ya ait.
Tohum iriliği ağacın büyüklüğüne ve yetişme ortamı koşullarına göre değişir.
Mevzu bahis ağaçtaki tohumlar hemen hemen olgunlaşmış.
bir önceki mesajımı dikkate alarak işlem yapabilirsiniz.
serdarulusoy
21-10-2009, 20:15
merhaba,
tohum için şuan doğru ekim zamanı değil.
bu mevsimde topladığınız tohumları etli kısımlarından arındırıp kuru kum ile karıştırarak
Şubat sonuna kadar ağzı kapalı bir kapta ve nemsiz kuru bir ortamda saklamanız gerekiyor.Ekeceğiniz zaman ılık ve fungusit karıştırılmış suda 2 -3 gün bekletmeniz ve daha sonra ekim yapmanızı öneririm.
selamlar
Merhaba bilgilendirmenizden dolayı teşekkür ederim.... lakin gec kaldık palmiyeler çimlenmeye başladılar tohumlar patlamaya başladı bugun itibarıyla kapalı seraya alıp kışı geçirmelerini sağlıyacağım benım sormak istediğim başka bir konu ise 2 ve yukarı yaştaki saksıda bulunan robusta cinsi palmiyelere gübreleme nasıl olmalıdır ve kullanmamız gerekiyor normal olan yapraklarında 15 gündür hafif sararmalar var bu ayda bu sararma başlaması normalmidir.? tekrardan teşekkür ederim
ciceksever_emel
27-10-2009, 23:40
ben 2 yildir tohum ariyorum burda benim yasadigim yerde yok:(
hamibasoglu
04-11-2009, 09:22
ben 2 yildir tohum ariyorum burda benim yasadigim yerde yok:(
merhaba Emel hnm,
olur da bir gün Türkiye'ye yolunuz düşerse ben size tohum veririm.
üzülmeyin :)
bu arada Asenovgrad hangi ülkede?
selamlar
zami
04-11-2009, 15:36
bende sienize yeni üyeyim
bir kaç defa yetiştirip sattım
bayaa iyi geliri var tabii bu iştede üçkağıtçılar var dikkat edin çarpabilirler
:))))))))
hamibasoglu
05-11-2009, 17:00
bende sienize yeni üyeyim
bir kaç defa yetiştirip sattım
bayaa iyi geliri var tabii bu iştede üçkağıtçılar var dikkat edin çarpabilirler
:))))))))
Sevgili Zami,
Ticaretin her sektöründe olduğu gibi bu sektörün de çeşitli art niyetli zararlıları var.Ama biz burada üretmekten bahsediyoruz.Üretip satmak 2.plan.
Ha o zaman da Alırsın paranı verirsin ürünü.İşte bukadar basit :)))
karaselvi
02-12-2009, 00:23
yeni bir üretim şekli hipotezim var. yapraktan ve kökten üretmek. Bazı palmiyelerin diplerinden sürgün verdiklerini görüyordum. ama bunları dibine düşmüş çekirdekler zannediyordum. zamanla başka tür palmiyelerinde sürgün verdiklerini gördüm ve internetten palmiyelerin köklerinden fişkirdiğini öğrendim. bu konuda çok kısıtlı bilgi var internette. her yerde tohumdan üretiyorlar. Mantıkende hurma **** palmiye tohumu çimlenmesini incelediğimizde tuhumun içinden yaprak çıkmıyor. tohum dan önce bir kök çıkıyor. sonra bu kökün tohumdan uzak bir yerinden sivri bir yaprak fişkiriyor. sizce yetişkin palmiye ağaçından kenarlarından aldığınız kökleri çimlendirebilirmiyiz.
Birde bir iç mekan palmiye cinsinin yapraklarından köklenmiş resmini gördüm internette waşhinton palmiyesini düşünürsek yaprağın yelpaze gibi açıkdığı sapla birleşim yerinden salınmıştı kökler.
Bu konularda yardımcı olabilirmisiniz.
Saygılarla...
karaselvi
02-12-2009, 00:24
Forumda birisi kökünden palmiye yetiştirmenin biraz daha zaman kazardırdığını yazmış ama bir daha bulamadım orayı :(
karaselvi
02-12-2009, 21:05
Sade kök parçası veya yapraktan üretim yapılabiliniceğini sanmıyorum.
Kök veya gövde sürgününden ayırma yöntemi ile mümkün ama sade kökten hiç duymadım.
selamlar
Merhaba
Peki dip sürgünleri palmiyenin köklerinden fışkırmıyormu Ana gövdedenmi fışkırıyor. Kökten fışkırıyorsa köklerden üretilebilir gibi gelkiyor bana.
hamibasoglu
03-12-2009, 14:10
Merhaba
Peki dip sürgünleri palmiyenin köklerinden fışkırmıyormu Ana gövdedenmi fışkırıyor. Kökten fışkırıyorsa köklerden üretilebilir gibi gelkiyor bana.
Bazı palmiye türlerinde kök sürgünleri gelişir Tabi ki Ayırma yöntemiyle ayrılıp dikilebilir.Bu bir vejetatif üretme yöntemidir.Bunu bir çok bitki türünde yapabilirsiniz.Ülkemizde yaygın olan Washingtonia veya Phoenix canariensiste kök sürgünü gelişmez.Ağaçların dibinde gördüğünüz fideler muhtemelen dökülen tohumlarından çimlenen fidelerdir.Uygun mevsimde onları da söküp şaşırtabilirsiniz.
selamlar
karaselvi
09-12-2009, 14:38
Hami bey tohumlar için teşekkürler. Etli kısımlarını ayıklayıp kuru şekilde saklayacağım. Önceki mesajlarınızda yazdığınız gibimi çimlendireyim yoksa bu türler için ayrı bir çimlenme şekli varmı.
Birde kuru olan tohumun bir tanesini merak edip kırdım. içinden hepsi sağlam olmasada 1i sağlam 3 tohum çıktı . bu 1 tohumdan 3 filiz verecek manasınamı geliyor.
naturepalm
11-12-2009, 11:35
Merhaba arkadaşlar,
Bende aranıza yeni katıldım herekese selamlar. Palmiyeleri ve doğayı çok seviyorum. Antalyada yaşıyorum ve bende palmiye yetiştirmek istiyorum.
Özellikle serenoa repens (saw palmetto) türü palmiye ile ilgileniyorum. Araştırmalarım sonucu bu türe çok farklı adlar kullanılmış: lahana palmiyesi, cüce palmiye, sereno repens, saw palmetto, testere palmiyesi, sabal palmetto.
Bunların hepsi gerçekten aynı palmiye türleri mi, bu türün tam adı nedir diğerleriyle karıştırmak istemiyorum.
Bu türün tohumunu veya kendisini nasıl temin edebilirim ayrıca Antalya iklim şartlarında yetişir mi acaba?
Teşekkürler,
Saygılar.
hamibasoglu
12-12-2009, 12:28
Hami bey tohumlar için teşekkürler. Etli kısımlarını ayıklayıp kuru şekilde saklayacağım. Önceki mesajlarınızda yazdığınız gibimi çimlendireyim yoksa bu türler için ayrı bir çimlenme şekli varmı.
Birde kuru olan tohumun bir tanesini merak edip kırdım. içinden hepsi sağlam olmasada 1i sağlam 3 tohum çıktı . bu 1 tohumdan 3 filiz verecek manasınamı geliyor.
Merhaba, Butia tohumarının içinde 1 ila 4 tohum olabiliyor.Muhtemelen 1-2 si çimlenecektir.Tohumları kırmayın.çimlendirme yöntemi aynı.şimdilik etli kısımları çıkarın ve kuru kum ile mart başına kadar katlayın.ekeceğiniz zaman 2 gün ılık ve fungusitli suda bekletin.
selamlar
hamibasoglu
12-12-2009, 12:40
Merhaba arkadaşlar,
Bende aranıza yeni katıldım herekese selamlar. Palmiyeleri ve doğayı çok seviyorum. Antalyada yaşıyorum ve bende palmiye yetiştirmek istiyorum.
Özellikle serenoa repens (saw palmetto) türü palmiye ile ilgileniyorum. Araştırmalarım sonucu bu türe çok farklı adlar kullanılmış: lahana palmiyesi, cüce palmiye, sereno repens, saw palmetto, testere palmiyesi, sabal palmetto.
Bunların hepsi gerçekten aynı palmiye türleri mi, bu türün tam adı nedir diğerleriyle karıştırmak istemiyorum.
Bu türün tohumunu veya kendisini nasıl temin edebilirim ayrıca Antalya iklim şartlarında yetişir mi acaba?
Teşekkürler,
Saygılar.
Serenoa repens (saw palmetto) (=Testere palmiyesi) doğru isimler. Diğerleri yanlış.
Serenoa repens 2/4 m.boy yapabilen bodur bir palmiye türüdür. Tohumları alternatif tıp sektöründe kullanılıyor.Yaprak sapı üzerindeki dikenler tıpkı bir testere dişi dizilişi sergilediğinden dolayı saw(=testere) palmetto adını almıştır.
-4 C ye dayanıklı bu palmiye türü tahminimce tüm Türkiye kıyı şeridinde yetiştirilebilir.
Türkiye'de bulunmadığından tohumları ancak yurtdışından temin edilebilir.
Selamlar
mustys
09-01-2010, 15:59
Merhaba Hami Bey;
Forumda verdiğiniz bilgilerden Phoenix canariensis'e ait olduğunu tahmin ettiğim tohumların fotoğraflarını çektim.2gün önce topladım tohumları ve toplarken tohumların kendiliğinden düştüğünü farkederek olgunlaşmış olduklarını tahmin ettim ancak verdiğiniz bilgileri incelediğimde yeterince olgunlaşıp olgunlaşmadıkları konusunuda ikleme düştüm.Açık renktekilerden elimde yaklaşık 300adet, koyu renkte olanlardan yaklaşık 50 adet var.Etli kısımlarını ayırırken koyu rente olanlar çok kolay ayrılırken açık renktekiler bıçak yardımıyla uğraştırarak ayrılıyorlar.Açık renkli tohumların yeterince olgunlaşıp olgunlaşmadığını işe yarayıp yarayamıycaklarını öğrenmek istiyorum..
İlginiz için şimdiden teşekkürler..
hamibasoglu
28-01-2010, 16:19
ikisi de olgunlaşmış,ancak tabi ki daha koyu olanın çimlenme kabiliyeti daha iyi olacaktır.
naturepalm
29-01-2010, 11:43
Merhaba Hami bey
Forumdaki tohum yetiştirilmesi ile ilgili bilgileri okudum, iki tane palimiye türünün tohumunu aldım ve fotoğrafını çektim, acaba bu palmiyelerin türleri nedir?(En kısa sürede fotoğrafları göndereceğim).
*Ay olarak ne zaman ve nasıl ekeceğimi bilmiyorum.
*Meyvenin dış kabuğunu soyup çekirdeğini mi ekmemiz gerekiyor yoksa meyve haliyle mi ekicez?
*Antalya da en uygun toprağı nerden temin edebilirim herhangi bir toprak olabilir mi?
*Tohumu ekmeden önce suda bekletmek gerekiyor mu kaç derece suda bekletmemiz gerekir?
*Tohumun daha erken çıkabilmesi için uygulayabileceğimiz yöntemler nelerdir.
*Serenoa repens tohumu getirtmeyi düşünüyorum, bu tohumun ekimi ve gelişimi ile ilgili ayrıca dikkat edilmesi gereken bir durum var mıdır?
Çok soru oldu sanırım :)
Şimdiden teşşekkürler.
naturepalm
29-01-2010, 12:08
fotoğraflarıda ekledim.
necotte
02-02-2010, 21:16
merhaba ben yeni üyeyim bahçemde palmiye yetiştirmek istiyorum ne yaparak başlamalıyım bilgilendirir misiniz, tohum ihtiyacım var gönderebilecek arkadaşlar varmı acaba...
kumyaka2010
02-02-2010, 21:36
Sayın arkadaşlar !
Ben bir yerde açai nin bir palmiye turu oldugunu okudum .Acaba palmiye bilgisi olanlar . Beni aydınlatabilirmi . Turkiyede palmiye yetiştigine gore açai de yetişir diye duşunuyorum . Selamlar.
hamibasoglu
08-02-2010, 15:53
Merhaba Hami bey
Forumdaki tohum yetiştirilmesi ile ilgili bilgileri okudum, iki tane palimiye türünün tohumunu aldım ve fotoğrafını çektim, acaba bu palmiyelerin türleri nedir?(En kısa sürede fotoğrafları göndereceğim).
*Ay olarak ne zaman ve nasıl ekeceğimi bilmiyorum.
*Meyvenin dış kabuğunu soyup çekirdeğini mi ekmemiz gerekiyor yoksa meyve haliyle mi ekicez?
*Antalya da en uygun toprağı nerden temin edebilirim herhangi bir toprak olabilir mi?
*Tohumu ekmeden önce suda bekletmek gerekiyor mu kaç derece suda bekletmemiz gerekir?
*Tohumun daha erken çıkabilmesi için uygulayabileceğimiz yöntemler nelerdir.
*Serenoa repens tohumu getirtmeyi düşünüyorum, bu tohumun ekimi ve gelişimi ile ilgili ayrıca dikkat edilmesi gereken bir durum var mıdır?
Çok soru oldu sanırım :)
Şimdiden teşşekkürler.
merhaba,
ilk resim Chamaerops humilis
diğeri Trachycarpus fortunei (tek gövdeli uzun olan)
1*Tohumların etli kısmını soymalısın.tamamen kuru kumla karıştırarak serin ve kuru bir yerde mart ayına kadar beklet.
Mart ortalarında ,ekimden önce 2 gün fungusitli suda beklet.sonra kasalara torf ile ekim yap.Erken çimlenme için ortam ısısının yüksek tutulması gerekir.
ancak bence gerek yok.
Serenoa repens için de uygulama aynıdır.
hamibasoglu
08-02-2010, 15:55
Sayın arkadaşlar !
Ben bir yerde açai nin bir palmiye turu oldugunu okudum .Acaba palmiye bilgisi olanlar . Beni aydınlatabilirmi . Turkiyede palmiye yetiştigine gore açai de yetişir diye duşunuyorum . Selamlar.
Açayiyi biraz açsan ? :)
hamibasoglu
08-02-2010, 15:56
merhaba ben yeni üyeyim bahçemde palmiye yetiştirmek istiyorum ne yaparak başlamalıyım bilgilendirir misiniz, tohum ihtiyacım var gönderebilecek arkadaşlar varmı acaba...
öncelikle bu forumda palmiye başlığında yazılan tüm mesajları okuyarak işe başlayabilirsin :)
süreyya
26-05-2010, 12:29
Bundan birkaç yıl önce palmiye ağacının yakınlarında yere düşüp filizlenen palmiye fidelerini terasımda bir saksıya dikmiştim. 12 tane kadar palmiye tutmuştu. Sonra tadilat sırasında diğer bitkilerimle beraber onlara da veda etmek zorunda kaldım. Şimdi tekrar palmiye dikmek istiyorum.
Forumu baştan sona okudum. Anladığım kadarıyla;
Çimlendirme:
Ekim kasım gibi olgunlaşan ( rengi koyulaşınca olgunlaşmış oluyor, türüne göre kırmızı veya kahverengi) tohumları alıyoruz. Tohumun etli kısmını alıp ağzı kapalı bir kapta nemsiz ve kuru bir ortamda kışı geçirtiyoruz. Şubat mart gibi de tohumlarımızı 2-3 gün ılık suda (fungusit karıştırılmış olabilir) bekletip tohum kalınlığının iki katı derinlikte 4 ölçü sıfır kum 2 şer ölçü torf ve perlit 1 ölçü kumlu toprak karışımına dikip yazı geçirtiyoruz. Tohum eninin iki katı derinliğe dikiliyor. Kökün kendi etrafında dolanmaması için toprağı fazla olursa iyi olurmuş.
Fide aşaması:
Filizlendirdiğimiz kap küçükse eylül ayında kabını büyütüyoruz.
5 yıl boyunca sonbahar girmeden eylül ayında saksılarını büyütüp iç mekanda ışık alan sıcak bir ortamda tutuyoruz. Yer değiştirmeyi sevmediği için değiştirmek zorunda olunmayacak bir konuma yerleştirmek iyi olur. Palmiyeye sık sık, azar azar su veriyoruz. Yapraklarını da aralıklarla suluyoruz.
Her kış başında (npk) 15+15+15 her ilkbaharda da 25+5+15 veriyoruz.
Olmazsa olmaz derecede önemli olan Zn,Fe,Mg,Mn,Cu gibi mikro elementlerden uygulanmasıymış. Bunu araştırmam gerek, nasıl yapılacağını bilemedim. Maden sodası gibi birşey... :)
aklıma gelen yöntem;
Zn: çinko (kırmızı et, yumurta, deniz ürünleri, fasulye, bezelye ve fındıkta varmış)
Fe: demir (sakatatlar, kurubaklagiller, yavuk ve balık, yumurta...)
Mg: magnezyum (yeşil sebzelerde, muzda varmış ama en çok kakaoda var diye biliyorum. )
Mn: manganez ( yumurta, tahıl, kuru bezelye, karahindiba çiçeği, badem, ceviz, kuşkonmazda varmış)
Cu: bakır (Badem, avokado, maya, arpa, pancar, kara biber, pekmez, brokoli, kakao, sarımsak, üzüm, yeşil lifli sebzeler, mezgit, fındık, bal, mercimek, karaciğer, istakoz, mantar, midye, yulaf, istridye, yer fıstığı, kırmızı turp, kuru üzüm, somon balığı, susam, karides, soya, ayçiçeği çekirdeği, ceviz, portakal.)
soru 1: bu malzemelerin uygun olanlarından ayrı bir yerde kompost hazırlansa palmiye için yeterli olur mu?
soru 2: bu mineralleri içeren takviye ne kadar zaman aralıklarında yapılmalı?
soru 3: böyle olmaz ise nasıl yapacağız?
Ayrıca bazı cinslerde dişi ve erkek tohum ayrı ağaçlarda oluyormuş. (Cycas Revoluta) Örneğin aynı yerde her iki ağaçtan da var ve tohum almak istiyoruz. Bu durumda da dişi ağaçtan tohumu alıp çimlendiriyoruz.
Palmiyelerin söküm ve dikim işlemleri için uygun zaman, kök faaliyetlerinin durması gerekirmiş. Bu işlem genel olarak toprak henüz sıcakken yapılırmış. (Eylül ayı)
Not:
Yukarıda derlemeğe çalıştığım bilgilerimde hatam veya eksiğim varsa bilen arkadaşlar düzeltirlerse memnun olurum.
cirpy
31-05-2010, 15:44
öncelikle bu forumda palmiye başlığında yazılan tüm mesajları okuyarak işe başlayabilirsin :)
merhaba ,
yazılan pek çok yazıyı okudum ve palmiye ve cycas konusunda en bilgili kişinin siz olduğunu anlamak zor olmadı :p bende sizden yardım rica edicem.bugün bir parkta bulunan palmiyelerin dibinden çıkan pek çok palmiye filizlerinden köküyle beraber almak istedim fakat köklerin ana gövdeye bağlı olduklarını gördüm sadece dal şeklinde filiz verdiği için kökle alamadım.çok uğraşıp toprağı epey eşelesemde köksüz olarak yolabildim..bunları dikip yetiştirme şansım olmazmı..**** suda biraz köklendirsem..teşekkür ederim...bu arada resimdeki gibi bir palmiye...
fesleğen
04-06-2010, 15:45
Herkese merhaba;
soğuğa dayanıklı palmiye türleri var mı acaba? Beni bilgilendirebilir misiniz?
hamzakoylu
05-07-2010, 12:39
Arkadaslar merhaba, ben adananin karatas ilcesinde yasiyorum, forumu yeni ogrendim ve hemen uye oldum, sizlere bir soru sormak istiyorum, adana karatas yolu uzerinde bir palmiye bahcemiz var yaklasi 13 14 yaslarinda boyl olarak cok uzun degil ama agaclarin capi gayet iyi ve agaclari satmak istiyorum, bu konuda yardimci olabilecek arkadaslar var mi var ise yardimlarinizi bekliyorum
herkese iyi gunler
iletisim bilgilerim,
GSM:0506 285 98 05
E-mail:koyluhamza@hotmail.com
hamibasoglu
05-07-2010, 12:54
merhaba ,
yazılan pek çok yazıyı okudum ve palmiye ve cycas konusunda en bilgili kişinin siz olduğunu anlamak zor olmadı :p bende sizden yardım rica edicem.bugün bir parkta bulunan palmiyelerin dibinden çıkan pek çok palmiye filizlerinden köküyle beraber almak istedim fakat köklerin ana gövdeye bağlı olduklarını gördüm sadece dal şeklinde filiz verdiği için kökle alamadım.çok uğraşıp toprağı epey eşelesemde köksüz olarak yolabildim..bunları dikip yetiştirme şansım olmazmı..**** suda biraz köklendirsem..teşekkür ederim...bu arada resimdeki gibi bir palmiye...
Köksüz olarak elde ettiğiniz fideleri yetiştirme şansınız yok gibi,suda da köklendiremezsiniz,
selamlar
hamibasoglu
05-07-2010, 12:55
Herkese merhaba;
soğuğa dayanıklı palmiye türleri var mı acaba? Beni bilgilendirebilir misiniz?
Var tabi ki, forumda bu konuda bir çok bilgiye ulaşabilirsin.
selamlar
Jezebel
08-07-2010, 10:25
Bu palmiye çok hoşuma gitti .
158699
Onu tohumdan yetiştiren var mı ?
Kolay ise tohum alacağım .
Saygılar .
naturepalm
29-07-2010, 17:16
Hami bey selamlar,
İyi ve kötü haberlerim var ektiğim tohumlarla ilgili...
Chamaerops humilis tohumlarımın hepsi tuttu diyebilirim ve şuan 10-15 cm uzunluğa ulaştılar :) fotoğraflarını merak eden arkadaşlar olursa koyabilirim...
Serenoa repens içinde aynı şeyi söylemek isterdim ama sonuçlar iyi değil.Şuanda ektiğim 20 tohumun hiçbirinde gelişme yok.Nisan ayı gibi ektim aradan 4 ay geçmesine rağmen hiç gelişme yok sizce neden kaynaklanabilir.Tohumu yurt dışından getirtmiştim tohum taze değil miydi acaba? Hava toprak **** su koşullarına uyum sağlamadı belkide.
Sizce ne yapmam gerekli, yeni tohum arayışına mı girmeliyim?
Palmiye tohumlarının meyvesinin/çekirdeğinin toplanması hepsi için genelde aynı mıdır, hangi aylardır ve bu tohumlar toplandıktan sonra en geç kaç ay içinde ekilmelidir.
Bilgilendirirseniz çok sevinirim
***,
Görüşmek üzere
hamibasoglu
05-09-2010, 02:26
Bu palmiye çok hoşuma gitti .
158699
Onu tohumdan yetiştiren var mı ?
Kolay ise tohum alacağım .
Saygılar .
merhaba,
fotoğrafta 3 bitki resmi var.Soldaki ve sağ alttaki palmiye değil :) Sağ üstteki de Malum olduğu üzere Cycas yani o da palmiye değil :)
o yelpaze şeklinde tepe tacı oluşturan bitki Ravenala madagascariensis Türkiyemiz için pek uygun bir değil.Bunun yerine Benzer olarak Strelitzia nicolai (Büyük beyaz çiçekli Cennet kuşu veya Turna gagası) yetiştirilebilir ki o da Ege ve Akdeniz için geçerli.
hamibasoglu
05-09-2010, 02:43
[QUOTE=naturepalm;677847]Hami bey selamlar,
İyi ve kötü haberlerim var ektiğim tohumlarla ilgili...
Chamaerops humilis tohumlarımın hepsi tuttu diyebilirim ve şuan 10-15 cm uzunluğa ulaştılar :) fotoğraflarını merak eden arkadaşlar olursa koyabilirim...
Serenoa repens içinde aynı şeyi söylemek isterdim ama sonuçlar iyi değil.Şuanda ektiğim 20 tohumun hiçbirinde gelişme yok.Nisan ayı gibi ektim aradan 4 ay geçmesine rağmen hiç gelişme yok sizce neden kaynaklanabilir.Tohumu yurt dışından getirtmiştim tohum taze değil miydi acaba? Hava toprak **** su koşullarına uyum sağlamadı belkide.
Sizce ne yapmam gerekli, yeni tohum arayışına mı girmeliyim?
Palmiye tohumlarının meyvesinin/çekirdeğinin toplanması hepsi için genelde aynı mıdır, hangi aylardır ve bu tohumlar toplandıktan sonra en geç kaç ay içinde ekilmelidir.
Merhaba,
Chamaerops tohumları nispeten kolay çimlenir.Çoğu 2-3 ay içinde çimlenir ve gelişim gösterir.
Serenoa repens te aslen kolay çimlenir.Ben saydığınız biyotik faktörlerin etkili olduğunu düşünmüyorum.Sanırım tohumlarınız çimlenme kabiliyetini kaybetmiş.
1 kaç tohumu çıkararak endospermin diriliğini ve embriyonun durumunu bir kontrol etmelisiniz.Ekim işleminden önce suda batırma işlemi uygulayarak yalnızca dibe hızlıca batan tohumları kullanın.Genellikle Palmiye tohumları (fazla yağlı olmayan türler)olgunlaştıktan sonra uygun ortamlarda 1 yıla kadar saklanabilir.tam bir olgunlaşma tarihi veremem.zira aynı bahçede aynı türde 1-3 ay arayla olgunlaşma olabiliyor.Ama genel olarak sonbahar ayları diyebilirim.
Yeni sezon tohumlarını güvenilir kaynaklardan elde edebilirsiniz.ama egzotik türlerde %50 çimlenme yüzdesi bile çok iyi bir başarıdır
selamlar
salihsercan
08-10-2010, 11:34
Merhaba bende siteden öğrendiklerimle palmiye çimlendirmeye çalışıyordum.Deneme yanılma yoluyla başarılı oldum bazıları çimlendi fakat şimdide saksıya ekme zamanı hakkında birşey bilmiyorum.Çimlenen tohumları ilk yapraklarını verdiği zaman mı saksıya alıcam?
Çimlenen tohumlar hava almayan sera etkisi yaratılmış kaplarda duruyor bu arada.Yardımcı olursanız sevinirim,şimdiden teşekkürler...
PALMİYE DİKİMİ
1. Palmiye dikilecek çukur en az 150cm genişliğinde ve 120 cm genişliğinde açılmalıdır. Çukur altı drenajın iyi olması şarttır. Killi, suyu geçirmeyen ortamlarda, çukurun daha derin kazılması ve altta taş, moloz, kum gibi geçirgen malzeme serilmesi uygun olur. Ciddi drenaj sorunu varsa ve drenaj sağlanamıyorsa, önerimiz toprak kazılmadan palmiyenin kendi toprağı ile yerleştirilmesi ve etrafına uygun malzeme ile dolgu yapılmasıdır. Bu dolgunun yerinde kalmasının sağlanması için bir istinat duvarı gerekir.
2. Çukurdan çıkarılan toprak, organik maddeden fakir ise, tercihen yanmış keçi, yoksa koyun, o da yoksa inek gübresi ile karıştırılmalıdır. Doğal hayvan gübresi temin edilemediği durumlarda, yaprak çürüntüsü, törf, orman toprağı, kıyılmış çam kabuğu veya çam ibresi de kullanılabilir.
3. Sökülerek getirilen palmiyenin, gövdesinin toprağa birleştiği yer ile köke bağlı toprak alt ucu bir cetvelle ölçülür. Palmiye dikilecek çukur içi, satha bu ölçü kadar mesafe kalıncaya kadar, yukarda hazırlanan karışımla doldurulur. Palmiye Merkezi, özel palmiye nakil kiti içinde bulunan karışımın 1/3 ü zemine serpilir.
4. Nakil aracı üzerinde bulunan palmiye vinç veya kepçe yardımı ile çukur içine indirilir. Gövde dikey duruma getirildikten sonra, hazırlanan karışımın kalan kısmı, çukura doldurulur, üzerine �Palmiye Nakil Kiti�nden kalan 2/3 karışım, homojen bir şekilde serpilir. Bu işlem tamamlandıktan sonra, doldurulan karışım, beko veya insan gücü ile iyice sıkıştırılmalıdır.
5. Palmiyeler Kitabı (sayfa 20-24)nda gösterildiği gibi tespit işlemi yapılmalıdır. Bu tespit işlemi bilhassa uzun palmiyeler ve rüzgar alan bölgelerde büyük önem kazanır. Tespit işleminin en az 9 ay devam ettirilmesi, olası tehlikelere karşı önlemdir. Bağlanmış olan sürgün ucu da en az sonbahar yağmurlarına kadar bağlı kalmalıdır.
6. Bu işlemler bitince, palmiye etrafına 100-120cm çapında, etrafı yükseltilmiş, su tutucu bir yalak hazırlanır ve toprak iyice eminceye kadar su verilir. Bundan sonraki sulamalar toprağın nemine göre ayarlanır, ancak sıcak yaz günlerinde gün aşırı hatta bazen günlük su gerekebilir.
PALMİYE NAKLİNDE (TRANSPLANTASYONUNDA) DİKKAT EDİLECEK ÖĞELER
Nakil işi mutlaka yazın yapılmalıdır, çünkü nakil edilen palmiyelerin kökleri ölürler ve yeni kök gelişmesi için toprak sıcaklığına gereksinim vardır.Deneyimlerimize göre Akdeniz Bölgesinde en iyi nakil Nisan, Mayıs, Haziran aylarında, bu sürede yapılamamış ise Eylül Kasım ayları arasında yapılmalıdır.
Yerinden sökülen 8-10metre den uzun palmiyeler, diğer ağaç türlerinin aksine yeni yerlerine, eskisinden 50-100 cm aşağı dikilmelidir.
Sürgün ucundaki yapraklar, en son çıkan yaprak etrafında, bu yaprağı sarıp koruyacak şekilde bağlanmalıdır. Unutulmaması gereken nokta, palmiyeler yalnız bir sürgün ucu taşırlar (kardeşlenme yapmayanlar), bu uç ölürse palmiyede ölür.
Ağaç iyi bir şekilde tespit edilmelidir. Eğer gövde alt kısmı sallanırsa, yeni gelişen ince kökler koparlar ve ağaç tutmaz. Bunun için bir demirciye palmiye gövde kalınlığı ölçülerek, yaptırılan metal çember, gövdeye takılarak ağaç 4 bir yandan çevreye tespit edilmelidir. Demir çember ağacın 1/3 alt kısmına takılabilecek şekilde yaptırılmış iki adet yarım çemberden oluşur. Bu iki yarım çember uçlarından iki adet cıvata yardımı ile bir birlerine birleştirilirler. Ayrıca çember üzerinde çeliş halat tespiti için 4 adet demir halka bulunmalıdır.
TÜRKİYE'DEKİ DOĞAL PALMİYELER
(Palmiyeler kitabından alınmıştır)
Ülkemizde çok azımızın bildiği doğal palmiye toplulukları vardır. Ülkemiz doğal palmiyelerinin adı Datça Hurması (Phoenix theophrastii) ve yeni bulunan, muhtemelen P. theophrastii�nin bir alt türü olan Gölköy Hurmasıdır (P. Theophrastii spp Gölköy).
Datça-Girit Hurması (Phoenix theophrastii)
İsa�dan dört yüz yıl önce Yunan botanikçi Theophrastus, Girit adasında palmiye ağaçlarının bulunduğunu yazmıştır. 20. yüzyıl başlarında Girit adasındaki yabani palmiyelerin hurma �Phoenix dactylifera� olduğu sanılmakta idi. Ancak 1967 yılında İsveç�li botanikçi Dr Werner Greuter bunun ayrı bir tür olduğunu göstererek Theophrastus�a atfen, �Phoenix theophrastii� adını vermiştir. Böylece daha önce batı ve orta Akdeniz�de bulunan, Bodur Palmiye-Akdeniz Yelpaze Palmiyesi (Chamaerops humilis) dışında Avrupa kıtasında ikinci bir palmiyenin varlığı ortaya çıkmıştır. Bu palmiyeler Avrupa�da doğal olarak bulunan iki palmiye türünden biri olduğu için Avrupa ve Avrupalılar için büyük önem taşımaktadır. Yazarın notu: Yunanistan�ın siyasal sınırları içinde olan Girit Adası�nın, coğrafi olarak Asya Kıta sahanlığında olduğu düşünülürse, bu palmiyenin Avrupa�ya ait olmaması gerekir.
Phoenix theophrastii Girit Adası�nda 10 ayrı bölgede bulunmaktadır. Türkiye�de bu palmiye ilk defa 1983 yılında Boydak ve Yaka tarafından Datça yarımadasında bulunmuştur. Prof. Dr. Melih Boydak 1985 yılında bu palmiyeyi, Finike Körfezi, Kumluca-Karaöz kıyılarında bulmuştur. Yunanca�da �phoenix� (feniks), hurma ağacı demektir. Muhtemelen �Finike� adı buradan gelmektedir.
Datça hurması (Phoenix theophrastii) ve Arap hurması (Phoenix dactylifera) gövde altından piçler verirler. Ancak dikkatli bir bakışla ikisi arasında farklılık olduğu görülür. Datça hurmasının boyunun 17metreye kadar uzamasına karşın, Arap hurması 30 metreye ulaşabilir. Datça hurmasının yaprakları, Arap hurmasına göre daha küçük, kısa ve kalın yaprakçıklardan oluşmaktadır. Bu yaprakçıkların uçları çok sivridir, yanlışlıkla değildiği zaman kanamaya yol açabilir. Ayrıca Datça hurmasının çiçek sapı ve meyveleri Arap hurmasından daha küçüktür.
Datça hurması gösterişli, mavimtırak yapraklara sahiptir. Bu yapraklar yaşlanınca kahverengiye dönerler ve birkaç yıl bitkinin üzerinde asılı kalırlar. Doğasında bu palmiyeler, dikenli dalları, ölmüş keskin yaprakları ve alttan çıkan piçleri ile yanına yaklaşılamayacak bir görünümdedir. Bu palmiyelerin bir özelliği de yangına karşı son derece dayanıklı olmalarıdır. Bütün piçler yansa bile, yangından sonra tamamen siyahlaşmış gövdeden yeni sürgünler çıkmaktadır.
Datça hurmasının doğada en önemli gereksinimi, devamlı bir yer altı suyunun bulunmasıdır. Büyümesi için ılıman bir iklim de gereklidir. Bunlar da Arap hurmasında olduğu gibi erkek veya dişi olurlar. Mayıs ayında çiçek açarlar. Dişi bitkilerin çiçek sapları, erkeklerinkinden iki kat daha uzundur. Erkek bitkilerin polenleri çok fazladır ve rüzgar ile dişi bitkilere taşınırlar. Tozlaşmadan sonra oluşan meyveler, sonbaharda olgunlaşırlar. Olgunlaşmamış meyveler, parlak portakal renginde, buruk-acı lezzettedir. Olgun meyveler ise koyu kahverengi, bazen hafif pembe, yumuşak ve hurma tadındadır, yenirler. Datça�da Eylül sonu ve Ekim ayında, yerliler tarafından yemek için toplanmaktadırlar. Taze tohumlar 25C° de bir ay içinde çimlenirler.
Gölköy Hurması (Phoenix theophrastii spp. Gölköy)
Bodrum Yarımadamsı kuzeyinde, Gölköy�de palmiye topluluğu olduğu yöre insanınca yüzyıllardır bilinmesine karşın, ilk bilimsel ziyaret Ege Üniversitesi Peyzaj profesörleri tarafından 1988 yılında yapılmıştır. Bu palmiyeler yeni bir Datça Hurması topluluğu olarak değerlendirilmiştir.
Prof. Boydak 1990 yılında yaptığı ziyarette, Bodrum Gölköy�deki yeni palmiye topluluğunun, Datça Hurması�na benzemediğini fark etmiştir. Prof Boydak�ın daha sonra Londra Kew Gardens�tan Sasha Barrow�unda katılması ile yaptığı çalışmalarda, bu palmiyenin Datça Hurmasından farklı yeni bir tür, veya Datça Hurmasının bir alt türü olabileceği anlaşılmıştır. Bu konuda güzel bir makale, Dünya Palmiye Birliğinin yayın organı �Principes�in Temmuz 1995 sayısında yayınlanmıştır (Derginin yeni adı Palms�dır).
Datça ve Finike�de bulunan hurmaların boylarının 17 metreye ulaşmasına karşın, Gölköy hurmalarının yüksekliği 8 metreyi geçmemektedir. Gölköy hurmasının çiçek sapı uzunluğu 60-200cm, arasında ölçülmüşken, Datça hurmasının çiçek sapı 30cm kadardır. Datça hurmasının tohumları, Gölköy hurmasınınkinden biraz daha büyüktür.
1993 Haziran ayı yangınında, birçok Gölköy Palmiyesi yanmıştır. Bunların hemen hepsi daha sonra tekrar büyümelerine devam etmişlerdir. Ancak bugün bile yanık, siyah gövdeleri görülmektedir. Palmiyelerin bulunduğu yörede ufak bir göl vardır. Bölge kışın 2-3 ay su altında kalmaktadır, ancak yazın da, bölgeyi ve gölü besleyen kaynaklar olduğundan, hurmaların su sorunu olmamaktadır.
Palmiyelerin bulunduğu bölge, uzun süredir, köylülerin ve �yazlıkçı�ların baskısı altındadır. Yöredeki birçok evin bahçesinde, hala tek tük, kalan doğal palmiyeler görülmektedir. Phoenix theophrastii CITES anlaşması ile korunan türler arasındadır. Gölköy�de kalan son palmiye topluluğu, Datça Hurması�nda olduğu gibi sözde koruma altındadır. 1998 yazında, buraya �Bodrum Golf Kulübü AŞ ve Balıkçılık Arsasıdır girilmez� tabelası konulduğu ve buradan kepçe ile palmiyelerin söküldüğü tespit edilmiştir. 2003 yılında, alan bakımsızlıktan otla kaplanmış ve insanların biraz daha uzak kalmaları doğanın yardımı ile sağlanmıştır.
Palmiye Merkezi tarafından Gölköy Palmiyesinin dünyaya tanıtımı yapılmıştır, bugün beş kıtada ve birçok ülkede, Gölköy Palmiyesi genç örnekleri mevcuttur. Ayrıca merkezimizde, bu palmiyenin çimlenme ve büyüme özelliklerine yönelik araştırmalar devam etmektedir.
ÇEVREMİZDEKİ PALMİYELER
Birçoğumuzun yabancı olduğu, çevremizdeki palmiyeleri kısaca tanıtmak istiyorum
Öncelikle belirtmek isterim ki, etrafımızda gördüğümüz palmiyeler, ülkemizin doğal palmiyeleri değildir. Doğal palmiyelerimiz etrafımızda görülmeyen palmiyelerdir!
Çevremizde sıklıkla gördüğümüz palmiyeler
Karadeniz sahil kuşağı, İstanbul, Marmara bölgesinde sıklıkla, Ege ve Akdeniz sahil kuşağında ise daha az görülen, kıllı gövdesi fazla kalın olmayan, yaprakları yelpaze şeklinde olan, hiçbir zaman piç vermeyen palmiyeler, �Çin Yelpaze Palmiyesi� (Trachycarpus fortunei) dir. Bu palmiye İzmir yöresinde, orman fidanlıkları tarafından üretilip, uzun süre bodur şamarops adı ile satılmıştır. Birçok üretici ve peyzaj mimarı tarafından da, iç mekan palmiyesi olduğu sanılan bu palmiyenin sınıflandırmadaki eski adı Şamarops ekselsa (Chamaerops exelsa)dır.
Çin yelpaze palmiyesi benzeri yelpaze yaprakları olan, ancak dikkatli bakıldığında, yaprakları biraz daha küçük, gri-mavimtırak olan, ayrıca yaprak sapında küçük dikenler içeren boyu 1.5-2 metreyi pek geçmeyen, alttan piçler veren palmiyeler, �Akdeniz Yelpaze Palmiyesi� veya �Bodur Palmiye� diye adlandırılan (Chamaerops humilis) dir. İstanbul Suadiye yalılarında güzel ve büyük örnekleri vardır. Ege ve Akdeniz sahil şeridinde, otel ve villalarda yer yer rastlanmaktadır
Ege, Akdeniz sahil kuşağı ve Denizli�de çok, Karadeniz sahil kuşağı, İstanbul ve Marmara bölgemizde az görülen, gene el ayası veya yelpaze şeklinde, ancak yukarıda tarif edilenlerden daha büyük yaprakları ve yaprak saplarında dikenleri olan, gövdesi açık kahverengi nispeten düzgün, ancak çok kalın olan ve halk arasında �Palmiye� denilen palmiyeler (Washingtonia filifera) dır.
Aynı Washingtonia filifera tarifine uyan, Karadeniz, Marmara ve Ege bölgelerimizde hemen hiç rastlanmayan, Köyceğiz, Dalaman ve az olarak diğer Akdeniz kentlerimizde görülen, gövdeleri yukarıdaki palmiyeden daha ince, boyu ise daha uzun olup, halk arasında yine Palmiye denilenler (Washingtonia robusta) dır. Gövdesi ne ince ne kalın olan palmiyeler, ülke mozaiği ile uyumlu melezlerdir.
Karadeniz sahil kuşağı, İstanbul, Ege ve Akdeniz sahil kuşağında sıklıkla görülen, kalın ve görkemli gövdesi, zarif, uzun tüysü yaprakları olan, hiçbir zaman piç vermeyen, �feniks� veya �yabani hurma� olarak bilinen palmiyelerin adı �Kanarya Adaları Feniksi�veya �Kanarya Adaları Hurması�(Phoenix canariensis) dır.
Kanarya Adaları Feniksine benzeyen, ancak yaprakları gri-mavimsi olan, bazen piçleri ile görülen, halk arasındaki adı �hurma� olan palmiyeler, �Arap Hurması�, (Phoenix dactylifera) dır. Bu palmiyelere daha fazla Antakya, Mersin, Adana ve diğer güney illerimizde rastlanmaktadır.
Etrafımızda ender olarak görebileceğimiz Kanarya Adaları Feniksi ile Arap Hurması arasında yer alan, yaprakları yine gri-mavi olan, alttan piçler veren, ancak meyveleri hurmadan çok daha küçük ve etsiz olan palmiyeler, �Datça Hurması� veya �Gölköy Hurması�, (Phoenix theophrastii) olabilir. Bu palmiyelerin büyük örnekleri daha önceleri Gölköy�den sökülüp, özellikle Bodrum Yarımadasında bulunan bazı turistik otel bahçelerine dikilmiştir. Ayrıca Muğla ili Karabörtlen Orman Fidanlığı tarafından 1989 yılında Datça Hurması tohumu toplatılarak dikilmiş ve üretilen fidanlar �feniks� adı altında satılmıştır. Bugün 20 yaşını doldurması gereken bu palmiyelerin, nerede kimlerin bahçesinde olduğu bilinmemektedir.
Marmaris Grand Azur otelde güzel örnekleri bulunan, yalnız Akdeniz sahil kuşağında, çok az sayıda otel ve sahil evi bahçesinde rastlanabilecek, ince ve kısa gövdeli, yaprakları yukarıdaki hurmalara benzeyen fakat daha küçük, parlak yeşil olan, yaprak sapları dikensiz, piç vermeyen bir palmiye görürseniz bu, �Cüce Feniks�,(Phoenix roebelenii) dir.
Son birkaç yıldır büyük örnekleri ithal edilen, Antalya�da Cam Piramit ve Yeni Otogarda, Bodrum, Magic Life Otelde görebileceğiniz, düzgün gövdeli, tüysü yaprakları aşağı sarkan, zarif palmiyeler, �Kraliçe Palmiyesi�, (Syagrus romanzoffiana), eski adı ile (Cocos plumosa)dır.
GEZGİN PALMİYENİN HİKAYESİ
Gezgin palmiye dikildikten
1 yıl sonra Gezgin Palmiye tespit halkaları çıkarılırken Gezgin Palmiye Ağustos 2003 sağlıklı ve meyveli
Gezgin Palmiye, Palmiye Merkezi girişinde bulunan, 16 metre boyunda, Merkezin simgesi olan Washingtonia Robusta�dır. Bu palmiye 1940 lı yıllarda, Köyceğiz, Ulupınar Mahallesi, şimdiki adı Cumhuriyet caddesi olan, yol kenarına dikilmiştir. Bulunduğu sulak alanı severek hızla büyüyen bu palmiye ve 4 kardeşi, 1999 yılı Eylül ayında, Belediye tarafından yol genişletme çalışma nedeni ile istimlak alanına girmiştir.
Köyceğizden yaklaşık 20km uzakta bulunan Kavakarası Köyünde faaliyet gösteren Gardenya Çiçekçilik firması, kesilmesine karar verilen bu palmiyeleri satın alarak kendi arazisine götürüp, satmak amacı ile dikmiştir.
Merkezimiz Gardenya Firması arazisinde dikili olan bu 5 palmiyeden en büyüğünü satın almıştır. Satın alınan palmiye, 2001 yılı, 24 Temmuz Salı günü, saat 15.00 de, ikinci mekanı olan Kavakarası Köyünde dikili olduğu araziden sökülmüş ve Merkez�e getirilerek, girişde daha evvel hazırlanan çukura dikilmiştir. Bu şekilde Köyceğiz doğumlu yaklaşık 70 yaşındaki palmiye, tekrar doğup büyüdüğü kente gelmiştir. Çok az ağaca nasip olan iki mekan değiştirme olayından sonra, palmiyenin adı �Gezgin Palmiye� olmuştur.
Yaprakları ile beraber 18metre uzunluğunda olan palmiyenin nakli için, önceden Kaymakam�lık makamına bilgi verilmiş ve trafikten izin alınmıştır. Palmiyenin sökümü bir �Beko� iş makinası ile yapılmış, Dalaman�dan getirtilen seyyar bir vinç yardımı ile hazır bekleyen TIR a yüklenmiştir. Palmiyenin TIR la nakli sırasında, önde ve arkada iki araçla yol emniyeti sağlanmış, Köyceğiz içinde uygun bir yol güzergahı bulunarak Merkez önüne gelinmiştir. Ancak uzun aracın, Merkez önündeki köprüden dönmesine olanak olmadığından, hazırlanan çukura nakil, konvoyu takip eden vinç tarafından gerçekleştirilmiştir. Merkez arazinde taban suyunun yüksek olması nedeni ile, daha önce hazırlanan çukur derinliği 1metreyi geçememiştir. Palmiye köklerinin bu çukurdan yüksek kalması üzerine, daha sonra yaklaşık 130cm yüksekliğinde betonarme, taş kaplama bir duvar örülmüştür. Palmiyenin sabitlenmesi için, söküldüğü zaman alınan ölçülere göre hazırlanan iki adet demir çember, Toparlar Beldesi itfaiye aracının merdiveninden faydalanılarak monte edilip, 4 taraftan çelik halatlarla tesbit edilmiştir.
Özel bakımla, �Gezgin Palmiye� yeni yerinde, çabucak kendini toparlamış, ertesi yıla birçok yeni ve sağlıklı yaprak vererek girmiştir. Çok iyi bir gelişme gösteren palmiye 2003 yılı baharında, son dört yılında ilk defa olarak çiçeklerle bezenmiştir.
Gezginci Palmiye�nin çelik halatlarının çıkarılması, palmetum kuruluş çalışmalarının yoğunluğu nedeni ile ancak iki yıl sonra, 23 Ekim 2003 tarihinde gerçekleşebilmiştir. Köyceğiz ve civarında �Gezgin Palmiye� üst ucuna kadar uzanan bir merdiven bulunamadığından, ölen yaprakların budaması yapılmamakta, doğasında olduğu gibi bırakılmaktadır.
Palmiye Merkezi
Palmiye Merkezi
Seralarımız
Seralarımız
Botanik Bahçesi
Botanik Bahçesi
Palmetum
Palmetum
Tropik Sera
Tropik Sera
Kaktüs Evi
Kaktüs Evi
Rüya Bahçesi
Rüya Bahçesi
Doğal Hayat
Doğal Hayat
Zakkum Koleksiyonu
Zakkum Koleksiyonu
Zakkum Kafe
Zakkum Kafe
Palmiyeler Hakkında
Palmiyeler Hakkında
Palmiye Türleri
Palmiye Türleri
Palmiyeler Kitabı
Palmiyeler Kitabı
Sikaslar
Sikaslar
Starliçe ve Muzlar
Starliçe ve Muzlar
Nolinalar
Nolinalar
Egzotik Meyveler
Egzotik Meyveler
Kaktüs ve Sukkulentler
Kaktüs ve Sukkulentler
Su ve Sulak Alan Bitkileri
Su ve Sulak Alan Bitkileri
Soğanlı Bitkiler
Soğanlı Bitkiler
Şifalı Bitkiler
Şifalı Bitkiler
Otsu ve Yer Örtücüler
Otsu ve Yer Örtücüler
A'dan-Z'ye Bitkilerimiz
A'dan-Z'ye Bitkilerimiz
Personel
Personel
Staj
Staj
Gönüllüler
Gönüllüler
Tohum
Tohum
Palmiye
Palmiye
Sikas
Sikas
Starliçe ve Muzlar
Starliçe ve Muzlar
Kaktüs ve Sukkulentler
Kaktüs ve Sukkulentler
Kış Bahçesi Bitkileri
Kış Bahçesi Bitkileri
Su-Sulak Alan Bitkileri
Su-Sulak Alan Bitkileri
Egzotik-Tropik Meyveler
Egzotik-Tropik Meyveler
Otsu ve Yer Örtücüler
Otsu ve Yer Örtücüler
Diğer Bitkiler
Diğer Bitkiler
palmiyemerkezi
14/1/2011
anasayfa
ayinbitkisi
arsiv
bos1
baglantilar
iletisim
kitap
palmiye böceði
basýnda
siteyioneriniz
harita
sorular ve cevaplar
ulasim
lisan seç
intro
bos2
bos2
bos2
Bu sayfamızda palmiyeler hakkında bilgi sunmayı amaçladık.
Konu başlıklarına tıklayarak ilgili bilgiye erişebilirsiniz.
Palmiyeler Hakkında Genel Bilgi
Palmiye Dikimi
Palmiye Nakli
Türkiye'nin Doğal Palmiyeleri
Çevremizdeki Palmiyeler
Gezgin Palmiye Hikayesi
BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ ?
- Dünyada 3000 türün üzerinde palmiye bulunmaktadır.
- Çin yelpaze palmiyesi (Trachycarpus fortunei) -17 c dereceye, Afganistan dağlık bölgelerinde bulunan Nannorhops richtiana ise �22 c dereceye dayanabilmektedir.
-Dünyada en çok tanınan ve ekonomik değeri olan palmiye türleri, hindistan cevizi ve hurmadır.
-Avrupada doğal olarak bulunan 2 palmiyeden biri Türkiye� dedir.
-Phoenix theophrastii (Datça-Girit Hurması) dünyada doğal olarak yalnız Girit Adası, Datça Yarımadası ve Kumluca-Finikede bulunmaktadır. Bunun bir alt türü olan Phoenix spp Gölköy, Bodrum Yarımadası Gölköy�de bulunmaktadır.
-Seychelles adalarında bulunan duble hindistan cevizi (Lodocia maldivica) nın tohumları 22 kg ağırlığa ulaşabilir.
-Madagaskar raffia palmiyesinin (Raphia farinifera) tek bir yaprağı 20metre uzunluktadır.
-And dağlarında bulunan Ceroxlon alpinum�un boyu 60metreden yüksek olabilir. Paraguay�da bulunan lilliput palmiyesinin erişkinleri 10-15cm boydadır.
-Palmiyelerin gövdeleri genelde tekdir, ancak çok gövdeli, gövdesi dallanma gösteren veya sarmaşık türünde olanları da mevcuttur.
-Türkiye�de dış mekanda yetiştirilen palmiye türü ithaller ile birlikte 10 u geçmemektedir(palmiyemerkezdışında).
-Palmiye Merkezi seralarımızda, ülkemizde daha önce bulunmayan 90 dolayında tür ve alt grubun üretimi gerçekleştirilmiş ve 40 a yakın tür, palmiye bahçemize dikilmiştir.
PALMİYELER HAKKINDA KISA BİLGİ
Palmiyeler bilhassa tropik ve subtropik bölgelerde yaygın olarak bulunan bir bitki türüdür. Arakasea (Arecaceae) ailesinden ağaçsı gövdeye sahip tek çenekli (monokotilodon) bitkiler olan palmiyeler, karakteristik görünüşleri nedeni ile genelde dıştan bakmakla tanınırlar. Ancak sikas, pandanus, kordilin ve yukka gibi benzer bitkiler acemiler tarafından palmiye ile karıştırılabilirler. Bitki sınıflandırmasında Modern Binominal sistemin kurucusu olan İsveçli Botanist Carl Von Linnaeus, zarif görünümleri ile palmiyeleri, bitkiler arasında �Prenses� olarak adlandırmıştır.
Genelde tropik ve subtropik iklim bölgelerinde yaşayan bu bitkiler, birkaç santim yükseklikten 60 metre yüksekliğe kadar değişik boyut gösterirler. Dünyadaki palmiye türü sayısı botanikciler arasındaki fikir ayrılıkları nedeni ile tam belirlenememiştir. 3000 dolayında palmiye türü olduğu kabul edilmektedir. Palmiyelerin büyük kısmı, tropik ve subtropik iklim bölgelerinde yaşamakla birlikte, 20 derece kuzey ile 20 derece güney enlemleri arasında palmiye yetişmektedir. Doğal olarak en kuzeyde bulunan palmiye, kuzey-batı ve güney-batı Akdeniz kıyı kuşağındaki, bodur Akdeniz Yelpaze Palmiyesi (Chamaerops humilis), en güneyde bulunan ise Yeni Zelanda�daki, Tıraş Fırçası Palmiyesi (Rhopalostylis sapida) dır.
Palmiyeler genellikle yaprakları ile taç oluşturan ağaçsı bitkilerdir. Çoğu tür tek gövdeye sahiptir. Bazı türlerde gövde toprak altında olabildiği gibi bazılarında, hiç gövde bulunmayabilir. Genelde palmiyelerin tek gövdeli olmalarına karşın bazı türler yan piçleri nedeni ile çok gövdelidir. Sarmaşık özelliğinde olan palmiyeler de mevcuttur. Palmiye yaprakları çok belirgin ve karakteristik şekle sahiptir. Çoğu türün yaprakları palmat (el ayası şeklinde) veya pinnat (tüysü) yapıya sahiptir. Palmat yerine, yelpaze şeklinde terimi de kullanılmaktadır. Ancak bunların dışında, değişik şekillerde yapraklar da görülür.
Bütün dünyada yaygın bir dağılım gösteren palmiyelerin en fazla tanınan ve kültürü yapılanları, gerek estetiği gerek ekonomik değerleri bakımından Hindistan Cevizi (Cocos nucifera) ve Arap Hurması (Phoenix dactylifera) dır. Afrika Yağ Palmiyesi (Elaeis guineensis) de ekonomik değeri en fazla olan palmiyelerdendir.
Tropiklerde palmiye yapraklarından ev duvarları ve çatılarının yapımında, yaprakçıklar ve yaprak saplarından örme çanta, sepet, şapka hatta bir çeşit kağıt yapılmasında yararlanılmaktadır. Palmiye gövdeleri, inşaat malzemesi olarak kullanılmaktadır. Ayrıca, sulama kanalları, küçük tekne, ok, mızrak yapımında da kullanılırlar. Metroksilon cinsi palmiyelerde, gövdenin iç fibröz kısmı, sago denilen saf karbonhidrat yapısında nişasta içermektedir. Bu nişasta yerliler tarafından besin maddesi olarak kullanılmaktadır. Yine bazı palmiyelerde gövde çizilerek elde edilen bol şekerli sıvıdan, şeker elde edilmekte veya bu sıvı fermente edilerek, alkollü içkiler yapılmaktadır. Kalamus ve benzeri tür, sarmaşık palmiye gövdeleri, �rattan� olarak adlandırılırlar. Bunlardan aynı bambudan olduğu gibi örme sandalye, sehpa, dolap ve diğer mobilya imal edilmektedir.
Bazı palmiyelerin büyüme ucu veya genç sürgünleri yenilmektedir. Bu yiyeceğe palmiye kalbi veya palmiye salatası denir. Birçok palmiyenin meyvesi yenmektedir. Bunlardan en fazla ticari değeri olanları, Hindistan Cevizi ve Hurmadır. Bazı palmiye tohumlarından da yemek ve kızartma için kullanılan yağ elde edilmektedir. Ayrıca palmiye tohumları işlenerek çeşitli süs ve ziynet eşyası yapılmaktadır.
Kuzey doğu Brezilyada bulunan Copernicia prunifera türü palmiyenin yapraklarından elde edilen Carnauba mumundan, otomobil ve ahşapta kullanılan bir cila yapılmaktadır. Hindistan cevizi (Cocos nucifera) meyvesinin sert dış kabuğunun üzerindeki liflerden paspas ve ip imal edilmektedir. Kabuğun kendi ise son yıllarda bitki üretiminde çok aranan bir ekim ortamı malzemesi olmuştur. Madagaskar kökenli Rafia Palmiyesi (Raphia rafinifera) yaprakçıklarından elde edilen rafya, sepet ve şapka yapımında bağlama mataryeli olarak kullanılmaktadır.
Tropikal ve subtropikal bölge vejetasyonunun en önemli öğelerinden olan palmiyeler yalnız çöl, deniz kumsalları veya çok sıcak bölgelerde değil, yüksek dağlarda veya tropikal ormanlarda ağaç altı örtüsü olarak da bulunurlar. Çin yelpaze palmiyesi (Trachycarpus fortunei) -18C dereceye dayandığı için Kanada�nın birçok yerinde ve İsviçre�de Alp dağlarının eteklerinde yaşayabilmektedir. Yine Afganistan ve İran�ın yüksek dağlık bölgelerinde bulunan Mazari palmiyesi (Nannorrhops rictchina) �21C° soğuğa dayanabilmektedir.
Seyşel Adaları�nda endemik olarak bulunan İkiz Hindistan Cevizi (Lodoicea maldivica), bitkiler dünyasında en büyük tohuma sahiptir. 6 yılda olgunlaşan meyveleri 20-25 kg ağırlığa ulaşabilirler. Madagaskar Rafya palmiyesinin (Raphia farinifera) tek bir yaprağı 20 metre uzunluktadır. Madagaskar�da bulunan Bismark Palmiyesi (Bismarckia nobilis) 20 metre ve And dağları Balmumu Palmiyesi (Ceroxylon alpinium)�nin boyu 60 metreye erişir. Bugün muhtemelen doğadan kaybolmuş olan, Paraguay�daki Lilliput Palmiyesinin (Syagrus lilliputiana) erişkinleri yalnız 10-15 cm boya sahiptir (Lilliput Gulliver�in seyahatleri romanındaki cüceler ülkesinin adıdır).
Ülkemizin ılıman bölgelerinde, birçok palmiyenin dış mekana uyum gösterebileceği ve bütün bölgelerde, iç mekanda palmiye yetiştirilebileceği açıktır. Palmiyelerin bakım ve uyumları birçok egzotik bitkiye göre daha kolaydır. Şimdiye kadar ülkemizde palmiyelerin yeterince ilgi görmemesi, bu konudaki bilgi yetersizliğine, kaynak yokluğuna ve birçok yetiştiricinin yavaş büyüdükleri için bu bitkileri ekonomik açıdan uygun görmeyip, üretimine girmemelerine bağlıdır.
PALMİYE DİKİMİ
1. Palmiye dikilecek çukur en az 150cm genişliğinde ve 120 cm genişliğinde açılmalıdır. Çukur altı drenajın iyi olması şarttır. Killi, suyu geçirmeyen ortamlarda, çukurun daha derin kazılması ve altta taş, moloz, kum gibi geçirgen malzeme serilmesi uygun olur. Ciddi drenaj sorunu varsa ve drenaj sağlanamıyorsa, önerimiz toprak kazılmadan palmiyenin kendi toprağı ile yerleştirilmesi ve etrafına uygun malzeme ile dolgu yapılmasıdır. Bu dolgunun yerinde kalmasının sağlanması için bir istinat duvarı gerekir.
2. Çukurdan çıkarılan toprak, organik maddeden fakir ise, tercihen yanmış keçi, yoksa koyun, o da yoksa inek gübresi ile karıştırılmalıdır. Doğal hayvan gübresi temin edilemediği durumlarda, yaprak çürüntüsü, törf, orman toprağı, kıyılmış çam kabuğu veya çam ibresi de kullanılabilir.
3. Sökülerek getirilen palmiyenin, gövdesinin toprağa birleştiği yer ile köke bağlı toprak alt ucu bir cetvelle ölçülür. Palmiye dikilecek çukur içi, satha bu ölçü kadar mesafe kalıncaya kadar, yukarda hazırlanan karışımla doldurulur. Palmiye Merkezi, özel palmiye nakil kiti içinde bulunan karışımın 1/3 ü zemine serpilir.
4. Nakil aracı üzerinde bulunan palmiye vinç veya kepçe yardımı ile çukur içine indirilir. Gövde dikey duruma getirildikten sonra, hazırlanan karışımın kalan kısmı, çukura doldurulur, üzerine �Palmiye Nakil Kiti�nden kalan 2/3 karışım, homojen bir şekilde serpilir. Bu işlem tamamlandıktan sonra, doldurulan karışım, beko veya insan gücü ile iyice sıkıştırılmalıdır.
5. Palmiyeler Kitabı (sayfa 20-24)nda gösterildiği gibi tespit işlemi yapılmalıdır. Bu tespit işlemi bilhassa uzun palmiyeler ve rüzgar alan bölgelerde büyük önem kazanır. Tespit işleminin en az 9 ay devam ettirilmesi, olası tehlikelere karşı önlemdir. Bağlanmış olan sürgün ucu da en az sonbahar yağmurlarına kadar bağlı kalmalıdır.
6. Bu işlemler bitince, palmiye etrafına 100-120cm çapında, etrafı yükseltilmiş, su tutucu bir yalak hazırlanır ve toprak iyice eminceye kadar su verilir. Bundan sonraki sulamalar toprağın nemine göre ayarlanır, ancak sıcak yaz günlerinde gün aşırı hatta bazen günlük su gerekebilir.
PALMİYE NAKLİNDE (TRANSPLANTASYONUNDA) DİKKAT EDİLECEK ÖĞELER
Nakil işi mutlaka yazın yapılmalıdır, çünkü nakil edilen palmiyelerin kökleri ölürler ve yeni kök gelişmesi için toprak sıcaklığına gereksinim vardır.Deneyimlerimize göre Akdeniz Bölgesinde en iyi nakil Nisan, Mayıs, Haziran aylarında, bu sürede yapılamamış ise Eylül Kasım ayları arasında yapılmalıdır.
Yerinden sökülen 8-10metre den uzun palmiyeler, diğer ağaç türlerinin aksine yeni yerlerine, eskisinden 50-100 cm aşağı dikilmelidir.
Sürgün ucundaki yapraklar, en son çıkan yaprak etrafında, bu yaprağı sarıp koruyacak şekilde bağlanmalıdır. Unutulmaması gereken nokta, palmiyeler yalnız bir sürgün ucu taşırlar (kardeşlenme yapmayanlar), bu uç ölürse palmiyede ölür.
Ağaç iyi bir şekilde tespit edilmelidir. Eğer gövde alt kısmı sallanırsa, yeni gelişen ince kökler koparlar ve ağaç tutmaz. Bunun için bir demirciye palmiye gövde kalınlığı ölçülerek, yaptırılan metal çember, gövdeye takılarak ağaç 4 bir yandan çevreye tespit edilmelidir. Demir çember ağacın 1/3 alt kısmına takılabilecek şekilde yaptırılmış iki adet yarım çemberden oluşur. Bu iki yarım çember uçlarından iki adet cıvata yardımı ile bir birlerine birleştirilirler. Ayrıca çember üzerinde çeliş halat tespiti için 4 adet demir halka bulunmalıdır.
TÜRKİYE'DEKİ DOĞAL PALMİYELER
(Palmiyeler kitabından alınmıştır)
Ülkemizde çok azımızın bildiği doğal palmiye toplulukları vardır. Ülkemiz doğal palmiyelerinin adı Datça Hurması (Phoenix theophrastii) ve yeni bulunan, muhtemelen P. theophrastii�nin bir alt türü olan Gölköy Hurmasıdır (P. Theophrastii spp Gölköy).
Datça-Girit Hurması (Phoenix theophrastii)
İsa�dan dört yüz yıl önce Yunan botanikçi Theophrastus, Girit adasında palmiye ağaçlarının bulunduğunu yazmıştır. 20. yüzyıl başlarında Girit adasındaki yabani palmiyelerin hurma �Phoenix dactylifera� olduğu sanılmakta idi. Ancak 1967 yılında İsveç�li botanikçi Dr Werner Greuter bunun ayrı bir tür olduğunu göstererek Theophrastus�a atfen, �Phoenix theophrastii� adını vermiştir. Böylece daha önce batı ve orta Akdeniz�de bulunan, Bodur Palmiye-Akdeniz Yelpaze Palmiyesi (Chamaerops humilis) dışında Avrupa kıtasında ikinci bir palmiyenin varlığı ortaya çıkmıştır. Bu palmiyeler Avrupa�da doğal olarak bulunan iki palmiye türünden biri olduğu için Avrupa ve Avrupalılar için büyük önem taşımaktadır. Yazarın notu: Yunanistan�ın siyasal sınırları içinde olan Girit Adası�nın, coğrafi olarak Asya Kıta sahanlığında olduğu düşünülürse, bu palmiyenin Avrupa�ya ait olmaması gerekir.
Phoenix theophrastii Girit Adası�nda 10 ayrı bölgede bulunmaktadır. Türkiye�de bu palmiye ilk defa 1983 yılında Boydak ve Yaka tarafından Datça yarımadasında bulunmuştur. Prof. Dr. Melih Boydak 1985 yılında bu palmiyeyi, Finike Körfezi, Kumluca-Karaöz kıyılarında bulmuştur. Yunanca�da �phoenix� (feniks), hurma ağacı demektir. Muhtemelen �Finike� adı buradan gelmektedir.
Datça hurması (Phoenix theophrastii) ve Arap hurması (Phoenix dactylifera) gövde altından piçler verirler. Ancak dikkatli bir bakışla ikisi arasında farklılık olduğu görülür. Datça hurmasının boyunun 17metreye kadar uzamasına karşın, Arap hurması 30 metreye ulaşabilir. Datça hurmasının yaprakları, Arap hurmasına göre daha küçük, kısa ve kalın yaprakçıklardan oluşmaktadır. Bu yaprakçıkların uçları çok sivridir, yanlışlıkla değildiği zaman kanamaya yol açabilir. Ayrıca Datça hurmasının çiçek sapı ve meyveleri Arap hurmasından daha küçüktür.
Datça hurması gösterişli, mavimtırak yapraklara sahiptir. Bu yapraklar yaşlanınca kahverengiye dönerler ve birkaç yıl bitkinin üzerinde asılı kalırlar. Doğasında bu palmiyeler, dikenli dalları, ölmüş keskin yaprakları ve alttan çıkan piçleri ile yanına yaklaşılamayacak bir görünümdedir. Bu palmiyelerin bir özelliği de yangına karşı son derece dayanıklı olmalarıdır. Bütün piçler yansa bile, yangından sonra tamamen siyahlaşmış gövdeden yeni sürgünler çıkmaktadır.
Datça hurmasının doğada en önemli gereksinimi, devamlı bir yer altı suyunun bulunmasıdır. Büyümesi için ılıman bir iklim de gereklidir. Bunlar da Arap hurmasında olduğu gibi erkek veya dişi olurlar. Mayıs ayında çiçek açarlar. Dişi bitkilerin çiçek sapları, erkeklerinkinden iki kat daha uzundur. Erkek bitkilerin polenleri çok fazladır ve rüzgar ile dişi bitkilere taşınırlar. Tozlaşmadan sonra oluşan meyveler, sonbaharda olgunlaşırlar. Olgunlaşmamış meyveler, parlak portakal renginde, buruk-acı lezzettedir. Olgun meyveler ise koyu kahverengi, bazen hafif pembe, yumuşak ve hurma tadındadır, yenirler. Datça�da Eylül sonu ve Ekim ayında, yerliler tarafından yemek için toplanmaktadırlar. Taze tohumlar 25C° de bir ay içinde çimlenirler.
Gölköy Hurması (Phoenix theophrastii spp. Gölköy)
Bodrum Yarımadamsı kuzeyinde, Gölköy�de palmiye topluluğu olduğu yöre insanınca yüzyıllardır bilinmesine karşın, ilk bilimsel ziyaret Ege Üniversitesi Peyzaj profesörleri tarafından 1988 yılında yapılmıştır. Bu palmiyeler yeni bir Datça Hurması topluluğu olarak değerlendirilmiştir.
Prof. Boydak 1990 yılında yaptığı ziyarette, Bodrum Gölköy�deki yeni palmiye topluluğunun, Datça Hurması�na benzemediğini fark etmiştir. Prof Boydak�ın daha sonra Londra Kew Gardens�tan Sasha Barrow�unda katılması ile yaptığı çalışmalarda, bu palmiyenin Datça Hurmasından farklı yeni bir tür, veya Datça Hurmasının bir alt türü olabileceği anlaşılmıştır. Bu konuda güzel bir makale, Dünya Palmiye Birliğinin yayın organı �Principes�in Temmuz 1995 sayısında yayınlanmıştır (Derginin yeni adı Palms�dır).
Datça ve Finike�de bulunan hurmaların boylarının 17 metreye ulaşmasına karşın, Gölköy hurmalarının yüksekliği 8 metreyi geçmemektedir. Gölköy hurmasının çiçek sapı uzunluğu 60-200cm, arasında ölçülmüşken, Datça hurmasının çiçek sapı 30cm kadardır. Datça hurmasının tohumları, Gölköy hurmasınınkinden biraz daha büyüktür.
1993 Haziran ayı yangınında, birçok Gölköy Palmiyesi yanmıştır. Bunların hemen hepsi daha sonra tekrar büyümelerine devam etmişlerdir. Ancak bugün bile yanık, siyah gövdeleri görülmektedir. Palmiyelerin bulunduğu yörede ufak bir göl vardır. Bölge kışın 2-3 ay su altında kalmaktadır, ancak yazın da, bölgeyi ve gölü besleyen kaynaklar olduğundan, hurmaların su sorunu olmamaktadır.
Palmiyelerin bulunduğu bölge, uzun süredir, köylülerin ve �yazlıkçı�ların baskısı altındadır. Yöredeki birçok evin bahçesinde, hala tek tük, kalan doğal palmiyeler görülmektedir. Phoenix theophrastii CITES anlaşması ile korunan türler arasındadır. Gölköy�de kalan son palmiye topluluğu, Datça Hurması�nda olduğu gibi sözde koruma altındadır. 1998 yazında, buraya �Bodrum Golf Kulübü AŞ ve Balıkçılık Arsasıdır girilmez� tabelası konulduğu ve buradan kepçe ile palmiyelerin söküldüğü tespit edilmiştir. 2003 yılında, alan bakımsızlıktan otla kaplanmış ve insanların biraz daha uzak kalmaları doğanın yardımı ile sağlanmıştır.
Palmiye Merkezi tarafından Gölköy Palmiyesinin dünyaya tanıtımı yapılmıştır, bugün beş kıtada ve birçok ülkede, Gölköy Palmiyesi genç örnekleri mevcuttur. Ayrıca merkezimizde, bu palmiyenin çimlenme ve büyüme özelliklerine yönelik araştırmalar devam etmektedir.
ÇEVREMİZDEKİ PALMİYELER
Birçoğumuzun yabancı olduğu, çevremizdeki palmiyeleri kısaca tanıtmak istiyorum
Öncelikle belirtmek isterim ki, etrafımızda gördüğümüz palmiyeler, ülkemizin doğal palmiyeleri değildir. Doğal palmiyelerimiz etrafımızda görülmeyen palmiyelerdir!
Çevremizde sıklıkla gördüğümüz palmiyeler
Karadeniz sahil kuşağı, İstanbul, Marmara bölgesinde sıklıkla, Ege ve Akdeniz sahil kuşağında ise daha az görülen, kıllı gövdesi fazla kalın olmayan, yaprakları yelpaze şeklinde olan, hiçbir zaman piç vermeyen palmiyeler, �Çin Yelpaze Palmiyesi� (Trachycarpus fortunei) dir. Bu palmiye İzmir yöresinde, orman fidanlıkları tarafından üretilip, uzun süre bodur şamarops adı ile satılmıştır. Birçok üretici ve peyzaj mimarı tarafından da, iç mekan palmiyesi olduğu sanılan bu palmiyenin sınıflandırmadaki eski adı Şamarops ekselsa (Chamaerops exelsa)dır.
Çin yelpaze palmiyesi benzeri yelpaze yaprakları olan, ancak dikkatli bakıldığında, yaprakları biraz daha küçük, gri-mavimtırak olan, ayrıca yaprak sapında küçük dikenler içeren boyu 1.5-2 metreyi pek geçmeyen, alttan piçler veren palmiyeler, �Akdeniz Yelpaze Palmiyesi� veya �Bodur Palmiye� diye adlandırılan (Chamaerops humilis) dir. İstanbul Suadiye yalılarında güzel ve büyük örnekleri vardır. Ege ve Akdeniz sahil şeridinde, otel ve villalarda yer yer rastlanmaktadır
Ege, Akdeniz sahil kuşağı ve Denizli�de çok, Karadeniz sahil kuşağı, İstanbul ve Marmara bölgemizde az görülen, gene el ayası veya yelpaze şeklinde, ancak yukarıda tarif edilenlerden daha büyük yaprakları ve yaprak saplarında dikenleri olan, gövdesi açık kahverengi nispeten düzgün, ancak çok kalın olan ve halk arasında �Palmiye� denilen palmiyeler (Washingtonia filifera) dır.
Aynı Washingtonia filifera tarifine uyan, Karadeniz, Marmara ve Ege bölgelerimizde hemen hiç rastlanmayan, Köyceğiz, Dalaman ve az olarak diğer Akdeniz kentlerimizde görülen, gövdeleri yukarıdaki palmiyeden daha ince, boyu ise daha uzun olup, halk arasında yine Palmiye denilenler (Washingtonia robusta) dır. Gövdesi ne ince ne kalın olan palmiyeler, ülke mozaiği ile uyumlu melezlerdir.
Karadeniz sahil kuşağı, İstanbul, Ege ve Akdeniz sahil kuşağında sıklıkla görülen, kalın ve görkemli gövdesi, zarif, uzun tüysü yaprakları olan, hiçbir zaman piç vermeyen, �feniks� veya �yabani hurma� olarak bilinen palmiyelerin adı �Kanarya Adaları Feniksi�veya �Kanarya Adaları Hurması�(Phoenix canariensis) dır.
Kanarya Adaları Feniksine benzeyen, ancak yaprakları gri-mavimsi olan, bazen piçleri ile görülen, halk arasındaki adı �hurma� olan palmiyeler, �Arap Hurması�, (Phoenix dactylifera) dır. Bu palmiyelere daha fazla Antakya, Mersin, Adana ve diğer güney illerimizde rastlanmaktadır.
Etrafımızda ender olarak görebileceğimiz Kanarya Adaları Feniksi ile Arap Hurması arasında yer alan, yaprakları yine gri-mavi olan, alttan piçler veren, ancak meyveleri hurmadan çok daha küçük ve etsiz olan palmiyeler, �Datça Hurması� veya �Gölköy Hurması�, (Phoenix theophrastii) olabilir. Bu palmiyelerin büyük örnekleri daha önceleri Gölköy�den sökülüp, özellikle Bodrum Yarımadasında bulunan bazı turistik otel bahçelerine dikilmiştir. Ayrıca Muğla ili Karabörtlen Orman Fidanlığı tarafından 1989 yılında Datça Hurması tohumu toplatılarak dikilmiş ve üretilen fidanlar �feniks� adı altında satılmıştır. Bugün 20 yaşını doldurması gereken bu palmiyelerin, nerede kimlerin bahçesinde olduğu bilinmemektedir.
Marmaris Grand Azur otelde güzel örnekleri bulunan, yalnız Akdeniz sahil kuşağında, çok az sayıda otel ve sahil evi bahçesinde rastlanabilecek, ince ve kısa gövdeli, yaprakları yukarıdaki hurmalara benzeyen fakat daha küçük, parlak yeşil olan, yaprak sapları dikensiz, piç vermeyen bir palmiye görürseniz bu, �Cüce Feniks�,(Phoenix roebelenii) dir.
Son birkaç yıldır büyük örnekleri ithal edilen, Antalya�da Cam Piramit ve Yeni Otogarda, Bodrum, Magic Life Otelde görebileceğiniz, düzgün gövdeli, tüysü yaprakları aşağı sarkan, zarif palmiyeler, �Kraliçe Palmiyesi�, (Syagrus romanzoffiana), eski adı ile (Cocos plumosa)dır.
GEZGİN PALMİYENİN HİKAYESİ
Gezgin palmiye dikildikten
1 yıl sonra Gezgin Palmiye tespit halkaları çıkarılırken Gezgin Palmiye Ağustos 2003 sağlıklı ve meyveli
Gezgin Palmiye, Palmiye Merkezi girişinde bulunan, 16 metre boyunda, Merkezin simgesi olan Washingtonia Robusta�dır. Bu palmiye 1940 lı yıllarda, Köyceğiz, Ulupınar Mahallesi, şimdiki adı Cumhuriyet caddesi olan, yol kenarına dikilmiştir. Bulunduğu sulak alanı severek hızla büyüyen bu palmiye ve 4 kardeşi, 1999 yılı Eylül ayında, Belediye tarafından yol genişletme çalışma nedeni ile istimlak alanına girmiştir.
Köyceğizden yaklaşık 20km uzakta bulunan Kavakarası Köyünde faaliyet gösteren Gardenya Çiçekçilik firması, kesilmesine karar verilen bu palmiyeleri satın alarak kendi arazisine götürüp, satmak amacı ile dikmiştir.
Merkezimiz Gardenya Firması arazisinde dikili olan bu 5 palmiyeden en büyüğünü satın almıştır. Satın alınan palmiye, 2001 yılı, 24 Temmuz Salı günü, saat 15.00 de, ikinci mekanı olan Kavakarası Köyünde dikili olduğu araziden sökülmüş ve Merkez�e getirilerek, girişde daha evvel hazırlanan çukura dikilmiştir. Bu şekilde Köyceğiz doğumlu yaklaşık 70 yaşındaki palmiye, tekrar doğup büyüdüğü kente gelmiştir. Çok az ağaca nasip olan iki mekan değiştirme olayından sonra, palmiyenin adı �Gezgin Palmiye� olmuştur.
Yaprakları ile beraber 18metre uzunluğunda olan palmiyenin nakli için, önceden Kaymakam�lık makamına bilgi verilmiş ve trafikten izin alınmıştır. Palmiyenin sökümü bir �Beko� iş makinası ile yapılmış, Dalaman�dan getirtilen seyyar bir vinç yardımı ile hazır bekleyen TIR a yüklenmiştir. Palmiyenin TIR la nakli sırasında, önde ve arkada iki araçla yol emniyeti sağlanmış, Köyceğiz içinde uygun bir yol güzergahı bulunarak Merkez önüne gelinmiştir. Ancak uzun aracın, Merkez önündeki köprüden dönmesine olanak olmadığından, hazırlanan çukura nakil, konvoyu takip eden vinç tarafından gerçekleştirilmiştir. Merkez arazinde taban suyunun yüksek olması nedeni ile, daha önce hazırlanan çukur derinliği 1metreyi geçememiştir. Palmiye köklerinin bu çukurdan yüksek kalması üzerine, daha sonra yaklaşık 130cm yüksekliğinde betonarme, taş kaplama bir duvar örülmüştür. Palmiyenin sabitlenmesi için, söküldüğü zaman alınan ölçülere göre hazırlanan iki adet demir çember, Toparlar Beldesi itfaiye aracının merdiveninden faydalanılarak monte edilip, 4 taraftan çelik halatlarla tesbit edilmiştir.
Özel bakımla, �Gezgin Palmiye� yeni yerinde, çabucak kendini toparlamış, ertesi yıla birçok yeni ve sağlıklı yaprak vererek girmiştir. Çok iyi bir gelişme gösteren palmiye 2003 yılı baharında, son dört yılında ilk defa olarak çiçeklerle bezenmiştir.
Gezginci Palmiye�nin çelik halatlarının çıkarılması, palmetum kuruluş çalışmalarının yoğunluğu nedeni ile ancak iki yıl sonra, 23 Ekim 2003 tarihinde gerçekleşebilmiştir. Köyceğiz ve civarında �Gezgin Palmiye� üst ucuna kadar uzanan bir merdiven bulunamadığından, ölen yaprakların budaması yapılmamakta, doğasında olduğu gibi bırakılmaktadır.
Forumlardan Alıntılar:
Palmiye tohumları ve çimlendirme hakkında bilgisi olan varmı
ne zaman dikilir nasıl çimlendirme yapılır teşekkür ederim
ERHAN_
05-09-2006, 11:01
Palmiye tohumları ve çimlendirme hakkında bilgisi olan varmı
ne zaman dikilir nasıl çimlendirme yapılır teşekkür ederim
Evet öncelikle palmiye tohumunuzun embriyosuna zarar gelmesini önlemek.tohumu kuru olarak toprağa ekmek. sonra toprağa can suyu veriyorsunuz . 2 veya 3 haftaya kadar çimleniyor. 3 sene sonra gövde kalınlaşarak. ağaç halini alıyor;) yani kısacası en kolay yetişen bitkidir;pAlMiYe...:D
ERHAN_
05-09-2006, 11:04
ha bu arada mart ve nisan aralığında ekebilirsiniz. bu zamanlarda hava değişimi olduğundan bitki yaprakları kuruyabilir.!
ERHAN_
05-09-2006, 11:05
ayrıca toprağın kuru kalmamasına dikkat ediniz.
Recep.Aynur
29-09-2006, 14:03
Palmiye tohumlarım var ve bunların çimlendirmesi,gerekli ortamlar ve gerekli malzemeler hakkınızda bilginiz var mı?
Mine Pakkaner
29-09-2006, 16:18
Recep.Aynur hoşgeldiniz,
Sorularınıza cevap alabilmeye başlamanız için önce yeni gelen arkadaşlar (http://www.agaclar.net/forum/showthread.php?t=157&page=278)başlığında kendinizi bize kısaca tanıtmalısınız :) Yeni üyeler için kullanma kılavuzu (http://www.agaclar.net/forum/showthread.php?t=487)muz var gördünüz mü?
mstfylcn
05-11-2006, 16:42
bugün bir palmiyenin altındaki tohumlar dikkatimi çekti.. biraz topladım..
zamanı mı bilmiyorum ama biraz önce onları ektim..
mstfylcn
05-11-2006, 16:43
....
:rolleyes:
mstfylcn
05-11-2006, 16:49
;)
.....
uyumsan
01-12-2006, 15:50
merhaba, ben sitenize bugun uye oldum, yanlisim olursa uyarin lutfen. palmiye fidanlarinin dikim zamani ile ilgili bilgi almak isterdim. bizim arazide bir suru bebek var etrafta ben onlari gecenlerde diktim ama sanirim susuzluktan pek bi gariban gorunuolar, sansa bakin ki 2 hafta yagmur yagmadi ve ben de burada degildim. sizce bu zaman mi dogru degil onlari dikmek icin yoksa susuzluk mu sebep oldu bu mutsuzluklarina? ilginiz icin simdiden tesekkur ederim ;)
Mine Pakkaner
01-12-2006, 18:06
Uyumsan öncelikle kendinizi Yeni gelen arkadaşlar (http://www.agaclar.net/forum/showthread.php?t=157) bölümünde tanıtmanız gerekli. Sorularınıza nasıl cevap alacağınızı öğrenmek için Yeni üyeler için kullanma kılavuzu (http://www.agaclar.net/forum/showthread.php?t=2001)nu okumanızı öneririm.
mstfylcn
07-01-2007, 10:29
ektiğim palmiye tohumları çimlendi..
bakalım nasıl olacak :p
mstfylcn
07-01-2007, 10:31
....;)
nadir57
17-01-2007, 13:47
epeyden beri palmiye tohumu çimlendiriyorum kökü kendi etrafınna dolanmaması için toprağının fazla olması iyi olur genellikle hepsi çıkar.
mstfylcn
21-01-2007, 13:14
büyümüş halinin fotoğrafını koyar mısın?
gogo
26-01-2007, 09:56
peki kıllı palmiye(salon palmiyesi) üretimi hakkında bilginiz warmı? yaklaşık 1 ay önce viole dikmiştim ama hala sonuç yok... palmiye tohumlarıda 3 haftadır hiç bir faaliyet göstermediler torfa dikmiştim acaba problem omu???
Todor
26-01-2007, 12:04
Benim ektiğim 4 adet palmiye tohumu yaklaşık 3 ayda çimlendi. Fakat cinslarini bilemiyorum:)
mstfylcn
10-02-2007, 23:36
...;)
mstfylcn
10-02-2007, 23:36
.
..
...
:p
mstfylcn
10-02-2007, 23:37
....
..;)
heDera
23-02-2007, 17:46
yeni üye selam arkadaşlar,geçen gün palmiye ağacıdan tohum aldımve nasıl çimlendireceği mi bilmiyorum,bilgisi olan var mı :confused:
mstfylcn
23-02-2007, 20:10
toprağa 0,5 cm derinliğe ek ve her gün sula.. şansını artırmak için 1 cm aralıkla birçok tohum ek.. ben öyle yaptım.. giderek uzuyor palmiyelerim.. :)
scheriff30
18-05-2007, 09:54
merhaba bu palmiye tohumlarını hangi çeşit toprakta daha rahat çimlendirebilirim?
mturkkan
25-05-2007, 11:37
palmiye tohumu kolay çimlenir.yeter ki nem olsun. özellikle washingtonia ve cocoslar kolay çimlenir. Kendim 5000 tane çimlendirdim. ilgilenen arkadaşlara tohum gönderebilirim.antfidan@mynet.com
scheriff30
29-06-2007, 14:48
Merhaba, bende bir tane palmiye çimlendirdim. Fakat 3 senede ağaç oluyor demişsin doğru mu?
Bu Arada çimlendikten ağaç olma evresine kadar ne yapmali ne yapmamaliyim?
west
05-08-2007, 14:19
merhaba, ben yeni mezun olan bir peyzaj mimarıyım. izmirde 1 dönümlük arazimiz var hem işi öğrenmek adına hem de ticari amaçla palmiye yetiştirmek istiyorum. ancak bu konuda fazla bilgim yok. ne yapmam gerektiğini bilmiyorum.
eğer beni bilgilendirirseniz çok sevinirim.
goss
02-04-2008, 11:05
*** arkadaslar, elimde yardımsever bir üyemizin yolladığı palmiye tohumları var, elime daha yeni geçti ve tohumları nasıl yetiştireceğim konusunda bir bilgim yok. HAngi cins palmiye tohumu da olduklarını bilmiyorum. Fotografını cektim bu tohumları nasıl yetistirebileceğimi bilen varsa yardımcı olursa cok sevinirim, şimdiden teşekkürler.
http://img30.picoodle.com/img/img30/4/4/2/f_DSCN3057m_bc462c6.jpg (http://www.picoodle.com/view.php?img=/4/4/2/f_DSCN3057m_bc462c6.jpg&srv=img30)
serious blech
02-04-2008, 14:01
bunlar washintonia.çıkması biraz zor izmirde binlerce var bu palmiyelerden her sene milyonlarca adet tohumları dökülmesine rağmen tohumdan çıkanını görmedim henüz.hep köşelerden piç verir bunlar.köşelere bir yere dikin çok fazlada su vermeyin yoksa çürürler ama vur dedik diye de öldürmeyin.
goss
02-04-2008, 16:31
bunlar washintonia.çıkması biraz zor izmirde binlerce var bu palmiyelerden her sene milyonlarca adet tohumları dökülmesine rağmen tohumdan çıkanını görmedim henüz.hep köşelerden piç verir bunlar.köşelere bir yere dikin çok fazlada su vermeyin yoksa çürürler ama vur dedik diye de öldürmeyin.
peki piç verse o da büyümez mi sonuçta, buarada anladığım kadarıyla gidipte palmiye fidesi alıp dikmek daha iyi olacak senelerce beklemektense
serious blech
02-04-2008, 16:42
evet kesinlikle fide almak çok daha iyi ama seralardan falan almayın oralar biraz pahalı oluyor yakınınızda pazar varsa oradan alın yoksa seralardan bakın.ayrıca hurma tohumunun çimlenmesi çok kolaydır sadece toprağa dikin ve sulayın zahmetsiz bir biçimde çıkıcaktır.öyleki geçen sene ramazanda yediğim hurmaların çekirdeklerini bahçeme atmıştım 15 gün sonra zar zor temizlemiştim bahçemi hurma filizlerinden.bu yüzden size önce hurmayı denemenizi öneririm tabi siz washingtonia istiyorsanız fide alın derim.
çınaraltı
03-04-2008, 10:08
Sevgili aykun82;
Geçen yıl elindeki tohumların aynılarından yani washingtonia türünden 1000'den fazla çimlendirdim. 45 günde çimlenirler. Forumdaki palmiye başlıklı konuya göz atmanı tavsiye ederim.
Selamlar
ergunka
29-04-2008, 16:52
*** arkadaslar, elimde yardımsever bir üyemizin yolladığı palmiye tohumları var, elime daha yeni geçti ve tohumları nasıl yetiştireceğim konusunda bir bilgim yok. HAngi cins palmiye tohumu da olduklarını bilmiyorum. Fotografını cektim bu tohumları nasıl yetistirebileceğimi bilen varsa yardımcı olursa cok sevinirim, şimdiden teşekkürler.
http://img30.picoodle.com/img/img30/4/4/2/f_DSCN3057m_bc462c6.jpg (http://www.picoodle.com/view.php?img=/4/4/2/f_DSCN3057m_bc462c6.jpg&srv=img30)
merhaba aykut elindeki tohumlar Washingtonia filiferia veya Washingtonia robusta senin tohumların aynısından bendede 3-4 bin kadar tohum wardı hepsini viyollere ektim (ekmeden bir gece önce ılık suda beklettiğim tohumlar daha hızlı çimlendiler) ve 1 ay gibi bi sürede tohumlar cıktı (ekte resimde) ancak ben mart basında ekmiştim hala çimlenme devam etmekte büyük bi cogunlugu ise cikti sana tavsiyem bahce toprağı dere kumu ve torf karışımı hazırlayıp tohumları hazırladığın toprağın altında bikaçmilim kalacak şekilde ekip, sürekli nemli olacak sekilde sulama yapman istersen sadece torfada ekebilirsin ancak ben bu konuda uzman diilim bir uzmana sormak istersen HAMİ BAŞOĞLU isimli üyemiz palmiyeler konusunda bence kendisi yetiştirmiş ve bu konuda uzman birisi ona sorabilirsin.
burdan ---> http://www.agaclar.net/forum/showthread.php?t=5611
zulkufhacettepe
09-05-2008, 15:19
Arkadaşlar, bazı üyelerimiz tohum çimlenmesinin çok zor olduğunu, hiç tohumdan yetiştireni görmedim yazmış.
Ben nemli bir bezin arasına koydum bunları 10 günde çimlendi. Buyrun resmi altta. Bence bugüne kadar denediğim 100'lerce tohumdan en kolay ve güzel çimleneniydi.
hamibasoglu
10-05-2008, 10:28
merhabalar,
ülkemizde yetişen Palmiye türlerine ait tohumların çimlendirilmesi çok kolay.
palmiye sever Herkez denesin.
Burada paylaşalım.
selamlar
korkutk
15-05-2008, 14:31
Palmiyede en önemli unsur sulamadır . sık sık ve az su vermeye gayret edin . mümkün olduğunca susuz bırakmamaya çalışın . ağacın gelişimini 3 aya kadar durduruyor .
turanbey
30-05-2008, 21:32
merhabalar sevgili arkadaşlar;ben mersin-Bozyazı'da öğretmenlik yapıyorum. trabzonlu olmam dulayısısıyla palmiyeyi yaygın olarak burada gördüm. Burada bir arkadaşımız 9, 10 yıl önce dikmiş olduğu palmiyeleri metresi 80ytl den sattı. İyi de para aldı. ben de 2 dönüm tarla aldım ve palmiye ekeceğim. 2000 adet palmiye çimlendirdim. iki yaprak açtı. benim sorum şu: bu fidelere herhangi bir ilaç veya köklendirici gibi birşey verecekmiyim? selamlar
zulkufhacettepe
06-06-2008, 10:15
Yaklaşık 1 aylıklar.
skyynet
08-06-2008, 11:59
Ben D.S.İ de çalışıyorum 100 den fazla palmiye ağaçları var ve buda ma işlerini ben ve arkadaşlarla yapıyoruz budama yaparken tohum dallarını kesip atıyoruz eyer ihtiyacı olan arkadaşlar varsa tohumları alcak arkadaşlara ayırabilirim çöpe gitcene işiniz görülsün
ayax
28-06-2008, 21:41
Yaklaşık 1 aylıklar.
Benim filizler bu foto dakinden çok büyük ama nasıl yediştirecem bilmiyorum.
newyorker
13-07-2008, 18:21
merhaba ben rizeden hakan. henüz 11 yaşında olmama rağmen bitkileri çok seviyorum ve hakettikleri sevgiyi gösteriyorum.ben evde washingtonia, livistonia , cocos nucifera ve çin yelpaze palmiyelerini tohumla üretmek istiyorum ancak fazla büyüdüklerinde ne yapacağımı bilmiyorum. babam sera yaparız diyor ama ağaç bunlar serada nasıl bakılır.
acaba ne yapmalıyım? rizenin pek şiddetli kışı yok ama...
newyorker
01-08-2008, 10:59
Ben D.S.İ de çalışıyorum 100 den fazla palmiye ağaçları var ve buda ma işlerini ben ve arkadaşlarla yapıyoruz budama yaparken tohum dallarını kesip atıyoruz eyer ihtiyacı olan arkadaşlar varsa tohumları alcak arkadaşlara ayırabilirim çöpe gitcene işiniz görülsün
lütfen ben ilgileniyorum e-posta adresini yollarsan belki tohum almayı düşünüyorum.
mesutsati
10-08-2008, 21:54
arkadaslar bizim fabrikada palmiyeler var 4/5 tane ama baya boylular 3/5 mt varlar daha uzun olanları da var şimdi sorum şu olucak bunlar geniş geniş yaprak yapıyolar şimdi ağustos 10 üzüm gibi salkm yaptılar baktım bazılar kararmaya başlamış ben bunlardan ne zaman tohum almalıyım bu salkımlardaki taneler tohummu acaba
bana bu konuda yardımcı olucak olan tüm arkadaslara teşekkür ederim
mesutsati@hotmail.com
hamibasoglu
11-08-2008, 13:05
evet o salkımlar tohum kurulu.
iyice kararıp yere düşmeye başladığı zaman sapından keserek toplayabilirsin.
Çimlendirme konusunu palmiye başlığı altında okuyabilirsin.
resim koyarsan Palmiyenin türünü de söylerim.
kibrit
20-08-2008, 16:07
Ben dün kartal sahide palmıyelerde tohum gibi sarı şeylerden topladım biraz bunlar tohummudur eksem çıkarmı acaba?
en
fiona
20-08-2008, 21:07
Evet ,onların kabuklarını soyup ekeceksiniz ama henüz olgunlaşmadı tohumlar bir süre sonra yapmanızı tavsiye ederim.
kibrit
20-08-2008, 22:24
Ama ben kopardım eve getirdim daha sonramı toplamam lazım palmiyelerden bu tohumları
hamibasoglu
21-08-2008, 09:30
Ben dün kartal sahide palmıyelerde tohum gibi sarı şeylerden topladım biraz bunlar tohummudur eksem çıkarmı acaba?
en
Ah şu koparma huyumuz....
Muhtemelen Phoenix canariensis(Kanarya adaları Hurması) tohumu koparmışsındır.
Ancak Phoenix tohumlarının olgunlaşması için en az 2 ay var.
Koyu Turuncu renge gelene kadar bekle. Diğer bir gösterge de Tohumların kendiliğinden yere düşmeye başlamasıdır.
Etli kısmını soyduğun Tohumları Kuru kum ile karıştırıp bir kavanoza koy ve ağzını sıkıca kapat.Mart ayında ekersin.
selamlar
kibrit
21-08-2008, 10:09
Sadece bir tutam kopardım ama...
İnsaatlardaki kumdanmı lazım acaba?
hamibasoglu
21-08-2008, 16:35
Sadece bir tutam kopardım ama...
İnsaatlardaki kumdanmı lazım acaba?
Tuzsuz ve kuru olsun.nerden aldığın önemli değil.
mcerdinç
23-08-2008, 16:34
Arkadaşlar selam.Kullanıcı resmim herşeyi anlatıyor sanırım.En kısa zamanda onu oradan çıkarmayı düşünüyorum ama zarar vermekten de korkuyorum.İşallah bir daha ki mesajımda kulanıcı resmime hapisteki lilifera nın yeni yuvasını koyacağım.SAYGILAR.
peyzajci_tasci
24-08-2008, 15:03
yeni yuva resimlerinizi bekliyoruz syn mcerdınç.
zulkufhacettepe
01-09-2008, 14:00
Arkadaşlar benim palmiyeleri bahçeye diktim. Gelişmeler şimdilik bu kadar. fakat 2 tanesi öldü. Şuan kalan bi tanesini yaşatmaya çalışıyorum.
hamibasoglu
17-09-2008, 14:45
Arkadaşlar benim palmiyeleri bahçeye diktim. Gelişmeler şimdilik bu kadar. fakat 2 tanesi öldü. Şuan kalan bi tanesini yaşatmaya çalışıyorum.
merhaba,
bu yaşta fideyi açık araziye dikmen uygun değil.
en az 2/3 yıl poşet veya saksıda bitkinin iyice köklenmesini beklemelisin.
selamlar
cagatayyucel
20-09-2008, 00:32
hami bey brazilya palmiyesi hangisi acaba, palmiye yağı çıkarılan tür.
hamibasoglu
21-09-2008, 23:12
hami bey brazilya palmiyesi hangisi acaba, palmiye yağı çıkarılan tür.
Merhaba Çagatay bey
Brezilya palmiyesi diye bir tur yok.
Yağ palmiyesi diye bilinen tür " African oil Palm" = Elaeis guineensis'dir.
Resmini ekledim.Türkiye için uygun bir tür değil
farmer59
24-09-2008, 13:14
selam arkadaşlar palmiyaları çelikten üretme şansımız varmı acaba cevaplarsanız sevinirim.
mimar999
30-09-2008, 16:13
Jöle palmiyesi İstanbul Şilede yetişirmi acaba?
Teşekkürler.
hamibasoglu
06-10-2008, 17:34
selam arkadaşlar palmiyaları çelikten üretme şansımız varmı acaba cevaplarsanız sevinirim.
selam,
Palmiyeleri çelikle üretemezsiniz.
Palmiyelerde tek uç sürgünü vardır.
hamibasoglu
06-10-2008, 17:37
Jöle palmiyesi İstanbul Şilede yetişirmi acaba?
Teşekkürler.
Eğer Kışın esen Kuzey rüzgarlarını almayan koruntulu bir alan bulabilirseniz
uygundur.(****** kök bölümünde özellikle kışın su birikmemesi kaydıyla.)
Aksi halde kışın gövdeyi sürgün ucuna kadar bez veya çuval ile sarmalısınız.
selamlar
turco
29-10-2008, 17:39
İstanbul'lu palmiye meraklılarına;
Kartal İDO iskelesi karşısındaki Parkta bulunan palmiyeler yüzlerce salkım tohum vermiş meraklılarına duyurulur.
asterix
28-02-2009, 01:01
travellers palm tohumlarını çimlendirebilen varmı?
hamibasoglu
06-03-2009, 14:08
travellers palm tohumlarını çimlendirebilen varmı?
sevgili Asterix,
adı her nekadar Trevellers palm olsa da
Ravenala madagascariensis bir palmiye değildir.
Strelitzia nicolai'ye çok benzer.Tohumları da hemen hemen aynıdır.
Çimlendirmesi oldukça basit.
2 gün ılık suda beklettiğin tohumları
tohum yatağına uygun aralıklarla serp ve tohum kalınlığını 2 katı kapak yap.
(karışım %80 torf+ %20 perlit) sürekli nemli tut.
çimlene süresi benim tecrübe ettiğim kadarıyla 1/1,5 ay.
(sıcaklık 22/26 C De)
selamlar
kuzeysafak
04-04-2009, 20:46
Merhabalar, internette gezinirken çok ilginç bir palmiye türüne rastladım.
http://palmscapepr.com/resources/Bottle%20palm%202.jpg
Bahçem için çok dekoratif olduğunu düşündüm. Fide veya tohum bulmak ne kadar mümkündür? Mersin'de yetişmesinde de umarım iklim açısından problemi yoktur.
hamibasoglu
11-04-2009, 21:46
Merhabalar, internette gezinirken çok ilginç bir palmiye türüne rastladım.
http://palmscapepr.com/resources/Bottle%20palm%202.jpg
Bahçem için çok dekoratif olduğunu düşündüm. Fide veya tohum bulmak ne kadar mümkündür? Mersin'de yetişmesinde de umarım iklim açısından problemi yoktur.
Tropik Mauritius orijinli Hyophorbe lagenicaulis(Bottle palm)(=Şişe palmiyesi)
Türkiye için uygun değildir.Ancak sera ortamında yetiştirilebilir.
SenNaToR
01-05-2009, 11:13
Selamlar...
Yeni üyeyim arkadaşlar palmiye hakkında bilgiye ihtiyacım var ve bu forumu buldum. Gayet bilgili ağabeyler var burada :)
Öğrenmek istediğim şey tohumlar ile ilgili. 2001 yılında dikilmiş olan 2 adet palmiyemiz var bahçemizde ve bu yıl ilk kez gövdesinden farklı birşeyler çıkardı :) tahminimce tohum. Resimleri aşağıda ekledim. Eğer bunlar gerçekten tohumsa toplama şekli ve ekimi konusunda bilgi istiyorum sizlerden bana yardımcı olursanız çok sevinirim. Şimdiden teşekkürler...
http://img15.imageshack.us/img15/1050/grnt009phq.jpg
Ağaçların büyüklüğünü görmeniz için bir resim eklemek istedim,
http://img11.imageshack.us/img11/6053/grnt011iwq.jpg
hamibasoglu
03-05-2009, 18:00
merhb,
öncelikle hoş geldin,
Çin yelpaze palmiyelerinin şu an çiçeklenme zamanı.
Bu görünen de çiçekleri.Eğer koşullar uygun olursa ****** çiçekler aşağıda gördüğün gibi tohuma dönüşecek.
Ama en az 6 ay sonra.Forumu dikkatle okursan bu konuda faydalı bilgilere ulaşacaksın.Daha sonra sorularını paylaşalım
selamlar
palmizm
07-05-2009, 16:13
Sn. Hami Bey;
Verdiğiniz bilgileri merakla takip ediyorum ve ayrıca teşekkürlerimi sunuyorum. Benim de nacizane bir sorum olucak, şu fotoğrafımdaki tür olan palmiyenin cinsini ve minimum kaç derece sıcaklık istediğini öğrenebilir miyim. İzmire uyum sağlamış ama başka illerimizde yetişmezmi acaba? Bir de bu türün büyüma hızı çok mu yavaş diğerlerine göre? Çok teşekkür eder, iyi çalışmalar dilerim.
https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiofyWsXYsnmeFZIt3kiq2p9rGG0UW4vNkx_M3IDjhe0HctIDrHPpU1r7qoqD_O7pPfa4H4prcn21u12-IRRVRA7gL9lnoAX2XI8lQnBV0fAgIal_ElsqwTheqO9Hzc76Ti-DmgX-7VuhA/s1600-h/palmiye-izmir-palm+tree-photo-1+(6).JPG
karagoz
07-05-2009, 21:09
gayet iyi görünüyorlar.
hamibasoglu
19-05-2009, 08:42
Sn. Hami Bey;
Verdiğiniz bilgileri merakla takip ediyorum ve ayrıca teşekkürlerimi sunuyorum. Benim de nacizane bir sorum olucak, şu fotoğrafımdaki tür olan palmiyenin cinsini ve minimum kaç derece sıcaklık istediğini öğrenebilir miyim. İzmire uyum sağlamış ama başka illerimizde yetişmezmi acaba? Bir de bu türün büyüma hızı çok mu yavaş diğerlerine göre? Çok teşekkür eder, iyi çalışmalar dilerim.
https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiofyWsXYsnmeFZIt3kiq2p9rGG0UW4vNkx_M3IDjhe0HctIDrHPpU1r7qoqD_O7pPfa4H4prcn21u12-IRRVRA7gL9lnoAX2XI8lQnBV0fAgIal_ElsqwTheqO9Hzc76Ti-DmgX-7VuhA/s1600-h/palmiye-izmir-palm+tree-photo-1+(6).JPG
merhaba,
Chamaerops humilis (=Akdeniz Yelpaze palmiyesi) adından da anlaşılacağı üzere
Akdeniz kıyılarında rahatlıkla yetişebilecek bir türdür.
Türkiye'de Bütün kıyı şeridinde Peyzaj alanlarında kullanılabilir.Ancak Ege ve Akdeniz dışında üretim düşünülüyorsa ilk 5 yıl dondan korumak gerek.
Bodur bir palmiye türü olduğundan doğal olarak diğer türlere göre nispeten yavaş gelişir.
selamlar
satsuma
06-06-2009, 00:56
travellers palm tohumlarını çimlendirebilen varmı?
21.04.2009 tarihinde diktigim Traveller's Palm tohumlarından çimlenme yok
baharatci2006
08-06-2009, 14:14
Palmiye tohumlarım var ve bunların çimlendirmesi,gerekli ortamlar ve gerekli malzemeler hakkınızda bilginiz var mı?
merhaba recep kardeş ben saruhanlı mütevelliden sedat neler yapıyorsun ben seni asker olarak biliyordum bende viyoller içersine 7000 adet kıllı palmiye tohumu ektim 20 gün oluyor daha çimlenmediler. dilersen msnden bana yaz msn adresim: baharatci2006@hotmail.com dur görüşmek üzere hoşçakal bak
cozder
18-06-2009, 20:54
Palmiye severlerle bu konuda az biraz olan bilgimi paylaşayım.Palmiye genelde dış mekan bitkisi.Ege ve Akdenizde sahil kesiminde yetişiyor.İstanbulda bahçelerde görülen cüce palmiye türü soğuğa daha dayanıklı.Eskiden beri bahçelerde yetiştirilmiş.Bu günlerde küresel ısınmadan ötürü pöniks(bir ara salonlarda modaydı,sonra bahçeye indirdi herkes!) ve testere dişli yaprağı olan şemsiye palmiyesi türü,istanbul'da bile sorunsuz yetişiyor.Ama bütün palmiye türleri çok yavaş yetişen, sabır gerektiren ağaçlar!Şu anda evde yetiştirebilecekleriniz,her daim modası geçmeyen Areca ve Kentia.Çok dayanıklı olan bu palmiyelerin yapraklarını siz yine de ara sıra su ile ıslatmayı ihmal etmeyin!
hamibasoglu
09-07-2009, 11:34
merhaba recep kardeş ben saruhanlı mütevelliden sedat neler yapıyorsun ben seni asker olarak biliyordum bende viyoller içersine 7000 adet kıllı palmiye tohumu ektim 20 gün oluyor daha çimlenmediler. dilersen msnden bana yaz msn adresim: baharatci2006@hotmail.com dur görüşmek üzere hoşçakal bak
sevgili Arkadaşlar,
çalışmalarınız takdir ediyorum.
Ancak literatürde kıllı palmiye diye bir terim yok.
Sanırım bahsettiğiniz Çin yelpaze palmiyesi Yani Trachycarpus fortunei.
bilgi olsun diye yazayım dedim.
çalışmalarınızda başarılar dilerim.
hamibasoglu
09-07-2009, 11:50
Palmiye severlerle bu konuda az biraz olan bilgimi paylaşayım.Palmiye genelde dış mekan bitkisi.Ege ve Akdenizde sahil kesiminde yetişiyor.İstanbulda bahçelerde görülen cüce palmiye türü soğuğa daha dayanıklı.Eskiden beri bahçelerde yetiştirilmiş.Bu günlerde küresel ısınmadan ötürü pöniks(bir ara salonlarda modaydı,sonra bahçeye indirdi herkes!) ve testere dişli yaprağı olan şemsiye palmiyesi türü,istanbul'da bile sorunsuz yetişiyor.Ama bütün palmiye türleri çok yavaş yetişen, sabır gerektiren ağaçlar!Şu anda evde yetiştirebilecekleriniz,her daim modası geçmeyen Areca ve Kentia.Çok dayanıklı olan bu palmiyelerin yapraklarını siz yine de ara sıra su ile ıslatmayı ihmal etmeyin!
sevgili çözder
paylaşımın için teşekkür ederiz.
İstanbulda yetişen cüce palmiyeden kastın Heralde Kanarya adaları Hurması yani Phoenix canariensis.Ancak o palmiye hiçte öyle cüce değil.
araştırırsan göreceksin.Palmiyelerde 3 tip yaprak şekli vardır
1-Pinnate
2-Palmate
3-Twice compound
Phoenixler 1.tip yani Pinnate Türkçe Tüysü yapraklısınıfına girerler.
Şemsiye palmiyesi diye bir cins ve veya tür sınıflaması yoktur.
Aslında Tüm palmiyeler dış mekan bitkisidir.
Ancak Kentia ve Areca gibi tropik yağmur ormanlarına has palmiye cinsleri
göze hoş gelen habitatı nedeniyle dünyanın dört bir yanında üretilmekte ve iklim uyumsuzluğu nedeniyle iç mekanlarda kullanılmaktadır.
Phoenixlerin İstanbulumuzda dış mekanlarda kullanılmaya başlanmasının nedeni Küresel ısınma değil,Türün gittikçe daha çok tanınması ve üretiminin artmasıdır.
Lütfen düzeltmelerimi yanlış anlamayın,bilgi paylaştıkça güzeldir.
selamlar
baharatci2006
11-07-2009, 22:09
sevgili Arkadaşlar,
çalışmalarınız takdir ediyorum.
Ancak literatürde kıllı palmiye diye bir terim yok.
Sanırım bahsettiğiniz Çin yelpaze palmiyesi Yani Trachycarpus fortunei.
bilgi olsun diye yazayım dedim.
çalışmalarınızda başarılar dilerim.
*** arkadaşım ilgin için teşekkür ederim sağol ben yeni başladıgım için daha cinsleri ayıramıyorum sizede çalışmalarınızda başarılar dilerim kalın saglıcakla
baharatci2006
11-07-2009, 22:18
merhb,
öncelikle hoş geldin,
Çin yelpaze palmiyelerinin şu an çiçeklenme zamanı.
Bu görünen de çiçekleri.Eğer koşullar uygun olursa ****** çiçekler aşağıda gördüğün gibi tohuma dönüşecek.
Ama en az 6 ay sonra.Forumu dikkatle okursan bu konuda faydalı bilgilere ulaşacaksın.Daha sonra sorularını paylaşalım
selamlar
arkadaşım benim kıllı palmiye dediğim bu yazının içinde resmi görünen palmiye cinsi paylaşımın için teşekkür ederim herşey gönlünce olsun
ozgurbilgin
22-07-2009, 18:25
Ben D.S.İ de çalışıyorum 100 den fazla palmiye ağaçları var ve buda ma işlerini ben ve arkadaşlarla yapıyoruz budama yaparken tohum dallarını kesip atıyoruz eyer ihtiyacı olan arkadaşlar varsa tohumları alcak arkadaşlara ayırabilirim çöpe gitcene işiniz görülsün
Merhaba,
üzerinden epey zaman geçmiş ama elinizde halen tohum var mıdır?
Teşekkürler,
cozder
26-07-2009, 15:10
Marmara bölgesinde yaygın olan ve soğuğa dayanıklı Cüce palmiyeden bahsetmiştim, yerli bahçıvanlar 5-6 metreyi geçmeyen boyundan ötürü cüce palmiye diyorlardı.Sayın Hamibasoğlu bu isimlendirmeye karşı çıktı,Canariensis olabilir dedi.Bende bir bahçede bu ağacı ilk gördüğümde bu kez uzmanının tanımlanması için fotoğrafını aldım.Bu palmiye ağacı kışın çok soğuk olduğu eski kışlarda sert ve uzun süreli donlara ve meşale gibi yandığı yangınlara dayanmış.Osmanlı döneminden kalma siyah beyaz fotoğraflarda da geri planda bu palmiye türünü görebilirsiniz.Bursa ve Balıkesir gibi kışın yumuşatıcı deniz etkisinin zayıf olduğu yerlerde bile parklarda yetişiyor.Gövdesi siyah kendir gibi kabukların altında çok ince.Eski konakların bahçelerinde belki 100 yaşında olması gereken bu kısa boylu palmiyelerden görebiliyorsunuz!Resimdeki palmiyenin en az 50 yaşında olduğunu tahmin ediyorum.
osm_sahin54
27-07-2009, 14:28
Sayın cozder;
resimdeki palmiyeler Trachycarpus fortunei cinsi palmiye sanırım. -17 ye dayanıklı olup tüm kuzey bölgelerde var. Ben yetiştiriyorum bu cinsten. cüce palmiye ismi saw palmetto olarak bilinen ve bazı ülkelerde ilaç yapımında da kullanılan cinsin ismi.
hamibasoglu
27-07-2009, 22:34
Sayın cozder;
resimdeki palmiyeler Trachycarpus fortunei cinsi palmiye sanırım. -17 ye dayanıklı olup tüm kuzey bölgelerde var. Ben yetiştiriyorum bu cinsten. cüce palmiye ismi saw palmetto olarak bilinen ve bazı ülkelerde ilaç yapımında da kullanılan cinsin ismi.
yok Osman bey,
saw palmetto (serenoa repens) cüce palmiye değil.
cüce palmiye diye bir şey yok.
Ha bazı cinslerin türleri için boyut tanımlaması yapılırken önüne cüce kelimesi geliyor.
örmeğin Pygmy date palm (phoenix roebelenii)
Saw palmettonun tohumları tıpta özellikle Prostat hastalığında kullanılıyor.
Türkçe Testere Palmiyesi diye adlandırılabilir.
Cozder kardeşimin ilk masajı biraz karışıktı :) cüce palmiye,ponix,şemsiye,testere ifadeleri geçince Trachycarpus ile eşleştiremedim.
Sevgili Cozder ilgi ve tesbitleriniz için teşekkür ederim.Gerçekten de Trachycarpus fortunei soğuklara oldukca dayanıklı.Ben de bir çok yalı ,saray bahçesinde oldukca büyük Çin Yelpaze Palmiyeleri gördüm.
7m.gövdeli bizzat kendim ithal ettim.
İstanbul için en uygun tür bu tür.Bildiğiniz gibi sırf göz boyamak için İstanbul'un çeşitli bölgelerine koca koca Phoenix dactylifera(Arap Hurması) diktiler. %90 ı öldü. Yazık.
cozder
28-07-2009, 15:25
Trachycarpus fortunei !
Sonunda adını belirledik!
Ama bu Latince isimlere herkesin dili dönmez ki!
En iyisi;''Çin yelpaze palmiyesi!''
osm_sahin54
28-07-2009, 15:45
Hami bey düzelttiğiniz için teşekkür ederim. Yalnış aktarım yapmış olmayayım. Bu arada tohumlarınız geldi elinize sağlık hemen ekimi yapıyorum.
hamibasoglu
27-08-2009, 09:50
Hami bey düzelttiğiniz için teşekkür ederim. Yalnış aktarım yapmış olmayayım. Bu arada tohumlarınız geldi elinize sağlık hemen ekimi yapıyorum.
Osmancım bu seneki tohumalrın çimlenme performansı nasıl?
hiç resim eklemedim.bekliyorum.Bak çok talep var size güveniyorum.
5 yıl sonra hedef 10.000 yetişkin Trachycarpus ona göre.
:)
selamlar
osm_sahin54
06-09-2009, 11:52
Osmancım bu seneki tohumalrın çimlenme performansı nasıl?
hiç resim eklemedim.bekliyorum.Bak çok talep var size güveniyorum.
5 yıl sonra hedef 10.000 yetişkin Trachycarpus ona göre.
:)
selamlar
Hami Bey bu sene istediğim verimi alamadım ama nasip olursa bu isteiğinizi yerine getirecem.Geçen sene çimlendirdiğim Trachycarpus fortunei palmiyeleri daha çok gelişti ve kökleri kalınlaştı. 50 kadar Washingtonia da hızlı büyümesini sürdürüyor. şu andaki elimde bulunan palmiyelerin son durumu.
sevilla
07-09-2009, 03:12
Merhabalar.Benim palmiyemde bu sene tohum veriyor:) Çok sevindim.İlk defa palmiyem tohum verdi. Aşağıda resimlerini gönderdiğim palmiyemin hangi çins olduğunu anlıyıp yazan olursa sevinirim. Yarın daha detaylı resim göndereceğim. Sizin yetiştirdiğiniz palmiyelerinde resimlerine bakınca, ismini bilmediğim bitkimin (bu bitkim şu an saksıda kendiliğinden çıkmıştı) palmiye olduğunu anladım. Yarın resmini göndericem.Sizin resimlerde gönderdiklerinizle aynı. Ayrıca tohum veren palmiyemin tohumlarının kararıp düşünce **** düşmeden toplamam gerektiğini öğrendim.Peki hangi şartlar altında saklıyıp,ne zaman dikiyim. Detaylı bilgi verirseniz çok sevinirim. Şimdiden teşekkürler.
hamibasoglu
12-09-2009, 09:11
Merhabalar.Benim palmiyemde bu sene tohum veriyor:) Çok sevindim.İlk defa palmiyem tohum verdi. Aşağıda resimlerini gönderdiğim palmiyemin hangi çins olduğunu anlıyıp yazan olursa sevinirim. Yarın daha detaylı resim göndereceğim. Sizin yetiştirdiğiniz palmiyelerinde resimlerine bakınca, ismini bilmediğim bitkimin (bu bitkim şu an saksıda kendiliğinden çıkmıştı) palmiye olduğunu anladım. Yarın resmini göndericem.Sizin resimlerde gönderdiklerinizle aynı. Ayrıca tohum veren palmiyemin tohumlarının kararıp düşünce **** düşmeden toplamam gerektiğini öğrendim.Peki hangi şartlar altında saklıyıp,ne zaman dikiyim. Detaylı bilgi verirseniz çok sevinirim. Şimdiden teşekkürler.
Palmiyeniz Phoenix canariensis. (= Kanarya adaları Hurması)
ancak Şunu belirtmekte yarar var ki; Sanırım çiçek açmakta çok gecikmiş.dolayısıyla Bu kısa süreçte meyve tutup tutmayacağı belirsizdir.
eğer resim güncelse daha 3-4 ayınız var toplamaya.Olgunlaşınca koyu turuncu-kahve bir renk alacak.
selamlar
hamibasoglu
17-09-2009, 15:06
5 aylık gelişme
merhaba Arkadaşlar
fotoğrafta Washingtonia tarlamda meydana gelen 5 aylık değişimi görebilirsiniz.
Toprak ve iyi gübre kullanımı bitkiyi ne kadar da etkiliyor değil mi?
sevilla
18-09-2009, 00:00
Palmiyeniz Phoenix canariensis. (= Kanarya adaları Hurması)
ancak Şunu belirtmekte yarar var ki; Sanırım çiçek açmakta çok gecikmiş.dolayısıyla Bu kısa süreçte meyve tutup tutmayacağı belirsizdir.
eğer resim güncelse daha 3-4 ayınız var toplamaya.Olgunlaşınca koyu turuncu-kahve bir renk alacak.
selamlar
Çok teşekkür ederim.Söylediğiniz tür benim palmiyem değil.Bu arada Benim resim günceldi. Şu anda küçüçük sarı tohumları yerlere dökülüyor.Ne yapmam gerekiyor acaba? Lütfen yardımcı olun.
sevilla
18-09-2009, 00:46
Palmiyem bu.
hamibasoglu
18-09-2009, 11:54
Çok teşekkür ederim.Söylediğiniz tür benim palmiyem değil.Bu arada Benim resim günceldi. Şu anda küçüçük sarı tohumları yerlere dökülüyor.Ne yapmam gerekiyor acaba? Lütfen yardımcı olun.
Söylediğim tür sizin palmiyeniz.
dökülenler çiçekler, tohumlar değil.Bir şey yapmanız gerekmiyor.
selamlar
sevilla
20-09-2009, 01:52
Valla şimdi bayılıcam.Çiçeklermi? Peki ne zaman tohum verecek?
hamibasoglu
24-09-2009, 16:05
Valla şimdi bayılıcam.Çiçeklermi? Peki ne zaman tohum verecek?
1 kaç hafta sonra tohum kuruluna ait yakından (zoom) bir foto eklerseniz size tohum verip vermeyeceğini veya ne zaman vereceğini söylerim.
ama bayılmayın ki tohumları toplayıp üreteblilesiniz.Olmadı ben size tohum gönderirim :)
serdarulusoy
03-10-2009, 22:05
Evet öncelikle palmiye tohumunuzun embriyosuna zarar gelmesini önlemek.tohumu kuru olarak toprağa ekmek. sonra toprağa can suyu veriyorsunuz . 2 veya 3 haftaya kadar çimleniyor. 3 sene sonra gövde kalınlaşarak. ağaç halini alıyor;) yani kısacası en kolay yetişen bitkidir;pAlMiYe...:D
bir forumda okumuştum palmıyelrın dıkımıyle alakalı olarak derkı tohumları 1-2 sn sıcak suya sokup çıkartıp dıkınız başka bır forumda **** başka bır yerde tam hatırlamıyorum ılık suda bır gun bekletıp tohumları dıkınız tohumları tam olarak nasıl bır ortamda dıkmelıyız tohumarı denieln gıbı kuru oarak mı ekelım ?
istcallst
15-10-2009, 11:04
Herkese merhaba, Haydarpaşa garında palmiye ağaçtan biraz tohum aldım. Sanırım bu phoenix canariensis,ama emin değilim. Bir kaç tane tohum yere düşmüş acaba olmuş mu tohumlar?
Diğer resim -tohumsuz, o a mu phoenix canariensis, bilen var mı?
Başka bir yerden palmiye tohumları topladım, sanki palmiye ayni cins ama tohumlar çok daha iriydi-etli.
Metrodan taze hurma (Kudustan ital) aldım, tohum 15 gün içinde çimlenmeye başlamış. Daha önce kuru hurma tohumları diktim, onlar çok uzun bir süre sonra çimleniyorlar.
hamibasoglu
21-10-2009, 11:29
bir forumda okumuştum palmıyelrın dıkımıyle alakalı olarak derkı tohumları 1-2 sn sıcak suya sokup çıkartıp dıkınız başka bır forumda **** başka bır yerde tam hatırlamıyorum ılık suda bır gun bekletıp tohumları dıkınız tohumları tam olarak nasıl bır ortamda dıkmelıyız tohumarı denieln gıbı kuru oarak mı ekelım ?
merhaba,
tohum için şuan doğru ekim zamanı değil.
bu mevsimde topladığınız tohumları etli kısımlarından arındırıp kuru kum ile karıştırarak
Şubat sonuna kadar ağzı kapalı bir kapta ve nemsiz kuru bir ortamda saklamanız gerekiyor.Ekeceğiniz zaman ılık ve fungusit karıştırılmış suda 2 -3 gün bekletmeniz ve daha sonra ekim yapmanızı öneririm.
selamlar
hamibasoglu
21-10-2009, 11:31
Herkese merhaba, Haydarpaşa garında palmiye ağaçtan biraz tohum aldım. Sanırım bu phoenix canariensis,ama emin değilim. Bir kaç tane tohum yere düşmüş acaba olmuş mu tohumlar?
Diğer resim -tohumsuz, o a mu phoenix canariensis, bilen var mı?
Başka bir yerden palmiye tohumları topladım, sanki palmiye ayni cins ama tohumlar çok daha iriydi-etli.
Metrodan taze hurma (Kudustan ital) aldım, tohum 15 gün içinde çimlenmeye başlamış. Daha önce kuru hurma tohumları diktim, onlar çok uzun bir süre sonra çimleniyorlar.
selamlar,
evet o palmiye bir Phoenix canariensis.(meyvesi yenmez) Kudüsten veya diğer arap ülkelerinden ithal edilen meyveler Phoenix dactylifera ya ait.
Tohum iriliği ağacın büyüklüğüne ve yetişme ortamı koşullarına göre değişir.
Mevzu bahis ağaçtaki tohumlar hemen hemen olgunlaşmış.
bir önceki mesajımı dikkate alarak işlem yapabilirsiniz.
serdarulusoy
21-10-2009, 20:15
merhaba,
tohum için şuan doğru ekim zamanı değil.
bu mevsimde topladığınız tohumları etli kısımlarından arındırıp kuru kum ile karıştırarak
Şubat sonuna kadar ağzı kapalı bir kapta ve nemsiz kuru bir ortamda saklamanız gerekiyor.Ekeceğiniz zaman ılık ve fungusit karıştırılmış suda 2 -3 gün bekletmeniz ve daha sonra ekim yapmanızı öneririm.
selamlar
Merhaba bilgilendirmenizden dolayı teşekkür ederim.... lakin gec kaldık palmiyeler çimlenmeye başladılar tohumlar patlamaya başladı bugun itibarıyla kapalı seraya alıp kışı geçirmelerini sağlıyacağım benım sormak istediğim başka bir konu ise 2 ve yukarı yaştaki saksıda bulunan robusta cinsi palmiyelere gübreleme nasıl olmalıdır ve kullanmamız gerekiyor normal olan yapraklarında 15 gündür hafif sararmalar var bu ayda bu sararma başlaması normalmidir.? tekrardan teşekkür ederim
ciceksever_emel
27-10-2009, 23:40
ben 2 yildir tohum ariyorum burda benim yasadigim yerde yok:(
hamibasoglu
04-11-2009, 09:22
ben 2 yildir tohum ariyorum burda benim yasadigim yerde yok:(
merhaba Emel hnm,
olur da bir gün Türkiye'ye yolunuz düşerse ben size tohum veririm.
üzülmeyin :)
bu arada Asenovgrad hangi ülkede?
selamlar
zami
04-11-2009, 15:36
bende sienize yeni üyeyim
bir kaç defa yetiştirip sattım
bayaa iyi geliri var tabii bu iştede üçkağıtçılar var dikkat edin çarpabilirler
:))))))))
hamibasoglu
05-11-2009, 17:00
bende sienize yeni üyeyim
bir kaç defa yetiştirip sattım
bayaa iyi geliri var tabii bu iştede üçkağıtçılar var dikkat edin çarpabilirler
:))))))))
Sevgili Zami,
Ticaretin her sektöründe olduğu gibi bu sektörün de çeşitli art niyetli zararlıları var.Ama biz burada üretmekten bahsediyoruz.Üretip satmak 2.plan.
Ha o zaman da Alırsın paranı verirsin ürünü.İşte bukadar basit :)))
karaselvi
02-12-2009, 00:23
yeni bir üretim şekli hipotezim var. yapraktan ve kökten üretmek. Bazı palmiyelerin diplerinden sürgün verdiklerini görüyordum. ama bunları dibine düşmüş çekirdekler zannediyordum. zamanla başka tür palmiyelerinde sürgün verdiklerini gördüm ve internetten palmiyelerin köklerinden fişkirdiğini öğrendim. bu konuda çok kısıtlı bilgi var internette. her yerde tohumdan üretiyorlar. Mantıkende hurma **** palmiye tohumu çimlenmesini incelediğimizde tuhumun içinden yaprak çıkmıyor. tohum dan önce bir kök çıkıyor. sonra bu kökün tohumdan uzak bir yerinden sivri bir yaprak fişkiriyor. sizce yetişkin palmiye ağaçından kenarlarından aldığınız kökleri çimlendirebilirmiyiz.
Birde bir iç mekan palmiye cinsinin yapraklarından köklenmiş resmini gördüm internette waşhinton palmiyesini düşünürsek yaprağın yelpaze gibi açıkdığı sapla birleşim yerinden salınmıştı kökler.
Bu konularda yardımcı olabilirmisiniz.
Saygılarla...
karaselvi
02-12-2009, 00:24
Forumda birisi kökünden palmiye yetiştirmenin biraz daha zaman kazardırdığını yazmış ama bir daha bulamadım orayı :(
karaselvi
02-12-2009, 21:05
Sade kök parçası veya yapraktan üretim yapılabiliniceğini sanmıyorum.
Kök veya gövde sürgününden ayırma yöntemi ile mümkün ama sade kökten hiç duymadım.
selamlar
Merhaba
Peki dip sürgünleri palmiyenin köklerinden fışkırmıyormu Ana gövdedenmi fışkırıyor. Kökten fışkırıyorsa köklerden üretilebilir gibi gelkiyor bana.
hamibasoglu
03-12-2009, 14:10
Merhaba
Peki dip sürgünleri palmiyenin köklerinden fışkırmıyormu Ana gövdedenmi fışkırıyor. Kökten fışkırıyorsa köklerden üretilebilir gibi gelkiyor bana.
Bazı palmiye türlerinde kök sürgünleri gelişir Tabi ki Ayırma yöntemiyle ayrılıp dikilebilir.Bu bir vejetatif üretme yöntemidir.Bunu bir çok bitki türünde yapabilirsiniz.Ülkemizde yaygın olan Washingtonia veya Phoenix canariensiste kök sürgünü gelişmez.Ağaçların dibinde gördüğünüz fideler muhtemelen dökülen tohumlarından çimlenen fidelerdir.Uygun mevsimde onları da söküp şaşırtabilirsiniz.
selamlar
karaselvi
09-12-2009, 14:38
Hami bey tohumlar için teşekkürler. Etli kısımlarını ayıklayıp kuru şekilde saklayacağım. Önceki mesajlarınızda yazdığınız gibimi çimlendireyim yoksa bu türler için ayrı bir çimlenme şekli varmı.
Birde kuru olan tohumun bir tanesini merak edip kırdım. içinden hepsi sağlam olmasada 1i sağlam 3 tohum çıktı . bu 1 tohumdan 3 filiz verecek manasınamı geliyor.
naturepalm
11-12-2009, 11:35
Merhaba arkadaşlar,
Bende aranıza yeni katıldım herekese selamlar. Palmiyeleri ve doğayı çok seviyorum. Antalyada yaşıyorum ve bende palmiye yetiştirmek istiyorum.
Özellikle serenoa repens (saw palmetto) türü palmiye ile ilgileniyorum. Araştırmalarım sonucu bu türe çok farklı adlar kullanılmış: lahana palmiyesi, cüce palmiye, sereno repens, saw palmetto, testere palmiyesi, sabal palmetto.
Bunların hepsi gerçekten aynı palmiye türleri mi, bu türün tam adı nedir diğerleriyle karıştırmak istemiyorum.
Bu türün tohumunu veya kendisini nasıl temin edebilirim ayrıca Antalya iklim şartlarında yetişir mi acaba?
Teşekkürler,
Saygılar.
hamibasoglu
12-12-2009, 12:28
Hami bey tohumlar için teşekkürler. Etli kısımlarını ayıklayıp kuru şekilde saklayacağım. Önceki mesajlarınızda yazdığınız gibimi çimlendireyim yoksa bu türler için ayrı bir çimlenme şekli varmı.
Birde kuru olan tohumun bir tanesini merak edip kırdım. içinden hepsi sağlam olmasada 1i sağlam 3 tohum çıktı . bu 1 tohumdan 3 filiz verecek manasınamı geliyor.
Merhaba, Butia tohumarının içinde 1 ila 4 tohum olabiliyor.Muhtemelen 1-2 si çimlenecektir.Tohumları kırmayın.çimlendirme yöntemi aynı.şimdilik etli kısımları çıkarın ve kuru kum ile mart başına kadar katlayın.ekeceğiniz zaman 2 gün ılık ve fungusitli suda bekletin.
selamlar
hamibasoglu
12-12-2009, 12:40
Merhaba arkadaşlar,
Bende aranıza yeni katıldım herekese selamlar. Palmiyeleri ve doğayı çok seviyorum. Antalyada yaşıyorum ve bende palmiye yetiştirmek istiyorum.
Özellikle serenoa repens (saw palmetto) türü palmiye ile ilgileniyorum. Araştırmalarım sonucu bu türe çok farklı adlar kullanılmış: lahana palmiyesi, cüce palmiye, sereno repens, saw palmetto, testere palmiyesi, sabal palmetto.
Bunların hepsi gerçekten aynı palmiye türleri mi, bu türün tam adı nedir diğerleriyle karıştırmak istemiyorum.
Bu türün tohumunu veya kendisini nasıl temin edebilirim ayrıca Antalya iklim şartlarında yetişir mi acaba?
Teşekkürler,
Saygılar.
Serenoa repens (saw palmetto) (=Testere palmiyesi) doğru isimler. Diğerleri yanlış.
Serenoa repens 2/4 m.boy yapabilen bodur bir palmiye türüdür. Tohumları alternatif tıp sektöründe kullanılıyor.Yaprak sapı üzerindeki dikenler tıpkı bir testere dişi dizilişi sergilediğinden dolayı saw(=testere) palmetto adını almıştır.
-4 C ye dayanıklı bu palmiye türü tahminimce tüm Türkiye kıyı şeridinde yetiştirilebilir.
Türkiye'de bulunmadığından tohumları ancak yurtdışından temin edilebilir.
Selamlar
mustys
09-01-2010, 15:59
Merhaba Hami Bey;
Forumda verdiğiniz bilgilerden Phoenix canariensis'e ait olduğunu tahmin ettiğim tohumların fotoğraflarını çektim.2gün önce topladım tohumları ve toplarken tohumların kendiliğinden düştüğünü farkederek olgunlaşmış olduklarını tahmin ettim ancak verdiğiniz bilgileri incelediğimde yeterince olgunlaşıp olgunlaşmadıkları konusunuda ikleme düştüm.Açık renktekilerden elimde yaklaşık 300adet, koyu renkte olanlardan yaklaşık 50 adet var.Etli kısımlarını ayırırken koyu rente olanlar çok kolay ayrılırken açık renktekiler bıçak yardımıyla uğraştırarak ayrılıyorlar.Açık renkli tohumların yeterince olgunlaşıp olgunlaşmadığını işe yarayıp yarayamıycaklarını öğrenmek istiyorum..
İlginiz için şimdiden teşekkürler..
hamibasoglu
28-01-2010, 16:19
ikisi de olgunlaşmış,ancak tabi ki daha koyu olanın çimlenme kabiliyeti daha iyi olacaktır.
naturepalm
29-01-2010, 11:43
Merhaba Hami bey
Forumdaki tohum yetiştirilmesi ile ilgili bilgileri okudum, iki tane palimiye türünün tohumunu aldım ve fotoğrafını çektim, acaba bu palmiyelerin türleri nedir?(En kısa sürede fotoğrafları göndereceğim).
*Ay olarak ne zaman ve nasıl ekeceğimi bilmiyorum.
*Meyvenin dış kabuğunu soyup çekirdeğini mi ekmemiz gerekiyor yoksa meyve haliyle mi ekicez?
*Antalya da en uygun toprağı nerden temin edebilirim herhangi bir toprak olabilir mi?
*Tohumu ekmeden önce suda bekletmek gerekiyor mu kaç derece suda bekletmemiz gerekir?
*Tohumun daha erken çıkabilmesi için uygulayabileceğimiz yöntemler nelerdir.
*Serenoa repens tohumu getirtmeyi düşünüyorum, bu tohumun ekimi ve gelişimi ile ilgili ayrıca dikkat edilmesi gereken bir durum var mıdır?
Çok soru oldu sanırım :)
Şimdiden teşşekkürler.
naturepalm
29-01-2010, 12:08
fotoğraflarıda ekledim.
necotte
02-02-2010, 21:16
merhaba ben yeni üyeyim bahçemde palmiye yetiştirmek istiyorum ne yaparak başlamalıyım bilgilendirir misiniz, tohum ihtiyacım var gönderebilecek arkadaşlar varmı acaba...
kumyaka2010
02-02-2010, 21:36
Sayın arkadaşlar !
Ben bir yerde açai nin bir palmiye turu oldugunu okudum .Acaba palmiye bilgisi olanlar . Beni aydınlatabilirmi . Turkiyede palmiye yetiştigine gore açai de yetişir diye duşunuyorum . Selamlar.
hamibasoglu
08-02-2010, 15:53
Merhaba Hami bey
Forumdaki tohum yetiştirilmesi ile ilgili bilgileri okudum, iki tane palimiye türünün tohumunu aldım ve fotoğrafını çektim, acaba bu palmiyelerin türleri nedir?(En kısa sürede fotoğrafları göndereceğim).
*Ay olarak ne zaman ve nasıl ekeceğimi bilmiyorum.
*Meyvenin dış kabuğunu soyup çekirdeğini mi ekmemiz gerekiyor yoksa meyve haliyle mi ekicez?
*Antalya da en uygun toprağı nerden temin edebilirim herhangi bir toprak olabilir mi?
*Tohumu ekmeden önce suda bekletmek gerekiyor mu kaç derece suda bekletmemiz gerekir?
*Tohumun daha erken çıkabilmesi için uygulayabileceğimiz yöntemler nelerdir.
*Serenoa repens tohumu getirtmeyi düşünüyorum, bu tohumun ekimi ve gelişimi ile ilgili ayrıca dikkat edilmesi gereken bir durum var mıdır?
Çok soru oldu sanırım :)
Şimdiden teşşekkürler.
merhaba,
ilk resim Chamaerops humilis
diğeri Trachycarpus fortunei (tek gövdeli uzun olan)
1*Tohumların etli kısmını soymalısın.tamamen kuru kumla karıştırarak serin ve kuru bir yerde mart ayına kadar beklet.
Mart ortalarında ,ekimden önce 2 gün fungusitli suda beklet.sonra kasalara torf ile ekim yap.Erken çimlenme için ortam ısısının yüksek tutulması gerekir.
ancak bence gerek yok.
Serenoa repens için de uygulama aynıdır.
hamibasoglu
08-02-2010, 15:55
Sayın arkadaşlar !
Ben bir yerde açai nin bir palmiye turu oldugunu okudum .Acaba palmiye bilgisi olanlar . Beni aydınlatabilirmi . Turkiyede palmiye yetiştigine gore açai de yetişir diye duşunuyorum . Selamlar.
Açayiyi biraz açsan ? :)
hamibasoglu
08-02-2010, 15:56
merhaba ben yeni üyeyim bahçemde palmiye yetiştirmek istiyorum ne yaparak başlamalıyım bilgilendirir misiniz, tohum ihtiyacım var gönderebilecek arkadaşlar varmı acaba...
öncelikle bu forumda palmiye başlığında yazılan tüm mesajları okuyarak işe başlayabilirsin :)
süreyya
26-05-2010, 12:29
Bundan birkaç yıl önce palmiye ağacının yakınlarında yere düşüp filizlenen palmiye fidelerini terasımda bir saksıya dikmiştim. 12 tane kadar palmiye tutmuştu. Sonra tadilat sırasında diğer bitkilerimle beraber onlara da veda etmek zorunda kaldım. Şimdi tekrar palmiye dikmek istiyorum.
Forumu baştan sona okudum. Anladığım kadarıyla;
Çimlendirme:
Ekim kasım gibi olgunlaşan ( rengi koyulaşınca olgunlaşmış oluyor, türüne göre kırmızı veya kahverengi) tohumları alıyoruz. Tohumun etli kısmını alıp ağzı kapalı bir kapta nemsiz ve kuru bir ortamda kışı geçirtiyoruz. Şubat mart gibi de tohumlarımızı 2-3 gün ılık suda (fungusit karıştırılmış olabilir) bekletip tohum kalınlığının iki katı derinlikte 4 ölçü sıfır kum 2 şer ölçü torf ve perlit 1 ölçü kumlu toprak karışımına dikip yazı geçirtiyoruz. Tohum eninin iki katı derinliğe dikiliyor. Kökün kendi etrafında dolanmaması için toprağı fazla olursa iyi olurmuş.
Fide aşaması:
Filizlendirdiğimiz kap küçükse eylül ayında kabını büyütüyoruz.
5 yıl boyunca sonbahar girmeden eylül ayında saksılarını büyütüp iç mekanda ışık alan sıcak bir ortamda tutuyoruz. Yer değiştirmeyi sevmediği için değiştirmek zorunda olunmayacak bir konuma yerleştirmek iyi olur. Palmiyeye sık sık, azar azar su veriyoruz. Yapraklarını da aralıklarla suluyoruz.
Her kış başında (npk) 15+15+15 her ilkbaharda da 25+5+15 veriyoruz.
Olmazsa olmaz derecede önemli olan Zn,Fe,Mg,Mn,Cu gibi mikro elementlerden uygulanmasıymış. Bunu araştırmam gerek, nasıl yapılacağını bilemedim. Maden sodası gibi birşey... :)
aklıma gelen yöntem;
Zn: çinko (kırmızı et, yumurta, deniz ürünleri, fasulye, bezelye ve fındıkta varmış)
Fe: demir (sakatatlar, kurubaklagiller, yavuk ve balık, yumurta...)
Mg: magnezyum (yeşil sebzelerde, muzda varmış ama en çok kakaoda var diye biliyorum. )
Mn: manganez ( yumurta, tahıl, kuru bezelye, karahindiba çiçeği, badem, ceviz, kuşkonmazda varmış)
Cu: bakır (Badem, avokado, maya, arpa, pancar, kara biber, pekmez, brokoli, kakao, sarımsak, üzüm, yeşil lifli sebzeler, mezgit, fındık, bal, mercimek, karaciğer, istakoz, mantar, midye, yulaf, istridye, yer fıstığı, kırmızı turp, kuru üzüm, somon balığı, susam, karides, soya, ayçiçeği çekirdeği, ceviz, portakal.)
soru 1: bu malzemelerin uygun olanlarından ayrı bir yerde kompost hazırlansa palmiye için yeterli olur mu?
soru 2: bu mineralleri içeren takviye ne kadar zaman aralıklarında yapılmalı?
soru 3: böyle olmaz ise nasıl yapacağız?
Ayrıca bazı cinslerde dişi ve erkek tohum ayrı ağaçlarda oluyormuş. (Cycas Revoluta) Örneğin aynı yerde her iki ağaçtan da var ve tohum almak istiyoruz. Bu durumda da dişi ağaçtan tohumu alıp çimlendiriyoruz.
Palmiyelerin söküm ve dikim işlemleri için uygun zaman, kök faaliyetlerinin durması gerekirmiş. Bu işlem genel olarak toprak henüz sıcakken yapılırmış. (Eylül ayı)
Not:
Yukarıda derlemeğe çalıştığım bilgilerimde hatam veya eksiğim varsa bilen arkadaşlar düzeltirlerse memnun olurum.
cirpy
31-05-2010, 15:44
öncelikle bu forumda palmiye başlığında yazılan tüm mesajları okuyarak işe başlayabilirsin :)
merhaba ,
yazılan pek çok yazıyı okudum ve palmiye ve cycas konusunda en bilgili kişinin siz olduğunu anlamak zor olmadı :p bende sizden yardım rica edicem.bugün bir parkta bulunan palmiyelerin dibinden çıkan pek çok palmiye filizlerinden köküyle beraber almak istedim fakat köklerin ana gövdeye bağlı olduklarını gördüm sadece dal şeklinde filiz verdiği için kökle alamadım.çok uğraşıp toprağı epey eşelesemde köksüz olarak yolabildim..bunları dikip yetiştirme şansım olmazmı..**** suda biraz köklendirsem..teşekkür ederim...bu arada resimdeki gibi bir palmiye...
fesleğen
04-06-2010, 15:45
Herkese merhaba;
soğuğa dayanıklı palmiye türleri var mı acaba? Beni bilgilendirebilir misiniz?
hamzakoylu
05-07-2010, 12:39
Arkadaslar merhaba, ben adananin karatas ilcesinde yasiyorum, forumu yeni ogrendim ve hemen uye oldum, sizlere bir soru sormak istiyorum, adana karatas yolu uzerinde bir palmiye bahcemiz var yaklasi 13 14 yaslarinda boyl olarak cok uzun degil ama agaclarin capi gayet iyi ve agaclari satmak istiyorum, bu konuda yardimci olabilecek arkadaslar var mi var ise yardimlarinizi bekliyorum
herkese iyi gunler
iletisim bilgilerim,
GSM:0506 285 98 05
E-mail:koyluhamza@hotmail.com
hamibasoglu
05-07-2010, 12:54
merhaba ,
yazılan pek çok yazıyı okudum ve palmiye ve cycas konusunda en bilgili kişinin siz olduğunu anlamak zor olmadı :p bende sizden yardım rica edicem.bugün bir parkta bulunan palmiyelerin dibinden çıkan pek çok palmiye filizlerinden köküyle beraber almak istedim fakat köklerin ana gövdeye bağlı olduklarını gördüm sadece dal şeklinde filiz verdiği için kökle alamadım.çok uğraşıp toprağı epey eşelesemde köksüz olarak yolabildim..bunları dikip yetiştirme şansım olmazmı..**** suda biraz köklendirsem..teşekkür ederim...bu arada resimdeki gibi bir palmiye...
Köksüz olarak elde ettiğiniz fideleri yetiştirme şansınız yok gibi,suda da köklendiremezsiniz,
selamlar
hamibasoglu
05-07-2010, 12:55
Herkese merhaba;
soğuğa dayanıklı palmiye türleri var mı acaba? Beni bilgilendirebilir misiniz?
Var tabi ki, forumda bu konuda bir çok bilgiye ulaşabilirsin.
selamlar
Jezebel
08-07-2010, 10:25
Bu palmiye çok hoşuma gitti .
158699
Onu tohumdan yetiştiren var mı ?
Kolay ise tohum alacağım .
Saygılar .
naturepalm
29-07-2010, 17:16
Hami bey selamlar,
İyi ve kötü haberlerim var ektiğim tohumlarla ilgili...
Chamaerops humilis tohumlarımın hepsi tuttu diyebilirim ve şuan 10-15 cm uzunluğa ulaştılar :) fotoğraflarını merak eden arkadaşlar olursa koyabilirim...
Serenoa repens içinde aynı şeyi söylemek isterdim ama sonuçlar iyi değil.Şuanda ektiğim 20 tohumun hiçbirinde gelişme yok.Nisan ayı gibi ektim aradan 4 ay geçmesine rağmen hiç gelişme yok sizce neden kaynaklanabilir.Tohumu yurt dışından getirtmiştim tohum taze değil miydi acaba? Hava toprak **** su koşullarına uyum sağlamadı belkide.
Sizce ne yapmam gerekli, yeni tohum arayışına mı girmeliyim?
Palmiye tohumlarının meyvesinin/çekirdeğinin toplanması hepsi için genelde aynı mıdır, hangi aylardır ve bu tohumlar toplandıktan sonra en geç kaç ay içinde ekilmelidir.
Bilgilendirirseniz çok sevinirim
***,
Görüşmek üzere
hamibasoglu
05-09-2010, 02:26
Bu palmiye çok hoşuma gitti .
158699
Onu tohumdan yetiştiren var mı ?
Kolay ise tohum alacağım .
Saygılar .
merhaba,
fotoğrafta 3 bitki resmi var.Soldaki ve sağ alttaki palmiye değil :) Sağ üstteki de Malum olduğu üzere Cycas yani o da palmiye değil :)
o yelpaze şeklinde tepe tacı oluşturan bitki Ravenala madagascariensis Türkiyemiz için pek uygun bir değil.Bunun yerine Benzer olarak Strelitzia nicolai (Büyük beyaz çiçekli Cennet kuşu veya Turna gagası) yetiştirilebilir ki o da Ege ve Akdeniz için geçerli.
hamibasoglu
05-09-2010, 02:43
[QUOTE=naturepalm;677847]Hami bey selamlar,
İyi ve kötü haberlerim var ektiğim tohumlarla ilgili...
Chamaerops humilis tohumlarımın hepsi tuttu diyebilirim ve şuan 10-15 cm uzunluğa ulaştılar :) fotoğraflarını merak eden arkadaşlar olursa koyabilirim...
Serenoa repens içinde aynı şeyi söylemek isterdim ama sonuçlar iyi değil.Şuanda ektiğim 20 tohumun hiçbirinde gelişme yok.Nisan ayı gibi ektim aradan 4 ay geçmesine rağmen hiç gelişme yok sizce neden kaynaklanabilir.Tohumu yurt dışından getirtmiştim tohum taze değil miydi acaba? Hava toprak **** su koşullarına uyum sağlamadı belkide.
Sizce ne yapmam gerekli, yeni tohum arayışına mı girmeliyim?
Palmiye tohumlarının meyvesinin/çekirdeğinin toplanması hepsi için genelde aynı mıdır, hangi aylardır ve bu tohumlar toplandıktan sonra en geç kaç ay içinde ekilmelidir.
Merhaba,
Chamaerops tohumları nispeten kolay çimlenir.Çoğu 2-3 ay içinde çimlenir ve gelişim gösterir.
Serenoa repens te aslen kolay çimlenir.Ben saydığınız biyotik faktörlerin etkili olduğunu düşünmüyorum.Sanırım tohumlarınız çimlenme kabiliyetini kaybetmiş.
1 kaç tohumu çıkararak endospermin diriliğini ve embriyonun durumunu bir kontrol etmelisiniz.Ekim işleminden önce suda batırma işlemi uygulayarak yalnızca dibe hızlıca batan tohumları kullanın.Genellikle Palmiye tohumları (fazla yağlı olmayan türler)olgunlaştıktan sonra uygun ortamlarda 1 yıla kadar saklanabilir.tam bir olgunlaşma tarihi veremem.zira aynı bahçede aynı türde 1-3 ay arayla olgunlaşma olabiliyor.Ama genel olarak sonbahar ayları diyebilirim.
Yeni sezon tohumlarını güvenilir kaynaklardan elde edebilirsiniz.ama egzotik türlerde %50 çimlenme yüzdesi bile çok iyi bir başarıdır
selamlar
salihsercan
08-10-2010, 11:34
Merhaba bende siteden öğrendiklerimle palmiye çimlendirmeye çalışıyordum.Deneme yanılma yoluyla başarılı oldum bazıları çimlendi fakat şimdide saksıya ekme zamanı hakkında birşey bilmiyorum.Çimlenen tohumları ilk yapraklarını verdiği zaman mı saksıya alıcam?
Çimlenen tohumlar hava almayan sera etkisi yaratılmış kaplarda duruyor bu arada.Yardımcı olursanız sevinirim,şimdiden teşekkürler...
PALMİYE DİKİMİ
1. Palmiye dikilecek çukur en az 150cm genişliğinde ve 120 cm genişliğinde açılmalıdır. Çukur altı drenajın iyi olması şarttır. Killi, suyu geçirmeyen ortamlarda, çukurun daha derin kazılması ve altta taş, moloz, kum gibi geçirgen malzeme serilmesi uygun olur. Ciddi drenaj sorunu varsa ve drenaj sağlanamıyorsa, önerimiz toprak kazılmadan palmiyenin kendi toprağı ile yerleştirilmesi ve etrafına uygun malzeme ile dolgu yapılmasıdır. Bu dolgunun yerinde kalmasının sağlanması için bir istinat duvarı gerekir.
2. Çukurdan çıkarılan toprak, organik maddeden fakir ise, tercihen yanmış keçi, yoksa koyun, o da yoksa inek gübresi ile karıştırılmalıdır. Doğal hayvan gübresi temin edilemediği durumlarda, yaprak çürüntüsü, törf, orman toprağı, kıyılmış çam kabuğu veya çam ibresi de kullanılabilir.
3. Sökülerek getirilen palmiyenin, gövdesinin toprağa birleştiği yer ile köke bağlı toprak alt ucu bir cetvelle ölçülür. Palmiye dikilecek çukur içi, satha bu ölçü kadar mesafe kalıncaya kadar, yukarda hazırlanan karışımla doldurulur. Palmiye Merkezi, özel palmiye nakil kiti içinde bulunan karışımın 1/3 ü zemine serpilir.
4. Nakil aracı üzerinde bulunan palmiye vinç veya kepçe yardımı ile çukur içine indirilir. Gövde dikey duruma getirildikten sonra, hazırlanan karışımın kalan kısmı, çukura doldurulur, üzerine �Palmiye Nakil Kiti�nden kalan 2/3 karışım, homojen bir şekilde serpilir. Bu işlem tamamlandıktan sonra, doldurulan karışım, beko veya insan gücü ile iyice sıkıştırılmalıdır.
5. Palmiyeler Kitabı (sayfa 20-24)nda gösterildiği gibi tespit işlemi yapılmalıdır. Bu tespit işlemi bilhassa uzun palmiyeler ve rüzgar alan bölgelerde büyük önem kazanır. Tespit işleminin en az 9 ay devam ettirilmesi, olası tehlikelere karşı önlemdir. Bağlanmış olan sürgün ucu da en az sonbahar yağmurlarına kadar bağlı kalmalıdır.
6. Bu işlemler bitince, palmiye etrafına 100-120cm çapında, etrafı yükseltilmiş, su tutucu bir yalak hazırlanır ve toprak iyice eminceye kadar su verilir. Bundan sonraki sulamalar toprağın nemine göre ayarlanır, ancak sıcak yaz günlerinde gün aşırı hatta bazen günlük su gerekebilir.
PALMİYE NAKLİNDE (TRANSPLANTASYONUNDA) DİKKAT EDİLECEK ÖĞELER
Nakil işi mutlaka yazın yapılmalıdır, çünkü nakil edilen palmiyelerin kökleri ölürler ve yeni kök gelişmesi için toprak sıcaklığına gereksinim vardır.Deneyimlerimize göre Akdeniz Bölgesinde en iyi nakil Nisan, Mayıs, Haziran aylarında, bu sürede yapılamamış ise Eylül Kasım ayları arasında yapılmalıdır.
Yerinden sökülen 8-10metre den uzun palmiyeler, diğer ağaç türlerinin aksine yeni yerlerine, eskisinden 50-100 cm aşağı dikilmelidir.
Sürgün ucundaki yapraklar, en son çıkan yaprak etrafında, bu yaprağı sarıp koruyacak şekilde bağlanmalıdır. Unutulmaması gereken nokta, palmiyeler yalnız bir sürgün ucu taşırlar (kardeşlenme yapmayanlar), bu uç ölürse palmiyede ölür.
Ağaç iyi bir şekilde tespit edilmelidir. Eğer gövde alt kısmı sallanırsa, yeni gelişen ince kökler koparlar ve ağaç tutmaz. Bunun için bir demirciye palmiye gövde kalınlığı ölçülerek, yaptırılan metal çember, gövdeye takılarak ağaç 4 bir yandan çevreye tespit edilmelidir. Demir çember ağacın 1/3 alt kısmına takılabilecek şekilde yaptırılmış iki adet yarım çemberden oluşur. Bu iki yarım çember uçlarından iki adet cıvata yardımı ile bir birlerine birleştirilirler. Ayrıca çember üzerinde çeliş halat tespiti için 4 adet demir halka bulunmalıdır.
TÜRKİYE'DEKİ DOĞAL PALMİYELER
(Palmiyeler kitabından alınmıştır)
Ülkemizde çok azımızın bildiği doğal palmiye toplulukları vardır. Ülkemiz doğal palmiyelerinin adı Datça Hurması (Phoenix theophrastii) ve yeni bulunan, muhtemelen P. theophrastii�nin bir alt türü olan Gölköy Hurmasıdır (P. Theophrastii spp Gölköy).
Datça-Girit Hurması (Phoenix theophrastii)
İsa�dan dört yüz yıl önce Yunan botanikçi Theophrastus, Girit adasında palmiye ağaçlarının bulunduğunu yazmıştır. 20. yüzyıl başlarında Girit adasındaki yabani palmiyelerin hurma �Phoenix dactylifera� olduğu sanılmakta idi. Ancak 1967 yılında İsveç�li botanikçi Dr Werner Greuter bunun ayrı bir tür olduğunu göstererek Theophrastus�a atfen, �Phoenix theophrastii� adını vermiştir. Böylece daha önce batı ve orta Akdeniz�de bulunan, Bodur Palmiye-Akdeniz Yelpaze Palmiyesi (Chamaerops humilis) dışında Avrupa kıtasında ikinci bir palmiyenin varlığı ortaya çıkmıştır. Bu palmiyeler Avrupa�da doğal olarak bulunan iki palmiye türünden biri olduğu için Avrupa ve Avrupalılar için büyük önem taşımaktadır. Yazarın notu: Yunanistan�ın siyasal sınırları içinde olan Girit Adası�nın, coğrafi olarak Asya Kıta sahanlığında olduğu düşünülürse, bu palmiyenin Avrupa�ya ait olmaması gerekir.
Phoenix theophrastii Girit Adası�nda 10 ayrı bölgede bulunmaktadır. Türkiye�de bu palmiye ilk defa 1983 yılında Boydak ve Yaka tarafından Datça yarımadasında bulunmuştur. Prof. Dr. Melih Boydak 1985 yılında bu palmiyeyi, Finike Körfezi, Kumluca-Karaöz kıyılarında bulmuştur. Yunanca�da �phoenix� (feniks), hurma ağacı demektir. Muhtemelen �Finike� adı buradan gelmektedir.
Datça hurması (Phoenix theophrastii) ve Arap hurması (Phoenix dactylifera) gövde altından piçler verirler. Ancak dikkatli bir bakışla ikisi arasında farklılık olduğu görülür. Datça hurmasının boyunun 17metreye kadar uzamasına karşın, Arap hurması 30 metreye ulaşabilir. Datça hurmasının yaprakları, Arap hurmasına göre daha küçük, kısa ve kalın yaprakçıklardan oluşmaktadır. Bu yaprakçıkların uçları çok sivridir, yanlışlıkla değildiği zaman kanamaya yol açabilir. Ayrıca Datça hurmasının çiçek sapı ve meyveleri Arap hurmasından daha küçüktür.
Datça hurması gösterişli, mavimtırak yapraklara sahiptir. Bu yapraklar yaşlanınca kahverengiye dönerler ve birkaç yıl bitkinin üzerinde asılı kalırlar. Doğasında bu palmiyeler, dikenli dalları, ölmüş keskin yaprakları ve alttan çıkan piçleri ile yanına yaklaşılamayacak bir görünümdedir. Bu palmiyelerin bir özelliği de yangına karşı son derece dayanıklı olmalarıdır. Bütün piçler yansa bile, yangından sonra tamamen siyahlaşmış gövdeden yeni sürgünler çıkmaktadır.
Datça hurmasının doğada en önemli gereksinimi, devamlı bir yer altı suyunun bulunmasıdır. Büyümesi için ılıman bir iklim de gereklidir. Bunlar da Arap hurmasında olduğu gibi erkek veya dişi olurlar. Mayıs ayında çiçek açarlar. Dişi bitkilerin çiçek sapları, erkeklerinkinden iki kat daha uzundur. Erkek bitkilerin polenleri çok fazladır ve rüzgar ile dişi bitkilere taşınırlar. Tozlaşmadan sonra oluşan meyveler, sonbaharda olgunlaşırlar. Olgunlaşmamış meyveler, parlak portakal renginde, buruk-acı lezzettedir. Olgun meyveler ise koyu kahverengi, bazen hafif pembe, yumuşak ve hurma tadındadır, yenirler. Datça�da Eylül sonu ve Ekim ayında, yerliler tarafından yemek için toplanmaktadırlar. Taze tohumlar 25C° de bir ay içinde çimlenirler.
Gölköy Hurması (Phoenix theophrastii spp. Gölköy)
Bodrum Yarımadamsı kuzeyinde, Gölköy�de palmiye topluluğu olduğu yöre insanınca yüzyıllardır bilinmesine karşın, ilk bilimsel ziyaret Ege Üniversitesi Peyzaj profesörleri tarafından 1988 yılında yapılmıştır. Bu palmiyeler yeni bir Datça Hurması topluluğu olarak değerlendirilmiştir.
Prof. Boydak 1990 yılında yaptığı ziyarette, Bodrum Gölköy�deki yeni palmiye topluluğunun, Datça Hurması�na benzemediğini fark etmiştir. Prof Boydak�ın daha sonra Londra Kew Gardens�tan Sasha Barrow�unda katılması ile yaptığı çalışmalarda, bu palmiyenin Datça Hurmasından farklı yeni bir tür, veya Datça Hurmasının bir alt türü olabileceği anlaşılmıştır. Bu konuda güzel bir makale, Dünya Palmiye Birliğinin yayın organı �Principes�in Temmuz 1995 sayısında yayınlanmıştır (Derginin yeni adı Palms�dır).
Datça ve Finike�de bulunan hurmaların boylarının 17 metreye ulaşmasına karşın, Gölköy hurmalarının yüksekliği 8 metreyi geçmemektedir. Gölköy hurmasının çiçek sapı uzunluğu 60-200cm, arasında ölçülmüşken, Datça hurmasının çiçek sapı 30cm kadardır. Datça hurmasının tohumları, Gölköy hurmasınınkinden biraz daha büyüktür.
1993 Haziran ayı yangınında, birçok Gölköy Palmiyesi yanmıştır. Bunların hemen hepsi daha sonra tekrar büyümelerine devam etmişlerdir. Ancak bugün bile yanık, siyah gövdeleri görülmektedir. Palmiyelerin bulunduğu yörede ufak bir göl vardır. Bölge kışın 2-3 ay su altında kalmaktadır, ancak yazın da, bölgeyi ve gölü besleyen kaynaklar olduğundan, hurmaların su sorunu olmamaktadır.
Palmiyelerin bulunduğu bölge, uzun süredir, köylülerin ve �yazlıkçı�ların baskısı altındadır. Yöredeki birçok evin bahçesinde, hala tek tük, kalan doğal palmiyeler görülmektedir. Phoenix theophrastii CITES anlaşması ile korunan türler arasındadır. Gölköy�de kalan son palmiye topluluğu, Datça Hurması�nda olduğu gibi sözde koruma altındadır. 1998 yazında, buraya �Bodrum Golf Kulübü AŞ ve Balıkçılık Arsasıdır girilmez� tabelası konulduğu ve buradan kepçe ile palmiyelerin söküldüğü tespit edilmiştir. 2003 yılında, alan bakımsızlıktan otla kaplanmış ve insanların biraz daha uzak kalmaları doğanın yardımı ile sağlanmıştır.
Palmiye Merkezi tarafından Gölköy Palmiyesinin dünyaya tanıtımı yapılmıştır, bugün beş kıtada ve birçok ülkede, Gölköy Palmiyesi genç örnekleri mevcuttur. Ayrıca merkezimizde, bu palmiyenin çimlenme ve büyüme özelliklerine yönelik araştırmalar devam etmektedir.
ÇEVREMİZDEKİ PALMİYELER
Birçoğumuzun yabancı olduğu, çevremizdeki palmiyeleri kısaca tanıtmak istiyorum
Öncelikle belirtmek isterim ki, etrafımızda gördüğümüz palmiyeler, ülkemizin doğal palmiyeleri değildir. Doğal palmiyelerimiz etrafımızda görülmeyen palmiyelerdir!
Çevremizde sıklıkla gördüğümüz palmiyeler
Karadeniz sahil kuşağı, İstanbul, Marmara bölgesinde sıklıkla, Ege ve Akdeniz sahil kuşağında ise daha az görülen, kıllı gövdesi fazla kalın olmayan, yaprakları yelpaze şeklinde olan, hiçbir zaman piç vermeyen palmiyeler, �Çin Yelpaze Palmiyesi� (Trachycarpus fortunei) dir. Bu palmiye İzmir yöresinde, orman fidanlıkları tarafından üretilip, uzun süre bodur şamarops adı ile satılmıştır. Birçok üretici ve peyzaj mimarı tarafından da, iç mekan palmiyesi olduğu sanılan bu palmiyenin sınıflandırmadaki eski adı Şamarops ekselsa (Chamaerops exelsa)dır.
Çin yelpaze palmiyesi benzeri yelpaze yaprakları olan, ancak dikkatli bakıldığında, yaprakları biraz daha küçük, gri-mavimtırak olan, ayrıca yaprak sapında küçük dikenler içeren boyu 1.5-2 metreyi pek geçmeyen, alttan piçler veren palmiyeler, �Akdeniz Yelpaze Palmiyesi� veya �Bodur Palmiye� diye adlandırılan (Chamaerops humilis) dir. İstanbul Suadiye yalılarında güzel ve büyük örnekleri vardır. Ege ve Akdeniz sahil şeridinde, otel ve villalarda yer yer rastlanmaktadır
Ege, Akdeniz sahil kuşağı ve Denizli�de çok, Karadeniz sahil kuşağı, İstanbul ve Marmara bölgemizde az görülen, gene el ayası veya yelpaze şeklinde, ancak yukarıda tarif edilenlerden daha büyük yaprakları ve yaprak saplarında dikenleri olan, gövdesi açık kahverengi nispeten düzgün, ancak çok kalın olan ve halk arasında �Palmiye� denilen palmiyeler (Washingtonia filifera) dır.
Aynı Washingtonia filifera tarifine uyan, Karadeniz, Marmara ve Ege bölgelerimizde hemen hiç rastlanmayan, Köyceğiz, Dalaman ve az olarak diğer Akdeniz kentlerimizde görülen, gövdeleri yukarıdaki palmiyeden daha ince, boyu ise daha uzun olup, halk arasında yine Palmiye denilenler (Washingtonia robusta) dır. Gövdesi ne ince ne kalın olan palmiyeler, ülke mozaiği ile uyumlu melezlerdir.
Karadeniz sahil kuşağı, İstanbul, Ege ve Akdeniz sahil kuşağında sıklıkla görülen, kalın ve görkemli gövdesi, zarif, uzun tüysü yaprakları olan, hiçbir zaman piç vermeyen, �feniks� veya �yabani hurma� olarak bilinen palmiyelerin adı �Kanarya Adaları Feniksi�veya �Kanarya Adaları Hurması�(Phoenix canariensis) dır.
Kanarya Adaları Feniksine benzeyen, ancak yaprakları gri-mavimsi olan, bazen piçleri ile görülen, halk arasındaki adı �hurma� olan palmiyeler, �Arap Hurması�, (Phoenix dactylifera) dır. Bu palmiyelere daha fazla Antakya, Mersin, Adana ve diğer güney illerimizde rastlanmaktadır.
Etrafımızda ender olarak görebileceğimiz Kanarya Adaları Feniksi ile Arap Hurması arasında yer alan, yaprakları yine gri-mavi olan, alttan piçler veren, ancak meyveleri hurmadan çok daha küçük ve etsiz olan palmiyeler, �Datça Hurması� veya �Gölköy Hurması�, (Phoenix theophrastii) olabilir. Bu palmiyelerin büyük örnekleri daha önceleri Gölköy�den sökülüp, özellikle Bodrum Yarımadasında bulunan bazı turistik otel bahçelerine dikilmiştir. Ayrıca Muğla ili Karabörtlen Orman Fidanlığı tarafından 1989 yılında Datça Hurması tohumu toplatılarak dikilmiş ve üretilen fidanlar �feniks� adı altında satılmıştır. Bugün 20 yaşını doldurması gereken bu palmiyelerin, nerede kimlerin bahçesinde olduğu bilinmemektedir.
Marmaris Grand Azur otelde güzel örnekleri bulunan, yalnız Akdeniz sahil kuşağında, çok az sayıda otel ve sahil evi bahçesinde rastlanabilecek, ince ve kısa gövdeli, yaprakları yukarıdaki hurmalara benzeyen fakat daha küçük, parlak yeşil olan, yaprak sapları dikensiz, piç vermeyen bir palmiye görürseniz bu, �Cüce Feniks�,(Phoenix roebelenii) dir.
Son birkaç yıldır büyük örnekleri ithal edilen, Antalya�da Cam Piramit ve Yeni Otogarda, Bodrum, Magic Life Otelde görebileceğiniz, düzgün gövdeli, tüysü yaprakları aşağı sarkan, zarif palmiyeler, �Kraliçe Palmiyesi�, (Syagrus romanzoffiana), eski adı ile (Cocos plumosa)dır.
GEZGİN PALMİYENİN HİKAYESİ
Gezgin palmiye dikildikten
1 yıl sonra Gezgin Palmiye tespit halkaları çıkarılırken Gezgin Palmiye Ağustos 2003 sağlıklı ve meyveli
Gezgin Palmiye, Palmiye Merkezi girişinde bulunan, 16 metre boyunda, Merkezin simgesi olan Washingtonia Robusta�dır. Bu palmiye 1940 lı yıllarda, Köyceğiz, Ulupınar Mahallesi, şimdiki adı Cumhuriyet caddesi olan, yol kenarına dikilmiştir. Bulunduğu sulak alanı severek hızla büyüyen bu palmiye ve 4 kardeşi, 1999 yılı Eylül ayında, Belediye tarafından yol genişletme çalışma nedeni ile istimlak alanına girmiştir.
Köyceğizden yaklaşık 20km uzakta bulunan Kavakarası Köyünde faaliyet gösteren Gardenya Çiçekçilik firması, kesilmesine karar verilen bu palmiyeleri satın alarak kendi arazisine götürüp, satmak amacı ile dikmiştir.
Merkezimiz Gardenya Firması arazisinde dikili olan bu 5 palmiyeden en büyüğünü satın almıştır. Satın alınan palmiye, 2001 yılı, 24 Temmuz Salı günü, saat 15.00 de, ikinci mekanı olan Kavakarası Köyünde dikili olduğu araziden sökülmüş ve Merkez�e getirilerek, girişde daha evvel hazırlanan çukura dikilmiştir. Bu şekilde Köyceğiz doğumlu yaklaşık 70 yaşındaki palmiye, tekrar doğup büyüdüğü kente gelmiştir. Çok az ağaca nasip olan iki mekan değiştirme olayından sonra, palmiyenin adı �Gezgin Palmiye� olmuştur.
Yaprakları ile beraber 18metre uzunluğunda olan palmiyenin nakli için, önceden Kaymakam�lık makamına bilgi verilmiş ve trafikten izin alınmıştır. Palmiyenin sökümü bir �Beko� iş makinası ile yapılmış, Dalaman�dan getirtilen seyyar bir vinç yardımı ile hazır bekleyen TIR a yüklenmiştir. Palmiyenin TIR la nakli sırasında, önde ve arkada iki araçla yol emniyeti sağlanmış, Köyceğiz içinde uygun bir yol güzergahı bulunarak Merkez önüne gelinmiştir. Ancak uzun aracın, Merkez önündeki köprüden dönmesine olanak olmadığından, hazırlanan çukura nakil, konvoyu takip eden vinç tarafından gerçekleştirilmiştir. Merkez arazinde taban suyunun yüksek olması nedeni ile, daha önce hazırlanan çukur derinliği 1metreyi geçememiştir. Palmiye köklerinin bu çukurdan yüksek kalması üzerine, daha sonra yaklaşık 130cm yüksekliğinde betonarme, taş kaplama bir duvar örülmüştür. Palmiyenin sabitlenmesi için, söküldüğü zaman alınan ölçülere göre hazırlanan iki adet demir çember, Toparlar Beldesi itfaiye aracının merdiveninden faydalanılarak monte edilip, 4 taraftan çelik halatlarla tesbit edilmiştir.
Özel bakımla, �Gezgin Palmiye� yeni yerinde, çabucak kendini toparlamış, ertesi yıla birçok yeni ve sağlıklı yaprak vererek girmiştir. Çok iyi bir gelişme gösteren palmiye 2003 yılı baharında, son dört yılında ilk defa olarak çiçeklerle bezenmiştir.
Gezginci Palmiye�nin çelik halatlarının çıkarılması, palmetum kuruluş çalışmalarının yoğunluğu nedeni ile ancak iki yıl sonra, 23 Ekim 2003 tarihinde gerçekleşebilmiştir. Köyceğiz ve civarında �Gezgin Palmiye� üst ucuna kadar uzanan bir merdiven bulunamadığından, ölen yaprakların budaması yapılmamakta, doğasında olduğu gibi bırakılmaktadır.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)