Ülkemizin savaşa girme ihtimaline karşılık yurt dışından hayati olmayan hiçbir malzeme getirilemiyormuş.
Bundan dolayı kahveden mahrum kalmamak için nohut kahvesi geliştirilmiş.
O zamanlar şekerde olmadığı için yanında kuru üzüm tüketilirmiş; siz de bu kuru üzümle deneyebilirsiniz.
Biga'da Işıkeli köyü vardır.
Köyde bu kahveyi yapan 2 tane kahvehanemiz var.
Kafeinden kaçıyorsanız bu kahveyi tüketebilirsiniz.
Sadece cezvede olur, elektrikli kahve makinelerinde pişirilmez.
Işıkeli köyünde Emin Kosa, 50 yıldır köyde kahvecilik yaptığını belirterek, "Kahvehanemde nohut kahvesi ilgi görüyor. Bu meslek dededen toruna kadar uzanıyor. Babamdan mesleği ben devraldım. Babam köy kurulduğundan beri nohut kahvesini yapıyordu. 9 yaşındayken babama yardım ederken nohut kahvesini yapmayı öğrendim. Biga dışından dahi köye gelip bu kahveden içmek isteyenler var. Bir fincan nohut kahvesini 75kuruşa satıyorum. Günde 20-30 tane nohut kahvesi içiliyor. 10 kilo nohudu ilk önce haşlıyorum sonra özel dolabında kavuruyorum ve değirmeninde dövüp Türk Kahvesi gibi kaynatıyorum" dedi.
Ünlü doğal güzellik uzmanı Şems Aslan, bayanların kilo verebilmesi için çeşitli bilgilerle tarifler vermeye devam ediyor. Son zamanlarda paylaştığı tarifler arasında yer alan kilo verdiren kahve tarifi, oldukça büyük bir ilgi çekti. Standart kahvelerden çok farklı bir içeriğe sahip olan bu kahve tarifi ile fazla kilolarınızdan kurtulabilirsiniz.
Fazla kilolarınızdan kurtulmak için öncelikle şişkinlik ve ödemi atmanız gerekiyor. Şişkinlik ve ödemi vücudunuzdan attıktan sonra zayıflamaya elverişli hale geleceksiniz. Ödem sonrasında yaptığınız zayıflama uygulamalarıyla rahatlıkla yağ eritebilirsiniz. Vücuttaki ödemi atmak ve akabinde yağları eritmek için doğal kürlere ihtiyacınız vardır. Bu kürler yardımıyla fazla kilolarınızdan sağlıklı biçimde kurtulabilirsiniz. Kilo vermek isteyen bayanlar için paylaştığımız çeşitli kür tariflerinden nohutlu kahvenin tarifini bu makalemizde paylaştık. Şems Aslan’ın tarifi olan nohutlu kahve veya nohutlu içecek ile vücudunuzdaki rahatsız edici kilolardan 1 haftada kurtulabileceksiniz. Bu kürü uygularken yediğiniz içtiğiniz her şeyin sağlıklı ve kilo aldırmayan besin türlerinden olmasına dikkat etmelisiniz.
Nohut Kahvesi için Gerekli olan Malzemeler
1 avuç nohut
2 su bardağı sıcak su
Kilo Verdiren Kahvenin Hazırlanışı
Kilo vermek için ihtiyacınız olan bu karışımı tüketeceğiniz günün öncesinde akşam hazırlamanız gerekiyor. Karışımı hazırlamak için öncelikle ağzı sıkı biçimde kapatılabilecek kapaklı bir kavanoz bulmalısınız. Bu kavanoz içine nohutu ve üzerine sıcak suyu ekleyip çok sıkıca kapatın. Gece boyunca hiç açmayın, hava almaması gerekiyor.
Ertesi sabah kavanoz içindeki su ihtiyacınız olan nohut kahvesine dönüşmüş olacaktır. Bu içeceği her sabah aç karnına tüketin. 20-25 dakika sonra da sağlıklı besinlerle hazırladığınız kahvaltınızı yapın. 7 gün boyunca hiç ara vermeden bu kürü uygulamaya devam ederseniz, faydalarını kolayca görebilirsiniz.
Nohut kahvesi özellilke 2. dünya savaşı sıralarında ülkemizde oldukça yaygındı. Malum Türkiye'nin savaşa girebilme olzasılığına karşılık yurt dışından hayati olmayan hiçbir malzeme getirilmiyordu. Bu sebeple Türk halkı'da kahveden uzak kalmamak adına kendileri geliştirmişler Nohut Kahvesini.
Yapılışı: Öncelikle Nohutlar haşlanır, daha sonra kurutulur. Kurumuş olan nohutlar kahve gibi kavrulur. Daha sonra ise harmada çekilerek aynı bildiğimiz kahve gibi pişirilir.
Ha söylemeden geçmeyim o zamanlar şekerde sıkıntılı olduğu için kuru üzüm kullanırlarmış olurda nohut kahvesi içerseniz şekerle değil kuru üzümle için... Bence daha tarihi bir hava katar kahveye.
Acaba bu kavurma işini leblebicilerden istesek yaparlar mı?
Nohut kahvesinin nasil yapildigini uzun zamandir merak ediyordum. bilgilendirme icin tesekkur ederim. deneyecegim muhakkak.
yaliz bir nokta var haslanip kurutulan nohutlari ne kadar kavurmamiz gerekiyor yardimci olursaniz sevinirim...
Tarifi yazdığım halde henüz bende denemedim fakat sanırım içinde hiç nem kalmayacağı şekilde,renginin iyice koyulaştığı bir kıvamda olması gerekir diye düşünüyorum.neyseki nohut şu an bol ve kahveye nazaran çok ucuz,deneme yanılma çok şey kaybettirmez sanırım bu arada bu tarifi bir sayfadan kopyala yapıştır yaptım tarif sahibi ben değilim,ayrıca kendisine teşekkür ederim...
malum 2 ci dunya savasi yok kahvede yemenden gelmiyor artik takilin keyfinize gore
Nohut kahvesi ilginç olabilir, hazır bolluk içindeyken deneyelim ki darlığa düştüğümüzde B planımız olsun
Değerlerimize sahip çıkmak açısından güzel bir konu. Bir Çorumlu olarak ben de merak ettim tadı nasıl olur acaba ? Deneyen arkadaşımız var mı ?
Nohut Kahvesi Nedir?
İkinci Dünya Savaşı’nın ülkemiz için yarattığı yıkımlardan birisi ekonomik sıkıntıydı. Bu nedenle pek çok ürünün ithalatı ise yasaktı. O nedenle kahve, ithalatı yasak olan ürünlerden biriydi. Bu koşullarda Anadolu insanının kahveye alternatif olarak geliştirdiği bir kahvedir, Nohut kahvesi. Daha sonraları 1970’li yıllarda yaşanan ekonomik bunalımda da bu kahve tercih sebebi olmuştur. Ayrıca; bazı dönemlerde ise kahve pahalı olduğu için normal kahve ile bir miktar nohut kahvesi karıştırılarak, kahve çoğaltma işlemi yapılırmış.
Nohut Kahvesi Nasıl Yapılır?
Nohutlar önce haşlanır, haşlandıktan sonra kurutulur. Kuruyan nohutlar ise tıpkı kahve gibi kavrulur, kavrulma işleminden sonra çekilir. Nohut Kahvesinin demlenişi ise normal kahve ile aynı. Ancak eski zamanlarda nohut kahvesi şekersiz olarak pişirilir, yanında ise lokum veya kuru üzümle yenirmiş.
Günümüzde, bu kahvenin üretimi yok denecek kadar az nedeni ise tanıtımının hiç olamaması. Oysa, kafein sevmeyenlerin veya kafeine karşı duyarlılığı olan insanların tüketebilecekleri alternatif bir kahve. Tadı ise normal kahve ile hemen hemen aynı. Bugün, Çanakkale’nin Biga ilçesinde nohut kahvesini üreten ve müşterilerine sunan bir kahvehane mevcut. Kaynaklara göre, Emin Kosa’nın işlettiği bu kahve de 50 yıldır kahvecilik yapılıyor ve nohut kahvesi yapımı ise baba mirası olarak oğluna geçiyor.
Üretimi hala geleneksel olarak yapılıyor. Emin Kosa, öncelikle nohutları kavuruyor ve ardından öğüterek bir nevi kavrulmuş un elde ediyor. Pişirme yöntemi de şöyle; bir cezveye bir kaşık kahve, su, karbonat ve şeker atıyor.
Umarız; kültür miraslarımız haline gelen bu güzel değerimiz unutulmaz ve girişimciler tarafından değerlendirilir.
Bundan dolayı kahveden mahrum kalmamak için nohut kahvesi geliştirilmiş.
O zamanlar şekerde olmadığı için yanında kuru üzüm tüketilirmiş; siz de bu kuru üzümle deneyebilirsiniz.
Biga'da Işıkeli köyü vardır.
Köyde bu kahveyi yapan 2 tane kahvehanemiz var.
Kafeinden kaçıyorsanız bu kahveyi tüketebilirsiniz.
Sadece cezvede olur, elektrikli kahve makinelerinde pişirilmez.
Kıtlık dönemlerinde kahve ithalatı durdurulmuş, büyüklerimiz fındık kabuğu ile nohutu kavurup kahve niyetine piyasaya sürerdi. İçilirdi de..
arkadaslar nohut kahvesini bilen varmı acayip güzel birsey her aksam eşimle birlikte içiyoruz hemde dogal nohuttan baska içinde hiçbir katkı yok sizede tavsiye ederim istediğin kadar kahve içebiliyorum
Nohut kahvesi içtiniz mi? Biga ilçesine bağlı Işıkeli köyünde yapılan "Nohut kahvesi" rağbet görüyor.
Nohut kahvesi içtiniz mi?
Işıkeli köyünde Emin Kosa, 50 yıldır köyde kahvecilik yaptığını belirterek, "Kahvehanemde nohut kahvesi ilgi görüyor. Bu meslek dededen toruna kadar uzanıyor. Babamdan mesleği ben devraldım. Babam köy kurulduğundan beri nohut kahvesini yapıyordu. 9 yaşındayken babama yardım ederken nohut kahvesini yapmayı öğrendim. Biga dışından dahi köye gelip bu kahveden içmek isteyenler var. Bir fincan nohut kahvesini 75 kuruşa satıyorum. Günde 20-30 tane nohut kahvesi içiliyor. 10 kilo nohudu ilk önce haşlıyorum sonra özel dolabında kavuruyorum ve değirmeninde dövüp Türk Kahvesi gibi kaynatıyorum" dedi.
Köyü gezip bitirdikten sonra yürüyüşe başlamak için Taşoluk Barajı’na geldik ve baraja bir kaç km.kala yürüyüşümüze başladık.Baraja gelince eşsiz güzelliğinin yanı sıra , Çanakkale bölgesinin en büyük barajlarından birisi olduğunu öğreniyoruz…Baraj kapaklarının üzerinden geçerek, yürüyüşümüzü sürdürdük.Yaklaşık olarak 13 km.orman yolu ve patikadan yürüdük…Aaşağı demirciden, Işıkeli köyüne yürüyerek geldik…Yol güzergahında gördüğümüz eşsiz doğa manzaraları harikaydı ve bu manzara eşliğinde yürüyerek Işıkeli köyüne geldik…
Işıkeli köyü,Biga’nın şirin köylerinden birisidir.Köy meydanındaki, köy kahvesine geldik ve hiç beklemediğimiz ve çok şaşırdığımız bir şeyle karşılaştık…Köy kahvesinde yorgunluk çaylarımızı içerken, bilmeden köyün en meşhur şeyi olan “Nohut Kahvesi” olduğunu öğrendik….Bir çok kahve çeşidini duymuştum amam “Nohut Kahvesi”ni ilk defa duymuştuk…Hepimiz çok şaşırdık, nasıl nohut kahvesi olur diye…Büyük bir merak içersindeki hepimiz denedik, kahvenin tadını aldık…Yolunuz Işıkeli köyü’ne düşerse mutlaka “Nohut Kahvesi” içmenizi tavsiye ederiz..
Türk Kahvesi Kültürü ve Geleneği
Türk kahvesi kültürü ve geleneği, kahvenin İstanbul’da kahvehanelerde servis edilmeye başlandığı 16. yüzyıla kadar uzanmaktadır. Geleneğin, tadını eşsiz yapan ve sosyalleşmeye katkıda bulunan, iki ünlü yönü vardır.
Bir içecek türü olarak, Türk kahvesinin, özel hazırlama teknikleri vardır ve yıllar öncesine dayanan bu teknikler günümüzde hala kullanılmaktadır. Kahve hazırlamada kullanılan geleneksel yöntemler, sanatsal değeri olan, cezve, fincan, havanlar gibi özel araçların ve gümüş takımlarının gelişimine yol açmıştır. Zaman gerektiren hazırlama teknikleri sayesinde, Türk kahvesi damağınızda uzun süre tadını ve tazeliğini bırakır. Diğer çeşit kahvelerden daha yumuşak, aromalı ve yoğundur. Türk kahvesini kendine özgü olan aroması, telvesi ve köpüğüyle diğer kahvelerden ayırmak oldukça kolaydır.
Türk kahvesi sadece bir içecek değil aynı zamanda, sosyalleşmek için kültürel boşlukları, toplumsal değerleri ve inançları bir araya getiren toplumsal bir çalışmadır. Türk kahvesinin sosyalleştirme rolü, İstanbul’da, dikkat çeken dekorasyonlarıyla, ilk kahvehanelerin açılmasına dayanmaktadır. Kahvehaneler o zamanlarda ve hala, insanların kahve içtiği, sohbet ettiği, haber paylaştığı, kitap okuduğu ve sosyalleştiği yerlerdir. Gelenek başlı başına misafirperverlik, arkadaşlık, nezaket ve eğlence sembolüdür. Tüm bunlar ünlü Türk atasözü ‘bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı vardır.’ ile belirtilmiştir. Bu söz, kahvenin, Türk kültüründe ne kadar önemli olduğunu ve Türk kültürünün ne kadar içine işlemiş olduğunu göstermektedir.
Türk kahvesi kültürü, Türkiye’de toplumun her bir üyesi tarafından uygulanmaktadır; özelikle aileler, kap kacak üreticileri, kahvehanelerdeki usta-çıraklar, işçiler, kahve telvesi satıcıları bu gelenekle ilgilenmektedir. Ayrıca ülkemizi ziyaret eden turistler bu geleneği Türk hayat tarzının bir sembolü olarak görmektedir. Bu gelenek bütün Türk toplumu tarafından kültür mirasının bir parçası olarak görülüp, her kültür ve kültürlerarası seviyeden birey tarafından paylaşılmaktadır. 16. yüzyılda Türk toplumuna tanıtıldığından beri kahvehaneler, en küçük yerleşim yerlerinde bile açılmıştır. Bu, Türk kahvesinin geçmişten günümüze artarak devam eden talebin bir kanıtıdır. Bir ya da daha fazla kahve takımı olmayan bir Türk evini hayal etmek neredeyse imkânsızdır. Aslında diğer içeceklerden farklı olarak Türk kahvesi, kahve içenlerin ve geleneği uygulayanların kahve içme isteğinden ziyade Türk hayat tarzının bir sembolü olarak algılanmaktadır. Bu nedenle, Türk kahvesi ve geleneği, Türk toplumunun her seviyesinden bireyler arasında güçlü bir sosyal etkileşim sağlamaktadır.
Türk kahvesi kültürü ve geleneğine ilişkin bilgi, yetenek, uzmanlık ve törenler, ailenin tüm üyeleri tarafından ağızdan ağza anlatılarak, gözlemleme ve katılım yoluyla, gayrı resmi bir şekilde korunur. Bir Türk ailesinde doğan biri, önceki nesillerden Türk kahvesi hazırlama yollarını doğal bir şekilde öğrenip, bunu Türk hayat tarzının bir unsuru olarak benimser. Ailenin yanı sıra, kültürel mesafe olarak kahvehaneler bu geleneğin profesyonel olarak aktarıldığı bir ortam hazırlar. Tarihsel olarak kahvehaneler kahvenin evlerdeki yurtiçi tüketiminden önde geldiğinden, kahvehaneler bu gelenek için vazgeçilmezdir.
Kahvenin asıl hazırlanma şekli birçok ve oldukça detaylı adım ve yetenek gerektirir. Öncelikle, taze kavrulmuş kaliteli kahve çekirdekleri (isteğe göre) toz haline gelen kadar, havan veya öğütücü içinde öğütülür. Sonra, isteğe bağlı olarak, kahve, soğuk su ve şeker cezveye koyulur. Kahve ocağın üzerine yerleştirilip, yüzeyde köpük oluşacak şekilde pişirilir. Son olarak, bir bardak su ve Türk lokumuyla servis edilir. Güzel bir tada ulaşmak, kahvenin kavrulma şekli ve derecesi gibi bazı yetenekler gerektirir. Bütün kahve çekirdeklerini eşit bir şekilde kavurup biraz beklemek çok önemlidir.
Türk kahvesi hazırlama usulü, genel tüketimin ve kültürel değerin işareti olan, belirli bir tanıtım stratejisi olmadan, aileler ve kahvehaneler tarafından öğrenilir ve sürdürülür.
Türk hayat tarzındaki derin etkisiyle Türk kahvesi, misafirperverlik ve arkadaşlığın işareti olarak kültürde merkezi bir rol oynar. Özel konuklara, saygılarını göstermek için, günlük hayatta kullanılanlardan daha özenli ve özel fincanlarla kahve sevisi yapılır. Gelenek, her kesimden insana nüfuz eder ve ‘Gönül ne kahve ister ne kahvehane, gönül sohbet ister kahve bahane‘ Türk atasözünde de ifade edildiği gibi daha önceden var olan sosyal ilişkilere bahane olarak adlandırılır. Kahve içmek için arkadaşları davet etmek, samimi bir sohbet ya da günlük olayları paylaşma ihtiyacının bir göstergesidir. Yaygın bir gelenek olarak, kahveyi içtikten sonra, fincan ters çevrilir, bir dilek tutulur, fincan tabağının üzerine ters bir şekilde koyulur ve kurumaya bırakılır. Bir eğlence aracı olarak, kahve fincanının içindeki anlaşılır şekiller falcılık ‘kurallara’ göre yorumlanır.
Türk kahvesi, nişanlanma törenleri, tatiller, sosyalleşme toplantıları gibi bazı sosyal olayların her zaman vazgeçilmez bir parçasıdır. Ekonomik kriz nedeniyle yokluk döneminde bile kahve tüketimi, Türk kahvesi geleneği vazgeçilemez ve derin bir kültürel alışkanlık olduğu için, kahve çekirdeğinin yeri nohut, yabani fıstık, tohum gibi sahte tahıl türleriyle değiştirilerek aynı kalmıştır.
Türk kahvesinin edebiyat üzerinde muazzam bir etkisi vardır; bu nedenle bu geleneğe ilişkin işlevleri ve duyguları tarif etmek için sayısız şiir ve şarkı yazılmıştır. Gelenek aynı zamanda tasavvuf şiirlerinde, dinsel törenlerde, minyatür el sanatları ve resimlerde yer almaktadır. Bu nedenle gelenek Türk kültüründeki toplulukların ve grupların kimlik ve süreklilik duygularını destekler.
Türk kahvesi içmek veya servis etmek her zaman diğer bireylerle bir sosyal etkileşim şeklidir. Türk kahvesinin belli bir tarzının olması, her nerede ve her ne zaman olursa olsun kişi Türk kahvesi içerken diğer insanlarla geçirdiği mutlu anları her zaman hatırladığından, Türk kahvesini özgün ve diğer içeceklerden farklı yapar. Kahvehanelerin açılmasıyla insanlar kahveyi tanımaya başlamıştır. Kahvehaneler sadece kahve içmek için bir yer değil aynı zamanda yazarlar, şairler, ressamlar dahil, farklı kültürel, sosyal, meslek dallarından gelen insanların sohbet ettiği, dertlerini paylaştığı, gazete okuduğu, sosyal ve politik sorunları tartıştığı, şiirlerini, edebiyatlarını, sanat eserlerini sergilediği ya da boş zamanlarında satranç veya tavla oynadığı, kültürel mesafe olarak da işlev görür. Kahvehaneler bilgi paylaşımının, sosyalleşme ve iletişimin desteklendiği yerler olarak sürdürülmüş ve devam ettirilmiştir.

Türk kahvesi kültürü ve geleneği 2013 yılı itibariyle ülkemiz adına UNESCO İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası Temsili Listesine kaydedilmiştir.
Nohut Suyu Faydaları
Nohut ve nohut suyunun bir çok alanda faydalı olduğunu biliyor muydunuz? Doğal sağlık ve güzellik konusunda yaşattığı sonuçlara inanamayacaksınız. Zayıflamak, cilt bakımı ve daha enerji dolu hissetmek için nohut suyu faydalarından yararlanabilirsiniz. Vücutta oluşan ödemi atan nohut suyu bağırsakları yumuşatmaktadır. Sindirim sistemini temizleyen ve kabızlığı önleyen şifalık, sağlıklı kilo verme sürecine yardımcı oluyor. Besin değeri çok yüksek olan nohut, günlük enerji miktarını karşılamaktadır. Nohutun içeriğinde olan mineraller, yağların yanmasını ve kolayca zayıflamayı beraberinde getiriyor. Metabolizmayı hızlandıran nohut suyu, sağlıklı beden yapısı sunmaktadır.

Cilt bakımı konusunda doğal bir güzellik kaynağı olan nohut suyu sivilce ve siyah noktaları yok edecektir. Cilt güzelliğiniz için nohut suyu içebilir, cildinize nohut suyu sürebilirsiniz. Yaşlanma karşıtı olan ve hücreleri destekleyen mucize kaynak olarak bilinmektedir. Sigara içen herkesin akciğerlerin temizlenmesi bakımından, nohut suyundan yararlanmaları gerekli olmaktadır. Diş ve diş eti hastalıkları için iltihap önleyici olan nohut suyu iyi gelecektir. Bağırsak kurtları ve parazitlerinin düşmesi için de fayda sağlayan nohut suyu, bağırsakları temizleyecektir. Sirke suyunda bekletilecek olan nohutu aç karnına tüketmek yeterli olacaktır. Sağlıklı kalmak için nohut ve nohut suyundan faydalanmanız yeterli olacaktır.
Nohut suyu nasıl hazırlanır
Nohut suyu mucizevi etkilerinden faydalanmak için 2 bardak sıcak su ve bir avuç nohut yeterli olacaktır. Suyu kaynatıp kavanozun içine dökelim. Nohutları da ilave edip, kavanozun kapağını kapatalım ve sabaha kadar bekletelim. Şifa niyetine içip, cildimize de sürebiliriz. Nohut suyu kısa sürede olumlu etkilerini göstermeye başlayacaktır. Temizlenmiş olan cildimize pamuk yardımıyla sürüp bekletelim. 30 dakika sonra ılık suyla yıkayabiliriz. Zayıflamak ve sağlıklı yaşam için bir hafta uygulayıp, bir hafta ara verelim. Daha sonra tekrar bir hafta uygulayalım. Kür şifalı etkisini kısa sürede gösterecektir.
nohut suyunun faydaları
nohut suyu
nohut suyunun cilde faydaları
sivilcelere nohut suyu
nohut suyu maskesi
nohut suyu faydaları
nohut maskesi
nohut suyu sivilceye iyi gelirmi
nohut suyu zayıflatırmı
BOŞNAK KAHVESİ
KAHVE GELENEĞİ BOSNA TRAVNİK’TE YAŞIYOR
Bosna Hersek’te Travnik şehrindeki Lutvina Kahva, 400 yıllık. Osmanlıların kahveyle ilk tanıştığı zamanlarda kurulmuş ve hiç bozulmamış. Kahve ısmarlıyorsunuz. 10 dakika kadar beklemeniz gerekiyor. Çünkü kahve, eski İstanbul’da olduğu gibi sıcak kumun üstünde pişiriliyor. Servis dört bölmeli küçük bir tepsi içinde yapılıyor. Bölmelerden birinde küçük bir bardakta su ve cezve var. Tam karşısındaki bölmede ise içinde iki kesme şeker bulunan kulpsuz bir porselen fincan bulunuyor. Çünkü Bosnalılar kahveyi pişirirken şeker katmıyorlar. Tepsinin bölmelerinden birinde bir lokum, tam karşısında küçük bir süt kabı, bir sigara ve kibrit bulunuyor. Eskiden o bölmeye tütün tabakası ve sigara kağıdı konulurmuş. Çünkü Boşnaklarda, "Dumansız kahve, imansız gider" diye bir deyim var. Yani Osmanlı kahve geleneği Türkiye’de değilse bile Bosna-Hersek’te yaşıyor.