30 Aralık 2016 Cuma

NEDEN SÜT

NEDEN SÜT

Süt, memeli canlıların doğumdan hemen sonra meme bezlerinden salgılanan, kendine özgü tat, koku ve kıvamı olan, temel besin öğelerini yeterli ve dengeli bir şekilde bileşiminde bulunduran, beyazımsı renkte sıvı gıda maddesidir.

Süt, içerdiği çok çeşitli besin maddelerinden dolayı tüm memeli canlılarda organizmanın gereksinimlerini karşılayabilen hayati temel bir gıdadır. Yeterli bir beslenme için gerekli besin maddeleri bitkisel ve hayvansal gıdalarda değişen oranlarda bulunmaktadır. Oysa süt, birçok besin öğelerini özellikle gelişme çağında gerekli olan protein, mineral maddeler ve vitaminleri diğer gıdalara göre daha yeterli seviyede içermektedir.
ÇOCUĞUNUZU BÖYLE BESLEYİN, SAĞLIKLI BÜYÜSÜN!

Uzmanlar, gazlı meşrubatlar yerine süt ve ürünlerini tüketen çocukların daha sağlıklı büyüdüğünü söyledi
Öğrencilerin sağlıklı, güçlü ve zeki olabilmeleri için günde en az iki bardak içmeleri gereklidir. Gazlı meşrubatların yerine, süt ve süt ürünlerini tüketen çocukların daha sağlıklı gelişim göstereceği herkesçe bilinen bir gerçektir.

Sütün faydalarını öğrencilerimize kavratmak amacı ile 'Süt İçelim Hayata Gülümseyerek Bakalım' sloganla okullarımızda seminerler verilmektedir.

Öğrencilere sütün hayatımızdaki önemi, büyüme çağındaki çocuklara faydaları ve ileriki yaşlarda kemiklerde meydana gelecek olan hastalıklara karşı ne kadar önemli olduğunu anlatılmaktadır. Öğrencilerin sağlıklı, güçlü ve zeki olabilmeleri için günde en az iki bardak süt içmeleri gerekmektedir.
Gazlı meşrubatların yerine, süt ve süt ürünlerini tüketen çocukların daha sağlıklı gelişim göstereceğini ifade edilir.

Sütün, çocukların zihinsel gelişimine büyük katkı sağladığına vurgu yapan Gıda Mühendisleri, "larımızın sağlıklı beslenmeleri adına Milli Eğitim Bakanlığımız, Sağlık Bakanlığımız ve Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığımızın koordinasyonunda “Okul Sütü Akıl Küpü' projesi başlatılmıştır.

Süt, çocukların sağlıklı büyümelerinde, beslenmelerinde çok önemli bir besin kaynağıdır.

Sütte, kalsiyumun yanı sıra sağlık için gerekli A, D, B2, B6, B12 vitaminleri ile potasyum, fosfor ve proteinler bulunuyor.

Yapılan araştırmalar, günde en az bir bardak sütün çocukların soyut düşünce, problem çözme, bellek, dikkat, konsantrasyon gibi zihinsel yetenekler açısından, süt içmeyen çocuklara kıyasla daha başarılı olmalarına yardımcı olduğunu gösteriyor. Sağlıklı nesiller için çocukların protein, yağ, karbonhidrat, vitamin, mineral elementlerini yeterli miktarda süt ile alması sağlanmalıdır. Böylelikle daha sağlıklı nesiller büyüyecektir.
BÜYÜKBAŞ BESLEME
Süt, besi hayvanları ve yarış atları için vitamin mineral destekleyici ve koruyucu yem katkıları.

Vitamin mineral eksikliğinden kaynaklanan olumsuzlukları ortadan kaldırır.
Yemin besin değeri ve sindirebilirliğini arttırır.
Süt kalitesini, kuru madde ve yağ oranını arttırır.
Besi randımınını ve et kalitesini arttırır.
Çayır tetanisi ve doğum felcinin önlenmesinde faydalıdır.
Döl verimini düzenler, gizli kızgınlığı önler.
Ana rahminde yavrunun tutunması ve sağlıklı bir gebelik süreci sağlar.
Anormal doğumları (kör, cılız, ölü) azaltır.
Tedavi gören hayvanlarda destek olarak iyileşmeyi hızlandırır.
Yemlik kemirmeyi, duvar yalamayı, yabancı cisim yemeyi önler.

Kullanım Oranları

Süt - Günlük 50 gr.
Besi - Günlük 40 gr.
Buzağı - Günlük 20 gr.
Koyunlarda - Günlük 20 gr.
Kuzularda - Günlük 20 gr.



ED FARM Süt üretme Çiftliği 2013 yılında Afyonkarahisar ilimiz, Çay ilçesi, Maltepe köyünde 56.000 m2 arazi üzerinde faaliyetlerine başlamıştır. Profesyonel olarak Aile İşletmemizin kuruluşu ise 2008 yılına dayanmaktadır.

İşletme kuruluş aşamasında 100 Büyükbaş Hayvan kapasiteli bir işletme olarak 56.000 m2 kendi arazisinde 75 hayvan ve 8x2 sisteminde tam otomatik sağımhanesi ile beraber faaliyete başlamış ve 4 ay içinde kapasitesini 120 hayvana çıkartmıştır.

Faaliyete başladığı yılda hayvan kimlik tanımlama sistemi, bilgisayarlı sağım ünitesi, bireysel yemleme istasyonu ve modern hayvan barınağını bünyesinde bulunduran örnek bir çiftlik haline geldi.

2010 yılında kurucularının yeniden yapılandırma kararı ile DAMLA Seracılık Ürünleri Tarım ve Hayvancılık Ltd. Şti. çatısı altında kurumsal kimliğine kavuştu. Yine Kasım 2014 itibariyle statü değişikliği yaparak ismini DAMLA  Seracılık Ürünleri Tarım ve Hayvancılık A. Ş. olarak tescil ettirdi.

2011 yılında T.C. Türk Patent Enstitüsü nezdinde yaptığı marka başvurusu ile RED FARM markasını tescil ettirerek

RED FARM Süt Üretme Çiftliği, olarak markasının tescilini gerçekleştirdi.

2012 yılında faaliyetlerini hızlandırarak işletmemizin kaba yem ihtiyaçlarının karşılanması amacı ile şirket bünyesine katılan 105.950 m2 arazilerin yanında 100.000 m2 arazilerde orta vadeli kiralanarak yapılandırma çalışmaları tamamlandı.

Kurumsallaşma ve büyüme süreci kapsamında kapasitesini 250 sağmala çıkarmak için ilave inşaatların proje ve ruhsat çalışmaları tamamlanmış ve inşaat çalışmaları tamamlanma aşamasına gelen ilave Barınak ile İşletme kapasitemiz Mayıs 2015 te 300 başa çıkmış olacak ve Yurt dışından ithalatını gerçekleştirmiş olduğumuz 201 Sağmal hayvan sonrası Çiftlik kapasitemiz 250 Sağmal olmuştur.

2015 yılı içerisinde alacağımız “Tüberküloz ve Brusellose Hastalıklarından Arilik Sertifikası ile RED FARM Süt Üretme Çiftliğimiz,

İlimiz Afyonkarahisar’ın İLK ve TEK ARİ İŞLETMESİ olarak sağlık konusundaki başarımızı da belgelemiş olacağız.

İşletmemizin hedefleri içerisinde alacağı “Tüberküloz ve Brusellos Hastalıklarından Arilik Sertifikası’ nı yıllar itibariyle koruyarak       RED FARM Süt Üretme Çiftliği olarak 2016 yılında Avrupa Birliği ile denklik statüsü taşıyan “Onaylı Çiftlik Belgesi” ni Türkiye de alan sayılı Çiftlikler arasında yerini almayı hedeflemektedir.

İşletmede dünya boğa sıralamasındaki ilk 100 içinden eşleştirme sonucu tespit edilen genetiği yüksek düzeyde olan spermalar kullanılarak, üniform bir sürü amacına ulaşılmaya çalışılmaktadır.

2013-2014 yılında satın alınan/kiralanan araziler ve yapılan binalar ile birlikte DAMLA Seracılık Ürünleri Tarım ve Hayvancılık A.Ş. nin kurulu olan Tesisinin arazi büyüklüğü 55.950 m2, yine aynı bölgede kendi tapulu malı olan 70.000 m2 ve yakın bölgelerde bulunan orta vadeli kiralanmış tarım arazileri toplamı 218.000 m2 dir.

Öncelikli hedefi bu miktarı 500.000 m2 ye çıkartmak ve kaba yem ihtiyacının büyük bir kısmını üreterek işletme kaba yem maliyetlerini minimize etmektir.  

Hali hazırda 240 sağmal ve gebe düve hayvan mevcudu ile faaliyetine devam etmekte olan RED FARM Süt Üretme Çiftliği başarısını güçlü teknik danışman kadrosu ve sektör tecrübesinden, araştırma departmanının istikrarlı başarısından ve çalışanlarından almaktadır.

DAMLA Seracılık Üürnleri Tarım ve Hayvancılık A. Ş.

“Sağlıklı İnek” / “Sağlıklı Süt” / “Sağlıklı Ürün”

İlkesiyle önder işletmeler içerinde yer almanın yanı sıra, ülke hayvancılığında gerek yetiştiricilere, gerekse bu sektöre yatırım yapacak kişilere örnek olmak amacı ile faaliyetlerine büyüyerek devam etmektedir.

BAŞKANIN MESAJI

Globalleşen dünyamızda iş dünyası, hedeflerimiz ve stratejilerimizi de güncel tutmak, yeniliklere ayak uydurabilmek ve teknolojiyi de takip ederek sektörde kalıcı ve köklü bir işletme olabilmek amaç ve düşüncesi ile değişik sektörlerde faaliyet gösteren Şirketler Grubumuz bünyesine 500 Sağmal kapasite ile başlamış olduğumuz Tarım ve Hayvancılık yatırımımızın başlangıcı olarak ilk etapta 100 Sağmal Süt Hayvancılığı projemiz ile faaliyetlerimize 2012 sonu itibariyle başladık.

Burada önemle vurgulamak istediğim husus şudur ki; Yarınınızın Garanti Altında olmasını hedefliyorsanız, Geçmişte yapılmış hata ve yanlışlıklardan ders almayı bilmemiz ve ileriyi doğru okuyarak süreçleri iyi analiz edebilmek gerekiyor.

Faaliyetlerine yeni başlamış ve henüz emekleme safhasında olan işletmemizde önceliğimiz, her daim ve her şart altında çalışma arkadaşlarımızla birlikte iş yaptığımız ve yapacağımız iş ortaklarımıza karşı adil ve sorumluluk içerisinde olduğumuzu, yaptığımız işin en iyisine ulaşabilmek için disiplinli, verimli ve özverili çalışmamız gerektiğinin bilincinde olduğumuzu gayet iyi biliyoruz.

Bugün inandığımız değerlerimizi koruyarak ileri ki süreçlerde başarılarımızın sürekliliğini sağlayabilmek için herkesten fazla çalışmalı, herkesten daha önce düşünebilmeli ve mevcut kaynaklarımızı etkin kullanarak, tüm paydaşlarımızla birlikte sürekli değişim ve gelişim içinde olarak sektörümüzde lider firmalar arasında olabilmemiz için mücadele etmeliyiz.

Başarı sadece çalışmalarımızın takdir edilmesi, ya da maddi anlamda olumlu sonuçlar elde etmek değildir.

Başarı, kendi yaşamımız için değil, tüm çalışanlarımız ve iş ortaklarımız için iyi ve güzele ulaşma çabalarını sürdürüp, seçimlerimizi buna göre yaparken, elde ettiğimiz neticelerin insanlarımız tarafından takdir edilmesidir.

Bizler, hayal kurmaya ve bu hayalleri gerçekleştirebilmek için daha çok çalışmak zorunda olduğumuzun bilincindeyiz.

Bu yolda tüm çalışanlarımızın, çözüm ortaklarımızın, danışmanlarımızın ve ailemizin bizimle birlikte, ilkelerimiz doğrultusunda, hedefe doğru, yılmadan ilerlediklerini bilmek, beni sonsuz yüreklendiriyor.

Tüm arkadaşlarımdan aşağıdaki maddeleri çok iyi özümsemeleri ve uygulamaları için hazır olduklarını da bilmek beni ayrıca mutlu etmektedir.

BAŞARISININ SIRRI:

• İnsanın Sevdiği İşi Yapmasıdır.
• “İş Hayatı Zordur, Meşakkatlidir, Bir O Kadar da Emek ve Takip İster.”
• Zevklidir, Heyecanlıdır, İnsanı Zinde Kılar.
• Zorluklarla Karşılaşmamak Mümkün Değil.
• Severek Çalışmak Başarının Olmazsa Olmazıdır.
• Başarının Sihirli Sözcüğü ÇOK ÇALIŞMAK VE KİŞİNİN SEVDİĞİ İŞİ YAPMASIDIR.
• Bu Takdirde Başarı Kesin Olur.
• Başarı İçin Kalite, Standart ve Süreklilik En Önemli Kuraldır.

Bugünümüzü ve geleceğimizi oluşturmakta katkısı olan ve/veya ileride olabilecek herkese sonsuz teşekkürlerimi sunar, Sağlık, Mutluluk ve Esenlikler dilerim.

Sevgi ve Saygılarımla,
M. Salih GENÇLER

Paradok Tarım ve Hayvancılık Limited Şirketi
Köseli Köyü No:7
Bafra Samsun
paradoktarim@gmail.com
Samsun Sinop istikametinde ilerlerken 19 Mayıs ilçesini geçiniz (Engiz). Engiz son trafik ışığından itibaren tam 6.5 km sonra kavşakta sola "Elifli Köyü" yönüne dönünüz. Yaklaşık 2-3 km sonra Elifli Köyünün içinden geçecek,sırasıyla cami, solda Sammey Meyva Çiftliği, sağda eski Tekel depoları göreceksiniz. Artık sol karşı görüş açınızda kahverengi çatıları ile çiftliğimizi görüyor olmanız gerekli. Sola ayrılan stabilize köy yolunu takip ederek süt çiftliğimize ulaşabilirsiniz.
Ziyaretiniz esnasında size yardımcı olabilmemiz için gelmeden önce lütfen  haber veriniz.

Paradok Tarım Samsun ilinde faaliyet gösteren en önemli süt çiftliklerinden biridir. Kendisine ait geniş çaplı arazilerinde en kaliteli kaba yemi organik olarak üretir ve çoğunluğu kendi ırkı olan melez ineklerine yedirerek, bölgenin en kaliteli sütüne çevirir.

28 Aralık 2016 Çarşamba

Tarım destekleri 3 yıllık açıklanaca


Tarım destekleri 3 yıllık açıklanacaqk

Yeni yılda “Milli Tarım Politikası” uygulamaya başlanacak. Yeni politika ile bitkisel üretim,hayvancılık ve tarım desteklerinde önemli değişiklikler olacak.
Hayvancılıkta bölge bazlı destekleme uygulamasına geçiliyor. Bunun için “Mera Hayvancılığı Yetiştiricilik Bölgesi”,”Damızlık Düve Üretim Merkezleri” , ” Damızlık-Koç Teke Üretim Merkezleri”, ” Damızlık Manda Üretim Merkezleri” belirlenerek açıklandı. Destekler bu bölgelere göre verilecek.
Bitkisel üretim ve tarım desteklerinde ise, 1 Ocak 2017’de uygulamaya girecek “Havza Bazlı Destekleme Modeli” ile ilçe bazında destekler verilecek.
Mevcut uygulamada;17 üründe kilogram bazında destekleme primi ödeniyor. Çok sayıda destek kalemi var ve her biri için çiftçi ayrı başvuru dosyası hazırlayarak destek alabiliyor. Çiftçi, desteğin ne zaman ödeneceğini önceden bilemiyor.Belli aralıklarla hesabına para yatırılıyor, yatırılan paranın hangi döneme,hangi ürüne ait olduğunu takip edemiyor.
Mevcut uygulamaya bakıldığında tarım desteklerinde bir düzenlemeye ihtiyaç olduğunu kabul etmek gerekiyor. Sadece desteklenecek ürün ve destekleme biçiminde değil, 2006’da kabul edilen Tarım Yasası’na göre Gayri safi Yurtiçi Hasıla’nın en az yüzde 1’i kadar destek ödenmesi gerekiyor. Ne yazık ki, yasa çıkalı 10 yıl oldu. Bu 10 yılda çiftçiye yasanın öngördüğü desteğin yarısı ancak ödeniyor. Madem uymayacaktınız yasaya niye böyle bir madde yazdınız?
Gıda,Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının hazırladığı ve 1 Ocak 2017’den itibaren uygulanacak Milli Tarım Politikası ile stratejik ve arz açığı olan tarım ürünleri ihtiyacının öncelikle ülke kaynaklarından karşılanması amaçlanıyor.Hangi ürünün hangi havzada ve ne kadar üretileceğini belirlemek için “Havza Modeli” uygulanması öngörülüyor. Bu uygulama ile planlı üretime geçilmesi, verim ve kalite artışı sağlanarak çiftçinin rekabet gücünün artırılması isteniyor.
Çiftçi ekim yapmadan destekleri bilecek
Bu amaçla, üretimle ilişkili olarak alan bazlı destekleme sistemine geçilerek kontrol ve denetim kolaylığı sağlanacak.Destekler sadeleştirilecek.Daha da önemlisi tarım destekleri 3 yıllık planlanacak ve açıklanacak.
Tarımsal Destekleme ve Yönlendirme Kurulu, 2017 üretim yılı tarım destekleri ile ilgili çalışmaları yaparken aynı zamanda 2018 ve 2019 üretim yılı destekleri üzerinde de çalışarak 3 yıllık bir destekleme paketi hazırlayacak. Hedef, 2017’de 3 yıl boyunca uygulanacak destekleri açıklamak. Çiftçi, 3 yıl boyunca hangi ürüne ne kadar destek alacağını bilerek buna göre üretime karar verecek.
Eğer gerçekleştirilebilirse, ülke tarımı için önemli bir adım olacak. Çünkü, bugüne kadarki uygulamada çiftçi ekim yaptıktan sonra tarım destekleri açıklanıyor. Dolayısıyla desteklerin üretim planlamasına bir etkisi,yönlendirmesi olmuyor. Daha önce defalarca yazdığımız gibi, Avrupa Birliği’nde tarım destekleme bütçesi 3 yıllık yapılıyor. Amerika Birleşik Devletleri 5 yıllık Tarım Kanunu ile destekleme oranlarını belirliyor. Türkiye’nin de en azından 3 yıllık bir zaman dilimi için verilecek destekleri açıklaması, üretim planlaması ve çiftçinin ekim yapmadan ne üreteceğine karar vermesi açısından önemli bir uygulama olacaktır.
Mazot desteği ürün bazında verilecek
Çiftçilerin en çok merak ettiği desteklerden birisi yüzde 50 mazot desteği.Bu konuda bakanlık çalışmalarını sürdürüyor. Daha önce de yazdığımız gibi her ürün için kullanılacak mazot miktarı belirlenecek ve ortalama bir değer üzerinden mazot desteği verilecek. Çiftçinin aldığı mazotun faturası üzerinden değil dekar başına ortalama kullanılan mazota göre ödeme yapılacak. 2016 ürün yılında olduğu gibi gübre ve mazot desteğinin birlikte ödenmesi de tartışılıyor.
Tarım desteklerinin ödenmesinde de uygulama değişiyor.2017’den başlamak üzere tarım destekleri bahar ve güz dönemi olmak üzere iki kez yapılacak. Üretici her ürün,her destek için ayrı ayrı başvurmak yerine tek bir başvuru ile iki taksitte desteğini alabilecek.
21 ürüne havza desteği
Tarım Havzaları Üretim ve Destekleme Modeli kapsamında 19 ürünün destekleneceği açıklanmıştı. Ancak daha sonra iki ürün daha eklendi ve toplamda 21 ürün desteklenecek. Bu 21 üründen buğday, arpa, çavdar, çeltik, dane mısır, tritikale, yulaf, mercimek, nohut, kuru fasulye, pamuk, soya, yağlık ayçiçeği, kanola, aspir, çay ve zeytinyağına yıllardır fark ödemesi(destekleme primi) ödeniyor. Fındıkta ise alan bazlı olarak dekar başına destek veriliyor. Yem bitkileri de uzun yıllardan beri destekleme kapsamında. Patates ve soğan ise havza modeli kapsamında ilk kez desteklenecek.
Yem bitkileri kapsamında desteklenecek ürünler ise şöyle belirlendi: yonca, korunga, fiğ, Macar fiği,burçak,mürdümük,sorgum,,Sudan otu,hayvan pancarı,yem şalgamı,yem bezelyesi,yem baklası, İskenderiye üçgülü,İtalyan çimi, mısır(silaj), yeşil ot olarak çavdar,yulaf,tritikale,buğday ve arpa. Ayrıca, sorgum, Sudan otu melezi yapay çayır mera olarak desteklenecek.
Özetle, 2017’de tarım politikalarında önemli değişiklikler olacak.Desteklerin 3 yıllık bir dönem için açıklanması bekleniyor. Üreticiye toplam 12.8 milyar liralık bir destek ödemesi iki taksitte yapılacak. Çiftçilerin,üreticilerin bu yeni döneme uygun olarak üretimlerini yönlendirmeleri gerekiyor. Bakanlık birimlerinin de zaman yitirmeden yeni uygulamaları çiftçilere anlatmalarında fayda var.
Tarım Destekleri(Milyar TL)
YIL DESTEK
2013 8.7
2014 9.1
2015 10.0
2016 * 11.6
2017 ** 12.8
* Yılsonu miktarı
** Bütçede öngörülen
Kaynak: Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı

Tarım’da 2016 üretim yılında çiftçiye ödenecek destekler belirlendi. 2016 tarım destekleri | Gübre ve Mazot Desteği, Hayvancılık destekleri, Fark Ödemesi(Prim) Sertifikalı tohum ve fidan destekleri
Resmi Gazete’nin 5 Mayıs 2016 tarihli sayısında yayınlanan Bakanlar Kurulu Kararı’na göre 2016 tarım destekleri şöyle:

1- Gübre ve Mazot Desteği: 2016 Yılı Çiftçi Kayıt Sistemine dâhil olan çiftçilere dekar başına 11 lira mazot ve gübre desteği verilecek.

2- Fark Ödemesi(Prim): Tarım Havzaları Üretim ve Destekleme Modeli kapsamında belirlenen havzalarda, 2016 yılı ürünü; yağlık ayçiçeği, kütlü pamuk, soya fasulyesi, kanola, aspir, dane mısır, buğday, arpa, çavdar, yulaf, tritikale, çeltik, kuru fasulye, nohut ve mercimek ürünlerinde tarımsal veriler ve uydu görüntüleri, zeytinyağında tarımsal veriler kullanılarak belirlenecek olan verim değerlerine göre, pamukta yurt içinde üretilip sertifıkalandırılan tohumları kullanma şartı aranarak, destekleme ödemesi yapılacak. Kilo başına yapılacak prim destekleri şöyle:

Yağlık ayçiçeği: 40 kuruş. Sözleşmeli üretim yapanlara 6 kuruş ilave destek ödenecek.

Kütlü Pamuk: 75 kuruş

Soya Fasulyesi: 60 kuruş.Sözleşmeli üretim yapana ilave 3 kuruş.

Kanola: 50 kuruş,sözleşmeli üretim yapanlara ilave 4 kuruş.

Aspir:55 kuruş sözleşmeli üretime ilave 9 kuruş.

Dane mısır: 2 kuruş

Buğday,Arpa,Yulaf,Çavdar,Tritikale: 5 kuruş

Çeltik:10 kuruş

Kuru fasulye,nohut ve mercimek: 30 kuruş

Zeytinyağı: 80 kuruş

Çay:13 kuruş

3- Hayvancılık destekleri:

Hayvancılık desteklerinde temel destek buzağı üzerinden verilecek.Programlı aşıları tamamlanmak kaydıyla 4 ay ve üzeri buzağı ve malak başına 350 lira, soy kütüğüne kayıtlı buzağı ve malak başına 500 lira ödenecek. Döl kontrolü kapsamında testlerini tamamlamış boğaların buzağılarına ilave 50 lira ödenecek.

Çiğ süt: Gıda,Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından ödenecek prim belirlenecek. Sözleşmeli üretim yapmayanlara prim ödenmeyecek. Çiğ sütü, süt tozuna dönüştüren üreticiler de desteklemeden yararlanacak.

Besi hayvanı desteği: Bakanlık kayıt sistemlerine kayıtlı, yurt içinde doğmuş, besi süresini tamamlamış erkek sığırların (manda dâhil), mevzuatına uygun kesimhanelerde kestiren, sözleşmeli besicilik yapan yetiştiricilere 1 -300 baş arası kestirdikleri hayvan başına 200 lira destek verilecek.

Çoban desteği: Küçükbaş hayvancılık yapanlara, 250 ve üzeri(koyun-keçi) anaç hayvan varlığına sahip iseler yılda bir kez 5 bin lira çoban desteği verilecek.

Koyun-Keçi: Damızlık koyun ve keçi yetiştiricilerine, damızlık koyun ve keçi birliklerine üye, hayvanları kayıt sistemine kayıtlı üreticilere hayvan başına 25 lira ödenecek. Tiftik keçisi yetiştiricilerine, elde ettikleri tiftiği Tiftik ve Yapağı Tarım Satış Kooperatiflerine, Damızlık koyun ve keçi birliklerine satanlara kilo başına 22 lira destek ödemesi yapılacak.

Arı Desteği: Arı Yetiştiricileri Birliği’ne üye yetiştiricilere kovan başına 10 lira destek ödenecek.

Yem Bitkileri Desteği: Çiftçi kayıt sistemine kayıtlı arazileri üzerinde kaba yem üretmek amacıyla yem bitkileri eken üreticilere, yapay çayır mera için üretim yaptıkları ilk yıl, çok yıllık yem bitkilerinden yonca için 4 yıl ve korunga için 3 yıl süreyle, tek yıllık yem bitkileri ekilişlerinde ise üretim yaptıkları yıl için dekar başına destekleme ödemesi yapılacak.

Yonca: Sulu alanda üretim yapanlara dekar başına yılda 60 lira, kuru alanda yonca üretenlere dekar başına yıllık 35 lira destek ödenecek.

Korunga: Dekar başına yıllık 35 lira ödenecek.

Tek yıllık yem bitkileri: Dekar başına 40 lira ödenecek

Silajlık tek Yıllıklar: Dekar başına 55 lira

Silajlık mısır(sulu): Dekar başına 90 lira

Silajlık mısır (kuru): Dekar başına 45 lira.

Yapay-çayır-mera: Dekar başına 150 lira

Patates siğili görülen alanlarda yem bitkisi eken çiftçilere bu desteklere ilave olarak yüzde 50 daha fazla ödeme yapılacak.

Bombus Arı Desteği: Koloni başına 60 lira.

Hastalıktan Ari İşletme Desteği: Hastalıklardan ari işletmeler için sağlık sertifikasına sahip olan süt sığırı işletmelerinde bulunan, damızlık boğalar dışındaki, altı ay yaşın üzerindeki erkek hayvanlar hariç, tüm sığırlar için hayvan sahiplerine hayvan başına 200 lira ödeme yapılacak. Ancak, ari sığır başına ödeme birim miktarları 500 başa kadar 200 lira olacak, 501 baş ve üzeri bölümü için hayvan başına 100 lira ödenecek.Onaylı Süt Çiftliği Sertifikasına sahip olan işletmelerdeki ari işletme desteği alan tüm sığırlar için, ilave olarak hayvan başına 60 lira ödenecek.

4-Sertifikalı tohum ve fidan destekleri

Yurtiçi Sertifikalı Tohum kullananlara dekar başına yapılacak destek ödemesi şöyle:

Buğday,Arpa:8.5 Lira

Yonca,Yer fıstığı: 15 Lira

Tritikale,Yulaf,Çavdar: 6 Lira

Çeltik: 8 lira

Nohut,Kuru Fasulye,Mercimek,Soya fasulyesi: 20 lira

Susam,Kanola,Aspir: 4 Lira

Patates:80 lira

Korunga,FiğYem Bezelyesi: 10 lira

Orjinal ve üstü tohumluk kullananlara yüzde 50 daha fazla destek verilecek.

Yurtiçi Sertifikalı Fidan desteğinde dekar başına destek şöyle:

–Bodur meyve ve türleri ile bahçe tesis edenlere standart fide için dekar başına 150 Lira, sertifikalı fidan kullananlara dekara 400 lira ödeme yapılacak.

— Yarı bodur meyve ve türleri ile bahçe tesis edenlere standart fide için dekar başına 150 Lira, sertifikalı fidan kullananlara dekara 350 lira ödeme yapılacak.

— Bağ, zeytin ve diğer meyve fidanları ile bahçe tesisinde standart fidan için dekara 100 lira,sertifikalı fidan kullananlara dekara 280 Lira ödenecek.

— Aşılama ile çeşit değiştirmede sertifikalı fidan kullananlara dekar başına 250 lira ödeme yapılacak.

— Virüsten ari fidanla bahçe tesis edenlere standart fidan için dekara 50 lira, sert,fikalı fidana 100 lira ilave ödeme yapılacak.

— Sertifikalı çilek fidesi kullanarak üretim yapanlara dekar başına 350 lira destek ödenecek.

— Antepfıstığı anacı ile bahçe tesisinde standart fidan için dekara 100 lira,sertifikalı fidan kullananlara dekara 280 lira ödenecek.

— Patates siğili görülen alanlarda ve güvenlik kuşağında fidan kullanımına hem standart hem de sertifikalı fidan için dekara yüzde 50 daha fazla ödem yapılacak.

— Sanayiye yönelik fidan çeşitlerinde sertifikalı fidan ile bahçe tesisi edenler yüzde 50 hibe desteği verilecek.

— Geleneksel zeytin bahçelerinin rehabilitasyonu için sertifikalı fidan kullanımında dekara 100 lira destek sağlanacak.
Tarım destekleri

12 Aralık 2016 Pazartesi

Çiğ Sütten Evde Yoğurt

Pastörizasyon sütteki değerli  besin maddelerinin değerlerini değiştiriyor.Pastörize işlemine tabii tutulan sütler 80santigirat  derece yüksekliğine kadar ısıtılarak hızlı bir şekilde 4 dereceye soğutuluyorlar. Bu dönünüşüm süte hızla döndürüldüğü için bakteriler yok olmuş oluyor. Bu esnada sütteki  protein yapısı bozuluyor. Bu parçalanmış protein parçacıkları barğırsaklarda  yabancı protein olarak emilerek doğrudan hücre  çeperlerini geçerek içine işleyebiliyor. Daha sonrasında vücudumuz bu proteinleri yabancı düşman madde gibi algılayıp bu tür kendi hücrelerini etkisiz hale getirmek için savaşıyor. Böylece bağışıklık sistemi sıkıntıları ve metabolik hastalıklarla uğraşıyoruz. UHT işlemi ise sütler için çok daha kötü bir işlem. 135 derece sıcaklığa çok kısa sürede çıkarılıp soğutuluyor.
 Bu işlemlerle ilgili ayrıntılı açıklamalar  İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Metabolizma ve Beslenme Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ahmet Aydın tarafından hazırlanan www.beslenmebulteni.comsitesindeki makalede bulabilirsiniz.


Sütte kalsiyumun emilmesi için kalsiyum:fosfor oranı 1:1 olmalıdır. Sütü pastörize edince bu oran düşer. Sütten gereken kalsiyumu bağlayamazsınız

Evde kısık ateşte yavaşça kaynatan süt de yine aynen pastörize olmuş gibi oluyor. Derecesini ölçtüm aynen pastörize ettikleri 80 derece sıcaklıkta kaynatmış oluyoruz. Ancak bu yöntem de yine bir miktar besin kaybına yol açıyor. www.realmilk.com‘da okuyacak olursanız çiğ sütü direk içmek en faydalısı. Ancak sütü direk içmek laktoz intöleransı olan Türk halkı için kimilerine bir eziyet oluyor. Bunun için mayalanmış halde yani peynir, yoğurt veya kefir olarak tüketmemiz gerekiyor. Öte yandan çiğ süt içmenin laktoz intöleransına yol açmadığını, buna da yine çiğ süt yerine pastörize süt içmenin yol açtığını okuyorum. Çiğ süt yapısı itibariyle sorun yaratmıyor.  Tabii içmek için çiğ sütü size kaynatmadan tüketmenizi öneremem. Bildiğiniz temiz bir sütçünüz varsa kendi kararınızdır.

Ev yapımı müthiş tutan yoğurdum :)
İnternette araştırınca bir çok ev yoğurdu yapımı tarifi bulabilirsiniz. Bir tane de ben yazayım. Ben de 3 senedir evde yoğurt mayalıyorum. Ev yoğurduna bir kere alıştıktan sonra artık dışarıda yediğim yoğurtları yemez oldum. Çocuklarıma da devamlı kendi yoğurdumu veriyorum, hatta gittiğim yerlere yanımda bile taşıyorum.
Yoğurt yaparken bir çok yöntem dendim. Siz de kendinize uygun yöntemi bulacaksınız. Önemli olan denemek ve bazen tutup bazen tutmadığında hemen pes etmemek. Ancak tutturduğunuzda çok hoşunuza gideceğini düşünüyorum. Ancak besin açısından önemli notum sakın pastörize süt kullanmayın. Pastörizasyon sütün içeriğindeki pek çok değerli vitamin ve minerali yok ediyor.
Pastörizasyon sütün besin değerlerini düşürüyor
Pastörize sütler 80 dereceye hızla ısıtılıp tekrar 4 dereceye hızla döndürüldüğü için bakterileri ölmüş oluyor. Bu işlemde sütün protein yapısı parçalanıyor. Bu parçalanan proteinler barsaklardan yabancı protein olarak emilip direk hücre içine geçebiliyor. Sonra da vücut bunu düşman olarak algılayıp kendi hücrelerini yok etmek için savaş açıyor. Böylece bağışıklık sistemi hastalıklarına yakalanıyoruz. UHT sütler ise daha vahim 135 dereceye saniyelerle çıkıp iniyor. Bununla ilgili detaylı bilgi için sitenin İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Metabolizma ve Beslenme Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ahmet Aydın tarafından hazırlanan www.beslenmebulteni.comsitesindeki “Kutu Süt Savaşları” makalesini okumanızı tavsiye ederim. Bakın...

Sütte kalsiyumun emilmesi için kalsiyum:fosfor oranı 1:1 olmalıdır. Sütü pastörize edince bu oran düşer. Sütten gereken kalsiyumu bağlayamazsınız.
Evde kısık ateşte yavaşça kaynatan süt de yine aynen pastörize olmuş gibi oluyor. Derecesini ölçtüm aynen pastörize ettikleri 80 derece sıcaklıkta kaynatmış oluyoruz. Ancak bu yöntem de yine bir miktar besin kaybına yol açıyor. www.realmilk.com‘da okuyacak olursanız çiğ sütü direk içmek en faydalısı. Ancak sütü direk içmek laktoz intöleransı olan Türk halkı için kimilerine bir eziyet oluyor. Bunun için mayalanmış halde yani peynir, yoğurt veya kefir olarak tüketmemiz gerekiyor. Öte yandan çiğ süt içmenin laktoz intöleransına yol açmadığını, buna da yine çiğ süt yerine pastörize süt içmenin yol açtığını okuyorum. Çiğ süt yapısı itibariyle sorun yaratmıyor. Tabii içmek için çiğ sütü size kaynatmadan tüketmenizi öneremem. Bildiğiniz temiz bir sütçünüz varsa kendi kararınızdır.
En favori yoğurt mayalama yöntemim battaniyeye sarmak
Malzemeler;
kışlık battaniye
bir yüz havlusu
cam kaplar
yuvarlak kızartma teli
mutfak termometresi
çiğ süt
yoğurt (doğal bir yoğurttan mayalayın, varsa kendi ev yoğurdunuzdan)

1. Kaynatma: İlkönce almış olduğum çiğ sütümü süt taşı ile birkaç tıkırtı duyana kadar kaynatıyorum. Bir kısmını içmek için ayırıyorum. Ateş çok harlı olmamalı, kaynayan sütü, özellikle dibi tutmaması için sık sık karıştırn. Bir de çelik tencereye biraz temiz içme suyu koyup, iyice çalkalayıp dökün. Bunu yaparsanız sütün altı tutmaz.Aslında sadece sütten yoğurt yapacaksanız sütü kaynatmanız gerekli değil. Sadece yoğurt mayalanma sıcaklığına getirmeniz yeterli. Bu da küçük parmağınızın dayanacağı sıcaklık oluyor. Ben bunu evde mutfak termometresi (aradım sonunda Tschibo’dan et termometresi aldım) ile yaklaşık 50 derece ölçüyorum. Soğuk yoğurdu ekleyince zaten kapatana kadar normal mayalanma ısını olan 43-45 dereceye iniyor. İnternette okumuştum merak ettim ve çocuk doktorumuza sordum. Kaynatmadan mayalama sıcaklığına gelen sütte yoğurt mayası diğer olası zararlı bakterileri yok ediyor. Aynı şey kefir için de geçerli.
2. Kaymağı alınmış ya da alınmamış ılınan sütü hemen mayalama kabına döküyorum. Tercihim 2lt’lik plastik kapaklı cam kaplar. Kaynatma tenceresi içinde de mayalayabilirsiniz. Ancak sonrasında tekrar yeni kaba koyarken yoğurt şekli bozuluyor, sulanıyor.
3. Mayalama: Yemek masası üzerine 2 kişilik 4’e katlanmış bir kış battaniyesi koyuyorum. İçine bir yüz havlusu seriyorum. Üzerine de mayalayacağım süt dolu kapları koyuyorum. Her kaba köşesinden bir tepeleme yemek kaşığı maya koyuyorum. (Benim kaplarım yaklaşık 2ltlik) Oran 1kg süte tepeleme 2 çay kaşığı yoğurt. Şöyle mayayı dağıtmak için hafif bir karıştırın. Üzerini kabın kendi kapağı ile örtebilirsiniz ancak ben yuvarlak kızartma teli ile örtüp üzerine havluyu sonra da battaniyeyi sarıyorum. Her seferinde bir önceki yoğurdunuzdan maya ayırın. Mayanız gelişecektir. Mayalandıktan sonra kapları sarsmayın.
4. Bekleme: Yoğurdu 4 saat kapalı tutmanız yeterli olacaktır. Kalın battaniye yoğurdu ılık tutacaktır. Güzel mayalanmış yoğurt kokusu gelmeye başlayınca açın, üzerinde yeşilimsi sarımsı bir su göreceksiniz. Ev yoğurdu sulu olur. Yoğurt tutmuştur. Suyun bir kısmını üzerinden bir kavanoza alıp içmek ya da yoğurt çorbasına, cacığa, poğaçaya, krebe koymak için saklayabilirsiniz. Sakın bu süt kadar değerli oldukça besinli suyu atmayın. Ben gece acıkan eşime bir koca bardak ayran niyetine ya da yemeklerde içecek olarak eşlik etsin diye veriyorum.
5. Yoğurdu açınca biraz oturması için dışarıda serin yerde 2-2.5 saat beklettikten sonra üstü açık bir biçimde bir gece kalması için buzdolabına koyun. Ertesi güne daha da katılaştığını göreceksiniz. Afiyet olsun!
Sulu yoğurt
Market yoğurtlarında suyu katılaşsın diye içine süt tozu ve başka katkı maddeleri katılır. Ev yoğurdu karıştırınca kaşıkla içilebilecek kıvamda olur. Zaten sütün %90’ı sudur. Evdeki yoğurdumu süzersem 3.5lt’den en az 1.5lt su çıkıyor. Sütün ¼’ünü uçuracak kadar kaynatırsanız suyunu uçurmuş olur, daha katı bir yoğurt elde edebilirsiniz. Ancak uzun kaynatma daha fazla besin değerini kaybetmeye yol açar. Ben bunun yerine yoğurt olunca suyunu üstten bir miktar alıyorum. Zaten su yoğurdun içine hapsoluyor. Kaşıkla aldıkça boşluğa suyu doluyor. Onu da ayran yapıyorum.
Makine yoğurdu
Makine yoğurdunu denedim. Sütü fazla kaynatmadığım için pek sulu olduğu için öyle duruyor yoğurt makinem. Zaten 8 saat boyunca elektrik harcayan makineyi ne yapayım? O kadar saatte bir de ufak 1lt kapta yapıyor, ben tek seferde bitiririm onu ;)
Fırında yoğurt
Fırındaki yoğurt ayarında yapmayı denedim. Fırında en az 4 saat boyunca yoğurdu tutmak gerekiyor. Yine elektrik harcaması çok oluyor ben pek beceremedim.
Tutmayan yoğurt
Battaniyeden yoğurdunuzu çıkardınız ve tutmamış, sulu sütümsü kalmışsa üstü kapalı bir biçimde fırına koyup yoğurt sıcaklığına geri getirin. Hemen 1 saatte tutacağını göreceksiniz. Yine tutmuyorsa daha fazla maya koyun. Suyu çıktığı anda alın. Bir alternatif de tutmayan yoğurdun kabını sıcak su dolu bir kabın içine koymak ve beklemek.
Ekşi yoğurt
Yoğurt mayalanma süresini geçerse ve halen sıcakta kalmaya devam ederse ekşimeye başlar. Aslında bu yoğurt daha çok mayalanmıştır. Atmayın börek, poğaçaya kullanın. Hatta yiyebilirsiniz. Ekşi yoğurttan mayalamayın. Ne olacak dedim mayaladım yoğurdum acaiyip ekşi, sanki ekşi gazoz gibi oldu.
Özetle;
* Fazla maya koyarsanız yoğurt daha çabuk tutar, ancak süreyi kaçırırsanız veya yüksek ısıda mayalarsanız hemen mayalanır sonra ekşimeye başlar.
* Az maya koyarsanız ya da düşük ısıda mayalarsanız sulu sütümsü kalır, tekrar ısıtarak yoğurt mayalanmaya devam edebilir. Bir iki sefer battaniyede tutmayan yoğurdumu fırına koyup ısıtmıştım sonra kapatıp sabaha kadar orada bırakmışım. Yine tutmamış, tekrar ısıttım tuttu. Hem de hiç ekşimedi. Tüm bu işlem 2 gün sürmüştü.
* Tutmamış yoğurtdunuzu beğenmediyseniz içine bir kaşık limon suyu ya da sirke koyarak kestirebilir, çökelek yapabilirsiniz. Çökelek peynirini süzün, suyuna da yoğurt çorbası yapın :P


El yapımı, organik ve yenebilir anne-bebek bakım ve pişik kremimi gördünüz mü? Detaylar burada:
Bu yoğurdun daha yararlı olduğunu düşünüyorum. Paylaştığınız için teşekkürler. İlk maya olarak üç çeşit yoğurt denedim, hiçbiriyle tuturamadım. Bir öneriniz var mı?
Cevap :
Ben mayamı yazlıkta yoğurt mayalayan bir komşumdan almıltım. bulursanız bir köy yoğurdundan mayalayın bence. Ya da İst.da iseniz kanlıca yoğurdu, silivri yoğurdu ya da saray muhallebicisi yoğurdu da bildiğim kendileri yapıyor iyi maya olabilir. Bazen benim de tutmuyor, sanırım püf noktası mayalandığı 47dereceyi uzun süre en az 4 saat muhafaza etmek, ben kışın iki yorgan kullanmaya başladım artık. Tutmadıysa fırında da ısıtıyorum yoğurt ayarında sonra tekrar yorganlıyorum, bazen 2 gün uğraştığım oldu tutturana kadar, ekşi de olmadı ;) Bu arada dibe çöküyor üstte bir iki kavanoz su çıkıyor bende 3lt aynı anda mayalayınca. Bunu kepçe ile ayırıyorum.   27.02.2012 21:58


Yazınız Çiğ Süt Üreticileri Süt Ve Süt Ürünleri Tüketicileri google ve facebook gruplarında yayınlanmıştır

lezzeti bir süt


Dünya ‘nın En İyi Tadı Ödülü sizce hangi ürüne verilmiştir ? Elbetteki taze sıcak inek sütüne !…
Biz de lezzeti bir öncelik olarak ortaya koyduk. Soğuğa ayırma ve soğuk zincir adı verilen yöntemle, sıcak ayırmadan daha yumuşak bir süreç olan, süt ile lezzetini ayırmadan ve besin maddelerini muhafaza ederek, minerallerin içinde kalmasına yardımcı olan bir sistem kullanıyoruz. Sütü ne hızlı soğutuyoruz , ne de hızlıca kaynatıyoruz. Kendimiz özgü bu yöntemle inekten çıktığı tazelikte sizlere ulaştırıyoruz.
Kesinlikle Taze!
Günlük Süt, ineklerden sizin tencerenize az fazla 6 saat içinde teslim ediliyor. İneklerin sabah sağımları 08:00 ‘de bitiyor, bu esnada uygun hız ile 2C sıcaklığa getiriliyor ve teslimat cinsine göre amalajlanıyor veya tanklara konuyor, sütünüz en fazla öğleden sonra 16:00 ‘da elinizde.. Bayilerimizden ertesi gün de alabilirsiniz, problem yok çünkü onlar da soğuk zinciri bozmuyorlar, ve sütün özelliği kaybolmuyor. Ama en güzeli elbette mümkün olan en taze sütü tüketmek.
Yani sütlerimiz tamamen doğal…
İneklerimiz asla yapay büyüme hormonları veya performans yemleri ile beslenmiyor. Yüksek verimli sanayi tipi ineklerle değil normal miktarlarda süt üreten yerli ırk veya melezleri süt inekleri ile çalışıyoruz. Tüm ineklerimiz ve buzağlar 24 saat veteriner hekim kontrolündeler. Hasta ineklerimiz mecbur kalınmadıkça , antibiyotik ile tedavi edilmiyorlar. Eğer doğum sonrası vs. gibi nedenlerle antibiyotik kullanılmak zorunda kalındı ise bu inekler ayrı bölmelerde kalır, ayrı olarak sağılır ve sütleri mutlaka ayrılır.
Sütü bu mükemmel fotoğraf bozulmadan korumak için çok hızlı hareket ediyoruz.
Çünkü müşterilerimiz taze süt kokusunu seviyor!
Müşterilerimizin takdir ettiği üstün lezzet bize gurur ve azim veriyor.
Çevre dostu ambalajlarımız kesinlikle tekrar kullanılamıyor ve mutlak hijyen sağlıyor. Yıkama zorluğu, tekrar kullanılana kadar temiz muhafaza edilme sıkıntısı vs. gibi külfetlerden uzak, mükemmel kolaylık ve ucuz maliyet sağlıyor. En sağlıklı ambalaj ile en ucuz teslimatı sağlıyoruz. Çünkü sütlerimiz sadece birkaç saat ambalaj içerisinde kalmalı, lezzet ve aromasının kaybolmaması için hemen kaynatılıp işleme konulması gerekiyor. Sağlam ve dayanıklı ambalajlar hem maliyeti hem de sütümüzün taze tüketilmesi özelliğini bozmaktadır.
Yeniden kullanılabilir şişeler, veya milyonlarcasını çevrede gördüğümüz  kullanılıp atılan şişelerden kullanmıyoruz, depolama sorununu hem kendimiz hem de müşterilerimiz için ortadan kaldırıyoruz.
Kendi tenceremde daha lezzetli!
“Her hafta kapımıza getirilen bu sütün tencereme boşaltılmasına bayılıyorum. Bu günlük süt teslimat tarzı bana nostaljik ama modern bir his veriyor. Bu hissi seviyorum. Dedem bir sütçüdür. Eminim torunları ve büyük torunları, kapının önüne getirilen sütün tazeliğini beğenmektedir.”
– Bir müşterimiz
En İyi Satın Alma!
Bu şimdiye kadar içtiğim  en iyi süt! Mükemmel kalite ve lezzet. En sevdiğim kısım, tamamen doğal bir ürün olması… çocuğuma vererek ve ailece tüketerek harika hissediyorum.
– Diğer bir müşterimiz
Sadece yağsız sütle içeceğim.
Normalde yağdan nefret ederim, sudan başka herhangi bir içecek içmezdim. Şimdi günlük sütün tadını çıkarıyorum. Daha sağlıklı olmanın yollarını arıyordum ve taze günlük sütün  Yağsız Süt’ünü denediğimde amacıma ulaştım.
– Diğer bir müşterimiz

Süt Yoğurt
Samsun Günlük Doğal, Taze, Çiğ Köy Sütü
İrtibat
Taze süt ve süt ürünleri.
Süt Satış
Samsun Günlük Süt
Günlük Süt
Taze Süt
Laktozsuz Süt
Süt Endüstrisi
Günlük Süt
Günlük Süt




Dünya ‘nın En İyi Tadı Ödülü sizce hangi ürüne verilmiştir ? Elbetteki taze sıcak inek sütüne !…

Biz de lezzeti bir öncelik olarak ortaya koyduk. Soğuğa ayırma ve soğuk zincir adı verilen yöntemle, sıcak ayırmadan daha yumuşak bir süreç olan, süt ile lezzetini ayırmadan ve besin maddelerini muhafaza ederek, minerallerin içinde kalmasına yardımcı olan bir sistem kullanıyoruz. Sütü ne hızlı soğutuyoruz , ne de hızlıca kaynatıyoruz. Kendimiz özgü bu yöntemle inekten çıktığı tazelikte sizlere ulaştırıyoruz.
Kesinlikle Taze!
Günlük Süt, ineklerden sizin tencerenize az fazla 6 saat içinde teslim ediliyor. İneklerin sabah sağımları 08:00 ‘de bitiyor, bu esnada uygun hız ile 2C sıcaklığa getiriliyor ve teslimat cinsine göre amalajlanıyor veya tanklara konuyor, sütünüz en fazla öğleden sonra 16:00 ‘da elinizde.. Bayilerimizden ertesi gün de alabilirsiniz, problem yok çünkü onlar da soğuk zinciri bozmuyorlar, ve sütün özelliği kaybolmuyor. Ama en güzeli elbette mümkün olan en taze sütü tüketmek.
Yani sütlerimiz tamamen doğal…

İneklerimiz asla yapay büyüme hormonları veya performans yemleri ile beslenmiyor. Yüksek verimli sanayi tipi ineklerle değil normal miktarlarda süt üreten yerli ırk veya melezleri süt inekleri ile çalışıyoruz. Tüm ineklerimiz ve buzağlar 24 saat veteriner hekim kontrolündeler. Hasta ineklerimiz mecbur kalınmadıkça , antibiyotik ile tedavi edilmiyorlar. Eğer doğum sonrası vs. gibi nedenlerle antibiyotik kullanılmak zorunda kalındı ise bu inekler ayrı bölmelerde kalır, ayrı olarak sağılır ve sütleri mutlaka ayrılır.

Sütü bu mükemmel fotoğraf bozulmadan korumak için çok hızlı hareket ediyoruz.
Çünkü müşterilerimiz taze süt kokusunu seviyor!

Müşterilerimizin takdir ettiği üstün lezzet bize gurur ve azim veriyor.

Çevre dostu ambalajlarımız kesinlikle tekrar kullanılamıyor ve mutlak hijyen sağlıyor. Yıkama zorluğu, tekrar kullanılana kadar temiz muhafaza edilme sıkıntısı vs. gibi külfetlerden uzak, mükemmel kolaylık ve ucuz maliyet sağlıyor. En sağlıklı ambalaj ile en ucuz teslimatı sağlıyoruz. Çünkü sütlerimiz sadece birkaç saat ambalaj içerisinde kalmalı, lezzet ve aromasının kaybolmaması için hemen kaynatılıp işleme konulması gerekiyor. Sağlam ve dayanıklı ambalajlar hem maliyeti hem de sütümüzün taze tüketilmesi özelliğini bozmaktadır.

Yeniden kullanılabilir şişeler, veya milyonlarcasını çevrede gördüğümüz  kullanılıp atılan şişelerden kullanmıyoruz, depolama sorununu hem kendimiz hem de müşterilerimiz için ortadan kaldırıyoruz.

Kendi tenceremde daha lezzetli!
“Her hafta kapımıza getirilen bu sütün tencereme boşaltılmasına bayılıyorum. Bu günlük süt teslimat tarzı bana nostaljik ama modern bir his veriyor. Bu hissi seviyorum. Dedem bir sütçüdür. Eminim torunları ve büyük torunları, kapının önüne getirilen sütün tazeliğini beğenmektedir.”
– Bir müşterimiz

En İyi Satın Alma!
Bu şimdiye kadar içtiğim  en iyi süt! Mükemmel kalite ve lezzet. En sevdiğim kısım, tamamen doğal bir ürün olması… çocuğuma vererek ve ailece tüketerek harika hissediyorum.
– Diğer bir müşterimiz

Sadece yağsız sütle içeceğim.
Normalde yağdan nefret ederim, sudan başka herhangi bir içecek içmezdim. Şimdi günlük sütün tadını çıkarıyorum. Daha sağlıklı olmanın yollarını arıyordum ve taze günlük sütün  Yağsız Süt’ünü denediğimde amacıma ulaştım.
– Diğer bir müşterimiz
Düzenle "Günlük Süt"




SON YAZILAR

Samsun Bafra Günlük Süt Teslimat
Samsun Bafra Firmalar
Bafra Günlük Köy Sütü
Süt Satarak Para Kazanın
Samsun Günlük Doğal Süt


İrtibat
Taze süt ve süt ürünleri.
Süt Satış
Samsun Günlük Süt
Günlük Süt
Taze Süt
Laktozsuz Süt
Süt Endüstrisi
Günlük Süt
Süt Yoğurt WordPress gururla sunar
Araç çubuğuna atla
WordPress hakkında
Süt Yoğurt
Özelleştir
00 yorum moderasyon bekliyor
Yeni
Sayfayı düzenle
Marketplace
İstatistikler

Ara
Merhaba admin
Çıkış Yap