dünyalı görmüş masum plütonlunun halüsinasyonlarından seçme zırvalar..
piiz- sen yokken (canlı performans)
14 Haziran 2009 Pazar 13:29
yarim sen yokken ben hergün incitildim
binbir parça binbir hayal içinde ezildim
korkağa vurdum hallerimi korkmaya dirençliyken
yarim sen yokken bin öldüm bir dirildim
hadi dur bakalım şu korkak dizlerinin üstünde
hadi vur bakalım şu aynadaki yüzsüz acize
hadi dur bakalım şu titrek dizlerinin üstünde
hadi vur bakalım şu aynadaki yorgun acize
yarim sen yokken ben hergün incitildim
binbir parça binbir hayal içinde ezildim
yarim sen yokken bertaraf edildim
bin öldüm bir dirildim yarim bertaraf edildim
bin öldüm bir dirildim yarim oofff..... ( devamı )
Skhizein (kendinden 91 cm uzaktaki adam)
06 Haziran 2009 Cumartesi 15:05
*başlıktan başka bir şey yazmayacağım..izleyin ve o adamın yerine kendinizi koymayı deneyin..
.. ( devamı )
Kid Cudi Vs Crookers - Day 'n' Nite
13 Mayıs 2009 Çarşamba 19:50
şimdi ben size nasıl anlatayım bu şarkıyı sevdiğimi.. erkeklerin büyük bir çoğunluğu bu videoyu kızlar için izlese de bana şarkı ve müziği çok eğlenceli geliyor ama kızlar da tamamlayıcı öğe olarak klibin olmazsa olmazlarından tabi Siritiyor uzunca bir zamandan beri paylaşmayı düşünüyordum bugüne denk geldi Kaş çatmış
.. ( devamı )
Türk filminde ki dehşet-ül vahşet sahne..
10 Mayıs 2009 Pazar 04:04
videoyu ilk olarak Asena ablam bana feysden gönderince izlemiştim.. Çimdik
izlerken de dehşete kapılmamak elde değildi.. böylesine feci bir ölüme şahit olmak kanımı dondurmuştu.. titrek ellerimle mouse dokunup nette ararken es kaza bulunca, seyrederken ki şok anını yeniden her hücremde yaşadım..Olgun
Siritiyor artık dramatik şeyler yazamayacağım.. benden "absürd komedi dalı"nda oscarı alan bu şaheser(!) hakkında çok fazla bir şey söylemeye gerek yoktu aslında.. sadece gülüyorum Siritiyor
.. ( devamı )
evet evet yazmalıyım..
10 Mayıs 2009 Pazar 01:18
aslında kararsızım.. yazmakla yazmamak arasında gidip geliyorum.. bir şeyler karalamak hoşuma gidiyor ama günce yazmak eskisi kadar sevilmiyor bünyemde..
bu aralar teknolojik şeylerle pek aram yok, özellikle de telefonla..
eskiyi düşününce uzunca denilebilecek bir süre elim değmedi nete.. girmek istemiyordum.. modemle birlikte dünya ile bağlarımı da kopardım aslında.. sakin sessiz plüton'da olmak güzeldi..
sonra çıktım yine oradan.. geldim bu zevksiz aleme.. bunalım ile boşluk arasından gidip gelirken arada olan diğer bloga oldu:)
ilk önce "bir arkeoloji öğrencisinin güncesi" gibi bir şey geçti içimden.. sonra çektiğim fotoğraflarımı yayınlayacağım fotoblog olsun dedim.. en son.: arşivde ki saçmalarımı paylaşayım dedim.. sadece benim zırvalarım olsun içinde.. hatta kıvama ulaştığımda blogta ki tüm fotoğrafları da ben çekmiş olayım.. dedim.. plan şimdilik yolunda gidiyor.. saçmalarımı tarihlerine göre teker teker ekliyorum.. bir taraftan da kitap okuyup, yenilerini yazmaya çalışıyorum..
fotoğrafçılık ve grafikerlik de beni rahatlatıyor.. her ikisini de severek yapıyorum ve onlar beni bunalımdan alıkoyuyor:)
bugün düşümdesin'e header yaptım mesela.. aslında aceleye geldi.. ama "sen arada yaparsın değiştiririz" dedi.. diğerleri daha sağlam çakarız artık:)
hala kulağımda sesinin izi niye var..
07 Mayıs 2009 Perşembe 22:38
gecenin zifirinde yalnızlık çukurundan çıkasım geldi
karanlığıma ortak etmek istemiştim başka bir teni
telefona sordum kimi arayalım bu gece
kime saralım düşleri bir sigara sarar gibi
kiminle çekelim acıların dumanını ruhumuzun odalarına
kimi ortak edelim yarım kalmış can çekişen duygularımıza
saçmalamaya kiminle devam etmek istiyorsan onu ara
sen önce bir yokla
fason değilse bedeni ben de katılırım zırva sofranıza
kuru ekmeğin yanında bir kadeh de kan olsa
can kaybından tükenmek üzere inancım
beraberce bedenimi kanla kutsayın yeşersin nefretim
telefonun diğer ucundan taşsın yayılsın gitsin
-alo
..
-alo!
ben kimi aradım böyle
..
-alo?
..
çok saçma olacak ama ben gerçekten özür dilerim
...
..
.
telefonu kapattım yaralarımı sarma ihtimaliyle birlikte
..
karanlığıma ortak etmek istediğim başka bir tende
senin sesinin ne işi var
..
hem ben
ben seni aramadım ki
hala kulağımda sesinin izi niye var
..
***
uzay plaktan "obama" klibi..
18 Nisan 2009 Cumartesi 10:25
daha önce buradan duyurduğum mustafa topal oğlunun "obama" şarkısının videosu düşmüş nete..
işte o muhteşem(!) klip:)
.. ( devamı )
nette ki edebiyat üniversitesi..
15 Nisan 2009 Çarşamba 01:01
ning ile sizde kendi sosyal ağınızı oluşturabilir.. sosyalleşebilirsiniz.. blog yazarlarının takip ettiği Türk blog yazarları da bu sistem ile yapılmış bir sitedir.. onu bilen biliyor.. anlatmaya çok da gerek yok. şimdiki asıl konumuz yine bu sistemi kullanılarak oluşturulan edebiyat üniversitesi...
kurucu cihat albayrak, edebiyat üniversitesini.: "amatör ve profesyonel her yaştan edebiyatseverin, okur ve yazarın bir araya geldiği; fikir alışverişinde bulunduğu bir sosyal platform" olarak tanımlamış..
ve sonra sıralamış...
üniversite'de neler yapabilirsin?
* Dilediğin seçeneklerde ders kaydı yapabilir Üniversite'de istediğin sınıfa dahil olabilirsin.
* Hocalarını ve sınıf arkadaşlarını belirleyebilir; iletişim kurabilirsin.
* Türk Edebiyatı üzerine kaleme alınmış incelemeleri okuyabilir, yorumlayabilir ve hatta sen de yazabilirsin.
* Seninle aynı edebi zevk ve üsluba sahip insanlarla tanışabilir; yazılarını paylaşabilirsin.
* Bloglar, notlar ve forum sayfaları ile Üniversite Panosu'nda hergün kendi sesini duyurabilir, nesir ve şiirlerinin yanında fikirlerini de yayınlayabilirsin.
* Eserlerine üniversite'nin farklı branşlardaki hocalarından eleştiri ve yorum alabilirsin.
* Üniversite'nin sıkça verdiği ödevleri yapıp sürpriz hediyeler kazanabilirsin.
* Hazırladığın, hazırına konduğun sesli şiirleri, görüntülü şiirleri ve fotoğrafları görücüye çıkarabilirsin.
* 'Yok, ben asla yazm.. ( devamı )
alayına isyan.. isyankar alemin tövbekar delikanlısı..
12 Nisan 2009 Pazar 04:06
trt'ye bir haller oldu bu sene..yeni tv kanalları,yeni diziler derken en son f1'in gösterim haklarının almıştı..ama konumuz.. "isyankar alemin tövbekar delikanlısı":)
osman sınav yapmış yine yapacağını.. "alayına isyan" dizisinin dün ikinci bölümü gösterildi.. ailecek izlenebilecek çok güzel bir dizi..
alayına isyan, hayatın içinde her gün karşımıza çıkan farklı engelleri, namusuyla para kazanmanın ve eyvallah dememenin zorluklarını,oldukça samimi bir dille anlatıyor..
hani derler ya hem güldürüyor hem düşündürüyor.. işte öyle bir şey..
merak edip, izlemek isteyenleri böyle alalım..
.. ( devamı )
"her çocuğun bir masalı olmalı" kitap kampanyası!
12 Nisan 2009 Pazar 03:03
hayatın kargaşası içinde artık sosyal yardımlaşmalardan kopup, kendi dünyamızda yaşıyoruz.. aynı şehirdeyken ayrı hayatlar içerisindeyiz hep.. tek başımıza sürdüğümüz hayatta hiç kimseyi, en çok da kendimizi mutlu edemiyoruz aslında.. hiç düşündünüz mü bunları?..
bu aralar gerçekten güzel bir şeyler yapmak isterseniz.. bunu mutlaka okuyun derim.. kampanya Bir Milyon Kalem Editörü tarafından bu yazı ile başlatılmış:)
bu kampanya ile Mersin Yeşilovacık beldesinde yaşayan çocuklar bizlerden gelecek kitapları bekliyor.. hadi hep beraber..
23 Nisan'a kadar "her çocuğun bir masalı olmalı!"
KATILIM İÇİN...
her türlü çocuk ve gençlik kitabını, ansiklopediyi vb...
Psk. Dr. A. Şebnem Soysal
GAZİ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ HASTANESİ
ÇOCUK SAĞLIĞI ve HASTALIKLARI ABD
10. KAT BEŞEVLER - ANKARA adresine yollayabilirsiniz:)
kendi imkanınızla Yeşilovacık.. ( devamı )
bö! brhnttn öztekin değil, blog ödülleri:) oyunuza talibim!
11 Nisan 2009 Cumartesi 18:03
ilk kez geçen sene (2008:) düzenlenen bö(blog ödülleri) bu yıl da devam ediyor(muş:) oturduk tartıştık plütonla katılmaya karar verdik.. dedim "plüton oy alamazsak bırakır giderim blogu".. dedi "abartma önemli olan katılamak.. bir şey kaybetmeyiz".. işte bu masum hallerinden dolayı seviyorum plütonu:) kayıt süreci tamamlandı.. değerlendirmeler yapıldı ve o bilgilendirme mail kutuma düştü:)
şimdi ise oylama süreci başladı..
* Oylama süreci 11 Nisan - 26 Nisan
* Oylamanın değerlendirilmesi 27 Nisan - 01 Mayıs
* Blog Ödülleri töreni 02 Mayıs
vee.. işte açıklıyorum.. seçim vaadim..
bana oy verenleri çetelesini tutup,IP numralarını kontrol ettikten sonra, onların aralarında noter huzurunda yapacağımız çekiliş ile üç şanslı okurumu.. plüton'da 2gün 1gece misafir edeceğim:) bu organizasyonda hiç bir masraftan kaçınmayacağım.. kendi ellerimle modifiye ettiğim uzay mekiğimle kapınızdan alacağım.. yolculuk esnasında satürn dinlenme ve eğlence tesislerinde mükellef bir yemeğin ardından satürn halkalı eğlence parkı.. ( devamı )
PAÜ Arkeoloji Kulübü Hatıra Ormanı (09.04.'09)
11 Nisan 2009 Cumartesi 02:16
PAÜ Arkeoloji Kulübü 09 Nisan 2009 tarihinde, 2009 yılında yapmayı planladığı sosyal projelerden birini daha gerçekleştirmenin mutluluğu içerisindeydi.
Proje sorumluları olarak Ş.Deniz Akyol ve Esra Karadirek'in uzun uğraşları sonucunda, proje oldukça kalabalık bir katılımla hayat buldu.
Saat 15:00'te Fen Edebiyat Fakültesi A Blok önünde toplanıldı.Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı ve Arkeoloji Bölüm Başkanı Prof.Dr.Celal Şimşek, Doç.Dr.Bilal Söğüt, Yar.Doç.Mustafa Büyükkolancı, öğretim görevlileri ve kalabalık bir öğrenci topluluğu ile çam fidanlarının dikileceği araziye doğru yol alındı. Fidan dikiminin gerçekleştirileceği yere varıldıktan sonra Prof.Dr.Celal Şimşek'in konuşmasına takiben Denizli Orman Bölge Müdürü çalışanlarının fidanların dikimi konusunda açıklamasını katılımcılar dikkatlice dinledi. Prof.Dr.Celal Şimşek'in ilk fidanı toprakla buluşturmasından sonra ise yüz elli adet çam fidanı katılımcılar tarfından itinayla dikildi. Oldukça güzel anların yaşandığı bu etkinlik, dikim işlemi bittikten sonra tüm katılımcıların yer aldığı fotoğraflarla ölümsüzleştirildi.
sanırım 2 yıldır ilk kez böylesine ciddi bir üslupla yazıyorum ama kulüpten haber olunca resmi bir dil kullanasım geldi:)
.. ( devamı )
gugıl amca, oturdum ellerimle sana tapınak yaptım..
09 Nisan 2009 Perşembe 00:23
Google amca, SketchUp adında 3B modeller oluşturabileceğiniz ve yapmış olduğunuz modelleri isterseniz yeniden düzenleyerek son olarak da paylaşımda bulunabileceğiniz bir yazılım yapmış(yapalı baya olmuş da benim elime daha yeni deydi..ne zamandır duruyordu öyle yükleme dosyası..)
kullanması oldukça kolay bir program(hele ki diğer 3B modelleme programlarıyla kıyaslayınca:) ve program için önemli bir ayrıntı ise programın dilinin Türkçe olması.. bunun yanında programda araç kümeleri oldukça basitleştirilmiş.. ve yeni başlayanlar için güzel bir kaynak olan yardımcı çizim sistemi eklenmiş.. işinizi oldukça kolaylaştırıyor..Google amca bu programda "işinizi olabildiğince verimli bir şekilde yaparken, aynı zamanda sizi eğlendirmeyi" amaçlamış.. bence amacına da ulaşmış:)
bir arkeolog başka bir şey çizmez, dedim.. google amcaya..tapınak çizdim(tapınak plan olarak sakat:) sonuç itibariyle programı tanımak için deneme çizimiydi bu..ama bence hakkını verdim..kesitini bile gösterdim daha ne olsun:)
.. ( devamı )
bu kez "kört kobeyn" diyeceğim..
07 Nisan 2009 Salı 01:17
herkes "kört kobeyn" diye telafuz ederken ben inadına yazıldığı gibi "kurt cobain" derdim hep(hala öyle derim:) 94teki ölümüyle bir çok kişiyi yasa boğmuştu.. ben küçüktüm, pek anlamazdım ölümden.. esip gidiyorlar işte rüzgar gibi derdim.. ölen büyüklerim gelirdi aklıma.. çocuksu masumluğumla alışmaya çalışırdım ölüme.. o küçük bünyemle göğüslemeye çalışırdım vedasız ayrılıkları..
15 sene geçmiş.. ölümünün ardından.. yani 95doğan biri ondan habersiz olabilir de.. ama o efsanevi nirvananın unutulmaz solisti.. genç kızların rüyası, bizimse idolümüzdü.. erken gitti.. sevdiğim bir çok insan gibi..
tam gününde.. 5nisanda yazmak isterdim ama.. biz.. ölümleri.. ve.. ölenleri çabuk unutuyoruz.. acımız tazeyken.. ağıtlar yakıp kendimizi yiyoruz ama bir zaman geliyor aklımıza bile gelmiyorlar artık yüzlerini bile unutuyoruz..
biraz geç de olsa bu güzel canlı performansıyla, analım istedim..
şizofrenik'ten acımasız gerçekler.. (üniversitede not bulma..)
05 Nisan 2009 Pazar 01:34
üniversite öğrencisinin, en berbat günlerini içinde barındırır vize ve final haftaları.. hele ki okula artık derslerden çok arkadaşlarını görmek için gidiyorsan.. o arkadaşların vefalı olması şarttır.. çünkü senin için onlar en güzel not kaynağıdır.. herkes bunu kabul etmeli ki üniversite hayatında çıkarısız arkadaşlık ilişkileri yok denecek kadar azdır.. (azınlıkta kalan arkadaşlar damızlık olarak kullanılıp, böylesi sağlam dostlukların çoğaltılması gerekmektedir ama bunun şu an ki konumuzla pek bir alakası yoktur.)
üniversitede, lise rüzgarının estiği günlerdir sınav hafları.. herkes birbirinin dostu, kardeşi, kankası olur bir an da.. not bulma yolunda her şey mübahtır.. not bulmak için çeşitli yollar denenir, sivri zekalı arkadaşların bulduğu çarpıcı yöntemler üniversite efsaneleri olarak arşivde yerlerini alır..
bu dönemde gözler sınıfın pek de popüler olmayan, liseden kalma alışkanlıkla "inek" diye tabir edilen nadide (ve kimilerine göre süzme) öğrencisine çevrilir.. her ne hikmetse.. her sınıfta bu tip öğrenci, en az bir adet bulunur.. (yök tarafından özenle mi yerleştirilmişlerdir anlamam:) ve yine her ne hikmetse (sanırım össye hazırlanırken arkadaşlarını rakip olarak gördüğünden olabilir) o nadide öğrenci notlarını paylaşma konusunda çok cimridir.. bugüne kadar sınıfta kolay kolay adı bile anılmayan bu "inek" arkadaşımız.. bir an da sınıfın en popüler çocuğu olur.. kızlar, daha çok aralarında bir adet "kurban" seçer.. amaç bu.. ( devamı )
5. büyük şampiyon olur mu?
04 Nisan 2009 Cumartesi 22:26
üst üstte gelen puanların ardından.. takım puan kaybetmeye başlayınca moralim bozuluyor ve haliyle denizlisporu yazmaz oldum son haftalarda.. takım mesut hocanın gelişiyle toparlandı ve nihayet karakteri oturdu.. denizlispor için bu çok önemliydi çünkü turkcell süper ligin yaş ortalaması en küçük takımıyız.. hal böyle olunca konsantrasyon eksikliği bariz belli oluyor.. takımın tecrübesizliğini anlatmaya gerek bile yok..
takım şu an ligte 14.sırada..küme düşmemek için mücadele veriyor (mesut hoca bizi adı gibi mesut edecektir takımı süper ligte tutarak;) bugünkü rakibimiz ise süper ligin 1.si sivasspor'du.. sivasspor camia olarak inanarak.. arkasına anadolu'nunda gücünü katarak şampiyonluğa doğru emin adımlarla yürüyor.. o yüzden bugün bizi yenmiş olmalarına aldırmadım:) maçı izlemeye gitmedim.. özeti izlemekle yetindim.. sivas güzel oynamış ve puanı haketmiş doğrusu.. durum 0 - 1'ken denizlisporumuzun golünü ofsayt diye hakem amca vermemiş..çok ince bir şekilde bizim futbolcu ofsayttan kurtulmuş durumda.. o inceliğin farkına varıp, nizami olan golü verseymiş hakem amca.. 1-1 olurdu nasıl olurdu maç merak ettim doğrusu:) gol verilmeyince bizimkiler de oyuna küsmüş.. sivas 2.yi atmış sonra.. paunlar feda olsun anadolu kaplanına..
topsuz alanda maçtan notlar :
*Denizlispor, "Yazıcıoğlu’nu rahmetle anıyoruz" yazılı pankartla &cced.. ( devamı )
bunalımdayken ne yapmak uygundur?
04 Nisan 2009 Cumartesi 21:13
alırsın eline nikon d80'i fotoğraf çekersin.. arada da model olursun rahatlarsın..
bu aralar beni rahatlatan en büyük şey fotoğraf çekmek.. yakın arkadaşım, canım kardeşim tahir'le (kimde nikon d80 olsa böyle yağ çekerim:) denizlinin muhtelif sokaklarında turlayıp.. nerde yıkık dökük bir ev bulsak ona atladık.. tabi öyle olunca.. esrar çekende bulduk.. ayyaş da:)
gün sonunda üstümüz başımız toz, çamurdu.. ama hoş fotoğraflar çekmiş olduğum için.. pek takmadım.. ve nihayet tahir'i model olarak kullanmaya alıştım:) ilk defa içime sindi onunla çalışmak.. tabi yanımda olmasının diğer güzelliği ise ben de ona model oldum (bakınız en üstteki fotoğraf..seri çekimle tahir kareledi..ben de şopladım..)
burda ırın kırın etti oturmam oraya diye ama en nihayetinde ısrarlarıma dayanamadı:)
böyle fotoğrafları deviantart'ta g.. ( devamı )
uzaylı şarkıcıdan, obama'ya hoşgeldin şarkısı..
04 Nisan 2009 Cumartesi 19:54
nadide bir insan olan uzaylı şarkıcı mustafa topaloğlu, yine yapmış yapacağını:) bu kez de barack hussein obama'ya şarkı yapmış.. "başkanlığa hoşgeldin" diye hem Türkçe hem de "ingilizce" sesleniyor:) obama'dan dünyadaki savaşlara son vermesini..akan gözyaşlarını dindirmesini bekliyor(muş)..
şarkıyı yazıp besteledikten sonra..klibin dvdsini de TBMM başkanı Köksal Toptan'a ulaştırmış..klibin Obama tarafından izlenmesini ve onunla tanışmayı istiyormuş:) hatta şarkıyı beraber söylemek hayaliymiş.. (obama, busha özenmezse hayal olarak kalır bence:) nette bir kaç yerde bakındım klibi bulmak için.. eğer yalan haber değilse.. Köksal Toptan'da şarkıyı ve klibi beğenmiş:) ve klibin Obama'ya ulaşması için girişimde bulunacakmış..
ahhh birde klibi bulup ekleyebilseydim tam olcaktı:) ama şarkı sözleriyle yetinelim artık.. tatminkar olmak gerek:)
Obama Obama hoşgeldin Başkanlığa/ Barış getir bu dünyaya Obama Obama/ Hoşgeldin Başkanlığa/ Durdur bu savaşları bitsin artık gözyaşları/ Geri getir tüm umutları/ Obama Obama hoşgeldin Başkanlığa... Ey insanlar/ Hepimiz Adem ile Havva'dan olmayız/ Hepimiz kardeşiz/ Obama Obama
.. ( devamı )
Lycan'ların yükselişine sahit oldum..
03 Nisan 2009 Cuma 23:06
milleti güneşi görekoysın ben lycan'ların yükselişine şahit oldum..buradan haberini duyurmuştum.. geçen gün izleme fırsatı buldum.. ve underworld serisinin en iyi filmi konuşmalarına bende katılıyorum.. bir çok yönden tartışmasız bir şekilde serinin çıtasını yükselten bir film olmuş.. görsel efektlerde dikkat çekici bir ilerleme var..diğer filmlerde lycanlar yerde koşarken ayakları yere basmıyordu..sanki..hava uçuyorlar gibi duruyordu:) bu kez o kadar atraksyon olmasına rağmen oldukça başarılı verilmiş hareketler..filmdeki mekan ve kostümlere ise söyleyecek laf bulamıyorum..kötü yönlü eleştirenlerinde alnını karışlarım.. her şey mükemmeldi..
filme rahatsız olduğum tek şey ise dilin ingilizce olmasıydı.. ilk defa bir filmde kullanılan dilden rahatsız oldum.. olayın çok eski çağlarda geçtiğini ve fantastik bir hikaye olduğunu düşününce, daha mistik bir dil istiyor insan.. o zaman daha orjinal olacağı kanısındayım.. yani sonja'nın ölmesi bile beni bu kadar rahatsız etmedi..gerçi sonja'yı Kate Beckinsale canlandırsaydı.. o zaman tribi basardım ama neyse:) (yanda ki fotoğrafta sonjanın ölmeden son anları gözükmekte..bir kaç dakika sonra güneş ışınlarına maruz bırakılıp... ( devamı )
çaktırmadan bloguma yazar buldum..
02 Nisan 2009 Perşembe 18:36
son zamanlarda tanıdığım en tatlı blogcu o :) onunla sohbet etmeyi seviyorum.. karşında ki insan da "sen gibi" olunca muhabbet hiç kasmıyor.. rahatça her bir şeyden saçmalayabiliyoruz:)
onun adı kibaki.. herkesce bilinen "kırmızı başlıklı kız" işte.. kimsesiz masal kahramanları diyarından kaçıp gelmiş.. tanışalı uzun zaman olmamasına rağmen.. yaşam hikayelerimiz bir çok noktada çakışınca.. tanışma evresini pas geçip direk "n'aptın müdür" moduna girdik biz:)
dün gece 12ye randevulaşıp :P mesenenin en tenha, en kuytu köşesinde buluştuk.. yıllık bunalımımdan bahsettim uzunca.. hatta baydım onu arada.. sık sık "bu kadar da dalma melankoliye" diye uyardı durdu.. anne modunda tatlı tatlı konuştu benimle.. şizofrenik ruhumu dizginlemeye çalışır gibi bir hali vardı.. "azıcık" bunalımdan çıkmaya heveslendiysem onun da bariz katkısı vardır:)
muhabbetin kıvama ulaştığı en uç noktada.. "bir şey deneyelim" dedi.. karşılık zırvalayalım.. hem benim blogun bugünkü yazısı da çıkmış olur hesabı:) tamam dedim başladık yazmaya.. ilk paragraf ondan geldi.. kasıldım kaldım.. ufku gerçekten geniş ve benden çok okuduğu aşikar.. kullandığı betimlemeleri beğenmemek.. ( devamı )
http://sizofrenik.blogcu.com/rss.php
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder