— DEY. (Birinin) pekmezini akıtmak. Argo. Yaralayarak kan akmasına yol açmak.
— Jeol. Pekmez toprağı, üzüm şırasının tortularını çöktürme işinde kullanılan kil ile karışık kireçli toprak, marn.
Pekmez Ayrıca kış aylarında, Anadolu'da yağan «üçüncü karaların temiz kısımları toplanır; pekmezle karıştırılarak karsambaç adlı tatlı yapılır. Pekmez, çeşitli yollarla bazen içine yumurta akı karıştırıp çırpılarak katı-laştınlır; buna «bulamaç» denir. İçine ceviz, fındık, fıstık gibi yemişler konularak sucuk yapılır. Orta ve Doğu Anadolu bölgelerinde pekmezden pestil de yapılır. (M)PEKMEZCİ sıf. ve i. (pekmez'den pek-mez-ci). Pekmez yapan veya satan (kimse). (M)
PEKMEZLİ sıf. (pekmez'den pekmez-li). Pekmezi olan veya içinde pekmez bulunan, jj Tadı fazla olan, çok tatlı: Pekmezli ü-ziim. (M)
Pekmezli höyüğü veya üçhöyük. Arkeol. Ceyhan'ın 10 km kuzeydoğusunda, Ceyhan-Kozan yolu üzerinde höyük. Üzerinde^ roma yerleşmesine ait, kireçtaşından yapılmış binaların kalıntıları görülür. Ele geçirilen malzeme Kalkolitik, Geç Hitit, Helenistik, Roma ve Bizans çağlarına aittir. (M)
PEKMEZLİK sıf. (pekmez'den pekmezlik). Pekmez yapılmak için ayrılmış (üzüm v.b. meyve). ]j Pekmez yapılmak için elverişli olan. (M)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder