PEKİŞMEK geçz. f. (esk. türk. bekişmek'ten). Sert ve katı hale gelmek, sertleşmek, sağlamlaşmak. |j Sıkışmak, tıkanmak.
Pekiştirmek geçi. f. Katılaştırmak, sertleştirmek. j| Sağlamlaştırmak. Esk. Tahkim etmek. (M)
PEKİŞTİRME i. (pekiştirmek'ten pekiştirme). Sağlamlaştırma, sertleştirme. |J Sıkıştırma, tıkama.
— Bayınd. Bk. ANS1KL.
— Dil bil. Pekiştirme ünlüsü, pekiştirmeli kelimelerde anlamı kuvvetlendirmek için ortaya çıkan ünlü. (Güp-e-gündüz örneğindeki e ünlüsü gibi.)
— ANSıKL. Bayınd. Ağırlık barajlarım, zemine derinlemesine gömülmüş Ön gerilmeli gergilerle pekiştirme tekniği, ilk defa Che-urfas barajında Andre Coyne tarafından uygulandı. Bu gergiler, barajda ve temel kayasında açılmış bir delik içine yerleştirilen, çok dayanıklı paralel çelik tellerden meydana gelmiştir. Gergiler, önce kaya içine enjekte edilen bir şerbetin donmasıyle kayaya bağlanır, sonra barajın tepe tacına dayanan hidrolik krikolarla gerilir. Daha sonra, kablonun başı tutturulur ve kablonun geçtiği delik katılaşan bir şerbetle doldurularak blokaj gerçekleştirilir. Korsika'daki Tol-la barajı gibi, önce çok ince olarak yapılan bazı kemer barajlar, sonradan mansap tarafından inşa edilen kalın bir kemerle pekiştirilmiştir. (ML)
PEKLEŞMEK dönşl. f. (pefc'ten pek-le-ş-mek). Sertleşmek, katılaşmak. ]j Sağlamlaşmak: Yani Ahmed ile Halil'in arkadaşlığı bu çeşit hadiselerle pekleşmişti (B. Felek).
Pekleştirmek geçi. f. Pekleşmek işini yaptırmak. (M)
PEKLİK i. (pek'ten peklik). Herhangi bir sebeple katılaşan dışkının dışarı atılamaması veya güçlükle atılması hali. Esk. İnkıbaz. j| Sertlik, katılık. |j Sağlamlık, dayanıklılık. Jj — Mec, Esk. Şiddet, kuvvet, zulüm. || Eli sıkılık, cimrilik. (M)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder